Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Tasavvuf
Ehli Sünnet Tarikat ve Cemaatler
Tasavvufcular
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="pendüender" data-source="post: 350434" data-attributes="member: 1023459"><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><em><strong><span style="color: #8B4513">CÜNEYD-İ BAĞDADİ</span></strong></em></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><em><strong><span style="color: #8B4513"></span></strong></em></span></span></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><em><strong><span style="color: #8B4513">BÖLÜM-I</span></strong></em></span></span></p><p></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #800000"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><em><strong><p style="text-align: center">Adı Cüneyd bin Muhammed, künyesi Ebu'l-Kasım nisbesi el-Bağdadi. Ailesi aslen Nihâvendli Babası ticaretle uğraşırdı. Cüneyd Bağdad'da doğdu ve orada yaşadı. Fıkıh, hadis ve tasavvuf ilimleriyle meşgul oldu. Tasavvufta ilk üstadı, dayısı Seriy es-Sakati'dir. Ebu Ubeyd'den hadis, Ebu Sevrden şafii fıkhı okudu. Haris el-Muhasibi Muhammed bin Ali Kassab ile görüştü. Maruf el-Kerhi ve Ebu Hafs Haddad'in sohbetlerinde bulundu. Tasavvuf ve tarikatlerde "Seyyidu't-Taife" unvanı ile anıldı. "Ser-halka" yani kolbaşı sayıldı. Sünni tasavvuf ekolünün en önemli simasıdır. 297/909 yılında Bağdad'da vefat etti.(Allah cc rahmeti üzerine olsun.)</p><p></strong></em></span></span></span></span></p><p></p><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #800000"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><em><strong><p style="text-align: center">Cüneyd-i Bağdâdî yedi yaşında iken, mektepten gelince babasının ağladığını görüp, sebebini sordu: "Zekât olarak dayın Sırrî-yi Sekâtî'ye birkaç gümüş göndermiştim, almamış. Kıymetli ömrümü, Allah adamlarının, beğenip almadığı gümüşler için geçirmiş olduğuma ağlıyorum." dedi. Cüneyd-i Bağdâdî; "Babacığım, parayı ver ben götüreyim." deyip dayısının evine gitti. Kapıyı çaldı. Dayısı, kim olduğunu sorunca; "Ben Cüneyd'im dayıcığım. Kapıyı aç ve babamın zekâtı olan bu gümüşleri al!" dedi. Dayısı; "Almam!" deyince, Cüneyd-i Bağdâdî; "Adl edip babama emreden ve ihsân edip, seni serbest bırakan Allahü teâlâ için al!" dedi. Dayısı; "Allahü teâlâ babana ne emretti ve bana ne ihsân etti?" dedi. Cüneyd-i Bağdâdî; "Babamı zengin yapıp, zekât vermesini emretmekle adâlet eyledi. Seni de fakir yapıp, zekâtı kabûl etmek ve etmemek arasında serbest bırakmakla ihsân eyledi." dedi. Bu söz Sırrî-yi Sekatî'nin çok hoşuna gidip; "Oğlum! Gümüşleri kabûl etmeden önce seni kabûl ettim." dedi ve kapıyı açıp parayı aldı.</p></strong></em></span></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #800000"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><em><strong></p></strong></em></span></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #800000"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><em><strong>Cüneyd-i Bağdâdî dayısına talebe olduktan bir süre sonra onunla berâber hacca gitti. Mescid-i Harâmda dört yüz kadar büyük zât, şükür hakkında konuşuyorlardı. Her zât şükrü târif ve îzâh ettiler. Netîcede dört yüz ayrı îzâh meydana geldi ise de, hepsi de bu târif ve îzâhları yetersiz buldu. Hazret-i Sırrî-yi Sekatî, orada bulunan Cüneyd-i Bağdâdî'ye; "Mâdem ki buradasın, bu hususta bir de sen bir şeyler söyle." dedi. Cüneyd-i Bağdâdî; "Şükür, Allahü teâlânın ihsân ettiği nîmet ile O'na isyân etmemek, O'na isyân için, ihsân ettiği nîmeti sermâye olarak kullanmamaktır." buyurdu. Orada bulunanların hepsi bu cevâba çok sevinip; "Seni tebrik ederiz. Maksadı en güzel şekilde ifâde ettin. Bu, ancak bu şekilde târif edilebilirdi." dediler. Sırrî-yi Sekatî; "Yavrum, öyle anlıyorum ki senin lisanın doğru ve kuvvetli olacak. Böyle güzel söyleyebilmek hâli sana nereden geliyor?" deyince, Cüneyd-i Bağdâdî; "Sizin sohbetlerinizde bulunmakla efendim." dedi.</p></strong></em></span></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #800000"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><em><strong></p></strong></em></span></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #800000"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><em><strong></p></strong></em></span></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #800000"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><em><strong>KUR'ÂN VE SÜNNET ÇİZGİSİ</p></strong></em></span></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #800000"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><em><strong></p></strong></em></span></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #800000"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><em><strong>O, "Biz tasavvufu laf ile elde etmedik, açlık ve dünyayı terk etmek ve hoşa giden şeyleri kesinlikle bırakmak suretiyle elde ettik" derdi.</p></strong></em></span></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #800000"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><em><strong></p></strong></em></span></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #800000"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><em><strong>Onun tasavvuf anlayışı Kur'ân ve sünnet çizgisinde idi. Bu yüzden bu yolda Kur'ân ezberlemeyen ve hadis yazmayan Kitap ve sünnetten habersiz kimselere tabi olunamayacağını söyler, "Allah Rasûlü'nün yolunu izleyenlerden başkaları için, Allah'a giden bütün yollar kapalıdır" derdi.</p></strong></em></span></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #800000"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><em><strong></p></strong></em></span></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #800000"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><em><strong>Cüneyd'e göre akıllı kimse, organlarında Mevlâsı'nın ayıplayacağı bir fiil zuhûr etmeyendi.</p></strong></em></span></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #800000"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><em><strong></p></strong></em></span></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #800000"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><em><strong>Derdi ki: Hak'tan başka bir şey seni esir ettiği sürece gerçek bir kul olamazsın.</p></strong></em></span></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #800000"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><em><strong></p></strong></em></span></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #800000"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><em><strong>İstikamet ve ibadette devamlılığı esas alırdı. "Nasıl bir dalgıç, inci çıkarmak için denize dalsa ve incilere tam yaklaşmışken geri dönse kaybettiği kazancından çok olursa, bir kul da bin yıl Allah'a yönelse de bir an O'ndan dönse kaybettiği kazancından çok olur" derdi.</p></strong></em></span></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #800000"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><em><strong></p></strong></em></span></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #800000"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><em><strong>O, ihlâsı Allah ile kul arasında bir sır olarak tanımlardı. Melek onu bilmezdi ki sevap yazsın. Şeytan ona muttali olamazdı ki onu bozsun. Nefsin hevası ona aşina olamazdı ki onu eğsin.</p></strong></em></span></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #800000"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><em><strong></p></strong></em></span></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #800000"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><em><strong>TASAVVUF HAKKINDA</p></strong></em></span></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #800000"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><em><strong></p></strong></em></span></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #800000"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><em><strong>Ona göre tasavvuf:</p></strong></em></span></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #800000"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><em><strong></p></strong></em></span></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #800000"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><em><strong>Allah'ın Zatından başka hiçbir şeye ilgi duymadan, yalnız Onunla olmaktı. Sulhu olmayan bir cenkti. Allah Teâlâ bir mürid için hayır murad ederse, onu gerçek sûfîler kervanına katar, sahte sofulardan korurdu.</p></strong></em></span></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #800000"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><em><strong></p></strong></em></span></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #800000"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><em><strong>Tasavvuf sekiz peygamberin, sekiz ayrı özelliğini cem'etmekti.</p></strong></em></span></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #800000"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><em><strong></p></strong></em></span></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #800000"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><em><strong>1. İbrahim (a.s.)'in sehâvetini,</p></strong></em></span></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #800000"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><em><strong></p></strong></em></span></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #800000"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><em><strong>2. İsmail (a.s.)'in rıza ve teslimiyetini,</p></strong></em></span></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #800000"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><em><strong></p></strong></em></span></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #800000"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><em><strong>3. Eyyûb (a.s.)'ın sabrını,</p></strong></em></span></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #800000"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><em><strong></p></strong></em></span></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #800000"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><em><strong>4. Zekeriyâ Peygamberin üç gün süreyle işaretle konuşmasını,</p></strong></em></span></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #800000"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><em><strong></p></strong></em></span></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #800000"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><em><strong>5. Yahya Peygamberin garipliğini,</p></strong></em></span></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #800000"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><em><strong></p></strong></em></span></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #800000"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><em><strong>6. Musa (a.s.)'ın sûf (yünlü) giymesini,</p></strong></em></span></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #800000"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><em><strong></p></strong></em></span></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #800000"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><em><strong>7. İsa (a.s.)'ın yolculuğunu,</p></strong></em></span></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #800000"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><em><strong></p></strong></em></span></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #800000"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><em><strong>8. Muhammed (a.s.)'in fakirlik ve zühd sıfatını.</p></strong></em></span></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #800000"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><em><strong></p></strong></em></span></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #800000"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><em><strong>Dünya ile ahiretin aynı kalede birleşemeyeceğini söyler, kalbin ahirete kap olabilmesi için dünyalıklardan temizlenmesi lazımdır, derdi.</p></strong></em></span></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #800000"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><em><strong></p></strong></em></span></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #800000"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><em><strong>"Marifet çalışmakla mı elde edilir, yoksa kendiliğinden mi gelir?" diye soranlara şu karşılığı verirdi:</p></strong></em></span></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #800000"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><em><strong></p></strong></em></span></span></span></span></p><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="color: #800000"><span style="font-size: 15px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><em><strong>Eşyanın özüne iki şeyle varılır. Biri hisler yani duygular diğeri deliller. Böyle görülen şeyler hisle, görülmeyenler delillerle anlaşılır. Allah Teâlâ'yı göremediğimize göre onu tanımak delil ve araştırma ile olur. Çünkü gaybı ancak delillerle bilinir.</p><p></strong></em></span></span></span></span></p><p></p><p></p><p><span style="color: #A52A2A"><span style="font-size: 12px"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><strong><em>Devamı Gelecek...</em></strong></span></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="pendüender, post: 350434, member: 1023459"] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][I][B][COLOR="#8B4513"]CÜNEYD-İ BAĞDADİ BÖLÜM-I[/COLOR][/B][/I][/SIZE][/FONT] [SIZE=4][FONT=Comic Sans MS][COLOR="#800000"][FONT=Comic Sans MS][I][B][CENTER]Adı Cüneyd bin Muhammed, künyesi Ebu'l-Kasım nisbesi el-Bağdadi. Ailesi aslen Nihâvendli Babası ticaretle uğraşırdı. Cüneyd Bağdad'da doğdu ve orada yaşadı. Fıkıh, hadis ve tasavvuf ilimleriyle meşgul oldu. Tasavvufta ilk üstadı, dayısı Seriy es-Sakati'dir. Ebu Ubeyd'den hadis, Ebu Sevrden şafii fıkhı okudu. Haris el-Muhasibi Muhammed bin Ali Kassab ile görüştü. Maruf el-Kerhi ve Ebu Hafs Haddad'in sohbetlerinde bulundu. Tasavvuf ve tarikatlerde "Seyyidu't-Taife" unvanı ile anıldı. "Ser-halka" yani kolbaşı sayıldı. Sünni tasavvuf ekolünün en önemli simasıdır. 297/909 yılında Bağdad'da vefat etti.(Allah cc rahmeti üzerine olsun.)[/CENTER] [/B][/I][/FONT][/COLOR][/FONT][/SIZE] [FONT=Comic Sans MS][COLOR="#800000"][SIZE=4][FONT=Comic Sans MS][I][B][CENTER]Cüneyd-i Bağdâdî yedi yaşında iken, mektepten gelince babasının ağladığını görüp, sebebini sordu: "Zekât olarak dayın Sırrî-yi Sekâtî'ye birkaç gümüş göndermiştim, almamış. Kıymetli ömrümü, Allah adamlarının, beğenip almadığı gümüşler için geçirmiş olduğuma ağlıyorum." dedi. Cüneyd-i Bağdâdî; "Babacığım, parayı ver ben götüreyim." deyip dayısının evine gitti. Kapıyı çaldı. Dayısı, kim olduğunu sorunca; "Ben Cüneyd'im dayıcığım. Kapıyı aç ve babamın zekâtı olan bu gümüşleri al!" dedi. Dayısı; "Almam!" deyince, Cüneyd-i Bağdâdî; "Adl edip babama emreden ve ihsân edip, seni serbest bırakan Allahü teâlâ için al!" dedi. Dayısı; "Allahü teâlâ babana ne emretti ve bana ne ihsân etti?" dedi. Cüneyd-i Bağdâdî; "Babamı zengin yapıp, zekât vermesini emretmekle adâlet eyledi. Seni de fakir yapıp, zekâtı kabûl etmek ve etmemek arasında serbest bırakmakla ihsân eyledi." dedi. Bu söz Sırrî-yi Sekatî'nin çok hoşuna gidip; "Oğlum! Gümüşleri kabûl etmeden önce seni kabûl ettim." dedi ve kapıyı açıp parayı aldı. Cüneyd-i Bağdâdî dayısına talebe olduktan bir süre sonra onunla berâber hacca gitti. Mescid-i Harâmda dört yüz kadar büyük zât, şükür hakkında konuşuyorlardı. Her zât şükrü târif ve îzâh ettiler. Netîcede dört yüz ayrı îzâh meydana geldi ise de, hepsi de bu târif ve îzâhları yetersiz buldu. Hazret-i Sırrî-yi Sekatî, orada bulunan Cüneyd-i Bağdâdî'ye; "Mâdem ki buradasın, bu hususta bir de sen bir şeyler söyle." dedi. Cüneyd-i Bağdâdî; "Şükür, Allahü teâlânın ihsân ettiği nîmet ile O'na isyân etmemek, O'na isyân için, ihsân ettiği nîmeti sermâye olarak kullanmamaktır." buyurdu. Orada bulunanların hepsi bu cevâba çok sevinip; "Seni tebrik ederiz. Maksadı en güzel şekilde ifâde ettin. Bu, ancak bu şekilde târif edilebilirdi." dediler. Sırrî-yi Sekatî; "Yavrum, öyle anlıyorum ki senin lisanın doğru ve kuvvetli olacak. Böyle güzel söyleyebilmek hâli sana nereden geliyor?" deyince, Cüneyd-i Bağdâdî; "Sizin sohbetlerinizde bulunmakla efendim." dedi. KUR'ÂN VE SÜNNET ÇİZGİSİ O, "Biz tasavvufu laf ile elde etmedik, açlık ve dünyayı terk etmek ve hoşa giden şeyleri kesinlikle bırakmak suretiyle elde ettik" derdi. Onun tasavvuf anlayışı Kur'ân ve sünnet çizgisinde idi. Bu yüzden bu yolda Kur'ân ezberlemeyen ve hadis yazmayan Kitap ve sünnetten habersiz kimselere tabi olunamayacağını söyler, "Allah Rasûlü'nün yolunu izleyenlerden başkaları için, Allah'a giden bütün yollar kapalıdır" derdi. Cüneyd'e göre akıllı kimse, organlarında Mevlâsı'nın ayıplayacağı bir fiil zuhûr etmeyendi. Derdi ki: Hak'tan başka bir şey seni esir ettiği sürece gerçek bir kul olamazsın. İstikamet ve ibadette devamlılığı esas alırdı. "Nasıl bir dalgıç, inci çıkarmak için denize dalsa ve incilere tam yaklaşmışken geri dönse kaybettiği kazancından çok olursa, bir kul da bin yıl Allah'a yönelse de bir an O'ndan dönse kaybettiği kazancından çok olur" derdi. O, ihlâsı Allah ile kul arasında bir sır olarak tanımlardı. Melek onu bilmezdi ki sevap yazsın. Şeytan ona muttali olamazdı ki onu bozsun. Nefsin hevası ona aşina olamazdı ki onu eğsin. TASAVVUF HAKKINDA Ona göre tasavvuf: Allah'ın Zatından başka hiçbir şeye ilgi duymadan, yalnız Onunla olmaktı. Sulhu olmayan bir cenkti. Allah Teâlâ bir mürid için hayır murad ederse, onu gerçek sûfîler kervanına katar, sahte sofulardan korurdu. Tasavvuf sekiz peygamberin, sekiz ayrı özelliğini cem'etmekti. 1. İbrahim (a.s.)'in sehâvetini, 2. İsmail (a.s.)'in rıza ve teslimiyetini, 3. Eyyûb (a.s.)'ın sabrını, 4. Zekeriyâ Peygamberin üç gün süreyle işaretle konuşmasını, 5. Yahya Peygamberin garipliğini, 6. Musa (a.s.)'ın sûf (yünlü) giymesini, 7. İsa (a.s.)'ın yolculuğunu, 8. Muhammed (a.s.)'in fakirlik ve zühd sıfatını. Dünya ile ahiretin aynı kalede birleşemeyeceğini söyler, kalbin ahirete kap olabilmesi için dünyalıklardan temizlenmesi lazımdır, derdi. "Marifet çalışmakla mı elde edilir, yoksa kendiliğinden mi gelir?" diye soranlara şu karşılığı verirdi: Eşyanın özüne iki şeyle varılır. Biri hisler yani duygular diğeri deliller. Böyle görülen şeyler hisle, görülmeyenler delillerle anlaşılır. Allah Teâlâ'yı göremediğimize göre onu tanımak delil ve araştırma ile olur. Çünkü gaybı ancak delillerle bilinir.[/CENTER] [/B][/I][/FONT][/SIZE][/COLOR][/FONT] [COLOR="#A52A2A"][SIZE=3][FONT=Comic Sans MS][B][I]Devamı Gelecek...[/I][/B][/FONT][/SIZE][/COLOR] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Tasavvuf
Ehli Sünnet Tarikat ve Cemaatler
Tasavvufcular
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst