Konuya cevap cer

 

Üstad'a Mektup! 



Bismihi Sübhanehu Esselamu Aleyküm VeRahmetullahi Ve Berekâtühü Aziz 

Üstad'ım,Senin müjdesini verdiğin asırdan, sana olan minnettarlığımı dile getirmek 

için bu mektubu yazıyorum. Sana ve Nur yoluna baş koymuş bütün şakirdlere 

selâm olsun. Selâm olsun Nur'a gönül verenlere. Selâm olsun bu asrın 

kudsîlerine... 


Sen acele ettin, baharda geldin. Nur yağmuruyla toprağı mayaladın, havayı ılıttın, 

mevsimi yumuşattın. Bugün, geçmişte müjdelediğin ``yaz"a az kaldığının işaretleri 

zuhur etmeye başladı. Bunu fark edebiliyoruz. Çünkü Kur'ân'ın zırhı, imanın 

anahtarı, gönüllerin ve kalplerin ihtiyacı olan Risâle-i Nurlara kimse engel olamıyor. 

Önünde hiçbir batıl duramıyor. Ya önünden kaçıyor, ya da Hak'kın, hakikatin altında 

ezilerek, tarihe gömülüyor. 


Senin, hayatınla, ilminle, azminle, şecaatinle, sebatkârlığınla, ihlâsınla attığın 

tohum, filizlendi de boy vermeye başladı. Bir Said'in yerine, bugün milyonlar Said 

Nur yoluna baş koydu. Risâle-i Nur'lar öyle intişar etti ki; artık Nurlar'ı dünya 

tanıyor, biliyor, okuyor ve yaşıyor. Tüm dünya, Nurlar'la İslâm'a koşuyor. 

Tabiatperestlerin bile kör gözleri bile, Nurlar'ın vesilesiyle Allah'ın varlığını görüyor. 

Seslerini bile çıkaramıyorlar artık. Dünyadaki bir çok üniversitede, Risâle Nur 

Külliyatı tez konusu oluyor. Müjde Üstad'ım müjde; Bugün bir değil, bin, belki 

binlerce Medresetüz Zehra var. 

Hani bize hatıra bıraktığın, tefekkür arkadaşların, çınarla katran vardı ya. İşte onları 

bize çok gördüler. Nasıl geçmişte senin kabrini de çok görmüşlerdi ya, işte aynı 

oyunu tekrar oynadılar. O iki masum ağaçları acizliklerini itiraf ederek kestiler. 

Sonra da Nur'dan kaçtılar. Kışkırtmak istedikleri bizler ise, geçmişte olduğu gibi, 

senin tavsiyene uyduk, oyuna gelmedik. Ömrün boyunca düstur edindiğin; 

``ASAYİŞİ TEMİN" ilkesine sadık kaldık. Hakkımızı kanun yoluyla arıyoruz. 

Alamasak bile önemi yok, nasıl olsa Mahkeme-i Kübra'da alırız. 


Hizmetler yalnızca bu kadar değil Üstad'ım. Yeni Asya'm senin halka mal ettiğin, 

Risâlei Nurlar'ı halka dağıtıyor. Nurlanmamış mekân bırakmamak gayemiz. En 

büyük ve en zararlı hastalık olan, imansızlık hastalığını, Nur eczahanesiyle tedavi 

edip, önüne sed çekmek niyetiyle yaptığımız kampanyalar, biliyoruz ki, Allah'ın 

inayetiyle amacına ulaşacaktır. Tabiî ki önümüze engeller çıkacak. Ama senin de 

dediğin gibi; ``Ne ehemmiyeti var". Elhamdülillah, dar görüşlere ve dar 

düşüncelere kapılmadan iman-Kur'ân hizmetine devam ediyoruz ve inşa

devam edeceğiz. Sen tohumu oldun, biz de gövdesi hatta dalları olduk. Yakındır 

meyve vermesi. 


Bugün bir çok parçaya bölündük. Oyunlar oynandı üzerimizde. Hileler yapıldı. İfrat 

komitesi yine görevine sadık kaldı. Sakın üzülme Üstad'ım. Aynı kökten, aynı 

gövdeden çıkan dallarız biz. Hepimiz demokrasi güneşini bekliyoruz. Ve 

ufkumuzdaki karanlıkları, Nurlar'la dağıtmak yegâne vazifemiz. 


O güneş yakındır inşa. Üstad'ım; güneş tepeye çıktığında, imaja değil de, fikre

saygı duyulmaya ve değer verilmeye başlandığında; Nur ağacı, en tatlı, en leziz 

meyvelerini verecek. Cennet meyvelerinden, herkes, doyasıya istifade edecek. 


Biz o günün umuduyla, şevkle hizmet edeceğiz. Elimizden geleni, yalnızca Rızai 

İlâhî için, yapacağız. Ve sana söz veriyoruz; 


``Efendimiz Resulullah'ın (asm) önderliğinde, ehli sünnet ve'l cemaat düsturuyla, 

emanet ettiğin Risâle-i Nurlar'ın rehberliğinde, Sahabe mesleğini devam 

ettireceğiz. Eğer, biri çelme takacak olursa, ehemmiyet vermeksizin, küfür alevleri 

içindeki imanımızı kurtarmaya koşacağız."... 



alıntı

 






Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst