Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Tasavvuf
Ehli Sünnet Tarikat ve Cemaatler
Tasavvufun On Esasi
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="mihrimah" data-source="post: 33026" data-attributes="member: 656"><p><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"><span style="font-size: 15px"><span style="color: red"><strong>Rıza</strong></span></span></span></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Riza, nefsin isteklerinden tıpki bir ölü gibi kendini tecrid ederek, hiçbir itiraz ve münakaşada bulunmadan Allah"in ezeli tedbirlerine teslim olmaktır.</span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Bu konuda tartışma ve kavgaya gerek yoktur. Çünkü Hakk'ın ilmi, kulun akIından geniştir. Hakk herkesin istidadına göre ezelden takdir etmiştir. Bunun için kula düsen vazife teslimiyet ve kabul etmektir. Yoksa red ve itiraz değildir. Nitekim bir hadis-i kudside: «Her şeyide Ben takdir ettim, Ben tedbir aldım ve her şeye Ben hükmettim. Kim buna rıza gösterirse Benden kendisine rıza vardır, kim ki aksilik yaparsa Benden aynısını bulur», denilmiştir.</span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Bazi sufilerin «bütün islerimi mabuduma haveIe ettim, O dilerse beni yaşatır, dilerse öldürür demeleri gibi.</span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Böyleleri yanında lütuf ile kahır arasında bir fark yoktur. İkisinde de mahbubun etkisi olduğundan aradaki perdeler ortadan kalkınca her şeyin aslında ayni olduğu görülür.</span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Kim bu dünyanın perdelerinden ve karanlık vasıflarindan sıyrılarak iradi ölümü tadabilirse Allah onu kendi yardımıyla tekrar diriltir. Nitekim Kur'an-i Kerim'de: "Ölü iken kendisini dirilttiğimiz ve kendisine insanlar arasında yürüyebileceği bir ışık verdiğimiz kimse karanlıklar içine kalıp çıkamayan kimse gibi olur mu? ..» (En'am, 122)şeklinde bu sınıftan bahsedilir.</span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">'Iradi ölümden' sonra meydana gelen bu hayata 'hakkani hayat' denir. Fani cesed akıp eriyip yok olunca, baki çıkar ortaya. Ve artik bakininhükmü geçerli olur. Ayetin tefsirini Şeyh Necmüddin Kübra şöyle yapmaktadır: Yani biz onu 'enaniyetin' kati ve karanlık çukurlarından alıp kurtarır, kendi rabbani vasıflarımızla diriltir ve yüceltiriz.</span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Onun bu zulmet çukurundan kurtarılması ağacın yeni bir meyvaya aşılanması gibidir. Ağacın verdiği meyvalar degişiktir. Artık ağaç bambaşka bir ağaçtır.</span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Daha sonra ona cemalimizden bir nur ,veririz ki, soo o sayede insanlararasinda yürür- ve ai,n hallerini müsaJiede eder.Ehl-i feraset sahibi bir mü'minin mertebeleri söyledir:</span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">1 - İman: Avam seviyesindeki mü'minlerin halidir. Bu mertebe bir ağacın çiçeği gibidir . 2 - Velayet: Hass mü'minlerin halidir. Bu mertebeye 'ihsan' mertebesi de denir. Ağacın mertebesi gibidir bu. Zaten iman ve amel-i salih ile müşahede makamı kastedilmektedir.</span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">3 - Nübüvvet: Ehassu'l-havass mertebesidir. Bu da meyvanin özü gibidir.</span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">4 - Risalet: Bu da 'hülasa-i ehass, veya 'dehn-i lübb' gibidir. Yani özün özü.</span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Bu saydigimiz mertebelerden ilk ikisi kesbidir, insanin kendi mücahedesiyle elde edebileceği mertebelerdir.</span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Üç ve dördüncüsü ise vehbidir. Allah'in istediği kullarına verdiği mertebelerdir.</span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Her veli de bir yönüyle öz sayilir. Fakat Hz. Peygamber'e göre dis ve kabuk sayilir. Bu mertebenin en yücesi de Hz. Muhammed'e aittir.</span></strong></p><p><strong><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Kaynak: Necmeddin Kübra, Tasavvufun On Esası, Bedir Yayınları</span></strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="mihrimah, post: 33026, member: 656"] [FONT=Comic Sans MS][SIZE=4][COLOR=red][B]Rıza[/B][/COLOR][/SIZE][/FONT] [B][FONT=Comic Sans MS]Riza, nefsin isteklerinden tıpki bir ölü gibi kendini tecrid ederek, hiçbir itiraz ve münakaşada bulunmadan Allah"in ezeli tedbirlerine teslim olmaktır.[/FONT][/B] [B][FONT=Comic Sans MS]Bu konuda tartışma ve kavgaya gerek yoktur. Çünkü Hakk'ın ilmi, kulun akIından geniştir. Hakk herkesin istidadına göre ezelden takdir etmiştir. Bunun için kula düsen vazife teslimiyet ve kabul etmektir. Yoksa red ve itiraz değildir. Nitekim bir hadis-i kudside: «Her şeyide Ben takdir ettim, Ben tedbir aldım ve her şeye Ben hükmettim. Kim buna rıza gösterirse Benden kendisine rıza vardır, kim ki aksilik yaparsa Benden aynısını bulur», denilmiştir.[/FONT][/B] [B][FONT=Comic Sans MS]Bazi sufilerin «bütün islerimi mabuduma haveIe ettim, O dilerse beni yaşatır, dilerse öldürür demeleri gibi.[/FONT][/B] [B][FONT=Comic Sans MS]Böyleleri yanında lütuf ile kahır arasında bir fark yoktur. İkisinde de mahbubun etkisi olduğundan aradaki perdeler ortadan kalkınca her şeyin aslında ayni olduğu görülür.[/FONT][/B] [B][FONT=Comic Sans MS]Kim bu dünyanın perdelerinden ve karanlık vasıflarindan sıyrılarak iradi ölümü tadabilirse Allah onu kendi yardımıyla tekrar diriltir. Nitekim Kur'an-i Kerim'de: "Ölü iken kendisini dirilttiğimiz ve kendisine insanlar arasında yürüyebileceği bir ışık verdiğimiz kimse karanlıklar içine kalıp çıkamayan kimse gibi olur mu? ..» (En'am, 122)şeklinde bu sınıftan bahsedilir.[/FONT][/B] [B][FONT=Comic Sans MS]'Iradi ölümden' sonra meydana gelen bu hayata 'hakkani hayat' denir. Fani cesed akıp eriyip yok olunca, baki çıkar ortaya. Ve artik bakininhükmü geçerli olur. Ayetin tefsirini Şeyh Necmüddin Kübra şöyle yapmaktadır: Yani biz onu 'enaniyetin' kati ve karanlık çukurlarından alıp kurtarır, kendi rabbani vasıflarımızla diriltir ve yüceltiriz.[/FONT][/B] [B][FONT=Comic Sans MS]Onun bu zulmet çukurundan kurtarılması ağacın yeni bir meyvaya aşılanması gibidir. Ağacın verdiği meyvalar degişiktir. Artık ağaç bambaşka bir ağaçtır.[/FONT][/B] [B][FONT=Comic Sans MS]Daha sonra ona cemalimizden bir nur ,veririz ki, soo o sayede insanlararasinda yürür- ve ai,n hallerini müsaJiede eder.Ehl-i feraset sahibi bir mü'minin mertebeleri söyledir:[/FONT][/B] [B][FONT=Comic Sans MS]1 - İman: Avam seviyesindeki mü'minlerin halidir. Bu mertebe bir ağacın çiçeği gibidir . 2 - Velayet: Hass mü'minlerin halidir. Bu mertebeye 'ihsan' mertebesi de denir. Ağacın mertebesi gibidir bu. Zaten iman ve amel-i salih ile müşahede makamı kastedilmektedir.[/FONT][/B] [B][FONT=Comic Sans MS]3 - Nübüvvet: Ehassu'l-havass mertebesidir. Bu da meyvanin özü gibidir.[/FONT][/B] [B][FONT=Comic Sans MS]4 - Risalet: Bu da 'hülasa-i ehass, veya 'dehn-i lübb' gibidir. Yani özün özü.[/FONT][/B] [B][FONT=Comic Sans MS]Bu saydigimiz mertebelerden ilk ikisi kesbidir, insanin kendi mücahedesiyle elde edebileceği mertebelerdir.[/FONT][/B] [B][FONT=Comic Sans MS]Üç ve dördüncüsü ise vehbidir. Allah'in istediği kullarına verdiği mertebelerdir.[/FONT][/B] [B][FONT=Comic Sans MS]Her veli de bir yönüyle öz sayilir. Fakat Hz. Peygamber'e göre dis ve kabuk sayilir. Bu mertebenin en yücesi de Hz. Muhammed'e aittir.[/FONT][/B] [B][FONT=Comic Sans MS]Kaynak: Necmeddin Kübra, Tasavvufun On Esası, Bedir Yayınları[/FONT][/B] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Tasavvuf
Ehli Sünnet Tarikat ve Cemaatler
Tasavvufun On Esasi
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst