Bu hiddetli ve şiddetli mütehassıs, Üçüncü Selim ve İkinci Mahmud devri vezirlerinden Mehmed Hakkı Paşa isminde muktedir bir vezirdir. Ebuziya Tefvik’in Numune-i Osmaniye adlı eserinde yer almasının sebebi dillerde destan olmuş, küçücük bir tehdit ve tekdir mektubudur. Dünyada bu kadar küçük bir eserle edebiyat tarihine geçmiş hiçbir kimse yoktur. Bu şaheser mektup kim bilir nasıl hata işlemiş olan Silivri Kadısı’na şöyle hitap etmektedir:
“Silivri naibi! Şeriat haini! İlâmını gördüm; kahkahayla güldüm; Meali hezeyan, hükmü hilaf-ı Kur’an’dır! Mihr-i müeyyedimi basarım, seni mahkeme kapısında asarım.”
Kaynak:
İsmail Hâmi Danişmend, Tarihî Hakikatler, Tercüman Tarih ve Kültür Yayınları, İst 1979, c.2, s.338–339
Rıdvan Çolak
“Silivri naibi! Şeriat haini! İlâmını gördüm; kahkahayla güldüm; Meali hezeyan, hükmü hilaf-ı Kur’an’dır! Mihr-i müeyyedimi basarım, seni mahkeme kapısında asarım.”
Kaynak:
İsmail Hâmi Danişmend, Tarihî Hakikatler, Tercüman Tarih ve Kültür Yayınları, İst 1979, c.2, s.338–339
Rıdvan Çolak