Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Eğitim Öğretim ve Sınavlar
Üniversite İmtihanı, Tercihler ve Öğretmenlik
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="FaKiR" data-source="post: 194464" data-attributes="member: 10"><p style="text-align: center"><span style="font-size: 18px"><strong>Üniversite İmtihanı, Tercihler ve Öğretmenlik</strong></span></p><p></p><p> </p><p> </p><p> </p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: red"><em><strong>Soru: Ülkemizde çocuklar ve genç nesiller, sadece lise ya da üniversiteye giriş imtihanlarına kilitleniyorlar ve en büyük hedef olarak önlerine konan bu imtihanlarla adeta boğuşarak yetişiyorlar. Birkaç sene bu hayalle yaşayan gençler, mesela üniversite imtihanını kazanamayınca da bunalımlara giriyorlar. Çocuklara ve gençlere istikbal ile alâkalı hedefler verilirken hangi hususlara dikkat edilmelidir?</strong></em></span></span></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 12px"><em><strong>-Öğrenciler, anneleri ve babaları tarafından çok defa -hem de başka şeyler bütün bütün nazarlarından dûr edilerek- tamamen imtihanlara yönlendiriliyorlar. Okulda da sadece bu husus üzerinde duruluyor. Fakat öğrenci, içlere inşirah verecek bir gaye-i hayale ve yüksek bir mefkureye bağlanmıyor. (01:27)</strong></em></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 12px"><em><strong>-Benlik çukurlarında sürüklenmek istemiyorsanız, çok yüksek gayelere dilbeste olmalısınız.. Düşmemeniz ve Allah’ın sizi düşürmemesi için, gözünüz hep yukarılarda olmalı. Yüce mefkureleri gerçekleştirmeye kendinizi adamalı ve o işe varlığınızı vakfetmelisiniz.. (03:24)</strong></em></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 12px"><em><strong>-Öğrenciyi doğruya ve ulvi hedeflere yönlendirme mevzuunda kendi dairemiz ve imkanlarımız nispetinde de olsa ciddi bir cehd ortaya koymalı ve bu hususta ne kadar başarılı olursak olalım onu da görmezlikten gelmemeliyiz. Fakat bilmeliyiz ki, bu konudaki asıl başarı, o problemin milletçe çözülmesine ve milletçe bir gaye-i hayalin benimsenmesine bağlıdır. Genç nesillerin, yuvadan sokağa, camiden mektebe kadar hayatın bütün ünitelerinde muhabbetle kucaklanmasına ve aynı gaye-i hayalin atmosferinden hiç ayrı bırakılmamasına vâbestedir. Bunun gerçekleşmesi yolunda, aklı başında pedegog ve psikologların rehberlikleri de çok önemlidir. (07:32)</strong></em></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 12px"><em><strong>-Öğrencilerin üniversite imtihanlarına iyi hazırlanmaları için gerekenler yapılmalı ama kazanamadıklarında “her şey bitmiş” gibi davranılmamalı; onlara daha yüce ufuklar gösterilmeli ve başka alternatifler sunulmaya çalışılmalıdır. (08:39) </strong></em></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 12px"><em><strong>-Maalesef, günümüzde kumar gibi bir imtihan sistemi mevcut. İnsanlar, belli alanlarda yetiştirilirlerse ancak üniversiteye girebiliyorlar. Aslında öyle olmamalı. Gençler, doğrudan doğruya bilgiye uyarılmalı; ruhları bilgiyle ikâme edilmeli ve onlara ilim aşkı verilmeli. (09:25)</strong></em></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 12px"><em><strong>-İmtihanlardan sonra netice ne olursa olsun, işin –bir yönüyle– öğrencilere inşirah verecek yanları üzerinde durmak ve onlarda bir kısım psikozların oluşmasına meydan vermeyecek bir üslup kullanmak iktiza eder. Tek bir hedef üzerinde yoğunlaşma olursa, ebeveyn ve mürebbiler de ızdırap içinde kalırlar, o çocuğu da bir yönüyle strese ve ruhî travmalara sevkederler.. hatta -Allah korusun- intihara bile sürükleyebilirler. (10:45)</strong></em></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p><p><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 12px"><span style="color: mediumturquoise"><em><strong>Soru: Bir zamanlar, en kutsal meslek olarak görülen öğretmenlik çok tercih ediliyordu. Son dönemde, gençler daha çok istikbal ve para vadeden okullara ve mesleklere yöneliyorlar. Bilhassa üniversite tercihleri açısından öğretmenliği değerlendirir misiniz? (12:10)</strong></em></span></span></span></p><p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 12px"><em><strong><span style="color: darkorange">-Öğretmenlik, çok önemli bir meslektir; denebilir ki, Allah’a en yakın insanlar, öğretmenlerdir. Tabiplerin ferdi planda, ağrılarını dindirdikleri insanlar ölçüsünde, toplumun içinde bulunma gibi yanları vardır. Fakat öğretmenler, bir talebeye sahip çıkmakla, aynı zamanda, bir haneye ve bir aileye, hatta o aile ile şöyle böyle münasebeti olan bütün akraba ve taallukatına da sahip çıkmış olurlar. Dolayısıyla, mektepte bir öğrenciyle kurulan münasebet, en az on insanla kurulan bir münasebet demektir</span>. </strong></em></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 12px"><em><strong>İrtibata geçilen öğrencilerin hukuk açısından –yaşının küçüklüğünden dolayı– şehadetleri makbul olmayabilir; ancak insan psikolojisi açısından, çocuklar öyle sâdık şahitlerdir ki, onlardan daha güçlü şahit olamaz. Bu açıdan öğretmenin tesir alanı çok geniştir. (12:30)</strong></em></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 12px"><em><strong>-<span style="color: darkorange">Hadis-i şerifte, “Sizin en hayırlınız, hayrı öğrenen ve aynı zamanda onu başkalarına talim edendir” buyruluyor. Netice itibariyle, her şey ilme bağlıdır, ilim de muallimin sermayesidir..</span> (13:57)</strong></em></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 12px"><em><strong>-Muallim, öğreten ha öğreten, öğreten ha öğreten, öğreten ha öğreten demektir; bu açıdan öğretmen, sürekli ta’limle meşgul olan bir öğretme kahramanıdır. İnsanı gerçek insanlığa yönlendiren, ondaki bütün potansiyel cevherleri harekete geçiren, onları değerlendiren, bir sarraf gibi işleyen, onun ruhunun âbidesini ikâme eden bir heykeltıraştır, bir sanatkardır. Öğretmen, adeta insanı yeniden inşâ eder. (14:36)</strong></em></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 12px"><em><strong>-Bir millete hizmet eden insanlar arasında, gerçek muallime denk bir insan gösterilemez. Milleti inşâ eden odur, aileyi inşâ eden odur, toplumu inşâ eden odur; hâli inşa edecek ve geleceğe mührünü vuracak da yine odur. Tarihe geçmiş şanlı sultanlarımız bile, böyle muazzam muallimlerin ellerinde yetişmiş nadide insanlardır. (16:22)</strong></em></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 12px"><em><strong>-Hizmete gönül vermiş ve yüksek bir gâye-i hayale bağlanmış insanların, muvakkat ve fani dünya metaı için, muallimlik gibi kutsal bir vazifeyi bırakıp başka yollara tamah edeceklerine ihtimal vermiyorum. (18:11)</strong></em></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 12px"><em><strong>-Bazı arkadaşların dünyaya temayül ettikleri olmuştur, ancak ender-i nâdirattandır. Dünyanın câzibedar güzellikleriyle, insanların başlarını döndürdüğü, bakışlarını bulandırdığı böyle bir dönemde, bence o kadar zâyiat ve fire normal görülmelidir. Bunca ambara girenin yanında, o kadar “yöre”ye gideni de tabii kabul etmek lazımdır. (21:09)</strong></em></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 12px"><em><strong>-Gerek dualarınızda, gerekse münasebetlerinizde, daireyi geniş tutmalısınız. Hatta iyi günlerinizde mütereddit davranan, bir gözüyle size bakan, bir gözüyle de tehlikeleri süzen; tehlike söz konusu olmadığında yakınınızda duran, aksi halde hemen uzaklaşmasını bilen kimseleri bile ihmal etmemeli ve onları da kucaklamalısınız. Böylelerini bir yönüyle, dairenin dış surları gibi kabul etmeli; ama mutlaka sinenizde onlar için de birer koltuk bulundurmalısınız. (23:35)</strong></em></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 12px"><em><strong>-Evet, hiçbir meslek, toplumumuza muallimlik kadar yararlı değildir. Fakat, bu hakikat, liseden mezun olan herkesi, ille de eğitim fakültelerine ve öğretmenliğe yönlendirmeyi gerektirmez. Bir taraftan, belli nispette muallimliğe teşvik yapılırken, diğer yandan da hayatın diğer birimlerinde bir boşluk yaşanmasına kat’iyen meydan verilmemelidir. (24:43) </strong></em></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 12px"><em><strong>-Bir kere daha ifade etmeliyim ki; muallimlik, çok önemli bir meslek ve vazifedir. Bu husus üzerinde ısrarla durulmalıdır. Hizmet erleri, üç beş günlük dünya metaı için başka yollara süluk etmemelidirler. Bu konuda, ciddi rehabilitasyona ve rehabilitasyonda da temadiye ihtiyaç vardır. Bu arada, hayatın diğer birimleri de kat’iyen ihmal edilmemelidir. (28:00)</strong></em></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 12px"><em><strong>-Bizim zamanımızda, “hademe-i hayrât” diye isimlendirilen bir imam, ilkokul mezunu bir müstahdemin yarısı kadar ancak maaş alabiliyordu. Buna rağmen, medreseler dolup taşıyordu. Oradaki talebelerin tek dertleri, ilim öğrenmek ve irşat vazifesinde bulunmaktı. Onlar öğrenme aşkıyla ilim tahsil ediyorlardı; diplomaya, ad ve ünvana değer vermiyorlardı. (29:20)</strong></em></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 12px"><em><strong>-Gönüllerde yeniden ilim aşkı, öğrenme merakı, araştırma iştiyakı ve millete hizmet tutkusu uyarılmalıdır; bu aşk, bu merak, bu iştiyak ve bu tutku ile insanlığa hizmet etmekten daha kutsal bir vazife yoktur. (30:26)</strong></em></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p> <p style="margin-left: 20px"><span style="font-family: 'Arial Narrow'"><span style="font-size: 12px"><em><strong>Bamteli___</strong></em></span></span></p> <p style="margin-left: 20px"></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="FaKiR, post: 194464, member: 10"] [CENTER][SIZE=5][B]Üniversite İmtihanı, Tercihler ve Öğretmenlik[/B][/SIZE][/CENTER] [FONT=Arial Narrow][SIZE=3][COLOR=red][I][B]Soru: Ülkemizde çocuklar ve genç nesiller, sadece lise ya da üniversiteye giriş imtihanlarına kilitleniyorlar ve en büyük hedef olarak önlerine konan bu imtihanlarla adeta boğuşarak yetişiyorlar. Birkaç sene bu hayalle yaşayan gençler, mesela üniversite imtihanını kazanamayınca da bunalımlara giriyorlar. Çocuklara ve gençlere istikbal ile alâkalı hedefler verilirken hangi hususlara dikkat edilmelidir?[/B][/I][/COLOR][/SIZE][/FONT] [INDENT][FONT=Arial Narrow][SIZE=3][I][B]-Öğrenciler, anneleri ve babaları tarafından çok defa -hem de başka şeyler bütün bütün nazarlarından dûr edilerek- tamamen imtihanlara yönlendiriliyorlar. Okulda da sadece bu husus üzerinde duruluyor. Fakat öğrenci, içlere inşirah verecek bir gaye-i hayale ve yüksek bir mefkureye bağlanmıyor. (01:27)[/B][/I][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=3][I][B]-Benlik çukurlarında sürüklenmek istemiyorsanız, çok yüksek gayelere dilbeste olmalısınız.. Düşmemeniz ve Allah’ın sizi düşürmemesi için, gözünüz hep yukarılarda olmalı. Yüce mefkureleri gerçekleştirmeye kendinizi adamalı ve o işe varlığınızı vakfetmelisiniz.. (03:24)[/B][/I][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=3][I][B]-Öğrenciyi doğruya ve ulvi hedeflere yönlendirme mevzuunda kendi dairemiz ve imkanlarımız nispetinde de olsa ciddi bir cehd ortaya koymalı ve bu hususta ne kadar başarılı olursak olalım onu da görmezlikten gelmemeliyiz. Fakat bilmeliyiz ki, bu konudaki asıl başarı, o problemin milletçe çözülmesine ve milletçe bir gaye-i hayalin benimsenmesine bağlıdır. Genç nesillerin, yuvadan sokağa, camiden mektebe kadar hayatın bütün ünitelerinde muhabbetle kucaklanmasına ve aynı gaye-i hayalin atmosferinden hiç ayrı bırakılmamasına vâbestedir. Bunun gerçekleşmesi yolunda, aklı başında pedegog ve psikologların rehberlikleri de çok önemlidir. (07:32)[/B][/I][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=3][I][B]-Öğrencilerin üniversite imtihanlarına iyi hazırlanmaları için gerekenler yapılmalı ama kazanamadıklarında “her şey bitmiş” gibi davranılmamalı; onlara daha yüce ufuklar gösterilmeli ve başka alternatifler sunulmaya çalışılmalıdır. (08:39) [/B][/I][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=3][I][B]-Maalesef, günümüzde kumar gibi bir imtihan sistemi mevcut. İnsanlar, belli alanlarda yetiştirilirlerse ancak üniversiteye girebiliyorlar. Aslında öyle olmamalı. Gençler, doğrudan doğruya bilgiye uyarılmalı; ruhları bilgiyle ikâme edilmeli ve onlara ilim aşkı verilmeli. (09:25)[/B][/I][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=3][I][B]-İmtihanlardan sonra netice ne olursa olsun, işin –bir yönüyle– öğrencilere inşirah verecek yanları üzerinde durmak ve onlarda bir kısım psikozların oluşmasına meydan vermeyecek bir üslup kullanmak iktiza eder. Tek bir hedef üzerinde yoğunlaşma olursa, ebeveyn ve mürebbiler de ızdırap içinde kalırlar, o çocuğu da bir yönüyle strese ve ruhî travmalara sevkederler.. hatta -Allah korusun- intihara bile sürükleyebilirler. (10:45)[/B][/I][/SIZE][/FONT] [/INDENT][FONT=Arial Narrow][SIZE=3][COLOR=mediumturquoise][I][B]Soru: Bir zamanlar, en kutsal meslek olarak görülen öğretmenlik çok tercih ediliyordu. Son dönemde, gençler daha çok istikbal ve para vadeden okullara ve mesleklere yöneliyorlar. Bilhassa üniversite tercihleri açısından öğretmenliği değerlendirir misiniz? (12:10)[/B][/I][/COLOR][/SIZE][/FONT] [INDENT][FONT=Arial Narrow][SIZE=3][I][B][COLOR=darkorange]-Öğretmenlik, çok önemli bir meslektir; denebilir ki, Allah’a en yakın insanlar, öğretmenlerdir. Tabiplerin ferdi planda, ağrılarını dindirdikleri insanlar ölçüsünde, toplumun içinde bulunma gibi yanları vardır. Fakat öğretmenler, bir talebeye sahip çıkmakla, aynı zamanda, bir haneye ve bir aileye, hatta o aile ile şöyle böyle münasebeti olan bütün akraba ve taallukatına da sahip çıkmış olurlar. Dolayısıyla, mektepte bir öğrenciyle kurulan münasebet, en az on insanla kurulan bir münasebet demektir[/COLOR]. [/B][/I][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=3][I][B]İrtibata geçilen öğrencilerin hukuk açısından –yaşının küçüklüğünden dolayı– şehadetleri makbul olmayabilir; ancak insan psikolojisi açısından, çocuklar öyle sâdık şahitlerdir ki, onlardan daha güçlü şahit olamaz. Bu açıdan öğretmenin tesir alanı çok geniştir. (12:30)[/B][/I][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=3][I][B]-[COLOR=darkorange]Hadis-i şerifte, “Sizin en hayırlınız, hayrı öğrenen ve aynı zamanda onu başkalarına talim edendir” buyruluyor. Netice itibariyle, her şey ilme bağlıdır, ilim de muallimin sermayesidir..[/COLOR] (13:57)[/B][/I][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=3][I][B]-Muallim, öğreten ha öğreten, öğreten ha öğreten, öğreten ha öğreten demektir; bu açıdan öğretmen, sürekli ta’limle meşgul olan bir öğretme kahramanıdır. İnsanı gerçek insanlığa yönlendiren, ondaki bütün potansiyel cevherleri harekete geçiren, onları değerlendiren, bir sarraf gibi işleyen, onun ruhunun âbidesini ikâme eden bir heykeltıraştır, bir sanatkardır. Öğretmen, adeta insanı yeniden inşâ eder. (14:36)[/B][/I][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=3][I][B]-Bir millete hizmet eden insanlar arasında, gerçek muallime denk bir insan gösterilemez. Milleti inşâ eden odur, aileyi inşâ eden odur, toplumu inşâ eden odur; hâli inşa edecek ve geleceğe mührünü vuracak da yine odur. Tarihe geçmiş şanlı sultanlarımız bile, böyle muazzam muallimlerin ellerinde yetişmiş nadide insanlardır. (16:22)[/B][/I][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=3][I][B]-Hizmete gönül vermiş ve yüksek bir gâye-i hayale bağlanmış insanların, muvakkat ve fani dünya metaı için, muallimlik gibi kutsal bir vazifeyi bırakıp başka yollara tamah edeceklerine ihtimal vermiyorum. (18:11)[/B][/I][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=3][I][B]-Bazı arkadaşların dünyaya temayül ettikleri olmuştur, ancak ender-i nâdirattandır. Dünyanın câzibedar güzellikleriyle, insanların başlarını döndürdüğü, bakışlarını bulandırdığı böyle bir dönemde, bence o kadar zâyiat ve fire normal görülmelidir. Bunca ambara girenin yanında, o kadar “yöre”ye gideni de tabii kabul etmek lazımdır. (21:09)[/B][/I][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=3][I][B]-Gerek dualarınızda, gerekse münasebetlerinizde, daireyi geniş tutmalısınız. Hatta iyi günlerinizde mütereddit davranan, bir gözüyle size bakan, bir gözüyle de tehlikeleri süzen; tehlike söz konusu olmadığında yakınınızda duran, aksi halde hemen uzaklaşmasını bilen kimseleri bile ihmal etmemeli ve onları da kucaklamalısınız. Böylelerini bir yönüyle, dairenin dış surları gibi kabul etmeli; ama mutlaka sinenizde onlar için de birer koltuk bulundurmalısınız. (23:35)[/B][/I][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=3][I][B]-Evet, hiçbir meslek, toplumumuza muallimlik kadar yararlı değildir. Fakat, bu hakikat, liseden mezun olan herkesi, ille de eğitim fakültelerine ve öğretmenliğe yönlendirmeyi gerektirmez. Bir taraftan, belli nispette muallimliğe teşvik yapılırken, diğer yandan da hayatın diğer birimlerinde bir boşluk yaşanmasına kat’iyen meydan verilmemelidir. (24:43) [/B][/I][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=3][I][B]-Bir kere daha ifade etmeliyim ki; muallimlik, çok önemli bir meslek ve vazifedir. Bu husus üzerinde ısrarla durulmalıdır. Hizmet erleri, üç beş günlük dünya metaı için başka yollara süluk etmemelidirler. Bu konuda, ciddi rehabilitasyona ve rehabilitasyonda da temadiye ihtiyaç vardır. Bu arada, hayatın diğer birimleri de kat’iyen ihmal edilmemelidir. (28:00)[/B][/I][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=3][I][B]-Bizim zamanımızda, “hademe-i hayrât” diye isimlendirilen bir imam, ilkokul mezunu bir müstahdemin yarısı kadar ancak maaş alabiliyordu. Buna rağmen, medreseler dolup taşıyordu. Oradaki talebelerin tek dertleri, ilim öğrenmek ve irşat vazifesinde bulunmaktı. Onlar öğrenme aşkıyla ilim tahsil ediyorlardı; diplomaya, ad ve ünvana değer vermiyorlardı. (29:20)[/B][/I][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=3][I][B]-Gönüllerde yeniden ilim aşkı, öğrenme merakı, araştırma iştiyakı ve millete hizmet tutkusu uyarılmalıdır; bu aşk, bu merak, bu iştiyak ve bu tutku ile insanlığa hizmet etmekten daha kutsal bir vazife yoktur. (30:26)[/B][/I][/SIZE][/FONT] [FONT=Arial Narrow][SIZE=3][I][B]Bamteli___[/B][/I][/SIZE][/FONT] [/INDENT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Eğitim Öğretim ve Sınavlar
Üniversite İmtihanı, Tercihler ve Öğretmenlik
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst