Adalet :zulüm etmemek, hak sahibine hakkını vermek, haksızları terbiye etmek Aded :sayı, tane, miktar Âdil : adaletle iş gören, sonsuz adalet sahibi Allah Arz : yeryüzü,dünya Ayn-ı hikmet :hikmetin ta kendisi Ayn-ı rahmet :adaletin ta kendisi Cemal-i rahmet : Allah’ın rahmetinin güzelliği Cinayet :birisine dokunan ve cezayı icap ettirecek suç işlemek Elbette :kat’i, kesin, muhakkak Elcevap :cevap şu ki Emir :iş, husus, şey, hadise, madde, buyruk, talimat, kural Fevkalade : adetin üstünde, yüksek bir şekilde Gayet :çok, pek çok Hakikat: gerçek, doğru, bir şeyin gerçek mahiyeti Hakîm :iş ve emirleri hikmetli ve yanlışsız olan(Allah) Hal :durum, vaziyet Hayır :iyilik, güzellik Haysiyet : itibar, değer, kıymet Hiddet :öfke, kızgınlık, hışım Hikmet :Herkesin bilmediği gizli sebeb, gizli sır, sebeb, fayda, gaye, her şeyin belirli gayelere yönelik olarak, manalı, faydalı ve tam yerli yerinde olması ve yaratılması Hilâf-ı hakikat :gerçeğe aykırı Hilâf-ı hikmet : yaratılıştaki hikmete, İlâhî gayeye zıt Hukuk :haklar, kurallar, esaslar Hususi :özel, bir şeye ait olan Hükmüne nun yerine, onun gibi olarak İsyan : İtaatsizlik. Emre karşı gelmek. Ayaklanmak.
| Kadîr : her şeye gücü yeten, sonsuz güç ve kudret sahibi(Allah) Kadîr-i Zülcelâl :her türlü eksiklikten yüce, kuvvet ve kudreti herşeyi kuşatan, sonsuz haşmet ve yücelik sahibi olan Allah Kısım arça, bölüm Kudret : güç, kuvvet, iktidar Kusur :noksanlık, eksiklik, acizlik, tedbirsizlik Küllî :bütüne ait, tamamen, geniş, kapsamlı Lüzum :gereklilik, lazım olmak Mahlûkat :yaratılmışlar, yaratıklar Mazlum :zulüm görmüş, sakin, sessiz Men edilmek :engellenmek, yasak edilmek, durdurulmak Musallat :rahatsız eden, sataşan Musibet :bela, felaket, afet, dert Muvafık :uygun,yerinde, denk Münezzeh ak, kusur ve noksanlıklardan uzak Netice :sonuç, son, gaye, semere, hülâsa, özet Rahîm :rahmet edici, merhamet eden, rahmeti herşeyi kuşatan sonsuz merhamet sahibi(Allah) Sair :diğeri, başkası, gerisi, kalanı Şer :kötü,kötülük, fenalık, Allah’a isyan Şümul : kapsama, kuşatma Şümûl-ü kudret :kudretin her şeyi kapsaması Tahkir :hakir görme, küçümseme, alçaltma Tecavüz :haddini aşmak, zorlamak, söz veya hareketle ileri gitmek Terbiye : belli bir amaca erişecek şekilde geliştirme, olgunlaştırma Terk :bırakmak, salıvermek, vazgeçmek Unsur :madde, parça, tam olan şeyin parçaları Vakit :zaman, saat, çağ, mevsim Vazife :bir kimsenin yapmaya mecbur olduğu iş, görev Vücud: beden, varlık, var olmak
|