Cevap: Arkadaşlar izah edebilir misiniz?
şerr-i mahz demek içinde hiç bir tane bile hayr olmayan şer demektir. şerin içinde hayır olur mu ki diyebiliriz, evet, mesela birinin annesi ölebilir bu zahirde görünüşte bir şerdir ama hem ölene hem yaşayana hayırlara vesile olabilir. içki içmek bir şerdir, ama onu içeni görenler içki içmemenin ne kadar guzel bir nimet olduğunu daha iyi idrak edebilirler, her şerde doğrudan yada genellikle dolaylı hayırlar görülebilir.
ama âdem de hiç bir tane bile hayr yokdur, mahza şerdir. yokluktur. hiçliktir. icad yoktur, üretmek vesile olmak yoktur, ve âdem şerr-i mahzdır.
yeknesak istirahat döşeğinde yatan insan, hiçbirşey yapmaması, üretmemesi ciheti ile bu duruma yakındır.
vucud ise, hayr-ı mahz dır. yani içinde hiç şer olmayan bir hayır. vucud, yani birşeyin var olması, sadece ve sadece Cenab-ı Hakkın isimlerinin tecelli etmeleri ile, O na olan bağlantı ile gerçekleşebilir. vucud bulan herşey hayırdır ve hayırlıdır. mesela namaz kılmak bir vucuddur, ortam, şartlar ezan saati, kainatın hali durumu Cenab-ı Hakkın isimlerinin tecellileri ile var edilir, vakit girer, ve ilahi olan "namaz kılınız" emrini yerine getiren insan, namazın var olmasına vesile olur ve namaz var olur.
keza tüm ibadetler bu şekilde düşünülebilir. hayırda ve icadda, ne insanın ne de başka bir yaratılmışın bir etkisi olamaz, etki sahibi yalnız Cenab-ı Hakdır ve icad olan, var olan, vucuda gelen herşey, hayırdır.
burada, misal içki içmek te bir durumdur, bir eylemdir o zaman vucuda gelmiştir ama biliriz ki bu durum bir hayr-ı mahz, yani tamamen hayır değildir diye bir soru gelebilir
evet içki içme eyleminde bir zahiri bir vucud vardır ama kaynağı itibari ile bu âdemi bir eylemdir. içki içme durumunu fısıldayan şeytan ve ona uyanda nefsi emmaredir. kaynak Cenab-ı Hakkın emirlerinden, gerçek hayat sahibinden vucud sahibinden gelmediği için, kaynağı itibari ile de bu ve bu gibi haram ve yasakların vucuda gelmesi yine âdemidir. ve kaynaklarının ilahi hak emirler olmaması hasebiyle içlerinde şer bulunur.
konuyu daha fazla dağıtmadan, verilen pasajdaki duruma dönersek, durmayan ve hareket halinde olan, ibadet halinde olan, ilahi emirler doğrultusunda hareketler ile geçen bir hayat, "vucud"a, yani var olmaya, birşeylerin var olmasına vesile olmasıyla hayıra yakındır.