Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Altıncı Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 260991" data-attributes="member: 1"><p><strong>Yirmi Altıncı Söz - Sayfa 635</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"><strong><em>Eğer desen:</em> </strong>Kader bizi böyle bağlamış, hürriyetimizi selb etmiştir. İnbisat ve cevelâna müştak olan kalb ve ruh için kadere iman bir ağırlık, bir sıkıntı vermiyor mu?</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"><strong><em>Elcevap: </em></strong>Kat’a ve asla! Sıkıntı vermediği gibi, nihayetsiz bir hiffet, bir rahatlık ve ravh ve reyhânı veren ve emn ü emânı temin eden bir sürur, bir nur veriyor. Çünkü, insan kadere iman etmezse, küçük bir dairede cüz’î bir serbestiyet, muvakkat bir hürriyet içinde dünya kadar ağır bir yükü, biçare ruhun omuzunda taşımaya mecburdur. Çünkü insan bütün kâinatla alâkadardır. Nihayetsiz makàsıd ve metâlibi var. Kudreti, iradesi, hürriyeti milyondan birisine kâfi gelmediği için, çektiği mânevî sıkıntı ağırlığı ne kadar müthiş ve muvahhiş olduğu anlaşılır. İşte, kadere iman, bütün o ağırlığı kaderin sefinesine atar, kemâl-i rahatla, ruh ve kalbin kemâl-i hürriyetiyle kemâlâtında serbest cevelânına meydan veriyor. Yalnız nefs-i emmârenin cüz’î hürriyetini selb eder ve firavuniyetini ve rububiyetini ve keyfemâyeşâ hareketini kırar.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Kadere iman o kadar lezzetli, saadetlidir ki, tarif edilmez. Yalnız şu temsille o lezzete ve o saadete bir işaret edeceğiz. Şöyle ki:</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">İki adam bir padişahın pâyitahtına giderler. O padişahın mahall-i garaip olan has sarayına girerler. Biri, padişahı bilmez, o yerlerde gàsıbâne, sârıkane tavattun etmek ister. Fakat o bahçe, o sarayın iktiza ettikleri idare ve tedbir ve varidat; ve makinelerini işlettirmek ve garip hayvânâtın erzakını vermek gibi zahmetli külfetleri görür, mütemadiyen ıztırap çeker. O cennet gibi bahçe, başına bir cehennem gibi oluyor. Herşeye acıyor, idare edemiyor. Teessüfle vaktini geçirir. Sonra da, o hırsız, edepsiz adam, tedip suretiyle hapse atılır.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">İkinci adam, padişahı tanır, padişaha kendini misafir bilir. Bütün o bahçede, o sarayda olan işler bir nizam-ı kanunla cereyan ettiğini, herşey bir programla, kemâl-i suhuletle işlediğini itikad eder. Zahmet ve külfetleri padişahın kanununa</span><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span> <table style='width: 100%'><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>alâkadar</strong>: ilgili, alakalı</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>biçare</strong>: çaresiz</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>cereyan etmek</strong>: meydana gelmek</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>cevelân</strong>: dolaşma, gezme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>cüz’î</strong>: az, küçük (bk. c-z-e)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>emn ü emân</strong>: güvenlik ve korkusuzluk (bk. e-m-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>erzak</strong>: rızıklar, yiyecek ve içecekler (bk. r-z-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>firavuniyet</strong>: kendisini Firavun gibi ilah seviyesine çıkaracak derecede büyük görme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>gasıbâne</strong>: zorla ele geçirerek</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hayvânat</strong>: hayvanlar</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hiffet</strong>: hafiflik</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hürriyet</strong>: serbestlik</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>iktiza</strong>: gerektirme</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>inbisat</strong>: genişleme, yayılma</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>irade</strong>: dileme, seçim, tercih (bk. r-v-d)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>itikad etmek</strong>: inanmak</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kader</strong>: Allah’ın meydana gelecek hadiseleri olmadan önce takdir etmesi, plânlaması (bk. ḳ-d-r)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kat’a</strong>: hiçbir şekilde</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kemâl-i hürriyet</strong>: tam bir serbestlik (bk. k-m-l)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kemâl-i rahat</strong>: tam bir rahatlık (bk. k-m-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kemâl-i suhulet</strong>: tam bir kolaylık (bk. k-m-l)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kemâlât</strong>: mükemmel özellikler, üstünlükler (bk. k-m-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>keyfemâyeşâ</strong>: keyfine göre, istediği şekilde</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kudret</strong>: güç, iktidar (bk. ḳ-d-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kâfî</strong>: yeterli</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kâinat</strong>: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>külfet</strong>: zorluk</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>külfetli</strong>: zor</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mahall-i garaip</strong>: hayret verici ve şaşırtıcı yerler</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>makàsıd</strong>: maksatlar, gayeler (bk. ḳ-ṣ-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>metâlib</strong>: istekler (bk. ṭ-l-b)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>muvahhiş</strong>: korkutan</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>muvakkat</strong>: geçici</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mütemadiyen</strong>: sürekli olarak</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>müştak</strong>: arzulu, çok istekli</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nefs-i emmâre</strong>: insanı daima kötülüğe, yasak zevk ve isteklere teşvik eden duygu (bk. n-f-s)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nihayetsiz</strong>: sonsuz</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nizam-ı kanun</strong>: kanun düzeni (bk. n-ẓ-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>pâyitaht</strong>: başkent</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ravh</strong>: rahatlık</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>reyhân</strong>: hoş ve güzel koku</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>rububiyet</strong>: Rablık; Allah’ın herbir varlığa yaratılış gayelerine ulaşmaları için muhtaç olduğu şeyleri vermesi, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulundurması (bk. r-b-b)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>saadet</strong>: mutluluk</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>sefine</strong>: gemi</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>selb etme</strong>: ortadan kaldırma</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>serbestiyet</strong>: serbestlik</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>suret</strong>: şekil, biçim (bk. ṣ-v-r)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>sârıkane</strong>: hırsızca</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>sürur</strong>: mutluluk, sevinç</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tarif edilmek</strong>: anlatılmak (bk. a-r-f)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tavattun etmek</strong>: vatan edinmek, yerleşmek</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tedbir</strong>: idare etme, çekip çevirme (bk. d-b-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tedip</strong>: edeplendirme, cezalandırma</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>teessüf</strong>: üzüntü, acı duyma</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>temsil</strong>: kıyaslama tarzında benzetme, analoji (bk. m-s̱-l)</span></td><td></td></tr></table><p><br /> <tbody> <br /> </tbody></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 260991, member: 1"] [b]Yirmi Altıncı Söz - Sayfa 635[/b] [FONT=tahoma][B][I]Eğer desen:[/I] [/B]Kader bizi böyle bağlamış, hürriyetimizi selb etmiştir. İnbisat ve cevelâna müştak olan kalb ve ruh için kadere iman bir ağırlık, bir sıkıntı vermiyor mu? [B][I]Elcevap: [/I][/B]Kat’a ve asla! Sıkıntı vermediği gibi, nihayetsiz bir hiffet, bir rahatlık ve ravh ve reyhânı veren ve emn ü emânı temin eden bir sürur, bir nur veriyor. Çünkü, insan kadere iman etmezse, küçük bir dairede cüz’î bir serbestiyet, muvakkat bir hürriyet içinde dünya kadar ağır bir yükü, biçare ruhun omuzunda taşımaya mecburdur. Çünkü insan bütün kâinatla alâkadardır. Nihayetsiz makàsıd ve metâlibi var. Kudreti, iradesi, hürriyeti milyondan birisine kâfi gelmediği için, çektiği mânevî sıkıntı ağırlığı ne kadar müthiş ve muvahhiş olduğu anlaşılır. İşte, kadere iman, bütün o ağırlığı kaderin sefinesine atar, kemâl-i rahatla, ruh ve kalbin kemâl-i hürriyetiyle kemâlâtında serbest cevelânına meydan veriyor. Yalnız nefs-i emmârenin cüz’î hürriyetini selb eder ve firavuniyetini ve rububiyetini ve keyfemâyeşâ hareketini kırar. Kadere iman o kadar lezzetli, saadetlidir ki, tarif edilmez. Yalnız şu temsille o lezzete ve o saadete bir işaret edeceğiz. Şöyle ki: İki adam bir padişahın pâyitahtına giderler. O padişahın mahall-i garaip olan has sarayına girerler. Biri, padişahı bilmez, o yerlerde gàsıbâne, sârıkane tavattun etmek ister. Fakat o bahçe, o sarayın iktiza ettikleri idare ve tedbir ve varidat; ve makinelerini işlettirmek ve garip hayvânâtın erzakını vermek gibi zahmetli külfetleri görür, mütemadiyen ıztırap çeker. O cennet gibi bahçe, başına bir cehennem gibi oluyor. Herşeye acıyor, idare edemiyor. Teessüfle vaktini geçirir. Sonra da, o hırsız, edepsiz adam, tedip suretiyle hapse atılır. İkinci adam, padişahı tanır, padişaha kendini misafir bilir. Bütün o bahçede, o sarayda olan işler bir nizam-ı kanunla cereyan ettiğini, herşey bir programla, kemâl-i suhuletle işlediğini itikad eder. Zahmet ve külfetleri padişahın kanununa[/FONT][FONT=tahoma] [/FONT][FONT=tahoma] [/FONT][TABLE] <tbody>[TR] [TD][FONT=tahoma][B]alâkadar[/B]: ilgili, alakalı[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]biçare[/B]: çaresiz[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]cereyan etmek[/B]: meydana gelmek[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]cevelân[/B]: dolaşma, gezme[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]cüz’î[/B]: az, küçük (bk. c-z-e)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]emn ü emân[/B]: güvenlik ve korkusuzluk (bk. e-m-n)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]erzak[/B]: rızıklar, yiyecek ve içecekler (bk. r-z-ḳ)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]firavuniyet[/B]: kendisini Firavun gibi ilah seviyesine çıkaracak derecede büyük görme[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]gasıbâne[/B]: zorla ele geçirerek[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]hayvânat[/B]: hayvanlar[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]hiffet[/B]: hafiflik[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]hürriyet[/B]: serbestlik[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]iktiza[/B]: gerektirme[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]inbisat[/B]: genişleme, yayılma[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]irade[/B]: dileme, seçim, tercih (bk. r-v-d)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]itikad etmek[/B]: inanmak[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]kader[/B]: Allah’ın meydana gelecek hadiseleri olmadan önce takdir etmesi, plânlaması (bk. ḳ-d-r)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]kat’a[/B]: hiçbir şekilde[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]kemâl-i hürriyet[/B]: tam bir serbestlik (bk. k-m-l)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]kemâl-i rahat[/B]: tam bir rahatlık (bk. k-m-l)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]kemâl-i suhulet[/B]: tam bir kolaylık (bk. k-m-l)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]kemâlât[/B]: mükemmel özellikler, üstünlükler (bk. k-m-l)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]keyfemâyeşâ[/B]: keyfine göre, istediği şekilde[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]kudret[/B]: güç, iktidar (bk. ḳ-d-r)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]kâfî[/B]: yeterli[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]kâinat[/B]: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]külfet[/B]: zorluk[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]külfetli[/B]: zor[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]mahall-i garaip[/B]: hayret verici ve şaşırtıcı yerler[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]makàsıd[/B]: maksatlar, gayeler (bk. ḳ-ṣ-d)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]metâlib[/B]: istekler (bk. ṭ-l-b)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]muvahhiş[/B]: korkutan[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]muvakkat[/B]: geçici[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]mütemadiyen[/B]: sürekli olarak[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]müştak[/B]: arzulu, çok istekli[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]nefs-i emmâre[/B]: insanı daima kötülüğe, yasak zevk ve isteklere teşvik eden duygu (bk. n-f-s)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]nihayetsiz[/B]: sonsuz[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]nizam-ı kanun[/B]: kanun düzeni (bk. n-ẓ-m)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]pâyitaht[/B]: başkent[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]ravh[/B]: rahatlık[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]reyhân[/B]: hoş ve güzel koku[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]rububiyet[/B]: Rablık; Allah’ın herbir varlığa yaratılış gayelerine ulaşmaları için muhtaç olduğu şeyleri vermesi, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulundurması (bk. r-b-b)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]saadet[/B]: mutluluk[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]sefine[/B]: gemi[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]selb etme[/B]: ortadan kaldırma[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]serbestiyet[/B]: serbestlik[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]suret[/B]: şekil, biçim (bk. ṣ-v-r)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]sârıkane[/B]: hırsızca[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]sürur[/B]: mutluluk, sevinç[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]tarif edilmek[/B]: anlatılmak (bk. a-r-f)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]tavattun etmek[/B]: vatan edinmek, yerleşmek[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]tedbir[/B]: idare etme, çekip çevirme (bk. d-b-r)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]tedip[/B]: edeplendirme, cezalandırma[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]teessüf[/B]: üzüntü, acı duyma[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]temsil[/B]: kıyaslama tarzında benzetme, analoji (bk. m-s̱-l)[/FONT][/TD] [/TR] </tbody>[/TABLE] [FONT=tahoma] [/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Altıncı Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst