İlim-irfan
Well-known member
Tavaf esnasında dünya ile ilgili konuşmalar yasaklanmamış olmakla beraber, konuşmamak müstehabtır. İhtiyaç ve zaruret hâlinde ise, konuşmanın bir sakıncası olmaz.
Sünen kitaplarında yer alan bir hadiste, Peygamberimiz (a.s.m) şöyle buyurmuştur:
“Kâbeyi tavaf etmek, bir nevi namaz kılmaktır. Şu var ki, Allah tavafta konuşmaya izin vermiştir. O halde, tavaf esnasında konuşan kimse hayırdan başka bir şey konuşmasın.” (İbn Hacer, 3/482; Hakim, 2/267)
Hadisin bu ifadesinden, tavafın da namaz gibi faziletli bir ibadet olduğunu anlayabiliriz. Farz olan tavaf farz namaz gibi, nafile tavaf da nafile namaz gibidir.
Hz. Aişe (r.anha)’den nakledilen bir rivayete göre, Hz. Peygamber (a.s.m) “Kâbe’ye bakmak ibadettir.” diye buyurdu.(bk. Kenzu’l-Ummal, h. No: 34647).
Kâbe, sadece oradaki taş binadan ibaret değildir. Kâbe, ferşten Arşa uzanan nurani bir direk gibidir. Kâbe'ye yönelenlerin niyeti Allah'ın emrine uymak ve emredilen yöne yönelmektir. Kâbe yeryüzünde inşa edilen ilk mesciddir.
Dünyevi hiçbir konuşma yapmadan tamamlanan bir tavafın faziletiyle ilgili bir hadisin meali şöyledir:
"Kim Kâbe'yi yedi defa (dönerek) tavaf eder ve (tavaf esnasında) "Allah'ın her nevi noksanlıklardan pâk ve nezih olduğuna inanırım. Hamd Allah'a mahsustur. Allah'tan başka ilah yoktur ve Allah (her şeyden) büyüktür. Günahlardan dönüş ve ibadete güç ancak Allah'ın yardımıyladır" sözünden başka bir şey (yani dünya ile ilgili her hangi bir laf) konuşmazsa, onun on günahı silinir, onun için on hasene (sevabı) yazılır ve bu ibadet sayesinde onun mertebesi on derece yükselir. Kim de tavaf eder ve tavaf esnasında (dünya ile ilgili herhangi bir laf) konuşursa, (yalnız) ayakları suya batan kimse gibi onun (yalnız) ayakları rahmete batar." (İbn Mâce, Hac, 33, 2957)
Tavaf esnasında dünya ile ilgili şeyleri konuşan kimsenin, ayaklarının rahmete batmasından maksat şu olabilir: Böyle davranan kimsenin bütün vücûdu rahmetten pek yararlanmaz, vücûdu kısmen yararlanır. Fakat tavaf esnasında zikir ve duâ gibi şeylerle meşgul olan kimse ise vücûdunun tümüyle rahmetten yararlanır. (bk. İbni Mâce Tercemesi ve Şerhi, Kahraman Yayınları, 8/174-175)
Tavaf esnasında zikir, tehlil, dua, tefekkür gibi ibadetlerle meşgul olunmalı, lüzumsuz konuşma ve boş şeyleri terk etmeye çaba gösterilmelidir.
Sorular İslamiyet
Sünen kitaplarında yer alan bir hadiste, Peygamberimiz (a.s.m) şöyle buyurmuştur:
“Kâbeyi tavaf etmek, bir nevi namaz kılmaktır. Şu var ki, Allah tavafta konuşmaya izin vermiştir. O halde, tavaf esnasında konuşan kimse hayırdan başka bir şey konuşmasın.” (İbn Hacer, 3/482; Hakim, 2/267)
Hadisin bu ifadesinden, tavafın da namaz gibi faziletli bir ibadet olduğunu anlayabiliriz. Farz olan tavaf farz namaz gibi, nafile tavaf da nafile namaz gibidir.
Hz. Aişe (r.anha)’den nakledilen bir rivayete göre, Hz. Peygamber (a.s.m) “Kâbe’ye bakmak ibadettir.” diye buyurdu.(bk. Kenzu’l-Ummal, h. No: 34647).
Kâbe, sadece oradaki taş binadan ibaret değildir. Kâbe, ferşten Arşa uzanan nurani bir direk gibidir. Kâbe'ye yönelenlerin niyeti Allah'ın emrine uymak ve emredilen yöne yönelmektir. Kâbe yeryüzünde inşa edilen ilk mesciddir.
Dünyevi hiçbir konuşma yapmadan tamamlanan bir tavafın faziletiyle ilgili bir hadisin meali şöyledir:
"Kim Kâbe'yi yedi defa (dönerek) tavaf eder ve (tavaf esnasında) "Allah'ın her nevi noksanlıklardan pâk ve nezih olduğuna inanırım. Hamd Allah'a mahsustur. Allah'tan başka ilah yoktur ve Allah (her şeyden) büyüktür. Günahlardan dönüş ve ibadete güç ancak Allah'ın yardımıyladır" sözünden başka bir şey (yani dünya ile ilgili her hangi bir laf) konuşmazsa, onun on günahı silinir, onun için on hasene (sevabı) yazılır ve bu ibadet sayesinde onun mertebesi on derece yükselir. Kim de tavaf eder ve tavaf esnasında (dünya ile ilgili herhangi bir laf) konuşursa, (yalnız) ayakları suya batan kimse gibi onun (yalnız) ayakları rahmete batar." (İbn Mâce, Hac, 33, 2957)
Tavaf esnasında dünya ile ilgili şeyleri konuşan kimsenin, ayaklarının rahmete batmasından maksat şu olabilir: Böyle davranan kimsenin bütün vücûdu rahmetten pek yararlanmaz, vücûdu kısmen yararlanır. Fakat tavaf esnasında zikir ve duâ gibi şeylerle meşgul olan kimse ise vücûdunun tümüyle rahmetten yararlanır. (bk. İbni Mâce Tercemesi ve Şerhi, Kahraman Yayınları, 8/174-175)
Tavaf esnasında zikir, tehlil, dua, tefekkür gibi ibadetlerle meşgul olunmalı, lüzumsuz konuşma ve boş şeyleri terk etmeye çaba gösterilmelidir.
Sorular İslamiyet