ABDULLAH4
Forum Yöneticisi
1900 yılında Isparta’nın Atabey ilçesinde doğdu. Üstad Bediüzzaman’ın yakın talebelerindendi. 1943’de Denizli, 1948’de Afyon hapislerinde Üstad Bediüzzaman’la birlikte kaldı. 5 Nisan 1977’de vefat etti.
Risale-i Nur’un yazılması ve matbaalarda basılması için büyük fedakârlık gösterdi. Üstad Bediüzzaman onun hakkında “ihtiyarların genci” demiş, sarsılmayan bir sadâkate, aldanmayan bir zekâya sahip olduğunu dile getirmiştir. “Nur fabrikasının mensupları” (bk. Nur Fabrikası maddesi) arasında onun adı da geçmektedir.
Üstad Bediüzzaman, Tahirî Mutlu’nun bir başka özelliğini şu ifadelerinde dile getirir:
“Tahirî’nin öyle bir derecesi var ki, mânevî sahadaki derecelerinden birisini görse dünyayı terk eder. Tahirî dolu bir testidir, artık su almaz. Eğer bu durumu kendisi bilseydi, dünyada harcardı. Ya Rabbi, bu mânevî varlığını kendisine bildirme. Âhirette ümmet-i Muhammed’e faydası olacak.”
Tahirî Mutlu’nun elinde Üstad Bediüzzaman’dan yâdigâr olarak kalan bir namaz cübbesi vardı. Bunun kendisine ne zaman intikal ettiği sorulduğunda “Cübbenin tapusu” dediği ve Üstadın el yazısı olan bir kâğıdı gösteriyordu. Bu yazıda Üstad Bediüzzaman, 1943 yılında, Denizli Hapsinde bu cübbeyi Tahirî Mutlu’ya hediye ettiğini yazıyordu.
Üstadının yanında çok önemli bir yeri ve mevkii vardı. Bazan Üstad Bediüzzaman, bir şeye karşı hiddetlendiği sırada, yanına Tahirî Mutlu girince, o hiddet halinden çıkıyordu.