Ankara'da Nurları neşretmek nimet-i uzmasına nâil olmuş büyük bir âlim ve ehl-i kalb bir zâtın Üstad'a yazdığı bir mektubdur:
Sahibü'l-ihlas vennur velkemal velirşad mücahid-i ekber Bedîüzzaman Hazretleri!
Meydan-ı ibtila ve imtihana Lillah ve Fillah için atıldığınız andan bu ana kadar hukukullah ve hukuk-u ibadın müdafaa ve muhafazasına leyl ü nehar, Hak ve halk huzurunda, zâtınıza has kudret-i ilmiye ve kemaliye ve nuriye ve irşadiyelerinizle fevkalâde ağır şerait dairesinde lâyenkatı' denecek derece sa'y ü gayret ve himmetle çalıştığınıza; Melek, Felek, Arş, Kürsî, Levh, Kalem, Arz, Semavat, Âlem-i Kevn, ins ve cin ve hariçteki ehl-i insan ve İslâm ve bu abd-i âciz "Eşhedü billah ilâ âhiriddevran" şahid-i daimî ve ebedîyiz.
Sahibünnur olan Bedîüzzamanımız! Zât-ı nuriyelerinizin, abd-i âciz can ve gönülden dostunuzum. Bu dostluğum gelip geçici, zevale mahkûm dostluklardan değildir. Âlem-i manada, bezm-i ezel-i elestüdeki fıtrat-ı zâtiyelerimizden müntakil dostluk olduğu gibi, âlem-i şuhudumuzda bir yarım asra takarrub buyuran etvar ve akval ve harekât ve sekenatınızdan ve bu müddet zarfında devr-i istibdad ve meşrutiyet ve cumhuriyette birbirinden beter ibtila ve imtihan ve çilelerinizden ve tevarih-i muhtelifede a'zamî ağır şerait dairesinde Divan-ı Harb ve sair muhakemelerinizden ve meydan-ı gazâlarda harb ve darbler ve meydan-ı ilimde akran ve emsalinize faik mübahasat ve münakaşat-ı ilmiye ve intişar buyuran âsâr-ı celile ve cemilelerinizden, ihlasa makrun a'mal-i sâliha ve efkâr-ı nuriyelerinizden; cihad-ı asgar ve ekberlerinizin seyr ü temaşa ve tilavetinden aldığım ders-i ibret ve hikmetler, zât-ı ekmelinize olan kadîm dostluğumu her an arttırdı, son derece tarsin ve tahkim buyurdu; aşka, vecde getirdi. Bu aşk u şevk ile, Sultan Hamid zamanından beri zâtınızın ve Nur talebelerinizin hukuk-u umumiye ve hususiyelerinizin hasbeten lillah müdafaa ve muhafaza ve himayesi için, yakından uzaktan, karınca kudretince, dostluk vecibelerini manen-maddeten îfada kusur etmemeğe a'zamî çalıştım, çalışıyorum ve çalışacağım. Bu halime Hak ve halk ve Nur talebelerinizin bir kısm-ı mühimmi âgâhdırlar.
İnşâallah avn-i Hak ve imdad-ı Muhammediye ile ve cihad-ı asgar ve ekberdeki fî zamanina bî-misal aşk-ı ihlasiyelerinizle, kariben hak galib, bâtıl mağlub olur. Âlem-i insaniyet İslâmiyete inkılab ve medeniyet-i Muhammediye bütün şaşaasıyla tulû' buyurur; ins ve cin, melek ve felek hep birlikte îd-i ekber eyleriz. Hâssaten bu cihanşümul bayramımızı doya doya ve kana kana kemal-i sıhhat ve âfiyetle seyr ü temaşalarınızı, rahmet-i İlahiyeden maa-aile duada berdevamız. Cenab-ı Hak dergâh-ı uluhiyetinde dualarımızı Habib-i Kibriya hürmetine müstecab buyursun, âmîn sümme âmîn!
Pek mübarek kalbî, ruhî, sırrî dostum! Bilmem, abd-i âcizi hatırladınız mı? Her ihtimale karşı hatırlatayım: Yurdun her tarafında mücahede-i milliye devam ederken zât-ı hakîmanelerine, Ankara'da mücahede-i milliyeye birlikte devamı mutazammın, muhtelif eşhastan onsekizi mütecaviz davetnameler geldiği zaman, bu davetlere icabet edip etmemek hususunda İstanbul'da ikametgâhınızda beynimizde takarrur eden günde buluşarak istişare buyurduğunuz alay müftülerinden dost-u kadîminiz Ankara'lı Osman Nuri'yim. Son zamanlarda Millî Müdafaa Vekaleti Müftülüğüne tayin olundum. 25 seneye karib burada müftülük yaptım. Üç sene evvel tekaüd oldum. Şimdi Ankara'da evimde ikamet ediyorum. Zâtınıza ve ehl-i insan ve İslâm'a leyl ü nehar dua ile imrar-ı hayat eyliyorum. En büyük emelim ve arzum, ölmeden evvel, dünya gözüyle zâtınızı görmek ve ziyaret etmek, hasbeten lillah bir sohbetinizde bulunmaktır. Bunu can u gönülden arzu eyliyorum.
Azizlerin azizi azizim! Kemal-i ta'zimat ve tekrimatla zât-ı hakîmanelerinizi ve talebe-i nuriyelerinizi aşk ve şevk ile selâmlar ve hatırlar, iki cihanda aziz olmalarını ve olmanızı Hak Teâlâ ve Takaddes Hazretlerinden tazarru' ve niyaz eyleriz. Pek mübarek ellerinizden hasret ve iştiyakla takbil eyler, dua-yı ihlasiyelerini ve cevab-ı savablarınızı bekler, Allah'a emanet eylerim, bizim bir tane Sahibünnur vel'azm vel'irade vel'irşad Efendimiz Hazretleri.
El-Bâki Hüvallah
Yâr-ı gârınız, münteha-yı zirve-i hiçîde biricik abd-i gubar
OSMAN NURİ