ABDULLAH4
Forum Yöneticisi
Tam adı Utbe bin Ebî Leheb bin Abdülmuttalib el-Kureyşî el-Haşimîdir. Künyesi ise, Ebû Vâsi’dir. Peygamberlikten önce Resul-i Ekrem Efendimizin (a.s.m.) mübarek kızlarından Hz. Rukiye (r.anha) ile evlenmişti. Nübüvvetten sonra İslâm dinine olan düşmanlıklarından dolayı başta babası Ebû Leheb olmak üzere ailesinin de baskılarıyla Hz. Rukiye’yi (r.anha) boşamıştır.
Utbe, Necm Sûresi indiği zaman, Resul-i Ekrem Efendimize gelerek küfrünü açıklamış, hakaretlerde bulunmuş ve bununla da kalmayıp mübarek gömleğinden çekerek yırtmıştır. Peygamber Efendimiz de (a.s.m.) “Allah’ım ona bir itini musallat et” buyurarak kendisine beddua etmiştir. Abdullah İbn-i Abbas’dan (r.a.) yapılan rivayete göre. bu olaydan sonra Utbe ticaret kafilesi ile birlikte Şam’a gitmek üzere yola çıktı. Kervan Şam yolu üzerinde bulunan Ğadıra Vadisinde geceyi geçirmek üzere konakladı. Oradaki yerliler onlara, geceleri vahşi hayvanların geldiğini söylediler. Ebu Leheb arkadaşlarına, "Ey ehli Kureyş, oğlumu korumak için bir tedbir alın. Çünkü Muhammed ona beddua etti" dedi. Bunun üzerine, kafilede bulunanlar bir saf halinde dizildi ve Utbe de bu safın ortasına alındı. Develer de arka ve öne yerleştirilerek bir kalkan oluşturuldu. Kâfilede bulunan Hebbar bin Esved şöyle der: “Gece bir arslan develerin arasından gelerek sıra ile herkesi kokladı. Sıra Utbe’ye geldiğinde onu pençeleri arasına alarak parçaladı.”
Utbe bin Ebî Leheb’in bu olayı, siyer ve tefsir kaynaklarında, Zemahşerî, Ebu’l-Fereç el-İsfehânî ve İbni Kesîr gibi âlimlerin ifadelerinde değişik üsluplarla anlatılır. Ayrıca söz konusu hadise Resul-i Ekrem Efendimizin (a.s.m.) şairlerinden olan Hasan bin Sabit’in (r.a.) şiirinde ise, olay Utbe’nin künyesiyle anlatılır: “Benî Vasi’in (Utbe) başına gelen nedir? Arslanın onun parçalaması niçindir? Kuşkusuz bu hadisede, kendisine tabi olunan Resul-i Ekrem Efendimiz (a.s.m.) ve ona inananlar için büyük bir ibret vardır…”