Normal
Hüseyni abinin bu hadisi hatırlatması çok yerinde olmuş..Allah cc razı olsun..aklıma şu geldi..eskiden alimler başlarına bi sıkıntı bi musibet gelmediğinde ben ne günah işledim de Allah beni imtihan etmeyi bıraktı diye düşünürlermiş..sıkıntılar hepimiz için hepimiz imtihandayız ve unutmayın Allah cc her türlü sıkıntıya rağmen kapısından dönmeyen kullarını sever imtihanı kazanan onlardır.. bu esnada tabiki şeytan ve nefis boş durmayacak..hırsızın boş eve girmediği gibi onlarda Hak yolunda olan insanlarla uğraşacaklar..siz sabredin ve vazgeçmeyin..bırakın o dünyalık yaşayanlar görünürde rahat içinde yaşasınlar güzellikler ahirette bize kalsın istemez misiniz? (bu yazdıklarım en çok kendi nefsimedir...)Hz. Ömer(ra) sessizce dinlenmekte olduğu odaya girer. Bir an çevresine göz gezdirir. Tavana asılmış kuru bir deri parçası bir torbanın içinde bir kaç kg arpa duvara dayalı bir kaç ağaç yaprağı ve yerde de Hz.Muhammed’in (sav) üzerinde uyumakta olduğu hurma lifinden örülmüş kaba bir hasır. Bu manzara karşısında ağlamaya başlayan Hz. Ömer’in(ra) hıçkırıkları O’nu (sav) uyandırır. Kalkınca hasırın vücudunda iz yaptığını kan oturduğunu gören Hz. Ömer(ra) ise omuzları sarsıla sarsıla ağlamaya başlar. Hz. Muhammed (sav) hayretle sorar:İstemez misin Ey Ömer!-Ey Hattab’ın oğlu! Niçin ağlıyorsun?-“Ey Allah’ın Elçisi!(sav) İranlılar imparatorlarını saraylarda yaşatırken Bizanslılar Kayserlerini lüks ve ihtişama boğmuşken Sen ki Allah’ın Elçisisin (sav). İzin ver de biz de seni. “ Maksat anlaşılmıştır Allah’ın Elçisi (sav) gelecekteki halifesinin sözünü hüzünlü bir tebessüm tatlı bir el işareti ile keser ve “Bu dünya hayatı sadece bir eğlence ve oyundan ibarettir. Ahiret yurduna gelince işte asıl hayat odur. Keşke bilmiş olsalardı”(Ankebut 64) ayetini okuduktan sonra ekler:-“İstemez misin Ey Ömer! Dünya onların olsun Ahiret te bizim”
Hüseyni abinin bu hadisi hatırlatması çok yerinde olmuş..Allah cc razı olsun..aklıma şu geldi..eskiden alimler başlarına bi sıkıntı bi musibet gelmediğinde ben ne günah işledim de Allah beni imtihan etmeyi bıraktı diye düşünürlermiş..sıkıntılar hepimiz için hepimiz imtihandayız ve unutmayın Allah cc her türlü sıkıntıya rağmen kapısından dönmeyen kullarını sever imtihanı kazanan onlardır.. bu esnada tabiki şeytan ve nefis boş durmayacak..hırsızın boş eve girmediği gibi onlarda Hak yolunda olan insanlarla uğraşacaklar..siz sabredin ve vazgeçmeyin..bırakın o dünyalık yaşayanlar görünürde rahat içinde yaşasınlar güzellikler ahirette bize kalsın istemez misiniz?
(bu yazdıklarım en çok kendi nefsimedir...)
Hz. Ömer(ra) sessizce dinlenmekte olduğu odaya girer. Bir an çevresine göz gezdirir. Tavana asılmış kuru bir deri parçası bir torbanın içinde bir kaç kg arpa duvara dayalı bir kaç ağaç yaprağı ve yerde de Hz.Muhammed’in (sav) üzerinde uyumakta olduğu hurma lifinden örülmüş kaba bir hasır. Bu manzara karşısında ağlamaya başlayan Hz. Ömer’in(ra) hıçkırıkları O’nu (sav) uyandırır. Kalkınca hasırın vücudunda iz yaptığını kan oturduğunu gören Hz. Ömer(ra) ise omuzları sarsıla sarsıla ağlamaya başlar. Hz. Muhammed (sav) hayretle sorar:
İstemez misin Ey Ömer!
-Ey Hattab’ın oğlu! Niçin ağlıyorsun?
-“Ey Allah’ın Elçisi!(sav) İranlılar imparatorlarını saraylarda yaşatırken Bizanslılar Kayserlerini lüks ve ihtişama boğmuşken Sen ki Allah’ın Elçisisin (sav). İzin ver de biz de seni. “ Maksat anlaşılmıştır Allah’ın Elçisi (sav) gelecekteki halifesinin sözünü hüzünlü bir tebessüm tatlı bir el işareti ile keser ve “Bu dünya hayatı sadece bir eğlence ve oyundan ibarettir. Ahiret yurduna gelince işte asıl hayat odur. Keşke bilmiş olsalardı”(Ankebut 64) ayetini okuduktan sonra ekler:
-“İstemez misin Ey Ömer! Dünya onların olsun Ahiret te bizim”