"Din güzel ahlâktır"
Arabayla seyahat ederken hep tesbîhatla, Rabbini anmakla vakit geçiren Hocaefendi (rh.a), birden kötü kokulu ve manzarasının da bir o kadar kötü olduğu bir yerden geçerken (hepimizin yüzünün buruştuğu ve burnunu tuttuğu hâlde) "Şu manzaraya iyi bakın" dedi. Belli bir zaman sonra öyle bir yerden geçiyorduk ki Hocaefendi arabayı durdurdu. Burası cennetten bir yer gibiydi, yeşillik, su gürül gürül akıyordu. Abdestlerimizi tazeledik, namaz kıldık bu güzel yerde. Namazı müteakip Efendim; "Kardeşlerim bu yaşadığımız iki durumu şöyle açıklayabiliriz. İlkin karşılaştığımız o manzara ahlâkı kötü olan, cimri, giyinişi dağınık, zalim ve hırçın bir insana benzer ki, kimse onunla konuşmak istemez, yanında durmak, onunla kalmak bile istemez. Ama, sonraki uğradığımız bu cennet misâli yer de; güzel ahlâk ve edeb sahibi, tevazulu, yumuşak huylu, güzel kokulu, hoş sohbetli insana benzer ki onun yanından hiç kalkıp gitmek istemezsin, ayrılmak istemezsin, o sana daimâ huzur verir. Bu yüzden kardeşlerim güzel ahlâk sahibi, tevazulu, yumuşak huylu, anlayışlı olmaya gayret gösterelim. Zaten dinimizin gereğidir bu, güzel ahlâklı olmak, Peygamberimiz hadîs-i şerifte; "Din güzel ahlâktır" buyurarak, güzel ahlâkın gerekliliğine ve ehemmiyetine değinmiştir.
Rabbim şefaatlerinden mahrum etmesin..Nice yiğitleri ağırladı bu fani dünya...