Konuya cevap cer

Peygamber mucizeleri anlatan ayetler hikaye değil

             09 Temmuz 2011 / 00:01

             Günün Risale-i Nur dersi

        

                                      Bismillahirrahmanirrahim

     Kur’ân-ı Hakîm, enbiyaları, insanın cemaatlerine terakkiyât-ı mâneviye  cihetinde birer pişdar ve imam gönderdiği gibi, yine insanların  terakkiyât-ı maddiye suretinde dahi, o enbiyanın herbirisinin eline bazı  harikalar verip yine o insanlara birer ustabaşı ve üstad etmiştir;  onlara mutlak olarak ittibâa emrediyor.

    İşte, enbiyaların mânevî  kemâlâtını bahsetmekle insanları onlardan istifadeye teşvik ettiği gibi,  mu’cizatlarından bahis dahi, onların nazirelerine yetişmeye ve  taklitlerini yapmaya bir teşviki işmam ediyor. Hattâ denilebilir ki,  mânevî kemâlât gibi, maddî kemâlâtı ve harikaları dahi, en evvel mu’cize  eli nev-i beşere hediye etmiştir. İşte, Hazret-i Nuh’un (aleyhisselâm)  bir mu’cizesi olan sefine ve Hazret-i Yusuf’un (aleyhisselâm) bir  mu’cizesi olan saati, en evvel beşere hediye eden, dest-i mu’cizedir. Bu  hakikate lâtif bir işarettir ki, san’atkârların ekseri, herbir san’atta  birer peygamberi pîr ittihaz ediyor. Meselâ gemiciler Hazret-i Nuh’u  (aleyhisselâm), saatçiler Hazret-i Yusuf’u (aleyhisselâm), terziler  Hazret-i İdris’i (aleyhisselâm)...

    Evet, madem Kur’ân’ın herbir  âyeti çok vücuh-u irşadî ve müteaddit cihât-ı hidayeti olduğunu ehl-i  tahkik ve ilm-i belâğat ittifak etmişler. Öyle ise, Kur’ân-ı  Mu’cizü’l-Beyânın en parlak âyetleri olan mu’cizât-ı enbiya âyetleri,  birer hikâye-i tarihiye olarak değil; belki onlar çok maânî-yi  irşâdiyeyi tazammun ediyorlar. Evet, mu’cizât-ı enbiyayı zikretmesiyle,  fen ve san’at-ı beşeriyenin nihayet hududunu çiziyor. En ileri gayâtına  parmak basıyor. En nihayet hedeflerini tayin ediyor. Beşerin arkasına  dest-i teşviki vurup o gayeye sevk ediyor. Zaman-ı mazi, zaman-ı  müstakbel tohumlarının mahzeni ve şuûnâtının âyinesi olduğu gibi;  müstakbel dahi, mazinin tarlası ve ahvâlinin âyinesidir. (Sözler 20. söz  2. Maka)

    Bediüzzaman Said Nursi

    Sözlük:

    Ahval : Durumlar

    Aleyhisselâm : Allah’ın Selâmı Onun Üzerine Olsun

    Âyine : Ayna

    Beşer : İnsan

    Beyan : Açıklama

    Cihât-ı Hidayet : Doğru Yola Götüren Yönler

    Dest-i Mu’cize : Mu’cize Eli

    Dest-i Teşvik : Teşvik Eli

    Ehl-i Tahkik : Gerçeği Araştıranlar

    Ekser : Çoğunluk

    Enbiya : Peygamberler

    Evvel : Önce

    Fen Ve San’at-ı Beşeriye : İnsanlara Ait Bilim Ve Sanat

    Gayât : Gayeler

    Hakikat : Gerçek

    Hikâye-i Tarihiye : Tarihî Hikâye

    Hudut : Sınır

    İlm-i Belâğat : Belâğat İlmi

    İşmam : Koklatma, Hissettirme

    İttibâ : Uymak

    İttifak Etmek : Birleşmek

    İttihaz Etmek : Edinmek

    Kat’ Etmek : Aşmak

    Kemâlât : Üstünlükler

    Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyan : İfade Ve Açıklamalarıyla Mu’cize Olan Kur’ân

    Lâtif : İnce, Hoş, Güzel

    Maânî-yi İrşâdiye : Doğru Yolu Gösteren İfadeler

    Mahzen : Depo

    Mazi : Geçmiş

    Menba : Kaynak

    Mu’cizat : Mu’cizeler

    Mu’cizat-ı Enbiya : Peygamberlerin Mu’cizeleri

    Mu’cize : Bir Benzerini Yapma Konusunda Başkalarını Âciz Bırakan Olağanüstü Şey

    Mutlak : Kayıtsız, Sınırsız

    Müstakbel : Gelecek

    Müteaddit : Çeşitli

    Nazire : Benzer

    Nev-i Beşer : İnsanlık

    Nihayet : Son

    Pîr : Önder

    Sefine : Gemi

    Suret : Şekil, Biçim

    Şuûnat : Haller, Hadiseler

    Tayeran : Uçma

    Tazammun Etmek : İçine Almak

    Teshir-i Hava : Havaya Hükmetme

    Vâsi : Geniş

    Vücuh-u İrşadî : Doğru Yolu Gösterici Yönler

    Zaman-ı Mazi : Geçmiş Zaman

    Zaman-ı Müstakbel : Gelecek Zaman

    Zikretmek : Anmak, Belirtmek


Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst