Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
İslamiyet
İslam Akaidi ve Fıkıh
İmanın Şartları
Ahiret Gününe İman
Tükenen sermaye
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Þefkat_" data-source="post: 215810" data-attributes="member: 1000731"><p><strong>Tükenen sermaye</strong></p><p></p><p></p><p><img src="http://www.hanimlar.com/show_image.php?filename=images/icerik/2913.jpg&width=250&height=250" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /> </p><p><strong>Bağdat'ta ağustos sıcağı ortalığı yakıp kavurmaktaydı. Herkes, serinleyeceği gölge bir yer, ferahlatacak bir rüzgar arıyordu. Çarşı-pazar kurulmuş, alış-veriş başlamıştı.</strong></p><p></p><p><strong>Bu arada bir adam, yüksek dağların mağaralarından getirdiği buzları satıyordu. Buz kalıpları eriyip ziyan olmadan bir an önce onları satmalıydı. Gel gör ki, ekonomik durgunluk sebebiyle fazla buz satılmıyordu.</strong></p><p></p><p><strong>Öğle sıcağı bastırınca buzlar yavaş yavaş erimeye başladı. "Mal canın yongasıdır!" ya; tek sermayesi olan buzlarının gözü önünde eridiğini görmek, adamın içini de eritiyordu.</strong></p><p></p><p><strong>Erimenin hızlanmasıyla içi yanan adam şöyle bağırmaya başladı: "Sermayesi sürekli tükenen bu fakirden buz alan yok mu?"</strong></p><p></p><p><strong>0 sırada talebeleriyle oradan geçmekte olan büyük veli Cüneyd-i Bağdadî bu sözleri duyunca birden durdu ve olduğu yere çöktü. Başını ellerinin arasına aldı. Talebeler telaşlandılar ve "Ne oldu hocam?" diye sordular.</strong></p><p></p><p><strong>Cüneyd-i Bağdadî, "Şu adamın söylediklerine dikkat edin!" diyerek, buz satıcısının tarafına baktı. </strong></p><p></p><p><strong>Adam, içinin yandığı sesinden belli olacak şekilde sürekli bağırıyordu: "Sermayesi tükenen buzcudan alış-veriş yapan yok mu?"</strong></p><p></p><p><strong>Büyük veli, o durumun, "Fırsat eğitimi" için iyi bir vesile olduğunu düşünerek şunları söyledi talebelerine:</strong></p><p></p><p><strong>"Bu sözler beni sarstı. Eriyenin sadece buzlar değil, aynı zamanda ömrüm olduğunu fark ettim. Sıcak, adamın maddî sermayesi olan buzları eritip tükettiği gibi, zaman da asıl sermayemiz olan ömrümüzü tüketiyor. Saniye saniye, dakika dakika ömür buzumuz eriyor, hissedebiliyor musunuz? Sahip olduğunuz en değerli sermaye ömürdür. Onun ne kadarını Allah'a satabilirsek yani Onun yolunda değerlendirirsek elimizde o kâr kalacak. Gerisi, satılmadan eriyip toprağa damlayan buzlar gibi boşu boşuna ziyan olup gidecek. Ayrıca bizden de hesabı sorulacak. Bunun unutmamalıyız. Adamın buzlarının erimesine olduğu kadar, ömürlerinin boşa tükenmesine karşı içi sızlamayanlara yazıklar olsun..."</strong></p><p></p><p><strong>Talebeler ayak üstü unutamayacakları iyi bir ders almış, çok etkilenmişlerdi. Düşüne düşüne yollarına devam ettiler.</strong></p><p> </p><p><strong>♦ ♦ ♦</strong></p><p></p><p><strong>Bu öykünün mesajını bize hatırlatacak ve bu çağın duyarsız insanları adına söylenmiş şu sözlerle hikâyemizi bitirelim:</strong></p><p></p><p><strong>"Eyvah! Aldandık. Şu hayat-ı dünyeviyeyi sabit zannettik. O zan sebebiyle bütün bütün zayi ettik. Evet, şu güzerân-ı hayat, bir uykudur; bir rüya gibi geçti. Şu temelsiz ömür dahi, bir rüzgâr gibi uçar gider."</strong></p><p></p><p></p><p>Yazar: <span style="color: #005ace">Seyfeddin Bulut</span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Þefkat_, post: 215810, member: 1000731"] [B]Tükenen sermaye[/B] [IMG]http://www.hanimlar.com/show_image.php?filename=images/icerik/2913.jpg&width=250&height=250[/IMG] [B]Bağdat'ta ağustos sıcağı ortalığı yakıp kavurmaktaydı. Herkes, serinleyeceği gölge bir yer, ferahlatacak bir rüzgar arıyordu. Çarşı-pazar kurulmuş, alış-veriş başlamıştı.[/B] [B]Bu arada bir adam, yüksek dağların mağaralarından getirdiği buzları satıyordu. Buz kalıpları eriyip ziyan olmadan bir an önce onları satmalıydı. Gel gör ki, ekonomik durgunluk sebebiyle fazla buz satılmıyordu.[/B] [B]Öğle sıcağı bastırınca buzlar yavaş yavaş erimeye başladı. "Mal canın yongasıdır!" ya; tek sermayesi olan buzlarının gözü önünde eridiğini görmek, adamın içini de eritiyordu.[/B] [B]Erimenin hızlanmasıyla içi yanan adam şöyle bağırmaya başladı: "Sermayesi sürekli tükenen bu fakirden buz alan yok mu?"[/B] [B]0 sırada talebeleriyle oradan geçmekte olan büyük veli Cüneyd-i Bağdadî bu sözleri duyunca birden durdu ve olduğu yere çöktü. Başını ellerinin arasına aldı. Talebeler telaşlandılar ve "Ne oldu hocam?" diye sordular.[/B] [B]Cüneyd-i Bağdadî, "Şu adamın söylediklerine dikkat edin!" diyerek, buz satıcısının tarafına baktı. [/B] [B]Adam, içinin yandığı sesinden belli olacak şekilde sürekli bağırıyordu: "Sermayesi tükenen buzcudan alış-veriş yapan yok mu?"[/B] [B]Büyük veli, o durumun, "Fırsat eğitimi" için iyi bir vesile olduğunu düşünerek şunları söyledi talebelerine:[/B] [B]"Bu sözler beni sarstı. Eriyenin sadece buzlar değil, aynı zamanda ömrüm olduğunu fark ettim. Sıcak, adamın maddî sermayesi olan buzları eritip tükettiği gibi, zaman da asıl sermayemiz olan ömrümüzü tüketiyor. Saniye saniye, dakika dakika ömür buzumuz eriyor, hissedebiliyor musunuz? Sahip olduğunuz en değerli sermaye ömürdür. Onun ne kadarını Allah'a satabilirsek yani Onun yolunda değerlendirirsek elimizde o kâr kalacak. Gerisi, satılmadan eriyip toprağa damlayan buzlar gibi boşu boşuna ziyan olup gidecek. Ayrıca bizden de hesabı sorulacak. Bunun unutmamalıyız. Adamın buzlarının erimesine olduğu kadar, ömürlerinin boşa tükenmesine karşı içi sızlamayanlara yazıklar olsun..."[/B] [B]Talebeler ayak üstü unutamayacakları iyi bir ders almış, çok etkilenmişlerdi. Düşüne düşüne yollarına devam ettiler.[/B] [B]♦ ♦ ♦[/B] [B]Bu öykünün mesajını bize hatırlatacak ve bu çağın duyarsız insanları adına söylenmiş şu sözlerle hikâyemizi bitirelim:[/B] [B]"Eyvah! Aldandık. Şu hayat-ı dünyeviyeyi sabit zannettik. O zan sebebiyle bütün bütün zayi ettik. Evet, şu güzerân-ı hayat, bir uykudur; bir rüya gibi geçti. Şu temelsiz ömür dahi, bir rüzgâr gibi uçar gider."[/B] Yazar: [COLOR=#005ace]Seyfeddin Bulut[/COLOR] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
İslamiyet
İslam Akaidi ve Fıkıh
İmanın Şartları
Ahiret Gününe İman
Tükenen sermaye
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst