Konuya cevap cer

Cevap: Yirmi Altıncı Lem'a - Sayfa 380


Eğer bütün eşya birden o Kadîr-i Ezelîye ve Alîm-i Külli Şeye verilmezse, o vakit sinek gibi en küçük birşeyin vücudunu, dünyanın ekser nevilerinden hususî bir mizanla toplamak lâzım gelmekle beraber; o küçük sineğin vücudunda çalışan zerreler, o sineğin sırr-ı hilkatini ve kemâl-i san’atını bütün dekaikiyle bilmekle olabilir. Çünkü esbab-ı tabiiye ile esbab-ı maddiye, bilbedahe ve umum ehl-i aklın ittifakıyla, hiçten icad edemez. Öyleyse, herhalde, onlar icad etse, elbette toplayacak. Madem toplayacak; hangi zîhayat olursa olsun, ekser anâsır ve envâından nümuneler, içinde vardır. Adeta kâinatın bir hülâsası, bir çekirdeği hükmündedir. Elbette, o halde bir çekirdeği bütün bir ağaçtan, bir zîhayatı bütün rû-yi zeminden ince elekle eleyip ve en hassas bir mizanla ölçüp toplattırmak lâzım geliyor. Ve madem esbab-ı tabiiye cahildir, câmiddir; bir ilmi yoktur ki bir plân, bir fihriste, bir model, bir program takdir etsin, ona göre mânevî kalıba gelen zerrâtı eritip döksün, tâ dağılmasın, intizamını bozmasın. Halbuki herşeyin şekli, heyeti hadsiz tarzlarda olabildiği için, hadsiz had ve hesaba gelmez eşkâller, miktarlar içinde birtek şekil ve miktarda, sel gibi akan anâsırın zerreleri dağılmayarak, muntazaman, miktarsız, kalıpsız, birbiri üstünde kitle halinde durdurmak ve zîhayata muntazam bir vücut vermek, ne derece imkândan, ihtimalden, akıldan uzak olduğu görünüyor. Elbette kimin kalbinde körlük yoksa görür.Evet, bu hakikate binaen,

اِنَّ الَّذِينَ تَدْعُونَ مِنْ دُونِ اللهِ لَنْ يَخْلُقُوا ذُبَابًا وَلَوِ اجْتَمَعُوا لَهُ 

bu âyet-i azîmenin sırrıyla, HAŞİYE-1 bütün esbab-ı maddiye toplansa, onların ihtiyarları da olsa, birtek sineğin vücudunu ve o vücudun cihazatını mizan-ı mahsusla toplayamazlar. Toplasalar da, o vücudun miktar-ı muayyenesinde durduramazlar. Durdursalar da, daima tazelenmekte olan ve o vücuda gelip çalışan zerrâtı,




[NOT]Haşiye-1  Yani, “Allah’tan başka bütün çağırdığınız ve ibadet ettiğiniz şeyler toplansalar da, asla bir sineği halk edemezler.” Hac Sûresi, 22:73.

[/NOT] 


 
 
 
 
 Alîm-i Külli Şey
: herşeyi bilen ve herşey ilmi dahilinde olan Allah

 
 
 
 
 Kadîr-i Ezelî
: varlığının başlangıcı ve sonu olmayıp zamanla sınırlı olmayan ve herşeye gücü yeten Allah
anâsır: unsurlar, elementlerbilbedahe: açıkça
binaen: dayanarakcihazat: cihazlar, organlar
câmid: cansızdaima: sürekli, devamlı
dekaik: inceliklerehl-i akıl: akıl sahipleri
ekser: çokenvâ: neviler, türler
esbab-ı maddiye: maddî sebepleresbab-ı tabiiye: doğal sebepler
eşkâl: şekiller, biçimlereşya: varlıklar
fihriste: özet, listehad ve hesaba gelmemek: sınırsız ve sayısız olmak
hadsiz: sayısızhakikat: gerçek, esas
halk etmek: yaratmakhaşiye: dipnot
heyet: genel yapıhususî: gerçek
hülâsa: özet, özicad etme: var etme, yaratma
ihtiyar: irade, dileme, seçim gücüimkân: mümkün, olabilirlik
intizam: düzen, ahenkittifak: anlaşma, birlik
kemâl-i san’at: san’at mükemmelliğikâinat: evren
miktar-ı muayyen: belirlenmiş miktarmizan: ölçü, denge
mizan-ı mahsus: özel ölçümuntazam: düzenli
muntazaman: düzenli olaraknevi: çeşit, tür
nümune: örnekrû-yi zemin: yeryüzü
sırr-ı hilkat: yaratılış sırrıtakdir etmek: belirlemek
umum: bütün, genelvücud: beden, varlık
vücuda gelmek: meydana gelmekvücut vermek: yaratmak, var etmek
zerrât: zerreler, atomlarzîhayat: canlı
âyet-i azîme: büyük ve yüce âyet 


<TBODY>
</TBODY>



Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst