Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Vecize Analizi
Vecize Analizi 37 : Namazn Manası
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="ABDULLAH4" data-source="post: 379385" data-attributes="member: 1004566"><p><strong>Cevap: "Namazın mânâsı, Cenâb-ı Hakkı tesbih ve tâzim ve şükürdür."</strong></p><p></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"><em>Namazlardan sonra yaptığımız tesbihatlardaki 33 sayısının hikmeti nedir? </em></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"><em>Bu sayıya uymamız önemli mi? </em></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"><em>Eğer önemli ise müezzinlik yaparken sesli olarak söylediğimiz </em></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"><em>tesbihlerden(subhanallah...) sonra 32 mi yoksa 33 kere tesbih çekeriz? </em></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"><em></em></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"><em></em>Cevap</span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px">Değerli Kardeşimiz;</span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px">Mü’minler namazlarının sonunda tesbihat yaparken “Sübhanallah”, “Elhamdülillah” ve “Allahü Ekber” gibi mübarek kelimelerle Yüce Allah’ı tesbih, senâ ve tâzim eder, arada getirmiş olduğu salavatlarla da Resul-i Ekrem Efendimize muhabbet ve selâmlarını gönderirler. Böylece hem Cenab-ı Hakkın yardımını istemiş, hem de Peygamberimizin şefaatini dilemiş olurlar. Daha sonra yapmış olduğu duâ ile bir kul olarak âcizlini, zayıflığını ve ihtiyaçlarını dile getirir, bütün bunları Kâinat Sahibinden ister.</span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></p><p> <span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px">Ayrıca namazlardan sonra yapılan tesbihat, birçok mühim ve ulvî zikir kelimelerinin tekrarına vesile olması bakımından çok sevaplıdır. Tesbihat bir nevi namazın hâtimesi ve en güzel surette bitirilmesidir. Bu tesbihleri bizzat Peygamberimiz devamlı surette yaptığı gibi, bizlere de faziletini bildirerek tavsiye etmiştir. Birgün, başta Ebû Zer (r.a.) olmak üzere Muhacirlerin fakir olanları Peygamberimize gelerek şöyle dediler: </span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px">“Yâ Resulallah, varlık sahipleri yüksek dereceleri ve dâimi nimetleri alıp gittiler. Çünkü onlar da bizim gibi namaz kılıyor, bizim gibi oruç tutuyor. Onlar sadaka veriyor, biz veremiyoruz. Onlar köle âzat ediyor, biz edemiyoruz.”</span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px">Sahabîlerini dinleyen Peygamberimiz, onların gönlünü şu müjdesiyle aldı:</span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px">“Ben size bir şey öğreteyim mi? Onunla, sizi geçenlere yetişir, sizden sonrakileri de geçersiniz. Hem hiçbir kimse sizden daha faziletli olamaz. Meğer ki, sizin yaptığınız gibi yapmış olsunlar. Meğer ki, sizin yaptığınız gibi yapmış olsunlar. Her namazdan sonra otuz üç kere ‘Sübhanallah’, otuz üç kere ‘Elhamdülillah’, otuz üç kere ‘Allahü Ekber’ derseniz, tamamı 99 eder. Yüzün tamamında da, ‘Lâilaheillallahü vahdehu lâ şerika leh, lehül mülkü ve lehüm hamdü ve hüve alâ külli şeyin kadîr’ derseniz, günahlarınız denizin köpüğü kadar da olsa, affolunur.” (Müslim, Mesacid: 146; Ebû Dâvud, Vitir: 2)</span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px">Bu kelimelerin bu kadar sevap kazandırdığı ve pekçok günahı affettirdiği meselesine gelince; hadis âlimleri bu hususta şöyle bir izahta bulunmaktadır:</span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px">Fakir Muhacirlerin maksadı, mutlaka zenginlerden fazla sevap ve derece kazanmak değil, bu derecelere ve ebedî nimetlere kendilerinin de nâil olmalarıdır. Diğer taraftan, fakir Muhacirlerde o kadar hâlis bir niyet vardı ki, eğer onlar da zengin olsaydı, muhakkak diğer Müslümanlar gibi sadaka vereceklerdi. “Mü’minin niyeti amelinden hayırlıdır” hadisi ise, bu gerçeğe işaret etmektedir. İşte Cenab-ı Hak, mü’minlerin bu samimi niyetlerinin karşılığında onlara yüce dereceleri nasip etmekte, günahlarını bağışlamaktadır.</span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px">Peygamberimiz (a.s.m.) bir diğer hadislerinde de namazdan sonraki tesbihatın faziletini beyan buyurmuş, devamında ise, “Herhangi biriniz namazda iken şeytan gelir ve namazdan dönünceye kadar ‘falan işi hatırla, falan işi hatırla’ der. Bu yüzden tesbih çekmeyi belki yapamaz” ifadeleriyle bu hususta bizi dikkate sevk etmiştir. (Tirmizî, Davaat: 25)</span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px">Peygamber Efendimiz pekçok hadis-i şerifte de namazlardan sonra okunacak tesbihleri ve duâları bildirmiş, bizlerin de bu duâları yapmamızı tavsiye etmiştir. Hattâ öyle ki, namazdan sonra okunabilecek duâlar derlense bir kitap hacmine ulaşabilecek şekildedir.</span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px">Sözler isimli eserinde “Sübhanallah, Elhamdülillah, Allahü Ekber” kelimelerinin hem namazın içinde, hem de namazdan sonra yapılan tesbihatta büyük bir yerinin olduğunu ifade eden Bediüzzaman HAzretleri şunları söyler:</span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px">“Namazın mânâsı, Cenab-ı Hakkı tesbih ve tâzim ve şükürdür. Yâni celâline karşı kavlen ve fiilen ‘Sübhanallah’ deyip takdis etmek, hem kemâline karşı lâfzan ve amelen ‘Allahü Ekber’ deyip tâzim etmek, hem cemâline karşı kalben ve lisânen ve bedenen ‘Elhamdülillah’ deyip şükretmektir. Demek, tesbih ve tekbir ve hamd namazın çekirdekleri hükmündedirler. Ondandır ki, namazın harekât ve ezkârında bu üç şey her tarafında bulunuyorlar. Hem ondandır ki, namazdan sonra namazın mânâsını te’kit ve takviye için şu kelimât-ı mübareke [mübarek kelimeler> otuz üç defa tekrar edilir. Namazın mânâsı şu mücmel hülâsalarla te’kit edilir.” (Sözler, Dokuzuncu Söz)</span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px">Maddi kilitlerin kendilerine münasip anahtarları olduğu gibi manevi kilit hükmünde bazı sırların da kendilerine münasip ölçülerde anahtarları vardır.</span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px">Kilide göre anahtarı kullanmadınız mı muvaffak olamazsınız. Mesela sizin e- mailinizin bir şifresi vardır. O şifreyi yanlış girdiğiniz takdirde – mail kutunuza giremezsiniz. İşte bazı ilahi sırların açılabilmesi için belirli sayıda tesbihin veya salavatın çekilmesi gerekir. Bu sayı kasten çekilmez ise o ilahi sırra erişilmesi mümkün değildir. Fakat sehven yani unutarak yanlış çekilmiş ise Cenab-ı Hakkın rahmeti sizden onu kabul etmektedir. O ayrı meseledir.</span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px">Namaz tesbihatına ayrı bir ehemmiyet veren Üstad Bediüzzaman, namazlardan sonra okunması gereken bu tesbih, salâvat ve duâları tazim etmiştir. Bugün basılmış halde bulunan Namaz Tesbihatı Bediüzzaman’ın her vakit yapmış olduğu tesbihattır. Bu tesbihatta, sabah ve akşam namazlarından sonra okunması hadisçe tavsiye edilen istiaze duâları, her namazdan sonra okunmasında büyük sevabı olan “İsm-i Âzam” duâları bulunmaktadır.</span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px">Mânevî hayatımızın kalesi olan ve her gün okunmasında büyük fayda ev sevap bulunan bu ezkâr ve duâlar Tesbihat’da bir arada bulunmaktadır. Her namazdan sonra bu tesbihatı okumayı alışkanlık haline getiren mü’minin mânevî âlemi nurlanacak, aydınlanacak, nefis ve şeytanın tehlikelerinden kurtulacaktır.</span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px">Bir mektubunda Bediüzzaman Hazretleri bu tesbihatın ehemmiyetini, “Namazdan sonraki tesbihatlar tarikat-ı Muhammediyedir (Peygamber yoludur) (a.s.m.) ve velâyeti Ahmediyyenin (a.s.m.) evradıdır. O noktadan ehemmiyeti büyüktür” (Kastamonu Lâhikası, s. 68-69) ifadeleriyle dile getirdikten sonra, bu tesbihatın peygamberliğe ait büyük velâyetin (veliliğin) hususî evradı olduğunu, bu cihetten bu tesbihlerin bütün tarikatlerin zikir ve evradından faziletli bulunduğunu belirtir.</span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px">Hatta öyle ki, bu tesbihatın zevkine varan, hazzını alan bir mü’min, Peygamberimizin reisliğinde milyonlarca Müslümanın büyük bir zikir halkasında toplandığını, hep birlikte bu mübarek kelimelerin söylendiğini düşünerek, bir yerde mânen işiterek ruh dünyasını yüce âlemlere çıkarmış olacaktır.</span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px">Müezzin tesbihatta hangi tesbihin söyleneceğii bildirmek için söylüyor.Bu bildiri amaçlı söylenen tesbih 33 defa çekilen tesbihlerin sayısına dahil değildir. Zaten herkesin ayrı ayrı 33 defa tesbihleri çekmesi gerekir.</span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px">Bu tesbihleri 33 defa çekmenin hikmetine gelince:</span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px">Tesbihlerin 33 adet çekilmesinin elbette bir çok sırları vardır. Ancak kaynaklarda bu sırların ne olduğuna dair açık bir malumata rastlayamadık. Bu sayının o sırlar için bir şifre anahtarı olmasının bilinmesi, o sırların bilinmesi anlamına gelmez.</span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px">Bununla beraber, bu konuda bir iki noktaya işaret etmek mümkündür:</span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px">a. Bu üç tesbihin (Subhanallah, Elhamdülillah, Allahuekber) ortak paydasını teşkil eden “Allah” lafza-i celaldir. Bu ismin ebced değeri 66 olup 2x33’tür. Bu açıdan 33 sayısı, bir ism-i azam olan lafza-i celalin riyazî makamına uygun olmakla o mertebelerdeki bazı feyizlere mazhar olmak mümkündür.</span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px">b. “Subhanallah, Elhamdülillah, Allahuekber” kelimelerinin toplam ebced değeri 627 olup 19x33’tür. Bu tevafuk da “tesbih, tahmid, tekbir”den ibaret olan namaz tesbihlerinin 33’er defa olmasının uygun olduğuna işaret ede bir şifre olarak görülmektedir.</span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px">c. Namaz tesbihatı, namazlardaki birer çekirdek hükmündedir. Beş vakit farz namazların rekat sayısı 17’dir. Namazların sonunda yapılacak tesbihlerin de bu sayı ile ilişkisi vardır. Çünkü, 1’den 33’e kadarki sayıların toplamı 561’dir ki, 33x17’dir. Demek 33 sayısı, aynı zamanda günlük beş vakit farz namazların 17 rekatını da içine aldığı için önem arz etmektedir.</span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px">d. Tesbih, tahmid ve tekbirden her birisinin -küllî manada- 33’er mertebesi vardır. Şuurumuz ermezse bile, tesbihatı 33’er defa tekrarlamakla icmalî de olsa onların 33 mertebelerindeki feyizlere mazhar olunabilir. Bu şekilde tesbihat yapanlardan bazıları bilfiil, bazıları bi’n-niye, bazıları bil-kuvve bu sırlara mazhar olmaya namzettir.</span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px">Not: Tesbihatın mertebelerini görmek için Bediüzzaman hazretlerinin “et-Tefekkürü’l-imaniyu’r-refî’” ve Arapça 29. Lema adlı eserine bakılabilir..</span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"><em>Selam ve dua ile...</em></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"><em>Sorularla İslamiyetamız önemli mi? </em></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"><em>Eğer önemli ise müezzinlik yaparken sesli olarak söylediğimiz </em></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"><em>tesbihlerden(subhanallah...) sonra 32 mi yoksa 33 kere tesbih çekeriz? </em></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"><em></em></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px">Cevap</span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px">Değerli Kardeşimiz;</span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px">Mü’minler namazlarının sonunda tesbihat yaparken “Sübhanallah”, “Elhamdülillah” ve “Allahü Ekber” gibi mübarek kelimelerle Yüce Allah’ı tesbih, senâ ve tâzim eder, arada getirmiş olduğu salavatlarla da Resul-i Ekrem Efendimize muhabbet ve selâmlarını gönderirler. Böylece hem Cenab-ı Hakkın yardımını istemiş, hem de Peygamberimizin şefaatini dilemiş olurlar. Daha sonra yapmış olduğu duâ ile bir kul olarak âcizlini, zayıflığını ve ihtiyaçlarını dile getirir, bütün bunları Kâinat Sahibinden ister.</span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></p><p> <span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px">Ayrıca namazlardan sonra yapılan tesbihat, birçok mühim ve ulvî zikir kelimelerinin tekrarına vesile olması bakımından çok sevaplıdır. Tesbihat bir nevi namazın hâtimesi ve en güzel surette bitirilmesidir. Bu tesbihleri bizzat Peygamberimiz devamlı surette yaptığı gibi, bizlere de faziletini bildirerek tavsiye etmiştir. Birgün, başta Ebû Zer (r.a.) olmak üzere Muhacirlerin fakir olanları Peygamberimize gelerek şöyle dediler: </span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px">“Yâ Resulallah, varlık sahipleri yüksek dereceleri ve dâimi nimetleri alıp gittiler. Çünkü onlar da bizim gibi namaz kılıyor, bizim gibi oruç tutuyor. Onlar sadaka veriyor, biz veremiyoruz. Onlar köle âzat ediyor, biz edemiyoruz.”</span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px">Sahabîlerini dinleyen Peygamberimiz, onların gönlünü şu müjdesiyle aldı:</span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px">“Ben size bir şey öğreteyim mi? Onunla, sizi geçenlere yetişir, sizden sonrakileri de geçersiniz. Hem hiçbir kimse sizden daha faziletli olamaz. Meğer ki, sizin yaptığınız gibi yapmış olsunlar. Meğer ki, sizin yaptığınız gibi yapmış olsunlar. Her namazdan sonra otuz üç kere ‘Sübhanallah’, otuz üç kere ‘Elhamdülillah’, otuz üç kere ‘Allahü Ekber’ derseniz, tamamı 99 eder. Yüzün tamamında da, ‘Lâilaheillallahü vahdehu lâ şerika leh, lehül mülkü ve lehüm hamdü ve hüve alâ külli şeyin kadîr’ derseniz, günahlarınız denizin köpüğü kadar da olsa, affolunur.” (Müslim, Mesacid: 146; Ebû Dâvud, Vitir: 2)</span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px">Bu kelimelerin bu kadar sevap kazandırdığı ve pekçok günahı affettirdiği meselesine gelince; hadis âlimleri bu hususta şöyle bir izahta bulunmaktadır:</span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px">Fakir Muhacirlerin maksadı, mutlaka zenginlerden fazla sevap ve derece kazanmak değil, bu derecelere ve ebedî nimetlere kendilerinin de nâil olmalarıdır. Diğer taraftan, fakir Muhacirlerde o kadar hâlis bir niyet vardı ki, eğer onlar da zengin olsaydı, muhakkak diğer Müslümanlar gibi sadaka vereceklerdi. “Mü’minin niyeti amelinden hayırlıdır” hadisi ise, bu gerçeğe işaret etmektedir. İşte Cenab-ı Hak, mü’minlerin bu samimi niyetlerinin karşılığında onlara yüce dereceleri nasip etmekte, günahlarını bağışlamaktadır.</span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"> Peygamberimiz (a.s.m.) bir diğer hadislerinde de namazdan sonraki tesbihatın faziletini beyan buyurmuş, devamında ise, “Herhangi biriniz namazda iken şeytan gelir ve namazdan dönünceye kadar ‘falan işi hatırla, falan işi hatırla’ der. Bu yüzden tesbih çekmeyi belki yapamaz” ifadeleriyle bu hususta bizi dikkate sevk etmiştir. (Tirmizî, Davaat: 25)</span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"> Peygamber Efendimiz pekçok hadis-i şerifte de namazlardan sonra okunacak tesbihleri ve duâları bildirmiş, bizlerin de bu duâları yapmamızı tavsiye etmiştir. Hattâ öyle ki, namazdan sonra okunabilecek duâlar derlense bir kitap hacmine ulaşabilecek şekildedir.</span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px">Sözler isimli eserinde “Sübhanallah, Elhamdülillah, Allahü Ekber” kelimelerinin hem namazın içinde, hem de namazdan sonra yapılan tesbihatta büyük bir yerinin olduğunu ifade eden Bediüzzaman HAzretleri şunları söyler:</span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px">“Namazın mânâsı, Cenab-ı Hakkı tesbih ve tâzim ve şükürdür. Yâni celâline karşı kavlen ve fiilen ‘Sübhanallah’ deyip takdis etmek, hem kemâline karşı lâfzan ve amelen ‘Allahü Ekber’ deyip tâzim etmek, hem cemâline karşı kalben ve lisânen ve bedenen ‘Elhamdülillah’ deyip şükretmektir. Demek, tesbih ve tekbir ve hamd namazın çekirdekleri hükmündedirler. Ondandır ki, namazın harekât ve ezkârında bu üç şey her tarafında bulunuyorlar. Hem ondandır ki, namazdan sonra namazın mânâsını te’kit ve takviye için şu kelimât-ı mübareke [mübarek kelimeler> otuz üç defa tekrar edilir. Namazın mânâsı şu mücmel hülâsalarla te’kit edilir.” (Sözler, Dokuzuncu Söz)</span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px">Maddi kilitlerin kendilerine münasip anahtarları olduğu gibi manevi kilit hükmünde bazı sırların da kendilerine münasip ölçülerde anahtarları vardır.</span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px">Kilide göre anahtarı kullanmadınız mı muvaffak olamazsınız. Mesela sizin e- mailinizin bir şifresi vardır. O şifreyi yanlış girdiğiniz takdirde – mail kutunuza giremezsiniz. İşte bazı ilahi sırların açılabilmesi için belirli sayıda tesbihin veya salavatın çekilmesi gerekir. Bu sayı kasten çekilmez ise o ilahi sırra erişilmesi mümkün değildir. Fakat sehven yani unutarak yanlış çekilmiş ise Cenab-ı Hakkın rahmeti sizden onu kabul etmektedir. O ayrı meseledir.</span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px">Namaz tesbihatına ayrı bir ehemmiyet veren Üstad Bediüzzaman, namazlardan sonra okunması gereken bu tesbih, salâvat ve duâları tazim etmiştir. Bugün basılmış halde bulunan Namaz Tesbihatı Bediüzzaman’ın her vakit yapmış olduğu tesbihattır. Bu tesbihatta, sabah ve akşam namazlarından sonra okunması hadisçe tavsiye edilen istiaze duâları, her namazdan sonra okunmasında büyük sevabı olan “İsm-i Âzam” duâları bulunmaktadır.</span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px">Mânevî hayatımızın kalesi olan ve her gün okunmasında büyük fayda ev sevap bulunan bu ezkâr ve duâlar Tesbihat’da bir arada bulunmaktadır. Her namazdan sonra bu tesbihatı okumayı alışkanlık haline getiren mü’minin mânevî âlemi nurlanacak, aydınlanacak, nefis ve şeytanın tehlikelerinden kurtulacaktır.</span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px">Bir mektubunda Bediüzzaman Hazretleri bu tesbihatın ehemmiyetini, “Namazdan sonraki tesbihatlar tarikat-ı Muhammediyedir (Peygamber yoludur) (a.s.m.) ve velâyeti Ahmediyyenin (a.s.m.) evradıdır. O noktadan ehemmiyeti büyüktür” (Kastamonu Lâhikası, s. 68-69) ifadeleriyle dile getirdikten sonra, bu tesbihatın peygamberliğe ait büyük velâyetin (veliliğin) hususî evradı olduğunu, bu cihetten bu tesbihlerin bütün tarikatlerin zikir ve evradından faziletli bulunduğunu belirtir.</span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px">Hatta öyle ki, bu tesbihatın zevkine varan, hazzını alan bir mü’min, Peygamberimizin reisliğinde milyonlarca Müslümanın büyük bir zikir halkasında toplandığını, hep birlikte bu mübarek kelimelerin söylendiğini düşünerek, bir yerde mânen işiterek ruh dünyasını yüce âlemlere çıkarmış olacaktır.</span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px">Müezzin tesbihatta hangi tesbihin söyleneceğii bildirmek için söylüyor.Bu bildiri amaçlı söylenen tesbih 33 defa çekilen tesbihlerin sayısına dahil değildir. Zaten herkesin ayrı ayrı 33 defa tesbihleri çekmesi gerekir.</span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px">Bu tesbihleri 33 defa çekmenin hikmetine gelince:</span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px">Tesbihlerin 33 adet çekilmesinin elbette bir çok sırları vardır. Ancak kaynaklarda bu sırların ne olduğuna dair açık bir malumata rastlayamadık. Bu sayının o sırlar için bir şifre anahtarı olmasının bilinmesi, o sırların bilinmesi anlamına gelmez.</span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px">Bununla beraber, bu konuda bir iki noktaya işaret etmek mümkündür:</span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px">a. Bu üç tesbihin (Subhanallah, Elhamdülillah, Allahuekber) ortak paydasını teşkil eden “Allah” lafza-i celaldir. Bu ismin ebced değeri 66 olup 2x33’tür. Bu açıdan 33 sayısı, bir ism-i azam olan lafza-i celalin riyazî makamına uygun olmakla o mertebelerdeki bazı feyizlere mazhar olmak mümkündür.</span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px">b. “Subhanallah, Elhamdülillah, Allahuekber” kelimelerinin toplam ebced değeri 627 olup 19x33’tür. Bu tevafuk da “tesbih, tahmid, tekbir”den ibaret olan namaz tesbihlerinin 33’er defa olmasının uygun olduğuna işaret ede bir şifre olarak görülmektedir.</span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px">c. Namaz tesbihatı, namazlardaki birer çekirdek hükmündedir. Beş vakit farz namazların rekat sayısı 17’dir. Namazların sonunda yapılacak tesbihlerin de bu sayı ile ilişkisi vardır. Çünkü, 1’den 33’e kadarki sayıların toplamı 561’dir ki, 33x17’dir. Demek 33 sayısı, aynı zamanda günlük beş vakit farz namazların 17 rekatını da içine aldığı için önem arz etmektedir.</span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px"></span></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'tahoma'"><span style="font-size: 12px">d. Tesbih, tahmid ve tekbirden her birisinin -küllî manada- 33’er mertebesi vardır. Şuurumuz ermezse bile, tesbihatı 33’er defa tekrarlamakla icmalî de olsa onların 33 mertebelerindeki feyizlere mazhar olunabilir. Bu şekilde tesbihat yapanlardan bazıları bilfiil, bazıları bi’n-niye, bazıları bil-kuvve bu sırlara mazhar olmaya namzettir.</span></span><span style="font-family: 'Georgia'"></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Georgia'"></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Georgia'"><strong>Not: </strong>Tesbihatın mertebelerini görmek için Bediüzzaman hazretlerinin “et-Tefekkürü’l-imaniyu’r-refî’” ve Arapça 29. Lema adlı eserine bakılabilir..</span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Georgia'"><em>Selam ve dua ile...</em></span></span></p><p><span style="color: #000000"><span style="font-family: 'Georgia'"><em>Sorularla İslamiyet</em></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="ABDULLAH4, post: 379385, member: 1004566"] [b]Cevap: "Namazın mânâsı, Cenâb-ı Hakkı tesbih ve tâzim ve şükürdür."[/b] [COLOR=#000000][FONT=tahoma][SIZE=3][I]Namazlardan sonra yaptığımız tesbihatlardaki 33 sayısının hikmeti nedir? Bu sayıya uymamız önemli mi? Eğer önemli ise müezzinlik yaparken sesli olarak söylediğimiz tesbihlerden(subhanallah...) sonra 32 mi yoksa 33 kere tesbih çekeriz? [/I]Cevap Değerli Kardeşimiz; Mü’minler namazlarının sonunda tesbihat yaparken “Sübhanallah”, “Elhamdülillah” ve “Allahü Ekber” gibi mübarek kelimelerle Yüce Allah’ı tesbih, senâ ve tâzim eder, arada getirmiş olduğu salavatlarla da Resul-i Ekrem Efendimize muhabbet ve selâmlarını gönderirler. Böylece hem Cenab-ı Hakkın yardımını istemiş, hem de Peygamberimizin şefaatini dilemiş olurlar. Daha sonra yapmış olduğu duâ ile bir kul olarak âcizlini, zayıflığını ve ihtiyaçlarını dile getirir, bütün bunları Kâinat Sahibinden ister. Ayrıca namazlardan sonra yapılan tesbihat, birçok mühim ve ulvî zikir kelimelerinin tekrarına vesile olması bakımından çok sevaplıdır. Tesbihat bir nevi namazın hâtimesi ve en güzel surette bitirilmesidir. Bu tesbihleri bizzat Peygamberimiz devamlı surette yaptığı gibi, bizlere de faziletini bildirerek tavsiye etmiştir. Birgün, başta Ebû Zer (r.a.) olmak üzere Muhacirlerin fakir olanları Peygamberimize gelerek şöyle dediler: “Yâ Resulallah, varlık sahipleri yüksek dereceleri ve dâimi nimetleri alıp gittiler. Çünkü onlar da bizim gibi namaz kılıyor, bizim gibi oruç tutuyor. Onlar sadaka veriyor, biz veremiyoruz. Onlar köle âzat ediyor, biz edemiyoruz.” Sahabîlerini dinleyen Peygamberimiz, onların gönlünü şu müjdesiyle aldı: “Ben size bir şey öğreteyim mi? Onunla, sizi geçenlere yetişir, sizden sonrakileri de geçersiniz. Hem hiçbir kimse sizden daha faziletli olamaz. Meğer ki, sizin yaptığınız gibi yapmış olsunlar. Meğer ki, sizin yaptığınız gibi yapmış olsunlar. Her namazdan sonra otuz üç kere ‘Sübhanallah’, otuz üç kere ‘Elhamdülillah’, otuz üç kere ‘Allahü Ekber’ derseniz, tamamı 99 eder. Yüzün tamamında da, ‘Lâilaheillallahü vahdehu lâ şerika leh, lehül mülkü ve lehüm hamdü ve hüve alâ külli şeyin kadîr’ derseniz, günahlarınız denizin köpüğü kadar da olsa, affolunur.” (Müslim, Mesacid: 146; Ebû Dâvud, Vitir: 2) Bu kelimelerin bu kadar sevap kazandırdığı ve pekçok günahı affettirdiği meselesine gelince; hadis âlimleri bu hususta şöyle bir izahta bulunmaktadır: Fakir Muhacirlerin maksadı, mutlaka zenginlerden fazla sevap ve derece kazanmak değil, bu derecelere ve ebedî nimetlere kendilerinin de nâil olmalarıdır. Diğer taraftan, fakir Muhacirlerde o kadar hâlis bir niyet vardı ki, eğer onlar da zengin olsaydı, muhakkak diğer Müslümanlar gibi sadaka vereceklerdi. “Mü’minin niyeti amelinden hayırlıdır” hadisi ise, bu gerçeğe işaret etmektedir. İşte Cenab-ı Hak, mü’minlerin bu samimi niyetlerinin karşılığında onlara yüce dereceleri nasip etmekte, günahlarını bağışlamaktadır. Peygamberimiz (a.s.m.) bir diğer hadislerinde de namazdan sonraki tesbihatın faziletini beyan buyurmuş, devamında ise, “Herhangi biriniz namazda iken şeytan gelir ve namazdan dönünceye kadar ‘falan işi hatırla, falan işi hatırla’ der. Bu yüzden tesbih çekmeyi belki yapamaz” ifadeleriyle bu hususta bizi dikkate sevk etmiştir. (Tirmizî, Davaat: 25) Peygamber Efendimiz pekçok hadis-i şerifte de namazlardan sonra okunacak tesbihleri ve duâları bildirmiş, bizlerin de bu duâları yapmamızı tavsiye etmiştir. Hattâ öyle ki, namazdan sonra okunabilecek duâlar derlense bir kitap hacmine ulaşabilecek şekildedir. Sözler isimli eserinde “Sübhanallah, Elhamdülillah, Allahü Ekber” kelimelerinin hem namazın içinde, hem de namazdan sonra yapılan tesbihatta büyük bir yerinin olduğunu ifade eden Bediüzzaman HAzretleri şunları söyler: “Namazın mânâsı, Cenab-ı Hakkı tesbih ve tâzim ve şükürdür. Yâni celâline karşı kavlen ve fiilen ‘Sübhanallah’ deyip takdis etmek, hem kemâline karşı lâfzan ve amelen ‘Allahü Ekber’ deyip tâzim etmek, hem cemâline karşı kalben ve lisânen ve bedenen ‘Elhamdülillah’ deyip şükretmektir. Demek, tesbih ve tekbir ve hamd namazın çekirdekleri hükmündedirler. Ondandır ki, namazın harekât ve ezkârında bu üç şey her tarafında bulunuyorlar. Hem ondandır ki, namazdan sonra namazın mânâsını te’kit ve takviye için şu kelimât-ı mübareke [mübarek kelimeler> otuz üç defa tekrar edilir. Namazın mânâsı şu mücmel hülâsalarla te’kit edilir.” (Sözler, Dokuzuncu Söz) Maddi kilitlerin kendilerine münasip anahtarları olduğu gibi manevi kilit hükmünde bazı sırların da kendilerine münasip ölçülerde anahtarları vardır. Kilide göre anahtarı kullanmadınız mı muvaffak olamazsınız. Mesela sizin e- mailinizin bir şifresi vardır. O şifreyi yanlış girdiğiniz takdirde – mail kutunuza giremezsiniz. İşte bazı ilahi sırların açılabilmesi için belirli sayıda tesbihin veya salavatın çekilmesi gerekir. Bu sayı kasten çekilmez ise o ilahi sırra erişilmesi mümkün değildir. Fakat sehven yani unutarak yanlış çekilmiş ise Cenab-ı Hakkın rahmeti sizden onu kabul etmektedir. O ayrı meseledir. Namaz tesbihatına ayrı bir ehemmiyet veren Üstad Bediüzzaman, namazlardan sonra okunması gereken bu tesbih, salâvat ve duâları tazim etmiştir. Bugün basılmış halde bulunan Namaz Tesbihatı Bediüzzaman’ın her vakit yapmış olduğu tesbihattır. Bu tesbihatta, sabah ve akşam namazlarından sonra okunması hadisçe tavsiye edilen istiaze duâları, her namazdan sonra okunmasında büyük sevabı olan “İsm-i Âzam” duâları bulunmaktadır. Mânevî hayatımızın kalesi olan ve her gün okunmasında büyük fayda ev sevap bulunan bu ezkâr ve duâlar Tesbihat’da bir arada bulunmaktadır. Her namazdan sonra bu tesbihatı okumayı alışkanlık haline getiren mü’minin mânevî âlemi nurlanacak, aydınlanacak, nefis ve şeytanın tehlikelerinden kurtulacaktır. Bir mektubunda Bediüzzaman Hazretleri bu tesbihatın ehemmiyetini, “Namazdan sonraki tesbihatlar tarikat-ı Muhammediyedir (Peygamber yoludur) (a.s.m.) ve velâyeti Ahmediyyenin (a.s.m.) evradıdır. O noktadan ehemmiyeti büyüktür” (Kastamonu Lâhikası, s. 68-69) ifadeleriyle dile getirdikten sonra, bu tesbihatın peygamberliğe ait büyük velâyetin (veliliğin) hususî evradı olduğunu, bu cihetten bu tesbihlerin bütün tarikatlerin zikir ve evradından faziletli bulunduğunu belirtir. Hatta öyle ki, bu tesbihatın zevkine varan, hazzını alan bir mü’min, Peygamberimizin reisliğinde milyonlarca Müslümanın büyük bir zikir halkasında toplandığını, hep birlikte bu mübarek kelimelerin söylendiğini düşünerek, bir yerde mânen işiterek ruh dünyasını yüce âlemlere çıkarmış olacaktır. Müezzin tesbihatta hangi tesbihin söyleneceğii bildirmek için söylüyor.Bu bildiri amaçlı söylenen tesbih 33 defa çekilen tesbihlerin sayısına dahil değildir. Zaten herkesin ayrı ayrı 33 defa tesbihleri çekmesi gerekir. Bu tesbihleri 33 defa çekmenin hikmetine gelince: Tesbihlerin 33 adet çekilmesinin elbette bir çok sırları vardır. Ancak kaynaklarda bu sırların ne olduğuna dair açık bir malumata rastlayamadık. Bu sayının o sırlar için bir şifre anahtarı olmasının bilinmesi, o sırların bilinmesi anlamına gelmez. Bununla beraber, bu konuda bir iki noktaya işaret etmek mümkündür: a. Bu üç tesbihin (Subhanallah, Elhamdülillah, Allahuekber) ortak paydasını teşkil eden “Allah” lafza-i celaldir. Bu ismin ebced değeri 66 olup 2x33’tür. Bu açıdan 33 sayısı, bir ism-i azam olan lafza-i celalin riyazî makamına uygun olmakla o mertebelerdeki bazı feyizlere mazhar olmak mümkündür. b. “Subhanallah, Elhamdülillah, Allahuekber” kelimelerinin toplam ebced değeri 627 olup 19x33’tür. Bu tevafuk da “tesbih, tahmid, tekbir”den ibaret olan namaz tesbihlerinin 33’er defa olmasının uygun olduğuna işaret ede bir şifre olarak görülmektedir. c. Namaz tesbihatı, namazlardaki birer çekirdek hükmündedir. Beş vakit farz namazların rekat sayısı 17’dir. Namazların sonunda yapılacak tesbihlerin de bu sayı ile ilişkisi vardır. Çünkü, 1’den 33’e kadarki sayıların toplamı 561’dir ki, 33x17’dir. Demek 33 sayısı, aynı zamanda günlük beş vakit farz namazların 17 rekatını da içine aldığı için önem arz etmektedir. d. Tesbih, tahmid ve tekbirden her birisinin -küllî manada- 33’er mertebesi vardır. Şuurumuz ermezse bile, tesbihatı 33’er defa tekrarlamakla icmalî de olsa onların 33 mertebelerindeki feyizlere mazhar olunabilir. Bu şekilde tesbihat yapanlardan bazıları bilfiil, bazıları bi’n-niye, bazıları bil-kuvve bu sırlara mazhar olmaya namzettir. Not: Tesbihatın mertebelerini görmek için Bediüzzaman hazretlerinin “et-Tefekkürü’l-imaniyu’r-refî’” ve Arapça 29. Lema adlı eserine bakılabilir.. [I]Selam ve dua ile... Sorularla İslamiyetamız önemli mi? Eğer önemli ise müezzinlik yaparken sesli olarak söylediğimiz tesbihlerden(subhanallah...) sonra 32 mi yoksa 33 kere tesbih çekeriz? [/I] Cevap Değerli Kardeşimiz; Mü’minler namazlarının sonunda tesbihat yaparken “Sübhanallah”, “Elhamdülillah” ve “Allahü Ekber” gibi mübarek kelimelerle Yüce Allah’ı tesbih, senâ ve tâzim eder, arada getirmiş olduğu salavatlarla da Resul-i Ekrem Efendimize muhabbet ve selâmlarını gönderirler. Böylece hem Cenab-ı Hakkın yardımını istemiş, hem de Peygamberimizin şefaatini dilemiş olurlar. Daha sonra yapmış olduğu duâ ile bir kul olarak âcizlini, zayıflığını ve ihtiyaçlarını dile getirir, bütün bunları Kâinat Sahibinden ister. Ayrıca namazlardan sonra yapılan tesbihat, birçok mühim ve ulvî zikir kelimelerinin tekrarına vesile olması bakımından çok sevaplıdır. Tesbihat bir nevi namazın hâtimesi ve en güzel surette bitirilmesidir. Bu tesbihleri bizzat Peygamberimiz devamlı surette yaptığı gibi, bizlere de faziletini bildirerek tavsiye etmiştir. Birgün, başta Ebû Zer (r.a.) olmak üzere Muhacirlerin fakir olanları Peygamberimize gelerek şöyle dediler: “Yâ Resulallah, varlık sahipleri yüksek dereceleri ve dâimi nimetleri alıp gittiler. Çünkü onlar da bizim gibi namaz kılıyor, bizim gibi oruç tutuyor. Onlar sadaka veriyor, biz veremiyoruz. Onlar köle âzat ediyor, biz edemiyoruz.” Sahabîlerini dinleyen Peygamberimiz, onların gönlünü şu müjdesiyle aldı: “Ben size bir şey öğreteyim mi? Onunla, sizi geçenlere yetişir, sizden sonrakileri de geçersiniz. Hem hiçbir kimse sizden daha faziletli olamaz. Meğer ki, sizin yaptığınız gibi yapmış olsunlar. Meğer ki, sizin yaptığınız gibi yapmış olsunlar. Her namazdan sonra otuz üç kere ‘Sübhanallah’, otuz üç kere ‘Elhamdülillah’, otuz üç kere ‘Allahü Ekber’ derseniz, tamamı 99 eder. Yüzün tamamında da, ‘Lâilaheillallahü vahdehu lâ şerika leh, lehül mülkü ve lehüm hamdü ve hüve alâ külli şeyin kadîr’ derseniz, günahlarınız denizin köpüğü kadar da olsa, affolunur.” (Müslim, Mesacid: 146; Ebû Dâvud, Vitir: 2) Bu kelimelerin bu kadar sevap kazandırdığı ve pekçok günahı affettirdiği meselesine gelince; hadis âlimleri bu hususta şöyle bir izahta bulunmaktadır: Fakir Muhacirlerin maksadı, mutlaka zenginlerden fazla sevap ve derece kazanmak değil, bu derecelere ve ebedî nimetlere kendilerinin de nâil olmalarıdır. Diğer taraftan, fakir Muhacirlerde o kadar hâlis bir niyet vardı ki, eğer onlar da zengin olsaydı, muhakkak diğer Müslümanlar gibi sadaka vereceklerdi. “Mü’minin niyeti amelinden hayırlıdır” hadisi ise, bu gerçeğe işaret etmektedir. İşte Cenab-ı Hak, mü’minlerin bu samimi niyetlerinin karşılığında onlara yüce dereceleri nasip etmekte, günahlarını bağışlamaktadır. Peygamberimiz (a.s.m.) bir diğer hadislerinde de namazdan sonraki tesbihatın faziletini beyan buyurmuş, devamında ise, “Herhangi biriniz namazda iken şeytan gelir ve namazdan dönünceye kadar ‘falan işi hatırla, falan işi hatırla’ der. Bu yüzden tesbih çekmeyi belki yapamaz” ifadeleriyle bu hususta bizi dikkate sevk etmiştir. (Tirmizî, Davaat: 25) Peygamber Efendimiz pekçok hadis-i şerifte de namazlardan sonra okunacak tesbihleri ve duâları bildirmiş, bizlerin de bu duâları yapmamızı tavsiye etmiştir. Hattâ öyle ki, namazdan sonra okunabilecek duâlar derlense bir kitap hacmine ulaşabilecek şekildedir. Sözler isimli eserinde “Sübhanallah, Elhamdülillah, Allahü Ekber” kelimelerinin hem namazın içinde, hem de namazdan sonra yapılan tesbihatta büyük bir yerinin olduğunu ifade eden Bediüzzaman HAzretleri şunları söyler: “Namazın mânâsı, Cenab-ı Hakkı tesbih ve tâzim ve şükürdür. Yâni celâline karşı kavlen ve fiilen ‘Sübhanallah’ deyip takdis etmek, hem kemâline karşı lâfzan ve amelen ‘Allahü Ekber’ deyip tâzim etmek, hem cemâline karşı kalben ve lisânen ve bedenen ‘Elhamdülillah’ deyip şükretmektir. Demek, tesbih ve tekbir ve hamd namazın çekirdekleri hükmündedirler. Ondandır ki, namazın harekât ve ezkârında bu üç şey her tarafında bulunuyorlar. Hem ondandır ki, namazdan sonra namazın mânâsını te’kit ve takviye için şu kelimât-ı mübareke [mübarek kelimeler> otuz üç defa tekrar edilir. Namazın mânâsı şu mücmel hülâsalarla te’kit edilir.” (Sözler, Dokuzuncu Söz) Maddi kilitlerin kendilerine münasip anahtarları olduğu gibi manevi kilit hükmünde bazı sırların da kendilerine münasip ölçülerde anahtarları vardır. Kilide göre anahtarı kullanmadınız mı muvaffak olamazsınız. Mesela sizin e- mailinizin bir şifresi vardır. O şifreyi yanlış girdiğiniz takdirde – mail kutunuza giremezsiniz. İşte bazı ilahi sırların açılabilmesi için belirli sayıda tesbihin veya salavatın çekilmesi gerekir. Bu sayı kasten çekilmez ise o ilahi sırra erişilmesi mümkün değildir. Fakat sehven yani unutarak yanlış çekilmiş ise Cenab-ı Hakkın rahmeti sizden onu kabul etmektedir. O ayrı meseledir. Namaz tesbihatına ayrı bir ehemmiyet veren Üstad Bediüzzaman, namazlardan sonra okunması gereken bu tesbih, salâvat ve duâları tazim etmiştir. Bugün basılmış halde bulunan Namaz Tesbihatı Bediüzzaman’ın her vakit yapmış olduğu tesbihattır. Bu tesbihatta, sabah ve akşam namazlarından sonra okunması hadisçe tavsiye edilen istiaze duâları, her namazdan sonra okunmasında büyük sevabı olan “İsm-i Âzam” duâları bulunmaktadır. Mânevî hayatımızın kalesi olan ve her gün okunmasında büyük fayda ev sevap bulunan bu ezkâr ve duâlar Tesbihat’da bir arada bulunmaktadır. Her namazdan sonra bu tesbihatı okumayı alışkanlık haline getiren mü’minin mânevî âlemi nurlanacak, aydınlanacak, nefis ve şeytanın tehlikelerinden kurtulacaktır. Bir mektubunda Bediüzzaman Hazretleri bu tesbihatın ehemmiyetini, “Namazdan sonraki tesbihatlar tarikat-ı Muhammediyedir (Peygamber yoludur) (a.s.m.) ve velâyeti Ahmediyyenin (a.s.m.) evradıdır. O noktadan ehemmiyeti büyüktür” (Kastamonu Lâhikası, s. 68-69) ifadeleriyle dile getirdikten sonra, bu tesbihatın peygamberliğe ait büyük velâyetin (veliliğin) hususî evradı olduğunu, bu cihetten bu tesbihlerin bütün tarikatlerin zikir ve evradından faziletli bulunduğunu belirtir. Hatta öyle ki, bu tesbihatın zevkine varan, hazzını alan bir mü’min, Peygamberimizin reisliğinde milyonlarca Müslümanın büyük bir zikir halkasında toplandığını, hep birlikte bu mübarek kelimelerin söylendiğini düşünerek, bir yerde mânen işiterek ruh dünyasını yüce âlemlere çıkarmış olacaktır. Müezzin tesbihatta hangi tesbihin söyleneceğii bildirmek için söylüyor.Bu bildiri amaçlı söylenen tesbih 33 defa çekilen tesbihlerin sayısına dahil değildir. Zaten herkesin ayrı ayrı 33 defa tesbihleri çekmesi gerekir. Bu tesbihleri 33 defa çekmenin hikmetine gelince: Tesbihlerin 33 adet çekilmesinin elbette bir çok sırları vardır. Ancak kaynaklarda bu sırların ne olduğuna dair açık bir malumata rastlayamadık. Bu sayının o sırlar için bir şifre anahtarı olmasının bilinmesi, o sırların bilinmesi anlamına gelmez. Bununla beraber, bu konuda bir iki noktaya işaret etmek mümkündür: a. Bu üç tesbihin (Subhanallah, Elhamdülillah, Allahuekber) ortak paydasını teşkil eden “Allah” lafza-i celaldir. Bu ismin ebced değeri 66 olup 2x33’tür. Bu açıdan 33 sayısı, bir ism-i azam olan lafza-i celalin riyazî makamına uygun olmakla o mertebelerdeki bazı feyizlere mazhar olmak mümkündür. b. “Subhanallah, Elhamdülillah, Allahuekber” kelimelerinin toplam ebced değeri 627 olup 19x33’tür. Bu tevafuk da “tesbih, tahmid, tekbir”den ibaret olan namaz tesbihlerinin 33’er defa olmasının uygun olduğuna işaret ede bir şifre olarak görülmektedir. c. Namaz tesbihatı, namazlardaki birer çekirdek hükmündedir. Beş vakit farz namazların rekat sayısı 17’dir. Namazların sonunda yapılacak tesbihlerin de bu sayı ile ilişkisi vardır. Çünkü, 1’den 33’e kadarki sayıların toplamı 561’dir ki, 33x17’dir. Demek 33 sayısı, aynı zamanda günlük beş vakit farz namazların 17 rekatını da içine aldığı için önem arz etmektedir. d. Tesbih, tahmid ve tekbirden her birisinin -küllî manada- 33’er mertebesi vardır. Şuurumuz ermezse bile, tesbihatı 33’er defa tekrarlamakla icmalî de olsa onların 33 mertebelerindeki feyizlere mazhar olunabilir. Bu şekilde tesbihat yapanlardan bazıları bilfiil, bazıları bi’n-niye, bazıları bil-kuvve bu sırlara mazhar olmaya namzettir.[/SIZE][/FONT][FONT=Georgia] [B]Not: [/B]Tesbihatın mertebelerini görmek için Bediüzzaman hazretlerinin “et-Tefekkürü’l-imaniyu’r-refî’” ve Arapça 29. Lema adlı eserine bakılabilir..[/FONT] [FONT=Georgia][I]Selam ve dua ile... Sorularla İslamiyet[/I][/FONT][/COLOR] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale Analiz ve Çalışmalar
Vecize Analizi
Vecize Analizi 37 : Namazn Manası
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst