Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Sekizinci Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 264876" data-attributes="member: 1"><p><strong>Yirmi Sekizinci Söz - Sayfa 675</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"><strong><em>Elcevap: </em></strong>Eğer insan yalnız câmid bir vücut olsaydı veyahut yalnız mideden ibaret nebatî bir mahlûk olsaydı veyahut yalnız mukayyet, ağır ve muvakkat ve basit bir zât-ı cismaniye ve bir cism-i hayvanîden ibaret olsaydı, öyle çok kasırlara, çok hurilere lâyık ve mâlik olmazdı. Fakat insan öyle câmi’ bir mu’cize-i kudrettir ki, hattâ şu dünya-yı fânide, şu kısa bir ömürde, şu inkişaf etmemiş bazı letâifinin ihtiyacı cihetiyle, bütün dünyanın saltanatı, serveti ve lezâizi verilse, belki hırsı tok olmayacaktır. Halbuki, ebedî bir dâr-ı saadette, nihayetsiz istidada mâlik, nihayetsiz ihtiyaçlar lisanıyla, nihayetsiz arzular eliyle, nihayetsiz bir rahmetin kapısını çalan bir insan, elbette ehâdiste beyan olunan ihsânât-ı İlâhiyeye mazhariyeti makuldür ve haktır ve hakikattir. Ve şu hakikat-i ulviyeye bir temsil dürbünüyle rasat edeceğiz. Şöyle ki:</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Bu dere bahçesi gibi,<strong><u><strong><u>HAŞİYE-1</u></strong></u></strong> şu Barla bağ ve bahçelerinin herbirinin ayrı ayrı mâliki bulunduğu halde, Barla’da gıdası itibarıyla ancak bir avuç yeme mâlik olan herbir kuş, herbir serçe, herbir arı, “Bütün Barla’nın bağ ve bostanları benim nüzhetgâhım ve seyrangâhımdır” diyebilir. Barla’yı zaptedip daire-i mülküne dahil eder. Başkalarının iştiraki onun bu hükmünü bozmaz.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Hem insan olan bir insan diyebilir ki: “Benim Hâlıkım, bu dünyayı bana hane yapmış. Güneş benim bir lâmbamdır; yıldızlar benim elektriklerimdir; yeryüzü çiçekli miçekli halılarla serilmiş benim bir beşiğimdir” der, Allah’a şükreder. Sair mahlûkatın iştiraki, onun bu hükmünü nakzetmez. Bilâkis, mahlûkat onun hanesini tezyin eder, hanenin müzeyyenâtı hükmünde kalırlar.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Acaba, bu daracık dünyada, insan, insaniyet itibarıyla, hattâ bir kuş dahi, böyle bir daire-i azîmede bir nevi tasarruf dâvâ etse, cesîm bir nimete mazhar olsa, geniş ve ebedî bir dâr-ı saadette, ona beş yüz senelik bir mesafede bir mülk ihsan etmek nasıl istib’âd edilebilir?</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">[NOT]Haşiye-1</span></p><p> <span style="font-family: 'tahoma'">Sekiz sene kemâl-i sadakatle bu fakire hizmet eden Süleyman‘ın bahçesidir ki, bir veya iki saat zarfında şu Söz orada yazıldı.[/NOT]</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span> <table style='width: 100%'><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Barla</strong>: (bk. bilgiler)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Hâlık</strong>: yaratıcı, herşeyi yaratan Allah (bk. ḫ-l-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Süleyman</strong>: (bk. bilgiler)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>beyan</strong>: açıklama (bk. b-y-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>bilâkis</strong>: aksine, tersine</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>cesîm</strong>: çok büyük</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>cism-i hayvanî</strong>: hayvanî beden</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>câmid</strong>: cansız, katı</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>câmi’</strong>: kapsamlı (bk. c-m-a)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>daire-i azîme</strong>: geniş ve büyük daire (bk. a-ẓ-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>daire-i mülk</strong>: sahip olunan şeyler alanı (bk. m-l-k)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>dâr-ı saadet</strong>: mutluluk yeri</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>dâvâ</strong>: iddia</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>dünya-yı fâni</strong>: gelip geçici, ölümlü dünya (bk. f-n-y)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ebedî</strong>: sonsuz (bk. e-b-d)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ehâdis</strong>: Peygamberimize ait söz, emir veya davranışlar (bk. ḥ-d-s̱)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hak</strong>: doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hakikat</strong>: gerçek ve doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hakikat-i ulviye</strong>: yüce hakikat, gerçek (bk. ḥ-ḳ-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hane</strong>: ev</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>haşiye</strong>: dipnot, açıklayıcı not</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>huri</strong>: Cennet kızı</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ihsan</strong>: bağış, iyilik, lütuf (bk. ḥ-s-n)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ihsânât-ı İlâhiye</strong>: Allah’ın bağışları, ikramları (bk. ḥ-s-n; e-l-h)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>inkişaf</strong>: gelişme, ortaya çıkma (bk. k-ş-f)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>istib’âd</strong>: akıldan uzak görme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>istidat</strong>: kabiliyet, yetenek (bk. a-d-d)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>iştirak</strong>: ortaklık, katılım</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kasır</strong>: köşk, saray</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kemâl-i sadakat</strong>: tam ve mükemmel bağlılık (bk. k-m-l)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>letâif</strong>: mânevî duygular (bk. l-ṭ-f)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>lezâiz</strong>: lezzetler</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mahlûk</strong>: yaratık (bk. ḫ-l-ḳ)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mahlûkat</strong>: yaratıklar (bk. ḫ-l-ḳ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>makul</strong>: akla uygun</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mazhar</strong>: sahip olma (bk. ẓ-h-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mazhariyet</strong>: erişme, sahip olma (bk. ẓ-h-r)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mukayyet</strong>: sınırlı, kayıtlı</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>muvakkat</strong>: geçici</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mu’cize-i kudret</strong>: Allah’ın kudret mu’cizesi (bk. a-c-z; ḳ-d-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mâlik</strong>: sahip (bk. m-l-k)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>müzeyyenât</strong>: süsler (bk. z-y-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nakzetmek</strong>: bozmak </span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nebatî</strong>: bitkisel</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nevi</strong>: çeşit, tür</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nihayetsiz</strong>: sonsuz</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nüzhetgâh</strong>: gezi ve dinlenme yeri (bk. n-z-h)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>rahmet</strong>: şefkat, merhamet, bağış (bk. r-ḥ-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>rasat etmek</strong>: gözlemek</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>sair</strong>: diğer</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>seyrangâh</strong>: seyir ve gezinti yeri</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tasarruf</strong>: dilediği gibi kullanma ve yönetme (bk. ṣ-r-f)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>temsil</strong>: kıyaslama tarzında benzetme, analoji (bk. m-s̱-l)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tezyin</strong>: süsleme (bk. z-y-n)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>zarfında</strong>: içinde</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>zât-ı cismaniye</strong>: cisimden ibaret varlık, zât</span></td></tr></table><p><br /> <tbody> <br /> </tbody></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 264876, member: 1"] [b]Yirmi Sekizinci Söz - Sayfa 675[/b] [FONT=tahoma][B][I]Elcevap: [/I][/B]Eğer insan yalnız câmid bir vücut olsaydı veyahut yalnız mideden ibaret nebatî bir mahlûk olsaydı veyahut yalnız mukayyet, ağır ve muvakkat ve basit bir zât-ı cismaniye ve bir cism-i hayvanîden ibaret olsaydı, öyle çok kasırlara, çok hurilere lâyık ve mâlik olmazdı. Fakat insan öyle câmi’ bir mu’cize-i kudrettir ki, hattâ şu dünya-yı fânide, şu kısa bir ömürde, şu inkişaf etmemiş bazı letâifinin ihtiyacı cihetiyle, bütün dünyanın saltanatı, serveti ve lezâizi verilse, belki hırsı tok olmayacaktır. Halbuki, ebedî bir dâr-ı saadette, nihayetsiz istidada mâlik, nihayetsiz ihtiyaçlar lisanıyla, nihayetsiz arzular eliyle, nihayetsiz bir rahmetin kapısını çalan bir insan, elbette ehâdiste beyan olunan ihsânât-ı İlâhiyeye mazhariyeti makuldür ve haktır ve hakikattir. Ve şu hakikat-i ulviyeye bir temsil dürbünüyle rasat edeceğiz. Şöyle ki: Bu dere bahçesi gibi,[B][U][B][U]HAŞİYE-1[/U][/B][/U][/B] şu Barla bağ ve bahçelerinin herbirinin ayrı ayrı mâliki bulunduğu halde, Barla’da gıdası itibarıyla ancak bir avuç yeme mâlik olan herbir kuş, herbir serçe, herbir arı, “Bütün Barla’nın bağ ve bostanları benim nüzhetgâhım ve seyrangâhımdır” diyebilir. Barla’yı zaptedip daire-i mülküne dahil eder. Başkalarının iştiraki onun bu hükmünü bozmaz. Hem insan olan bir insan diyebilir ki: “Benim Hâlıkım, bu dünyayı bana hane yapmış. Güneş benim bir lâmbamdır; yıldızlar benim elektriklerimdir; yeryüzü çiçekli miçekli halılarla serilmiş benim bir beşiğimdir” der, Allah’a şükreder. Sair mahlûkatın iştiraki, onun bu hükmünü nakzetmez. Bilâkis, mahlûkat onun hanesini tezyin eder, hanenin müzeyyenâtı hükmünde kalırlar. Acaba, bu daracık dünyada, insan, insaniyet itibarıyla, hattâ bir kuş dahi, böyle bir daire-i azîmede bir nevi tasarruf dâvâ etse, cesîm bir nimete mazhar olsa, geniş ve ebedî bir dâr-ı saadette, ona beş yüz senelik bir mesafede bir mülk ihsan etmek nasıl istib’âd edilebilir? [NOT]Haşiye-1 Sekiz sene kemâl-i sadakatle bu fakire hizmet eden Süleyman‘ın bahçesidir ki, bir veya iki saat zarfında şu Söz orada yazıldı.[/NOT] [/FONT][TABLE] <tbody>[TR] [TD][FONT=tahoma][B]Barla[/B]: (bk. bilgiler)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]Hâlık[/B]: yaratıcı, herşeyi yaratan Allah (bk. ḫ-l-ḳ)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]Süleyman[/B]: (bk. bilgiler)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]beyan[/B]: açıklama (bk. b-y-n)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]bilâkis[/B]: aksine, tersine[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]cesîm[/B]: çok büyük[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]cism-i hayvanî[/B]: hayvanî beden[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]câmid[/B]: cansız, katı[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]câmi’[/B]: kapsamlı (bk. c-m-a)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]daire-i azîme[/B]: geniş ve büyük daire (bk. a-ẓ-m)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]daire-i mülk[/B]: sahip olunan şeyler alanı (bk. m-l-k)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]dâr-ı saadet[/B]: mutluluk yeri[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]dâvâ[/B]: iddia[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]dünya-yı fâni[/B]: gelip geçici, ölümlü dünya (bk. f-n-y)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]ebedî[/B]: sonsuz (bk. e-b-d)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]ehâdis[/B]: Peygamberimize ait söz, emir veya davranışlar (bk. ḥ-d-s̱)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]hak[/B]: doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]hakikat[/B]: gerçek ve doğru (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]hakikat-i ulviye[/B]: yüce hakikat, gerçek (bk. ḥ-ḳ-ḳ)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]hane[/B]: ev[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]haşiye[/B]: dipnot, açıklayıcı not[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]huri[/B]: Cennet kızı[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]ihsan[/B]: bağış, iyilik, lütuf (bk. ḥ-s-n)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]ihsânât-ı İlâhiye[/B]: Allah’ın bağışları, ikramları (bk. ḥ-s-n; e-l-h)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]inkişaf[/B]: gelişme, ortaya çıkma (bk. k-ş-f)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]istib’âd[/B]: akıldan uzak görme[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]istidat[/B]: kabiliyet, yetenek (bk. a-d-d)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]iştirak[/B]: ortaklık, katılım[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]kasır[/B]: köşk, saray[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]kemâl-i sadakat[/B]: tam ve mükemmel bağlılık (bk. k-m-l)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]letâif[/B]: mânevî duygular (bk. l-ṭ-f)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]lezâiz[/B]: lezzetler[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]mahlûk[/B]: yaratık (bk. ḫ-l-ḳ)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]mahlûkat[/B]: yaratıklar (bk. ḫ-l-ḳ)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]makul[/B]: akla uygun[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]mazhar[/B]: sahip olma (bk. ẓ-h-r)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]mazhariyet[/B]: erişme, sahip olma (bk. ẓ-h-r)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]mukayyet[/B]: sınırlı, kayıtlı[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]muvakkat[/B]: geçici[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]mu’cize-i kudret[/B]: Allah’ın kudret mu’cizesi (bk. a-c-z; ḳ-d-r)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]mâlik[/B]: sahip (bk. m-l-k)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]müzeyyenât[/B]: süsler (bk. z-y-n)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]nakzetmek[/B]: bozmak [/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]nebatî[/B]: bitkisel[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]nevi[/B]: çeşit, tür[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]nihayetsiz[/B]: sonsuz[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]nüzhetgâh[/B]: gezi ve dinlenme yeri (bk. n-z-h)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]rahmet[/B]: şefkat, merhamet, bağış (bk. r-ḥ-m)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]rasat etmek[/B]: gözlemek[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]sair[/B]: diğer[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]seyrangâh[/B]: seyir ve gezinti yeri[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]tasarruf[/B]: dilediği gibi kullanma ve yönetme (bk. ṣ-r-f)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]temsil[/B]: kıyaslama tarzında benzetme, analoji (bk. m-s̱-l)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]tezyin[/B]: süsleme (bk. z-y-n)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]zarfında[/B]: içinde[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]zât-ı cismaniye[/B]: cisimden ibaret varlık, zât[/FONT][/TD] [/TR] </tbody>[/TABLE] [FONT=tahoma] [/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Sekizinci Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst