Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Beşinci Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 257548" data-attributes="member: 1"><p><strong>Yirmibeşinci Söz - Sayfa 617</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">kâinatın ve ekser mahlûkatın hukukuna öyle bir tecavüzdür ki, semâvâtı ve arzı kızdırıyor ve anâsırı hiddete getirip tufanlarla o zâlimleri tokatlıyor. Ve </span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Tahoma'"><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><span style="font-size: 22px">اِذَاۤ اُلْقُوا فِيهَا سَمِعُوا لَهَا شَهِيقًا وَهِىَ تَفُورُ تَكَادُ تَمَيَّزُ مِنَ الْغَيْظِ</span></span> <strong><u><img src="http://www.erisale.com/images/blank.gif" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" />1</u></strong></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'">âyetinin sarahatiyle, o zâlim münkirlere Cehennem öyle öfkeleniyor ki, hiddetinden parçalanmak derecesine geliyor. İşte böyle bir cinayet-i âmmeye ve hadsiz bir tecavüze karşı beşerin küçüklük ve ehemmiyetsizliği noktasına değil, belki zâlimâne cinayetinin azametine ve kâfirâne tecavüzünün dehşetine karşı, Sultan-ı Kâinat kendi raiyetinin hukukunun ehemmiyetini ve o münkirlerin küfür ve zulmündeki nihayetsiz çirkinliğini göstermek hikmetiyle, fermanında gayet hiddet ve şiddetle o cinayeti ve cezasını değil bin defa, belki milyonlar ve milyarlarla tekrar etse, yine israf ve kusur değil ki, bin seneden beri yüzer milyon insanlar hergün usanmadan kemâl-i iştiyakla ve ihtiyaçla okurlar.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Evet, hergün, her zaman, herkes için bir âlem gider, taze bir âlemin kapısı kendine açılmasından, o geçici herbir âlemini nurlandırmak için ihtiyaç ve iştiyakla <em>Lâ ilâhe illâllah</em> cümlesini binler defa tekrar ile o değişen perdelere ve âlemlere herbirisine <em>Lâ ilâhe illâllah</em>’ı lâmba yaptığı gibi, öyle de, o kesretli, geçici perdeleri ve o tazelenen seyyar kâinatları karanlıklandırmamak ve âyine-i hayatında in’ikâs eden suretlerini çirkinleştirmemek ve lehinde şahit olabilen o misafir vaziyetleri aleyhine çevirmemek için, o cinayetlerin cezalarını ve Padişah-ı Ezelînin şiddetli ve inatları kıran tehditlerini, her vakit Kur’ân’ı okumakla tahattur edip nefsin tuğyanından kurtulmaya çalışmak hikmetiyle, Kur’ân gayet mânidar tekrar eder. Ve bu derece kuvvet ve şiddet ve tekrarla tehdidat-ı Kur’âniyeyi hakikatsız tevehhüm etmekten, şeytan bile kaçar. Ve onları dinlemeyen münkirlere Cehennem azabı ayn-ı adalettir, diye gösterir.</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <span style="font-family: 'Tahoma'">Hem meselâ, Asâ-yı Mûsâ gibi çok hikmetleri ve faideleri bulunan kıssa-i Mûsâ’nın (a.s.) ve sair enbiyanın kıssalarını çok tekrarında, risalet-i Ahmediyenin</span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span>[NOT]<span style="font-family: 'Tahoma'">Dipnot-1</span> <span style="font-family: 'Tahoma'"> “Oraya atıldıklarında Cehennemin kaynar durumdaki gürleyişini işitirler. Neredeyse o Cehennem onlara olan öfkeden parçalanacak!” Mülk Sûresi, 67:7-8.</span>[/NOT]<span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span><span style="font-family: 'Tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'Tahoma'"></span> <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Asâ-yı Mûsâ</strong>: Hz. Mûsâ’nın mu’cizeli asâsı, bastonu (bk. bilgiler-Mûsâ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Lâ ilâhe illâllah</strong>: Allah’tan başka ilâh yoktur (bk. e-l-h)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Padişah-ı Ezelî</strong>: varlığının başlan-gıcı olmayan; hükmü sonsuz olan Allah (bk. e-z-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>Sultan-ı Kâinat</strong>: kâinatın sultanı olan Allah (bk. s-l-ṭ; k-v-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>anâsır</strong>: unsurlar, elementler</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>arz</strong>: yer</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ayn-ı adalet</strong>: adâletin ta kendisi (bk. a-d-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>azamet</strong>: büyüklük (bk. a-ẓ-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>beşer</strong>: insan</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>cinayet-i âmme</strong>: umuma karşı işlenen cinayet</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ekser</strong>: pekçok (bk. k-s̱-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>enbiya</strong>: peygamberler (bk. n-b-e)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>ferman</strong>: buyruk</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hadsiz</strong>: sayısız</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hakikatsiz</strong>: asılsız, gerçek olmayan (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hiddet</strong>: öfke, kızgınlık</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>hikmet</strong>: gaye, sebep (bk. ḥ-k-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>in’ikas etmek</strong>: yansımak</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kemâl-i iştiyak</strong>: tam bir istek ve arzu (bk. k-m-l)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kesretli</strong>: çok (bk. k-s̱-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kâfirâne</strong>: kâfirce, inançsızca (bk. k-f-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kâinat</strong>: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>küfür</strong>: inkar, inançsızlık (bk. k-f-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>kıssa-i Mûsâ</strong>: Hz. Mûsâ’nın kıssası</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mahlûkat</strong>: yaratıklar (bk. ḫ-l-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>mânidar</strong>: anlamlı</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>münkir</strong>: inkârcı, inançsız (bk. n-k-r)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nefis</strong>: insanı daima kötülüğe, yasak zevk ve isteklere teşvik eden duygu (bk. n-f-s)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nihayetsiz</strong>: sınırsız, sonsuz</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>nurlandırmak</strong>: aydınlatmak, ışıklandırmak (bk. n-v-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>raiyet</strong>: halk, tabi olanlar</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>risalet-i Ahmediye</strong>: Peygamberimiz Hz. Muhammed’in peygamberliği (bk. r-s-l; ḥ-m-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sair</strong>: diğer</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>sarahat</strong>: açıklık</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>semavat</strong>: gökler (bk. s-m-v)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>seyyar</strong>: hareketli, gezici</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tahattur</strong>: hatırlama</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tehdidat-ı Kur’âniye</strong>: Kur’ân’ın tehditleri</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tevehhüm etmek</strong>: sanmak, kuruntulanmak</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tufan</strong>: büyük felaket</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>tuğyan</strong>: azgınlık, taşkınlık, zulüm ve küfürde çok ileri gitme (bk. ṭ-ğ-y)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>zâlimâne</strong>: zalimce</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âlem</strong>: dünya (bk. a-l-m)</span></td><td><span style="font-family: 'Tahoma'"><strong>âyine-i hayat</strong>: hayat aynası (bk. ḥ-y-y)</span></td></tr></tbody></table></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 257548, member: 1"] [b]Yirmibeşinci Söz - Sayfa 617[/b] [FONT=Tahoma]kâinatın ve ekser mahlûkatın hukukuna öyle bir tecavüzdür ki, semâvâtı ve arzı kızdırıyor ve anâsırı hiddete getirip tufanlarla o zâlimleri tokatlıyor. Ve [/FONT] [CENTER][FONT=Tahoma][FONT=Trebuchet MS][SIZE=6]اِذَاۤ اُلْقُوا فِيهَا سَمِعُوا لَهَا شَهِيقًا وَهِىَ تَفُورُ تَكَادُ تَمَيَّزُ مِنَ الْغَيْظِ[/SIZE][/FONT] [B][U][IMG]http://www.erisale.com/images/blank.gif[/IMG]1[/U][/B][/FONT][/CENTER] [FONT=Tahoma] âyetinin sarahatiyle, o zâlim münkirlere Cehennem öyle öfkeleniyor ki, hiddetinden parçalanmak derecesine geliyor. İşte böyle bir cinayet-i âmmeye ve hadsiz bir tecavüze karşı beşerin küçüklük ve ehemmiyetsizliği noktasına değil, belki zâlimâne cinayetinin azametine ve kâfirâne tecavüzünün dehşetine karşı, Sultan-ı Kâinat kendi raiyetinin hukukunun ehemmiyetini ve o münkirlerin küfür ve zulmündeki nihayetsiz çirkinliğini göstermek hikmetiyle, fermanında gayet hiddet ve şiddetle o cinayeti ve cezasını değil bin defa, belki milyonlar ve milyarlarla tekrar etse, yine israf ve kusur değil ki, bin seneden beri yüzer milyon insanlar hergün usanmadan kemâl-i iştiyakla ve ihtiyaçla okurlar. [/FONT] [FONT=Tahoma]Evet, hergün, her zaman, herkes için bir âlem gider, taze bir âlemin kapısı kendine açılmasından, o geçici herbir âlemini nurlandırmak için ihtiyaç ve iştiyakla [I]Lâ ilâhe illâllah[/I] cümlesini binler defa tekrar ile o değişen perdelere ve âlemlere herbirisine [I]Lâ ilâhe illâllah[/I]’ı lâmba yaptığı gibi, öyle de, o kesretli, geçici perdeleri ve o tazelenen seyyar kâinatları karanlıklandırmamak ve âyine-i hayatında in’ikâs eden suretlerini çirkinleştirmemek ve lehinde şahit olabilen o misafir vaziyetleri aleyhine çevirmemek için, o cinayetlerin cezalarını ve Padişah-ı Ezelînin şiddetli ve inatları kıran tehditlerini, her vakit Kur’ân’ı okumakla tahattur edip nefsin tuğyanından kurtulmaya çalışmak hikmetiyle, Kur’ân gayet mânidar tekrar eder. Ve bu derece kuvvet ve şiddet ve tekrarla tehdidat-ı Kur’âniyeyi hakikatsız tevehhüm etmekten, şeytan bile kaçar. Ve onları dinlemeyen münkirlere Cehennem azabı ayn-ı adalettir, diye gösterir. [/FONT] [FONT=Tahoma]Hem meselâ, Asâ-yı Mûsâ gibi çok hikmetleri ve faideleri bulunan kıssa-i Mûsâ’nın (a.s.) ve sair enbiyanın kıssalarını çok tekrarında, risalet-i Ahmediyenin [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][NOT][FONT=Tahoma]Dipnot-1[/FONT] [FONT=Tahoma] “Oraya atıldıklarında Cehennemin kaynar durumdaki gürleyişini işitirler. Neredeyse o Cehennem onlara olan öfkeden parçalanacak!” Mülk Sûresi, 67:7-8.[/FONT][/NOT][FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT][FONT=Tahoma] [/FONT] <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="2"><tbody><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Asâ-yı Mûsâ[/B]: Hz. Mûsâ’nın mu’cizeli asâsı, bastonu (bk. bilgiler-Mûsâ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Lâ ilâhe illâllah[/B]: Allah’tan başka ilâh yoktur (bk. e-l-h)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]Padişah-ı Ezelî[/B]: varlığının başlan-gıcı olmayan; hükmü sonsuz olan Allah (bk. e-z-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]Sultan-ı Kâinat[/B]: kâinatın sultanı olan Allah (bk. s-l-ṭ; k-v-n)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]anâsır[/B]: unsurlar, elementler[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]arz[/B]: yer[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ayn-ı adalet[/B]: adâletin ta kendisi (bk. a-d-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]azamet[/B]: büyüklük (bk. a-ẓ-m)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]beşer[/B]: insan[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]cinayet-i âmme[/B]: umuma karşı işlenen cinayet[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ekser[/B]: pekçok (bk. k-s̱-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]enbiya[/B]: peygamberler (bk. n-b-e)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]ferman[/B]: buyruk[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hadsiz[/B]: sayısız[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hakikatsiz[/B]: asılsız, gerçek olmayan (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]hiddet[/B]: öfke, kızgınlık[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]hikmet[/B]: gaye, sebep (bk. ḥ-k-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]in’ikas etmek[/B]: yansımak[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kemâl-i iştiyak[/B]: tam bir istek ve arzu (bk. k-m-l)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kesretli[/B]: çok (bk. k-s̱-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]kâfirâne[/B]: kâfirce, inançsızca (bk. k-f-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kâinat[/B]: evren, yaratılmış herşey (bk. k-v-n)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]küfür[/B]: inkar, inançsızlık (bk. k-f-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]kıssa-i Mûsâ[/B]: Hz. Mûsâ’nın kıssası[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]mahlûkat[/B]: yaratıklar (bk. ḫ-l-ḳ)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]mânidar[/B]: anlamlı[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]münkir[/B]: inkârcı, inançsız (bk. n-k-r)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nefis[/B]: insanı daima kötülüğe, yasak zevk ve isteklere teşvik eden duygu (bk. n-f-s)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]nihayetsiz[/B]: sınırsız, sonsuz[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]nurlandırmak[/B]: aydınlatmak, ışıklandırmak (bk. n-v-r)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]raiyet[/B]: halk, tabi olanlar[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]risalet-i Ahmediye[/B]: Peygamberimiz Hz. Muhammed’in peygamberliği (bk. r-s-l; ḥ-m-d)[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]sair[/B]: diğer[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]sarahat[/B]: açıklık[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]semavat[/B]: gökler (bk. s-m-v)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]seyyar[/B]: hareketli, gezici[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tahattur[/B]: hatırlama[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tehdidat-ı Kur’âniye[/B]: Kur’ân’ın tehditleri[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tevehhüm etmek[/B]: sanmak, kuruntulanmak[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]tufan[/B]: büyük felaket[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]tuğyan[/B]: azgınlık, taşkınlık, zulüm ve küfürde çok ileri gitme (bk. ṭ-ğ-y)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]zâlimâne[/B]: zalimce[/FONT]</td></tr><tr><td>[FONT=Tahoma][B]âlem[/B]: dünya (bk. a-l-m)[/FONT]</td><td>[FONT=Tahoma][B]âyine-i hayat[/B]: hayat aynası (bk. ḥ-y-y)[/FONT]</td></tr></tbody></table> [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Beşinci Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst