Zamanın çabuk geçtiği şu günler hakkında

AVRUPA NÜKLEER ARAŞTIRMA MERKEZİNDE YAPILMAKTA OLAN DENEYLERLE İLGİLİ KUTSAL KİTAPLARIN İŞARETİYLE YAPILAN UYARILAR
57.22*************مَا اَصَابَ مِنْ مُصٖيبَةٍ فِى الْاَرْضِ وَلَا فٖى اَنْفُسِكُمْ اِلَّا فٖى كِتَابٍ مِنْ قَبْلِ اَنْ نَبْرَاَهَا اِنَّ ذٰلِكَ عَلَى اللّٰهِ يَسٖيرٌ Yeryüzünde ve kendi nefislerinizde uğradığınız hiçbir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce, bir kitapta (Levh-i Mahfuz'da) yazılmış olmasın. Şüphesiz bu, Allah'a göre kolaydır. (Hadid suresi: 22. Ayet)
وَلَا يَزَالُ الَّذٖينَ كَفَرُوا فٖى مِرْيَةٍ مِنْهُ حَتّٰى تَاْتِيَهُمُ السَّاعَةُ بَغْتَةً اَوْ يَاْتِيَهُمْ عَذَابُ
يَوْمٍ عَقٖيمٍ: Hepimiz zamanın ne kadar da çabuk geçtiğinin farkındayız. Saat aynı günler aylar yıllar aynı ancak öyle hissediyoruz ki adeta su gibi akıyor. Cuma daha dün gibi geçen ay geçen hafta geçen yıl geçen ay gibi geliyor insana. Eskiden böylemiydi. Gün bitmezdi.Gün bereketliydi. İşte Hadisi şerifte de kıyametin alametlerinden bahsedilirken. Bir yılın bir ay,bir ayın bir hafta, bir haftanın da bir gün gibi hissedileceği buyrulmaktadır.
İnkâr edenler, kendilerine kıyamet ansızın gelinceye, yahut da onlara kısır bir günün azabı gelip çatıncaya dek o Kur’an’dan bir şüphe içinde kalırlar. (Hac:55)
Ve Kur’an-ı Kerim’ in kendinden önceki kitapları doğrulayan ve incil’ in dahi Allah’ u Teala tarafından gönderildiğini gösteren delillerinden birisi daha budur ki bu kadar birbirine benzerliği ortaya çıkıyor ve bunun ise gelecekten bahsetmek olması sebebiyle ancak Allah’ u Teala tarafından olduğu sonucu ortaya çıkıyor.
İşte Delili: İncil’ de sonun belirtileri isimli bölümde Hz.İsa havarilerine şöyle diyor.
Çünki o günlerde öyle korkunç bir sıkıntı olacak ki, dünyanın başlangıcından bu yana böylesi olmamış, bundan sonra da olmayacaktır. O günler kısaltılmamış olsaydı, hiç kimse kurtulamazdı.
وَلَا يَزَالُ الَّذٖينَ كَفَرُوا تُصٖيبُهُمْ بِمَا صَنَعُوا قَارِعَةٌ اَوْ تَحُلُّ قَرٖيبًا مِنْ دَارِهِمْ حَتّٰى يَاْتِىَ وَعْدُ اللّٰهِ اِنَّ اللّٰهَ لَا يُخْلِفُ الْمٖيعَادَبِمَا صَنَعُوا قَارِعَةٌ : Kendi Sanayilerinde Ulvi (Madde) Sufli (Antimadde) şeyleri birbirine şiddetle çarptırılması.
(Elmalılı Hamdi Yazır’ın Hak Dini Kur’an Dili isimli Eseri Karia suresi Tefsiri)
Allah'ın sözü yerine gelinceye kadar, inkâr edenlere yaptıkları işler sebebiyle devamlı olarak, ya büyük bir felaket gelecek veya o felaket yurtlarının yakınına inecektir. Şüphesiz Allah, verdiği sözden dönmez.
( Ra’d 31)
قَارِعَةٌ : Ulvi ve Sufli Cisimlerin Şiddetle birbirlerine Çarpıştırılması.
يَوْمَ يَكُونُ النَّاسُ كَالْفَرَاشِ الْمَبْثُوثِ
O gün insanlar, her biri bir tarafa uçuşan küçük kelebekler gibi olacaktır. (Karia Suresi :4)

وَتَكُونُ الْجِبَالُ كَالْعِهْنِ الْمَنْفُوشِ
- Dağlar da didilmiş elvan yünler gibi atılacaktır (Karia suresi:5)
فَاُمُّهُ هَاوِيَةٌ : Onun anası haviye dir. HAVİYE: Düştükçe düşülen dipsiz karanlık uçurum. (Elmalı Hamdi Yazır Hak Dini Kur’an dili isimli eseri Karia suresi tefsiri)
Bu da apaçıktır ki KARA DELİK tir.
Avrupa Nükleer Araştırma Merkezinde, atom altı parçacıkları ışık hızına yakın bir şekilde çarpıştırma işini yapan bilim adamları dahi deney sırasında Kara deliklerin oluşacağını ancak bunların başlangıçta çok küçük olduğu için kaybolacaklarını düşünmekteler. Fakat Einstein e göre Kara delikler ışığı dahi geçirmeyecek derecede güçlü cisimlerdir ve kütle yuttukça büyümektedirler.
(Kara delik, astrofizikte, çekim alanı her türlü maddesel oluşumun ve ışınımınkendisinden kaçmasına izin vermeyecek derecede güçlü olan, kütlesi büyük birkozmik cisimdir. Kara delik, uzayda belirli nicelikteki maddenin bir noktaya toplanması ile meydana gelen bir nesnedir de denilebilir. Bu tür nesneler ışıkyaymadıklarından kara olarak nitelenirler. Kara deliklerin, "tekillik"leri dolayısıyla, üç boyutlu olmadıkları, sıfır hacimli oldukları kabul edilir. Karadeliklerin içinde zamanın ise yavaş aktığı veya akmadığı tahmin edilmektedir. Kara delikler Einstein'ın genel görelilik kuramıyla tanımlanmışlardır
Evrende, bir karadelikten daha büyük, güçlü veya korkutucu başka bir şey yoktur. Karadelikler gezegenleri, yıldızları ve yanlarına yaklaşan her şeyi yutarlar.Fizikçilerde sonu gelmeyen başağrıları oluştururlar çünkükaradelikler her türlü fizik kuralını alt üst ederler. Bilinen bir gerçekte, karadeliklerin evrenin gelişmesinde baskın rol oynadıkları ve evrenin kurallarını koyduklarıdır.
Karadelikler evrende ki en gizemli nesnelerdir. Çekim güçleri inanılmazdır ve hiç bir şey onlardan kaçamaz. Tüm galaksileri yutabilirler. Dağınık yiyicilerdir ve bir yıldızın, maddenin, enerjinin, çekim gücünün son durağıdırlar. Bu her şeyin üzerinde bir seviyedir. Yok etme güçleri olmasına rağmen evrende, galaksilerin oluşumuna her şeyden çokkaradelikler yardımcı olmuşlardır. Büyük kozmik makinenin önemli bir parçasıdırlar ve bazı astronomlara göreparalel evrenlerin kapıları bile olabilirler.)
Sonuç: Avrupa Nükleer araştırma merkezinde yapılmakta olan deney aslen higs parçacığı filan bulmak değildir. Zira Kur’an-ı kerim de Allah’ u Teala Kafirlerin tuzaklarından bahsetmektedir. Asıl gayeleri kıyameti öteleyebilmek ve bu şekilde Allah’ u Teala’ nın kuralları ile Allah’ u Teala’ yı dünya da aciz bırakmaktır. İşte asıl sebeplerden birisi budur. Bununla ilgili Kur’an-ı kerimde birçok ayet-i kerime vardır.

Özellikle "Kul Summuhum"(Ra'd Suresi ) "Deki onları isimlendirin" Avrupa Nükleer araştırma merkezinde yapılan çarpıştırmaların herbirinde o kadar çok yeni şeyler çıkmaktadır ki onların sadece numaralandırılarak isimlendirmelerini DVD ler uzerine yazsak DVD leri üst üste koysak Gökyüzünü geçer giderdi.

İstişarelerinize arz ederim.

Selam ve Hürmetlerimle Ayhan GÜL



 
Üst