Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Tasavvuf
Ehli Sünnet Tarikat ve Cemaatler
Tasavvufun On Esasi
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="mihrimah" data-source="post: 33024" data-attributes="member: 656"><p><strong><span style="font-size: 15px"><span style="color: red">Sabır</span></span></strong></p><p></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Sabır, nefsin isteklerinden tıpki bir ölü gibi uzak durmaktır. Ve bu mücahede ile yapılmalıdır.</span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Yani nasil ki, bir ölünün nefsi istekleri kalmıyorsairadi ölümde de kalmamasi gerekir.</span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Yalnız buradaki mücahede, nefse karşı onun isteklerini yapmamakla ve istemediklerini yapmakla mücadele etmektir. Mesela nefis vahdeti istemez, daha çok kesreti ve çesitliliği ister. Bunun için ehl-i heva olanlar bir yerde durmazlar. Vakitlerini gayr-i mesru sohbetlerde geçirirler. Sürekli pis ve necis sözler ve gazeller söylerler. Nitekim bu durumu açıklayan bir hadis vardir: «Cennet'in etrafı sıkıntı ve güçlüklerle, Cehennem•in ise istek ve hazlarla doludur.» (Buhari) İste mü'minlerin bu konuda dikkat etmesi gerekir. Kalplerinin hangi tarafa meylettiğini ve bazi insanların Cennet' e bir akçe ile girmek yerine Cehennem'e bin akçeyle girmeyi nasıl terkettiklerini görmek için.</span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Nefsin isteklerini ve ülfette bulunduğu şeyleri ona vermeyerek doğru ve güzel bir yol üzerine sebati ancak bir şekilde mümkündür. Nite- Kur'an-i Kerim buna şöyle temas eder: «Onlardan, sabrettikleri için sizlere dogru yolu gösteren önderler yetiştirdik. Onlar ayetlerimizi de yakinen biliyorlardı» (Secde, 24).</span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Böyle bir yola girdikten sonra önemli olan sebattir. Bir insanin tevbe etmesi güzel bir şey fakat o hal üzerinde devam olmadıktan sonra bu tevbe anlamsızdır. Ayni şekilde tarikata girmek de gaye değil vasıtadır. Tarikatta sebat eden ancak gayeye varabilir. Nitekim yüce Allah (c.c) şöyle buyurmaktadir: 'Rabbimiz Allah'tır' dedikten sonra doğru yolda devam edenler ...» (Fussilet, 30). Yani, sadece 'Rabbimiz Allah'tır demek yetmiyor; bunda devam etmek gerekir. Bunun için Allah (c.c) sabır ve sebat ile mukayyed kıldı.</span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Kaynak: Necmeddin Kübra, Tasavvufun On Esası, Bedir Yayınları</span></strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="mihrimah, post: 33024, member: 656"] [B][SIZE=4][COLOR=red]Sabır[/COLOR][/SIZE][/B] [B][FONT=Comic Sans MS]Sabır, nefsin isteklerinden tıpki bir ölü gibi uzak durmaktır. Ve bu mücahede ile yapılmalıdır.[/FONT][/B] [B][FONT=Comic Sans MS]Yani nasil ki, bir ölünün nefsi istekleri kalmıyorsairadi ölümde de kalmamasi gerekir.[/FONT][/B] [B][FONT=Comic Sans MS]Yalnız buradaki mücahede, nefse karşı onun isteklerini yapmamakla ve istemediklerini yapmakla mücadele etmektir. Mesela nefis vahdeti istemez, daha çok kesreti ve çesitliliği ister. Bunun için ehl-i heva olanlar bir yerde durmazlar. Vakitlerini gayr-i mesru sohbetlerde geçirirler. Sürekli pis ve necis sözler ve gazeller söylerler. Nitekim bu durumu açıklayan bir hadis vardir: «Cennet'in etrafı sıkıntı ve güçlüklerle, Cehennem•in ise istek ve hazlarla doludur.» (Buhari) İste mü'minlerin bu konuda dikkat etmesi gerekir. Kalplerinin hangi tarafa meylettiğini ve bazi insanların Cennet' e bir akçe ile girmek yerine Cehennem'e bin akçeyle girmeyi nasıl terkettiklerini görmek için.[/FONT][/B] [B][FONT=Comic Sans MS]Nefsin isteklerini ve ülfette bulunduğu şeyleri ona vermeyerek doğru ve güzel bir yol üzerine sebati ancak bir şekilde mümkündür. Nite- Kur'an-i Kerim buna şöyle temas eder: «Onlardan, sabrettikleri için sizlere dogru yolu gösteren önderler yetiştirdik. Onlar ayetlerimizi de yakinen biliyorlardı» (Secde, 24).[/FONT][/B] [B][FONT=Comic Sans MS]Böyle bir yola girdikten sonra önemli olan sebattir. Bir insanin tevbe etmesi güzel bir şey fakat o hal üzerinde devam olmadıktan sonra bu tevbe anlamsızdır. Ayni şekilde tarikata girmek de gaye değil vasıtadır. Tarikatta sebat eden ancak gayeye varabilir. Nitekim yüce Allah (c.c) şöyle buyurmaktadir: 'Rabbimiz Allah'tır' dedikten sonra doğru yolda devam edenler ...» (Fussilet, 30). Yani, sadece 'Rabbimiz Allah'tır demek yetmiyor; bunda devam etmek gerekir. Bunun için Allah (c.c) sabır ve sebat ile mukayyed kıldı.[/FONT][/B] [B][FONT=Comic Sans MS]Kaynak: Necmeddin Kübra, Tasavvufun On Esası, Bedir Yayınları[/FONT][/B] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Tasavvuf
Ehli Sünnet Tarikat ve Cemaatler
Tasavvufun On Esasi
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst