Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Yedinci Söz
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="TaLHa" data-source="post: 263469" data-attributes="member: 1"><p><strong>Yirmi Yedinci Söz - Sayfa 647</strong></p><p></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">etmek lâzım gelirken, İslâmiyetin nazariyat kısmında ve selefin içtihadât-ı sâfiyâne ve hâlisânesiyle, bütün zamanların hâcâtına dar gelmeyen efkârları olduğu halde, onları bırakıp, heveskârâne yeni içtihadlar yapmak, bid’akârâne bir hıyanettir.<strong></strong></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"><strong></strong></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ÜÇÜNCÜSÜ</strong></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Nasıl ki, çarşıda, mevsimlere göre birer metâ mergub oluyor, vakit be vakit birer mal revaç buluyor. Öyle de, âlem meşherinde, içtimaiyât-ı insaniye ve medeniyet-i beşeriye çarşısında, her asırda birer metâ mergub olup revaç buluyor. Sûkunda, yani çarşısında teşhir ediliyor, rağbetler ona celb oluyor, nazarlar ona teveccüh ediyor, fikirler ona müncezib oluyor. Meselâ, şu zamanda siyaset metâı ve hayat-ı dünyeviyenin temini ve felsefenin revaçları gibi.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">Ve Selef-i Salihîn asrında ve o zamanın çarşısında en mergub metâ, Hâlık-ı Semâvât ve Arzın marziyatlarını ve bizden arzularını, kelâmından istinbat etmek ve nur-u Nübüvvet ve Kur’ân ile, kapatılmayacak derecede açılan âhiret âlemindeki saadet-i ebediyeyi kazandırmak vesâilini elde etmek idi.</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'">İşte, o zamanda zihinler, kalbler, ruhlar, bütün kuvvetleriyle Yerler ve Gökler Rabbinin marziyâtını anlamaya müteveccih olduğundan, içtimaiyât-ı beşeriyenin sohbetleri, muhavereleri, vukuatları, ahvalleri ona bakıyordu. Ona göre cereyan ettiğinden, her kimin güzelce bir istidadı bulunsa, onun kalbi ve fıtratı, şuursuz olarak herşeyden bir ders-i marifet alır, o zamanda cereyan eden ahval ve vukuat ve muhaverattan taallüm ediyordu. Güya herbir şey ona bir muallim hükmüne geçip, onun fıtrat ve istidadına, içtihada bir istidad-ı ihzarî telkin ediyordu. Hattâ o derece şu fıtrî ders tenvir ediyordu ki, yakîn idi ki kisbsiz içtihada kabiliyeti ola, ateşsiz nurlana... İşte, şu tarzda fıtrî bir ders alan bir müstaid,</span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span> <table style='width: 100%'><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Hâlık-ı Semâvat ve Arz</strong>: gökleri ve yeri yaratan Allah (bk. ḫ-l-ḳ; s-m-v)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>Selef-i Salihîn</strong>: ilk devir İslâm büyükleri (bk. ṣ-l-ḥ)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ahval</strong>: haller, durumlar</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>bid’akârâne</strong>: dine zarar verecek yeni âdetleri dine maletmeye çalışarak (bk. b-d-a)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>celb olma</strong>: çekilme</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>cereyan etme</strong>: meydana gelme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>ders-i marifet</strong>: Allah’ı tanıma ve bilme dersi (bk. a-r-f)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>efkâr</strong>: fikirler, düşünceler (bk. f-k-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>fıtrat</strong>: yaratılış, mizaç (bk. f-ṭ-r)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>fıtrî</strong>: yaratılıştan, doğal (bk. f-ṭ-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hayat-ı dünyeviye</strong>: dünya hayatı (bk. ḥ-y-y)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>heveskârâne</strong>: hevesine, gelip geçici istek ve arzularına düşkün bir şekilde</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hâcât</strong>: ihtiyaçlar (bk. ḥ-v-c)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>hıyanet</strong>: hainlik</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>istidad-ı ihzarî</strong>: istidat geliştirici ön hazırlık (bk. a-d-d; ḥ-ḍ-r)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>istidat</strong>: kabiliyet, yetenek (bk. a-d-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>istinbat</strong>: gizli bir mânâ ve hüküm çıkarma</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>içtihad</strong>: dinen kesin olarak belirtilmeyen bir konuda Kur’ân ve hadisten hüküm çıkarma (bk. c-h-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>içtihadât-ı sâfiyâne ve hâlisâne</strong>: samimi ve sâfi bir inanç ve niyetle yapılmış içtihadlar (bk. c-h-d; ṣ-f-y)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>içtimaiyât-ı beşeriye</strong>: insanlığın sosyal hayatları (bk. c-m-a)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>içtimaiyât-ı insaniye</strong>: insanlığın sosyal hayatları (bk. c-m-a)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kelâm</strong>: söz (bk. k-l-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>kisbsiz</strong>: çalışmadan</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>marziyat</strong>: Allah’ın rızasına uygun işler</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>medeniyet-i beşeriye</strong>: insanlığın medeniyeti</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>mergub</strong>: rağbet edilen, beğenilen</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>metâ</strong>: kıymetli eşya, mal</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>meşher</strong>: sergi</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>muallim</strong>: öğretmen (bk. a-l-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>muhavere</strong>: karşılıklı konuşma</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>müncezib</strong>: tutulmuş</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>müstaid</strong>: istidatlı, kabiliyetli (bk. a-d-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>müteveccih</strong>: yönelmiş</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nazar</strong>: bakış, dikkat (bk. n-ẓ-r)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nazariyat</strong>: nazariyeler, teoriler (bk. n-ẓ-r)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>nur-u Nübüvvet</strong>: peygamberlik nuru (bk. n-v-r; n-b-e)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>revaç</strong>: kıymet, değer</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>saadet-i ebediye</strong>: sonsuz mutluluk (bk. e-b-d)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>selef</strong>: sahabe ve tabiin gibi ilk örnek Müslüman nesil</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>sûk</strong>: çarşı</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>taallüm etmek</strong>: öğrenmek (bk. a-l-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>telkin</strong>: zihinde yer ettirme, fikir aşılama</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>tenvir</strong>: nurlandırma, aydınlatma (bk. n-v-r)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>teveccüh</strong>: yönelme</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>teşhir</strong>: sergileme</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>vakit be vakit</strong>: zaman zaman</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>vesâil</strong>: vesileler, sebepler</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>vukuat</strong>: olaylar</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>yakîn</strong>: kesin ve doğru bilgi (bk. y-ḳ-n)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>âhiret âlemi</strong>: öteki dünya, öldükten sonraki hayat (bk. e-ḫ-r; a-l-m)</span></td></tr><tr><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>âlem</strong>: dünya (bk. a-l-m)</span></td><td><span style="font-family: 'tahoma'"><strong>şuursuz</strong>: farkına varmadan (bk. ş-a-r)</span></td></tr></table><p><br /> <tbody> <br /> </tbody></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p><p><span style="font-family: 'tahoma'"></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="TaLHa, post: 263469, member: 1"] [b]Yirmi Yedinci Söz - Sayfa 647[/b] [FONT=tahoma]etmek lâzım gelirken, İslâmiyetin nazariyat kısmında ve selefin içtihadât-ı sâfiyâne ve hâlisânesiyle, bütün zamanların hâcâtına dar gelmeyen efkârları olduğu halde, onları bırakıp, heveskârâne yeni içtihadlar yapmak, bid’akârâne bir hıyanettir.[B] ÜÇÜNCÜSÜ[/B] Nasıl ki, çarşıda, mevsimlere göre birer metâ mergub oluyor, vakit be vakit birer mal revaç buluyor. Öyle de, âlem meşherinde, içtimaiyât-ı insaniye ve medeniyet-i beşeriye çarşısında, her asırda birer metâ mergub olup revaç buluyor. Sûkunda, yani çarşısında teşhir ediliyor, rağbetler ona celb oluyor, nazarlar ona teveccüh ediyor, fikirler ona müncezib oluyor. Meselâ, şu zamanda siyaset metâı ve hayat-ı dünyeviyenin temini ve felsefenin revaçları gibi. Ve Selef-i Salihîn asrında ve o zamanın çarşısında en mergub metâ, Hâlık-ı Semâvât ve Arzın marziyatlarını ve bizden arzularını, kelâmından istinbat etmek ve nur-u Nübüvvet ve Kur’ân ile, kapatılmayacak derecede açılan âhiret âlemindeki saadet-i ebediyeyi kazandırmak vesâilini elde etmek idi. İşte, o zamanda zihinler, kalbler, ruhlar, bütün kuvvetleriyle Yerler ve Gökler Rabbinin marziyâtını anlamaya müteveccih olduğundan, içtimaiyât-ı beşeriyenin sohbetleri, muhavereleri, vukuatları, ahvalleri ona bakıyordu. Ona göre cereyan ettiğinden, her kimin güzelce bir istidadı bulunsa, onun kalbi ve fıtratı, şuursuz olarak herşeyden bir ders-i marifet alır, o zamanda cereyan eden ahval ve vukuat ve muhaverattan taallüm ediyordu. Güya herbir şey ona bir muallim hükmüne geçip, onun fıtrat ve istidadına, içtihada bir istidad-ı ihzarî telkin ediyordu. Hattâ o derece şu fıtrî ders tenvir ediyordu ki, yakîn idi ki kisbsiz içtihada kabiliyeti ola, ateşsiz nurlana... İşte, şu tarzda fıtrî bir ders alan bir müstaid, [/FONT][TABLE] <tbody>[TR] [TD][FONT=tahoma][B]Hâlık-ı Semâvat ve Arz[/B]: gökleri ve yeri yaratan Allah (bk. ḫ-l-ḳ; s-m-v)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]Selef-i Salihîn[/B]: ilk devir İslâm büyükleri (bk. ṣ-l-ḥ)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]ahval[/B]: haller, durumlar[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]bid’akârâne[/B]: dine zarar verecek yeni âdetleri dine maletmeye çalışarak (bk. b-d-a)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]celb olma[/B]: çekilme[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]cereyan etme[/B]: meydana gelme[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]ders-i marifet[/B]: Allah’ı tanıma ve bilme dersi (bk. a-r-f)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]efkâr[/B]: fikirler, düşünceler (bk. f-k-r)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]fıtrat[/B]: yaratılış, mizaç (bk. f-ṭ-r)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]fıtrî[/B]: yaratılıştan, doğal (bk. f-ṭ-r)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]hayat-ı dünyeviye[/B]: dünya hayatı (bk. ḥ-y-y)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]heveskârâne[/B]: hevesine, gelip geçici istek ve arzularına düşkün bir şekilde[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]hâcât[/B]: ihtiyaçlar (bk. ḥ-v-c)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]hıyanet[/B]: hainlik[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]istidad-ı ihzarî[/B]: istidat geliştirici ön hazırlık (bk. a-d-d; ḥ-ḍ-r)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]istidat[/B]: kabiliyet, yetenek (bk. a-d-d)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]istinbat[/B]: gizli bir mânâ ve hüküm çıkarma[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]içtihad[/B]: dinen kesin olarak belirtilmeyen bir konuda Kur’ân ve hadisten hüküm çıkarma (bk. c-h-d)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]içtihadât-ı sâfiyâne ve hâlisâne[/B]: samimi ve sâfi bir inanç ve niyetle yapılmış içtihadlar (bk. c-h-d; ṣ-f-y)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]içtimaiyât-ı beşeriye[/B]: insanlığın sosyal hayatları (bk. c-m-a)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]içtimaiyât-ı insaniye[/B]: insanlığın sosyal hayatları (bk. c-m-a)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]kelâm[/B]: söz (bk. k-l-m)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]kisbsiz[/B]: çalışmadan[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]marziyat[/B]: Allah’ın rızasına uygun işler[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]medeniyet-i beşeriye[/B]: insanlığın medeniyeti[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]mergub[/B]: rağbet edilen, beğenilen[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]metâ[/B]: kıymetli eşya, mal[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]meşher[/B]: sergi[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]muallim[/B]: öğretmen (bk. a-l-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]muhavere[/B]: karşılıklı konuşma[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]müncezib[/B]: tutulmuş[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]müstaid[/B]: istidatlı, kabiliyetli (bk. a-d-d)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]müteveccih[/B]: yönelmiş[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]nazar[/B]: bakış, dikkat (bk. n-ẓ-r)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]nazariyat[/B]: nazariyeler, teoriler (bk. n-ẓ-r)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]nur-u Nübüvvet[/B]: peygamberlik nuru (bk. n-v-r; n-b-e)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]revaç[/B]: kıymet, değer[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]saadet-i ebediye[/B]: sonsuz mutluluk (bk. e-b-d)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]selef[/B]: sahabe ve tabiin gibi ilk örnek Müslüman nesil[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]sûk[/B]: çarşı[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]taallüm etmek[/B]: öğrenmek (bk. a-l-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]telkin[/B]: zihinde yer ettirme, fikir aşılama[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]tenvir[/B]: nurlandırma, aydınlatma (bk. n-v-r)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]teveccüh[/B]: yönelme[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]teşhir[/B]: sergileme[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]vakit be vakit[/B]: zaman zaman[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]vesâil[/B]: vesileler, sebepler[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]vukuat[/B]: olaylar[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]yakîn[/B]: kesin ve doğru bilgi (bk. y-ḳ-n)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]âhiret âlemi[/B]: öteki dünya, öldükten sonraki hayat (bk. e-ḫ-r; a-l-m)[/FONT][/TD] [/TR] [TR] [TD][FONT=tahoma][B]âlem[/B]: dünya (bk. a-l-m)[/FONT][/TD] [TD][FONT=tahoma][B]şuursuz[/B]: farkına varmadan (bk. ş-a-r)[/FONT][/TD] [/TR] </tbody>[/TABLE] [FONT=tahoma] [/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Sözler
Yirmi Yedinci Söz
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst