Bir valide veledini tehlikeden kurtarmak için hiçbir ücret istemeden ruhunu feda etmesi ve hakiki bir ihlas ile vazife-i fıtriyesi itibariyle kendini evladına kurban etmesi gösteriyor ki; hanımlarda gayet yüksek bir kahramanlık var. Bu kahramanlığın inkişafı ile; hem hayat-ı dünyeviyesini, hem hayat-ı ebediyesini onunla kurtarabilir. Fakat bazı fena cereyanlarla, o kuvvetli ve kıymetdar seciye inkişaf etmez veyahut su'-i istimal edilir. Yüzer nümunelerinden bir küçük nümunesi şudur: O şefkatli valide, çocuğunun hayat-ı dünyeviyede tehlikeye girmemesi, istifade ve fayda görmesi için her fedakarlığı nazara alır, onu öyle terbiye eder. "Oğlum paşa olsun" diye bütün malını verir; hafız mektebinden alır, Avrupa'ya gönderir. Fakat o çocuğun hayat-ı ebediyesi tehlikeye girdiğini düşünmüyor ve dünya hapsinden kurtarmağa çalışıyor, Cehennem hapsine düşmesini nazara almıyor. Fıtri şefkatin tam zıddı olarak o masum çocuğunu, ahirette şefaatçı olmak lazım gelirken davacı ediyor.
(Bediüzzaman Said Nursi - 24. Lem'adan)
Lügatler :
Valide :
ana Veled :
çocuk Hakiki :
gerçek İhlâs :
sadece Alah rızası için, beklentisiz, samimiyetle iş yapmak Vazife-i fıtriye
: yaratılıştan verilmiş vazife ve yetenek İtibarıyle :
şekliyle Evlad
:çocuk, çocuklar İnkişaf
: gelişme Hayat-ı dünyeviye
: dünya hayatı Hayat-ı ebediye
: sonsuz ahret hayatı Fena :
kötü, olumsuz Cereyan :
akım, ekol, oluşum Kıymetdar :
kıymetli,değerli Seciye :
huy, karakter Su-i istimal :
kötüye kullanma Nümune
: örnek İstifade :
faydalanma Fedakârlık
: özveri,kendini feda etme Nazar :
bakış, bakma Mekteb
: okul Hâfız :
Kur’an’ı ezberleyen kişi Fıtrî :
Yaratılıştan gelen Masum
: günahsız Âhiret :
sonsuz olan öteki dünya Şefaatçi olmak:
Allah’tan başkalarının kurtulması için aracı olmak izni verilmek Lem’a
: parıltı
--