Konuya cevap cer

[h=2][/h]

"Ne hürriyeti?"


"Büyük risalelerden biri basılırken bir ara Ankara'da bazı arkadaşlar vazife sebebi ile, bazı arkadaşlar da yaz tatili sebebi ile memlekete gitmişlerdi. Ben matbaada yalnız kalmıştım. Gerçi ara sıra talebelerden yardıma gelenler olurdu, ama pek durmuyorlardı. 


Ben de bir ara basım işini bırakıp Ankara'dan ayrılmak istediğim halde sanki gaybi bir kuvvet beni istediğim yere göndermiyordu. Doğuş Matbaasında bize tahsis edilen odada çalışırken bazen kendi kendime bağırarak 'Ben istediğim yere gidemiyorum, ben hürriyetime sahip değil miyim?' diyordum.


"Bir müddet sonra matbaa işlerinde yardım etmek üzere birkaç arkadaş geldi. Ben de onların gelişlerinden istifade ederek Üstadı ziyârete gittim. Isparta'da Üstadın bulunduğu eve geldim. Kapıyı çaldım. Arkadaşlara açtı. Benim geldiğimi Üstada söylediler, 'Gelsin' demiş. O sırada Üstad Hazretleri odada yalnızdı, ben oda kapısından içeri girip elini öpmek için yanına giderken Üstad birden yüksek sesle, 'Ne hürriyeti?' diye bağırdı, şaşırmıştım. 


O anda matbaada odada bağırdığım sözler aklıma geldi. Mahcup bir halde elini öperek önüne oturdum. Üstad bana önemli bir ders verdi ve 'Kardeşim, öyle kimseler gelmişler ki, Kur'ân'ın bir tek hakikatı için kendilerin feda etmişler. Bize ne oluyor ki şimdi Kur'ân'ın tamamına taaruz var. Biz kendimizi niye feda etmeyelim?' dedi. Kur'ân'a ve imana hizmet etmenin bu zamanda çok ehemmiyetli olduğunu söyleyerek çok güzel bir ders verdi.


MUSTAFA CAHİD TÜRKMENOĞLU


Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst