Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Yirmibirinci Lema'dan (İhlas hakkında)
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="Ahmet.1" data-source="post: 544575" data-attributes="member: 1040028"><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"><u>İhlası kıran ikinci mani:</u> Hubb-u câhtan gelen şöhretperestlik saikasıyla ve şan ü şeref perdesi altında teveccüh-ü âmmeyi kazanmak, nazar-ı dikkati kendine celbetmekle enaniyeti okşamak ve nefs-i emmareye bir makam vermektir ki, en mühim bir maraz-ı ruhî olduğu gibi "şirk-i hafî" tabir edilen riyakârlığa, hodfüruşluğa kapı açar, ihlası zedeler.</span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"></span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px">Ey kardeşlerim! Kur'an-ı Hakîm'in hizmetindeki mesleğimiz hakikat ve uhuvvet olduğu ve uhuvvetin sırrı; şahsiyetini kardeşler içinde fâni edip, <span style="color: #008000"><strong>{(Haşiye):</strong> Evet bahtiyar odur ki; kevser-i Kur'anîden süzülen tatlı, büyük bir havuzu kazanmak için, bir buz parçası nev'indeki şahsiyetini ve enaniyetini o havuz içine atıp eritendir.<strong>}</strong></span> onların nefislerini kendi nefsine tercih etmek" olduğundan, mabeynimizde bu nevi hubb-u câhtan gelen rekabet tesir etmemek gerektir. Çünki mesleğimize bütün bütün münafîdir. Madem kardeşlerin şerefi umumiyetle her ferde ait olabilir; o büyük şeref-i manevîyi, şahsî, hodfüruşane, rekabetkârane, cüz'î bir şerefe ve şöhrete feda etmek; Risale-i Nur şakirdlerinden yüz derece uzak olduğu ümidindeyim.</span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"></span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px">Evet Risale-i Nur şakirdlerinin kalbi, aklı, ruhu; böyle aşağı, zararlı, süflî şeylere tenezzül etmez. Fakat herkeste nefs-i emmare bulunur. Bazı da hissiyat-ı nefsiye damarlara ilişir. Bir derece hükmünü; kalb, akıl ve ruhun rağmına olarak icra eder. Sizlerin kalb ve ruh ve aklınızı ittiham etmem. Risale-i Nur'un verdiği tesire binaen itimad ediyorum. Fakat nefs ve heva ve hiss ve vehim bazan aldatıyorlar. Onun için, bazan şiddetli ikaz olunuyorsunuz. Bu şiddet, nefs ve heva ve hiss ve vehme bakıyor; ihtiyatlı davranınız.</span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px"></span></span></em></p><p><em><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 12px">Evet eğer mesleğimiz şeyhlik olsa idi, makam bir olurdu veyahut mahdud makamlar bulunurdu. O makama müteaddid istidadlar namzed olurdu. Gıbtakârane bir hodgâmlık olabilirdi. Fakat mesleğimiz uhuvvettir. Kardeş kardeşe peder olamaz, mürşid vaziyetini takınamaz. Uhuvvetteki makam geniştir. Gıbtakârane müzahameye medar olamaz. Olsa olsa, kardeş kardeşe muavin ve zahîr olur; hizmetini tekmil eder. Pederane, mürşidane mesleklerdeki gıbtakârane hırs-ı sevab ve ulüvv-ü himmet cihetiyle çok zararlı ve hatarlı neticeler vücuda geldiğine delil: Ehl-i tarîkatın o kadar mühim ve azîm kemalâtları ve menfaatleri içindeki ihtilafatın ve rekabetin verdiği vahîm neticelerdir ki; onların o azîm, kudsî kuvvetleri bid'a rüzgârlarına karşı dayanamıyor.</span></span></em></p><p></p><p></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">İhlas: İçten, gönülden, samimi, Allah'ın (cc) emirlerini Allah (cc) emrettiğinden dolayı ve rızası için yapmak.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Hubb-u câh: Makam sevgisi.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Şöhretperest: Şöhret düşkünü, şöhret tutkunu.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Saika: Sürükleyici sebep, götürücü sebep, sevkeden sebep.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Teveccüh-ü Âmme: Halkın yönelişi, halkın ilgi göstermesi.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Nazar-ı dikkat: Dikkatli bakış, dikkatle bakıp inceleme.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Enaniyet: Benlik, kendine güvenmek ve kendine dayanmak. Kişinin üzerinde görünen iyi ve güzel sıfatları kendinden bilmesi.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Maraz-ı ruhî: Ruha ait hastalık, ruhsal hastalık.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Şirk-i hafî: Gizli şirk olarak Allah'a (cc) ortak koşma.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Riyakârlık: Gösteriş, iki yüzlülük.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Hodfüruş: Kendini beğendirmeye çalışan, öğünen.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Kur'an-ı Hakîm: Hikmetlerle dolu Kur'an.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Uhuvvet: Kardeşlik.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Fâni: Geçici, gelip geçici, kaybolan.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Kevser-i Kur'anî: Kur'ana ait kevser, Kur'anın bitmez ve tükenmez manevî havuzu.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Mabeynimizde: Aramızda.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Münafî: Zıt, ters, aykırı.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Şeref-i manevî: Manevî şeref.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Hodfüruşane: Kendini beğendirmeye çalışırcasına, öğünür şekilde.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Rekabetkârane: Rekabet edercesine.kıskanırcasına, öne geçmeye çalışırcasına.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Risale-i Nur şakirdleri(talebeleri): Risale-i Nuru okuyup yaşamaya ve başkalarına ulaştırmaya çalışanlar.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Süflî: Alçak, aşağı, bayağı, adi.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Nefs-i emmare: Kötü istek ve düşünceleri uyandırıp yapmaya kuvvetli şekilde zorlayan nefis.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Hissiyat-ı nefsiye: Nefse ait hisler, zevk ve menfaat, gurur ve inad gibi duygular.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Rağmına: Aksine, zıttına, istememene karşı.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">İttiham: Suçlama.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Heva: Boş istek, gelip geçici heves, zararlı ve günaha iten istek ve özenti.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">İhtiyat: Tedbirli olmak, ileriyi düşünerek önlemler alma.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969"></span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Mahdud: Sınırlı, hudutlu, az sayıda. </span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Müteaddid: Çok sayıda, birçok, çeşitli.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">İstidad: Kabiliyet, yetenek.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Namzed: Aday.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Gıbtakârane: İmrenircesine.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Hodgâmlık: Kendi keyfini düşünen, bencil.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Mürşid: İrşad eden.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Müzahame: Zahmet, zahmet verme, sıkıntı, sıkıştırma, itişip kakışma.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Medar: Sebep, vesile.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Muavin: Yardımcı, yardım eden.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Zahîr: Arka çıkan, yardımcı, destekleyen.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Tekmil: Tamamlama, eksiğini giderme.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Mürşidane: Mürşidcesine.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Hırs-ı sevab: Sevab hırsı, sevab kazanma hırsı.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Ulüvv-ü himmet: Gayretin yüceliği.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Ehl-i tarîkat: Kalb ve ruhu geliştirip iman ve islâm hakikatlarına yönlendiren manevî terbiye yoluna bağlı olanlar. </span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Kemalât: Kemaller, mükemmellikler, olgunluklar, üstünlükler.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">İhtilafat: Anlaşmazlıklar, farklılıklar.</span></span></span></p><p><span style="font-family: 'Arial'"><span style="font-size: 10px"><span style="color: #696969">Bid'a: Dine aykırı olarak sonradan uydurulan âdet ve davranışlar, anlayışlar ve hareketler. İbadetle ilgili hükümlerde yani uydurmalar.</span></span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Ahmet.1, post: 544575, member: 1040028"] [I][FONT=Arial][SIZE=3][U]İhlası kıran ikinci mani:[/U] Hubb-u câhtan gelen şöhretperestlik saikasıyla ve şan ü şeref perdesi altında teveccüh-ü âmmeyi kazanmak, nazar-ı dikkati kendine celbetmekle enaniyeti okşamak ve nefs-i emmareye bir makam vermektir ki, en mühim bir maraz-ı ruhî olduğu gibi "şirk-i hafî" tabir edilen riyakârlığa, hodfüruşluğa kapı açar, ihlası zedeler. Ey kardeşlerim! Kur'an-ı Hakîm'in hizmetindeki mesleğimiz hakikat ve uhuvvet olduğu ve uhuvvetin sırrı; şahsiyetini kardeşler içinde fâni edip, [COLOR="#008000"][B]{(Haşiye):[/B] Evet bahtiyar odur ki; kevser-i Kur'anîden süzülen tatlı, büyük bir havuzu kazanmak için, bir buz parçası nev'indeki şahsiyetini ve enaniyetini o havuz içine atıp eritendir.[B]}[/B][/COLOR] onların nefislerini kendi nefsine tercih etmek" olduğundan, mabeynimizde bu nevi hubb-u câhtan gelen rekabet tesir etmemek gerektir. Çünki mesleğimize bütün bütün münafîdir. Madem kardeşlerin şerefi umumiyetle her ferde ait olabilir; o büyük şeref-i manevîyi, şahsî, hodfüruşane, rekabetkârane, cüz'î bir şerefe ve şöhrete feda etmek; Risale-i Nur şakirdlerinden yüz derece uzak olduğu ümidindeyim. Evet Risale-i Nur şakirdlerinin kalbi, aklı, ruhu; böyle aşağı, zararlı, süflî şeylere tenezzül etmez. Fakat herkeste nefs-i emmare bulunur. Bazı da hissiyat-ı nefsiye damarlara ilişir. Bir derece hükmünü; kalb, akıl ve ruhun rağmına olarak icra eder. Sizlerin kalb ve ruh ve aklınızı ittiham etmem. Risale-i Nur'un verdiği tesire binaen itimad ediyorum. Fakat nefs ve heva ve hiss ve vehim bazan aldatıyorlar. Onun için, bazan şiddetli ikaz olunuyorsunuz. Bu şiddet, nefs ve heva ve hiss ve vehme bakıyor; ihtiyatlı davranınız. Evet eğer mesleğimiz şeyhlik olsa idi, makam bir olurdu veyahut mahdud makamlar bulunurdu. O makama müteaddid istidadlar namzed olurdu. Gıbtakârane bir hodgâmlık olabilirdi. Fakat mesleğimiz uhuvvettir. Kardeş kardeşe peder olamaz, mürşid vaziyetini takınamaz. Uhuvvetteki makam geniştir. Gıbtakârane müzahameye medar olamaz. Olsa olsa, kardeş kardeşe muavin ve zahîr olur; hizmetini tekmil eder. Pederane, mürşidane mesleklerdeki gıbtakârane hırs-ı sevab ve ulüvv-ü himmet cihetiyle çok zararlı ve hatarlı neticeler vücuda geldiğine delil: Ehl-i tarîkatın o kadar mühim ve azîm kemalâtları ve menfaatleri içindeki ihtilafatın ve rekabetin verdiği vahîm neticelerdir ki; onların o azîm, kudsî kuvvetleri bid'a rüzgârlarına karşı dayanamıyor.[/SIZE][/FONT][/I] [FONT=Arial][SIZE=2][COLOR="#696969"]İhlas: İçten, gönülden, samimi, Allah'ın (cc) emirlerini Allah (cc) emrettiğinden dolayı ve rızası için yapmak. Hubb-u câh: Makam sevgisi. Şöhretperest: Şöhret düşkünü, şöhret tutkunu. Saika: Sürükleyici sebep, götürücü sebep, sevkeden sebep. Teveccüh-ü Âmme: Halkın yönelişi, halkın ilgi göstermesi. Nazar-ı dikkat: Dikkatli bakış, dikkatle bakıp inceleme. Enaniyet: Benlik, kendine güvenmek ve kendine dayanmak. Kişinin üzerinde görünen iyi ve güzel sıfatları kendinden bilmesi. Maraz-ı ruhî: Ruha ait hastalık, ruhsal hastalık. Şirk-i hafî: Gizli şirk olarak Allah'a (cc) ortak koşma. Riyakârlık: Gösteriş, iki yüzlülük. Hodfüruş: Kendini beğendirmeye çalışan, öğünen. Kur'an-ı Hakîm: Hikmetlerle dolu Kur'an. Uhuvvet: Kardeşlik. Fâni: Geçici, gelip geçici, kaybolan. Kevser-i Kur'anî: Kur'ana ait kevser, Kur'anın bitmez ve tükenmez manevî havuzu. Mabeynimizde: Aramızda. Münafî: Zıt, ters, aykırı. Şeref-i manevî: Manevî şeref. Hodfüruşane: Kendini beğendirmeye çalışırcasına, öğünür şekilde. Rekabetkârane: Rekabet edercesine.kıskanırcasına, öne geçmeye çalışırcasına. Risale-i Nur şakirdleri(talebeleri): Risale-i Nuru okuyup yaşamaya ve başkalarına ulaştırmaya çalışanlar. Süflî: Alçak, aşağı, bayağı, adi. Nefs-i emmare: Kötü istek ve düşünceleri uyandırıp yapmaya kuvvetli şekilde zorlayan nefis. Hissiyat-ı nefsiye: Nefse ait hisler, zevk ve menfaat, gurur ve inad gibi duygular. Rağmına: Aksine, zıttına, istememene karşı. İttiham: Suçlama. Heva: Boş istek, gelip geçici heves, zararlı ve günaha iten istek ve özenti. İhtiyat: Tedbirli olmak, ileriyi düşünerek önlemler alma. Mahdud: Sınırlı, hudutlu, az sayıda. Müteaddid: Çok sayıda, birçok, çeşitli. İstidad: Kabiliyet, yetenek. Namzed: Aday. Gıbtakârane: İmrenircesine. Hodgâmlık: Kendi keyfini düşünen, bencil. Mürşid: İrşad eden. Müzahame: Zahmet, zahmet verme, sıkıntı, sıkıştırma, itişip kakışma. Medar: Sebep, vesile. Muavin: Yardımcı, yardım eden. Zahîr: Arka çıkan, yardımcı, destekleyen. Tekmil: Tamamlama, eksiğini giderme. Mürşidane: Mürşidcesine. Hırs-ı sevab: Sevab hırsı, sevab kazanma hırsı. Ulüvv-ü himmet: Gayretin yüceliği. Ehl-i tarîkat: Kalb ve ruhu geliştirip iman ve islâm hakikatlarına yönlendiren manevî terbiye yoluna bağlı olanlar. Kemalât: Kemaller, mükemmellikler, olgunluklar, üstünlükler. İhtilafat: Anlaşmazlıklar, farklılıklar. Bid'a: Dine aykırı olarak sonradan uydurulan âdet ve davranışlar, anlayışlar ve hareketler. İbadetle ilgili hükümlerde yani uydurmalar.[/COLOR][/SIZE][/FONT] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Risale-i Nur Okuma ve Anlama
Risale-i Nur Külliyatı
Yirmibirinci Lema'dan (İhlas hakkında)
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst