NuruAhsen
Sonsuz Temâþâ
Nazım Hikmet'e ve Çetin Altan'a ödül verilmesi konusunda en sert tepki Yavuz Bahadıroğlu'ndan geldi: Bu solcuları güncelleme projesi. Sağ görüşlü yazarlar mağdur ediliyor
Türkiye’nin bazı yazar ve sanatçılara devletin üst düzey yöneticileri tarafından ödül verilip bir anlamda iade-i itibarlarının geri verilmesi kamuoyunda büyük bir yankı uyandırdı. Konu hakkındaki yapılan yorumlarda kimileri bu çalışmaları olumlu değerlendirirken kimileri de bu projenin sanat ve fikir dünyasında ayrımcılığa sebep olduğunu ifade etti.
Nazım Hikmet’e Bakanlar Kurulu tarafından vatandaşlığının geri verilmesi ve Gazeteci-Yazar Çetin Altan’a Başbakan Erdoğan tarafından ‘Kültür ve Sanat Büyük Ödülü'nün takdim edilmesiyle tekrar gündeme gelen çalışmalara Moral FM Yorumcusu Yazar Yavuz Bahadıroğlu sert tepki gösterenler arasında yer aldı.
“SAĞ GÖRÜŞLÜ YAZARLAR CUMHURİYET’TEN BU YANA MAĞDUR EDİLİYOR”
Soru-Yorum programında Gazeteci Oktay Mahşer’in sorduğu “İtibar sağlayan ve onur verici bu tür ödüller neden sürekli kamuoyunda sol görüşlü olarak tanınan şahsiyetlere veriliyor?” şeklindeki soruyu cevaplandıran Bahadıroğlu, devlet erkanını bu konuda ayrımcılık yapmakla suçlayarak toplumda dindar ve sağcı olarak bilinen kişilerin Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana mağdur edildiğini vurguladı.
Bu tarz çalışmaların ‘solcuları güncelleme ve daha itibarlı hale getirme projesi’ ne dönüştüğünü belirten Bahadıroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İade-i itibar konusunda 150’likler ve Osmanlı Hanedan üyeleri çeşitli yerlerde dışlanmış olarak duruyor. Onu bırakın okullarda okutulan ders kitaplarında hala Sultan Vahdettin hain olarak anılıyor. Ben çok merak ediyorum. Acaba Nazım Hikmet’i ülkeye getirmek isteyenler kominizmin yıkılmasıyla nasılsa bu kişilerin artık bir zararı olmaz düşüncesiyle mi hareket ediyorlar? Mesela Necip Fazıl’ı her ihtilal döneminde hapishaneye alan darbeciler ona bir tarziye herhangi bir tarziye vermediler. Rahmetli Adnan Menderes’e biraz olsun iade-i itibarını verenler Demokrat Parti’deki arkadaşlarına aynı şeyi yaptılar mı?”
Sol kesimdeki meslektaşlarına ödül verilmesine asla karşı olmadığının altını kalın harflerle çizen Bahadıroğlu, böyle bir çalışmaya milletin içselleştirdiği isimlerle başlanması gerektiğini söyledi.
Programda, “Sakın yanlış anlaşılmasın. Ben Nazım Hikmet’e iade-i itibarı verilmesin demiyorum. Çünkü bence kişinin ideolojik yapısı ayrı sanatı ayrıdır” diyen Tarihi Sevdiren Yazar, konuyla ilgili düşüncelerini şöyle sıraladı:
“ACABA SOLCU HÜKÜMETLERDE BİZİ BAŞ TACI EDECEKLER Mİ?”
“Devletin hala bir ayrım içinde olduklarını ve devletin tepesindekilerin bu noktada solculara yönelik bir ayrım yaptıklarını düşünüyorum. Acaba bir solcu hükümet başa geçince onlarda bizi mi baş tacı edecek? Yüz tane kitap yazdıktan sonra “Ben niye Çankaya Köşkü’ne çağrılmadım?” diye bende sorabilirim. Cumhurbaşkanı Gül’ün tercihi olarak benim gibi düşüncede olan bir sürü yazar niye Çankaya’ya çağrılmadı? Bizim suçumuz sağcı ve muhafazakar olarak bilinen Moral FM’de yorum yapmak mıdır? Bu ayrım hala var, demek ki Türkiye’de bir şeyler düzelmemiş. Hala, bazı insanların beyinlerinin sadece ya sağ lopu ya da sol lopu çalışıyor.
Hatta Türkiye’de çok okunan yazarlar varken adını hiç bilmediğimiz kişilerin adını paralara basmışlar. Mesela Abdürrahim Karakoç hangi şairden daha eksik bir şahsiyettir. Bu insanları siyasi düşüncesiyle mi yoksa sanatıyla mı değerlendireceğiz? Eğer öyle olacaksa o zaman Nazım Hikmet ya da Çetin
Altan gibi yazarların isminin orada ne işi var?
Bu memleketin sağcı ve muhafazakar yazarları Cumhuriyet döneminden beri mağdur olarak yaşamışlar. Eşref Edip, Osman Yüksel Serdengeçti, Necip Fazıl ve Cemil Meriç’i çok iyi biliyorum. Ki Cemil Meriç kendi döneminde Ortadoğu ve Balkanlar’ın en büyük sosyologudur. Şimdi de onun talebesi Prof. Dr. Şerif Mardin o ünvanla anılıyor. Halk bu kişilere saygı gösteriyor ama devlet hiçbir şey yapmıyor. Bu memleketin dindarı zaten her dönemde mağdur olagelmiştir.
Moralhaber
http://www.moralhaber.net/