Konuya cevap cer

Evet, şimdi küre-i arzda herkes ya kalben, ya ruhen, ya aklen, ya  bedenen gelen musibetten hissedardır, azap çekiyor, perişandır. Bilhassa  ehl-i dalâlet ve ehl-i gaflet, rahmet-i umumiye-i İlâhiyeden ve  hikmet-i tamme-i Sübhâniyeden habersiz olduğundan, nev-i beşere rikkat-i  cinsiye, alâkadarlık cihetiyle, kendi eleminden başka nev-i beşerin  şimdiki elîm ve dehşetli elemleriyle dahi müteellim olup azap çekiyor.  Çünkü, lüzumsuz ve mâlâyâni bir surette vazife-i hakikiyelerini ve elzem  işlerini bırakıp âfâkî ve siyasî boğuşmalara ve kâinatın hâdisâtına  merakla dinleyerek, karışarak ruhlarını sersem ve akıllarını geveze  etmişler ve bilerek kendi zararına fiilen rıza göstermek cihetinde,  “Zarara razı olana şefkat edilmez” mânâsındaki اَلرَّاضِى بِالضَّرَرِ لاَيُنْظَرُلَهُ  kaide-i esasiyesiyle şefkat hakkını ve merhamet liyakatını  kendilerinden selb etmişler. Onlara acınmayacak ve şefkat edilmez. Ve  lüzumsuz başlarına belâ getirirler.


Kastamonu Lahikası


Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst