Âdet :usul, görenek, alışılmış şey, huy, tabiat Âhirzaman :dünyanın son zamanı ve son devresi Âlem :dünya, kâinat Âlem-i İslam :İslam âlemi Beyn-essema vel-arz :yer ile gök arasında Cenâb-ı Hakk :Hakkın kendisi olan yücelik sahibi Allah Cereyan etmek :akmak, gidiş, hareket, akış Din-i Ahmedi :Muhammed(a.s.) getirdiği din, İslam Ebediyet: sonsuzluk Ehl-i Beyt-i Nebevi :Peygamber(a.s.)’ın evine mensup olanlar Eser-i himayet :koruma eseri Fesad :bozukluk, karışıklık, fenalık, haddi tecavüz edip zulmetmek Fesad-ı ümmet :ümmetin karışıklığı, toplumun bozulması Hâkim :hükmeden, galip, başkasını müdahale ettirmeden idare eden Halife-i Zişan :şan ve şeref sahibi elçi, halife Islah :iyileştirmek, düzeltmek İcad :yaratma, var etme, vücuda getirmek İzâle :gidermek, ortadan kaldırmak
| Kadîr-i Zülcelal :her türlü eksiklikten yüce kuvvet ve kudret sahibi Kemâl-i rahmet :tam bir merhamet Kutb-u âzam :en büyük kutub, devrin en büyük maneviyat önderi Mehdi :hidayete eren veya hidayete vesile olan Muhafaza :koruma, saklama Muslih :ıslah eden, iyileştiren, terbiye edici Mübarek :bereketli, uğurlu, hayırlı, çoğalmış Müceddid :yenileyen, yenileyici, her yüzyılda gelip dinin hakikatlerini ihya eden zat Müçtehid :ayet ve hadislerden hükümler çıkaran büyük İslam âlimleri Mürşid-i ekmel :en mükemmel yol gösterici Nev’ :çeşit, sınıf, cins Nümune: örnek Şeriat-i İslamiye :İslam kanunları, emir ve yasakları Teskin :sakinleştirmek, rahatlandırmak, yatıştırmak Va’detmek :söz vermek Zarfında: içinde Zat : hürmete layık kimse, kişi Zat-ı Nurani :nurlu zat, nur saçan zat Zulümat :karanlıklar, dinsizlik ve zulüm devri
|