teblið
Vefasýz
Muvaffakiyetin sırrı, zaman farkını müşahede etmektir. Müşahedenin asra düşen ölçülerini, sünûhat-ı ilâhiye ile göstermek de Bediüzzaman farkıdır.
Bediüzzaman, yüzyılımızın farkındalık düzeyini arttırmıştır. Bilinenin karmaşık ve öncelikleri belirlenmemiş fikrî muahezelerde, yol gösterici mantık dokusunu ve vahyin mânâsına uygun muhakeme farkını ortaya koymuştur.
Kendime şu soruyu hep sorarım: “Neden Bediüzzaman?” Bu merak, öğrenmemi kamçıladı. Kıyas imkânı verdi. İnandığımı tahkikleştirmemi sağladı. İdrakin derinliklerinde saklı ve beşeriyetin sathiliğine tavır geliştiren yüksek şuurun inceliklerini sürekli aralamayı ve Risâleyi farklı okumayı kazandırdı.
“Bediüzzaman neyi fark ettirdi?” sorusu zihnimi kurcaladığında ise; son bin yıllık İslâm geleneğinin taklidi imanını tahkike çevirme metoduyla Risâle-i Nur’u fark ettirdi.
İman ilmini en önemli mesele olarak fark ettirdi. İnanmanın aklî, vicdanî, ruhî ve kalbî kabul kaidelerini, çağımıza vukufiyet farkıyla nazarlara sundu.
İmanın teslimiyet farkını, şeriatın hürriyet farkını, İslâmın meşveret farkını, kulluğun ferit makamındaki farkını fark ettirdi.
Terakkinin bu asra bakan medeniyet farkını, kalkınmanın maddî unsurlarını, Avrupa örneğindeki “fen ve sanat” farkını fark ettirdi.
Maksatla vasıta farkını ondan öğrendim. Vasıtanın “vesile” düzeyinde kalması, esasla karıştırılmamasını ondan öğrendim.
Metot kullanmayı, işbölümü yapmayı, takım olmayı, takımın amaç birliğini ondan öğrendim.
Kur’ân’ın hikmet, âlemin nizam, insanın ferit, ihlâsın organlaşma farkını Bediüzzaman fark ettirdi.
Hassasiyetle beraber muhakeme, ehliyetle beraber salâhat, insaniyetle beraber İslâmiyet farkını ondan öğrendim.
Aklın kalbinde, fikrin vicdanında, cesedin ruhunda, düşüncenin müşaveresinde, ehliyetin rehberliğinde, farklılığın hususiyetinde, fıtratın mukavemetsizliğinde, tefekkürün vadisinde yürümeyi ve farkı fark etmeyi ondan öğrendim.
Teknoloji harikalarının günümüze denk gelen işaretlerini, Peygamberimizin (asm) mucizevî farkını, sünnetin şuurlu amelini, kadınların şefkat kahramanlığını, ihtiyarların seriütteessür oluşlarını, gençlerin hevesat riskini, âlimlerin çetin imtihanlarını ondan öğrendim.
Her şeyden istiğna mesleğini, feragat timsalini, ehvenüşşer mesleğini, demokratlara yardım prensibini, ifsat ehlinin bilumum saftiriklerini ve içerden üflenenlerini ondan öğrendim.
Sıfata kızmayı, şahıslarla uğraşmamayı, ilkeli yaşamayı, sonuna kadar sistem ve şahsı manevî içinde kalmayı ondan öğrendim.
Cihadın manevî olduğunu, bunların “sanat, marifet ve ittifak” olduğunu, buna zarar veren her davranışın karşısında olmayı, bilime ve uzmanlığa her seviyede değer vermeyi ondan öğrendim.
Sen, dünyamın aydınlanan yüzüsün. Yüzyılların şavkını veren şuurunda Peygamberimizin veraset farkısın..mekanın cennet-i Al'a olsun üstadım..
Bediüzzaman, yüzyılımızın farkındalık düzeyini arttırmıştır. Bilinenin karmaşık ve öncelikleri belirlenmemiş fikrî muahezelerde, yol gösterici mantık dokusunu ve vahyin mânâsına uygun muhakeme farkını ortaya koymuştur.
Kendime şu soruyu hep sorarım: “Neden Bediüzzaman?” Bu merak, öğrenmemi kamçıladı. Kıyas imkânı verdi. İnandığımı tahkikleştirmemi sağladı. İdrakin derinliklerinde saklı ve beşeriyetin sathiliğine tavır geliştiren yüksek şuurun inceliklerini sürekli aralamayı ve Risâleyi farklı okumayı kazandırdı.
“Bediüzzaman neyi fark ettirdi?” sorusu zihnimi kurcaladığında ise; son bin yıllık İslâm geleneğinin taklidi imanını tahkike çevirme metoduyla Risâle-i Nur’u fark ettirdi.
İman ilmini en önemli mesele olarak fark ettirdi. İnanmanın aklî, vicdanî, ruhî ve kalbî kabul kaidelerini, çağımıza vukufiyet farkıyla nazarlara sundu.
İmanın teslimiyet farkını, şeriatın hürriyet farkını, İslâmın meşveret farkını, kulluğun ferit makamındaki farkını fark ettirdi.
Terakkinin bu asra bakan medeniyet farkını, kalkınmanın maddî unsurlarını, Avrupa örneğindeki “fen ve sanat” farkını fark ettirdi.
Maksatla vasıta farkını ondan öğrendim. Vasıtanın “vesile” düzeyinde kalması, esasla karıştırılmamasını ondan öğrendim.
Metot kullanmayı, işbölümü yapmayı, takım olmayı, takımın amaç birliğini ondan öğrendim.
Kur’ân’ın hikmet, âlemin nizam, insanın ferit, ihlâsın organlaşma farkını Bediüzzaman fark ettirdi.
Hassasiyetle beraber muhakeme, ehliyetle beraber salâhat, insaniyetle beraber İslâmiyet farkını ondan öğrendim.
Aklın kalbinde, fikrin vicdanında, cesedin ruhunda, düşüncenin müşaveresinde, ehliyetin rehberliğinde, farklılığın hususiyetinde, fıtratın mukavemetsizliğinde, tefekkürün vadisinde yürümeyi ve farkı fark etmeyi ondan öğrendim.
Teknoloji harikalarının günümüze denk gelen işaretlerini, Peygamberimizin (asm) mucizevî farkını, sünnetin şuurlu amelini, kadınların şefkat kahramanlığını, ihtiyarların seriütteessür oluşlarını, gençlerin hevesat riskini, âlimlerin çetin imtihanlarını ondan öğrendim.
Her şeyden istiğna mesleğini, feragat timsalini, ehvenüşşer mesleğini, demokratlara yardım prensibini, ifsat ehlinin bilumum saftiriklerini ve içerden üflenenlerini ondan öğrendim.
Sıfata kızmayı, şahıslarla uğraşmamayı, ilkeli yaşamayı, sonuna kadar sistem ve şahsı manevî içinde kalmayı ondan öğrendim.
Cihadın manevî olduğunu, bunların “sanat, marifet ve ittifak” olduğunu, buna zarar veren her davranışın karşısında olmayı, bilime ve uzmanlığa her seviyede değer vermeyi ondan öğrendim.
Sen, dünyamın aydınlanan yüzüsün. Yüzyılların şavkını veren şuurunda Peygamberimizin veraset farkısın..mekanın cennet-i Al'a olsun üstadım..