Normal
Rabıta kavramını alimlerimiz derin anlattıkları için günümüz safi zihinleri idrak edemiyor bu nedenlede sanki dalalet miş gibi algılandırılıyor. Burada çok ince bir cizgi var ve bu çizgiyi Ustad Bediüzzaman nur risalelerinde deşifre etmiş. Şöyle ki : Rabıta İ bağ demekdir. Yani üzüm bağı değil gönül bağı nasıl ki bir evlat ana ve babasına doğumdan gelen bir bağ ile bağlanır ve itaat eder ise her bir insan kendi nefsini feda ettiği diğer bir kardeşine bağlanabilir. Bu bağ dini bağ olabilir iken aşk ilede olabilmekdedir. Nasıl ki namaz Allah ile olan bir bağ ise ölede bu bağlanma tarikatta şeyh ile muridin bağlanması olmaktadır. Çünkü murid şeyhine sadakat ve aşk ile bağlanmışdır. Ustad Bediüzzaman bizim mesleğimizde şeyh ve murid olmadığından mesleğimiz haliliye olduğu için nacak bizler kardeşlerimize bağlanabiliriz. Şayet öle değilmidir. Nur kahramanlarından her birine gönül bağı ile bağlanmamışmıyız. Ve O kardeşlerimizde fanileşmemişmiyizdir ?Bu bağlanma insanlar arasında kul ve yaratıcı arasında olduğu gibi kutsallar arasında da olabilmekdedir. Mesela Kuran-ı azimüşşan, Kabe, kutsal topraklar vs..Hem mesela bir asker vatanına olan bağı ile nöbet tutar düşmandan vatanını korur. Bu bağlamda o asker vatanı ile rabıta yapmaktadır ve bu şuurda oldukca sevap kazanmaktadır. Eğer ölse şehit olur.Eğer maşukuna kavuşmak istiyorsan aşk ile gönül bağı ile bağlanacaksın. Sadakatini ve itaatkarlığını göstereceksin ki maşukunda seni sevsin.
Rabıta kavramını alimlerimiz derin anlattıkları için günümüz safi zihinleri idrak edemiyor bu nedenlede sanki dalalet miş gibi algılandırılıyor.
Burada çok ince bir cizgi var ve bu çizgiyi Ustad Bediüzzaman nur risalelerinde deşifre etmiş. Şöyle ki : Rabıta İ bağ demekdir. Yani üzüm bağı değil gönül bağı nasıl ki bir evlat ana ve babasına doğumdan gelen bir bağ ile bağlanır ve itaat eder ise her bir insan kendi nefsini feda ettiği diğer bir kardeşine bağlanabilir. Bu bağ dini bağ olabilir iken aşk ilede olabilmekdedir. Nasıl ki namaz Allah ile olan bir bağ ise ölede bu bağlanma tarikatta şeyh ile muridin bağlanması olmaktadır. Çünkü murid şeyhine sadakat ve aşk ile bağlanmışdır. Ustad Bediüzzaman bizim mesleğimizde şeyh ve murid olmadığından mesleğimiz haliliye olduğu için nacak bizler kardeşlerimize bağlanabiliriz. Şayet öle değilmidir. Nur kahramanlarından her birine gönül bağı ile bağlanmamışmıyız. Ve O kardeşlerimizde fanileşmemişmiyizdir ?
Bu bağlanma insanlar arasında kul ve yaratıcı arasında olduğu gibi kutsallar arasında da olabilmekdedir. Mesela Kuran-ı azimüşşan, Kabe, kutsal topraklar vs..
Hem mesela bir asker vatanına olan bağı ile nöbet tutar düşmandan vatanını korur. Bu bağlamda o asker vatanı ile rabıta yapmaktadır ve bu şuurda oldukca sevap kazanmaktadır. Eğer ölse şehit olur.
Eğer maşukuna kavuşmak istiyorsan aşk ile gönül bağı ile bağlanacaksın. Sadakatini ve itaatkarlığını göstereceksin ki maşukunda seni sevsin.