Ana sayfa
Forumlar
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Blog
Neler yeni
Yeni mesajlar
Son aktiviteler
Giriş yap
Kayıt ol
Neler yeni
Ara
Ara
Sadece başlıkları ara
Kullanıcı:
Yeni mesajlar
Forumlarda ara
Menü
Giriş yap
Kayıt ol
Install the app
Yükle
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Eğitim Öğretim ve Sınavlar
Zeka türleri ve peygamberimizin uygulamaları
JavaScript devre dışı. Daha iyi bir deneyim için, önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..
Tarayıcınızı güncellemeli veya
alternatif bir tarayıcı
kullanmalısınız.
Konuya cevap cer
Mesaj
<blockquote data-quote="kasif1" data-source="post: 276085" data-attributes="member: 1008778"><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">Hz. Peygamberin öğretimde kullandığı metotlar çok çeşitlilik arz etmektedir. Her insan tabakasına, her insanın seviyesine hitap etmeyi bilen birisiydi O. İşte onun kullandığı öğretme metotlarına bazı örnekler:</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"><strong>Peygamberimizin bilmece ve şakaları</strong></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">Hz. Peygamberin öğretimde kullandığı en önemli metotlardan biri de soru sormaktı. Bunu bazen eğlence ve şaka yollu bazen de karşılaştırarak yapardı. </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">....................</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">Soru sormak, kişiyi muhakeme yapmaya, olaylar arasında neden-sonuç ilişkisi kurmaya ve araştırmaya yönlendirir. Diğer bir deyişle mantıksal düşünmeye zorlar. Hz. Muhammed´in öğretimde bu yönteme çok önem verdiğini görmekteyiz.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"><strong>Bilmece sorması</strong> </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">Hz. Muhammed (s.a.v.) çevresindekilere şöyle bir soru sorar: Ağaçlardan bir ağaç vardır ki, bunun bereketi Müslüman´ın bereketi gibidir. Yaprakları düşmez, dökülüp yayılmaz. Rabbinin izniyle her mevsim meyve verir. Müslüman gibidir. Şimdi bana söyleyin bu ağaç nedir? Hz. Peygamber´in Müslümanların çok iyi tanıdıkları ve özelliklerini iyi bildikleri hurma ağacını Müslümanlara benzetmesi, karşılaştırma yapması insanları mantıksal düşünmeye ve muhakeme yapmaya zorlamaktadır. (Buhari)</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"><strong>Karşılaştırma Yapması</strong></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">Hz. Muhammed (s.a.v.) bir gün ashabına sorar: Ne dersiniz, birisinin kapısının önünde bir ırmak bulunsa ve burada her gün beş kere yıkansa, üzerinde kir ve pislik kalır mı? Ashab: Kirden ve pislikten hiçbir şey kalmaz. Hz. Muhammed (s.a.v.): İşte suyun kiri temizlemesi gibi günde beş kez kılınan namaz da sizin günahlarınızı temizler."</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">Buraya kadar verdiğimiz tüm örneklerde Hz. Peygamber´in (s.a.v.) kitabi ifade kullanmaktan kaçındığını görmekteyiz. Mesela; Hz. Muhammed, namazın Allah´ın emri olduğunu mutlaka kılınması gerektiğini söylemek yerine muhatabının anlayacağı dilden konuşmuş onlara yaşadığı çevreden örnekler vermeyi tercih etmiştir. Bu yaklaşımı O´nun toplumda daha etkili olmasını sağlamıştır. (Kütüb-i Site) </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"><strong>ZEKA TÜRLERİ</strong></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">• Sözel - Dilsel Zekâ</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">• Mantıksal - Matematiksel Zekâ</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">• Görsel - Mekânsal Zekâ</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">• Bedensel - Kinestetik Zekâ</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">• Müziksel - Ritmik</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">• Kişisel - İçsel Zekâ</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">• Kişiler arası - Sosyal Zekâ</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">• Doğa - Varoluşcu Zekâ</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"><strong>Soru - Cevap Yöntemi</strong></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">Mekke´deki ilk ve en sıkıntılı yıllardır. Kendisine iman edenler, henüz bir avuçtur. Bu bir avuçtan bir tanesi de İmran´dır ki, babası Hüseyin Mekke´nin en akıllı, en iyi konuşan insanlarından biri kabul edilir. Oğlunun da Müslüman olduğunu duyunca onu bu kötülükten geri çevirmek ve Hz. Muhammed´i, tartışıp mat ederek başlattığı bölücülüğü (!) bitirmek için O´nun yanına gider ve sorar.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">Hüseyin: Nedir bu duyduklarımız! Bizim tanrılarımızı reddediyormuşsun. Oysa senin baban, deden ve ataların herkesle beraber bu tanrılara inanıyordu. Ve onlar akıllı, şerefli insanlardı. Hz Muhammed: Şimdilik senin atalarını da, benim atalarımı da bir kenara bırak, der ve devam eder.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">-Sen kaç tanrıya inanıyorsun??</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">-Sekiz.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">-Bunların kaçı yerde kaçı gökte?</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">-Yedisi yerde biri gökte ( Allah).</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">-Sana bir musibet gelirse kime dua edip, yardım dilersin?</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">-Göktekine.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">-Malın helak olursa, kime dua edersin?</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">-Göktekine.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">-Rızkı kimden istersin?</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">-Göktekinden.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">-Hastalanınca şifayı kimden beklersin?</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">-Göktekinden.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">-Yalnız o senin duanı kabul ettiği halde diğerlerini ne diye ona ortak ediyorsun? Hüseyin, şaşırmıştır. Şimdiye kadar böyle bir kimse ile hiç konuşmamıştım, der.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">Hz. Muhammed (s.a.v.) son hamleyi yapar:</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">- Hüseyin, Müslüman ol ki kurtulasın.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">Hz. Peygamber, sorduğu sorular ile Allah´ın birliğini ve putların ne kadar gereksiz olduğunu yine kişinin kendi verdiği cevaplarla bulmasını sağlamıştır. O, karşısındakini soruları ile yönlendirmiş ve mantıksal bir çıkarım yapmasını sağlamıştır. (Kütüb-i Site)</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"><strong>Sözel - Dilsel Zekâ</strong></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">Kelimelerle düşünme, ifade etme, kelimelerdeki anlamları ve düzeni kavrayabilme gücüne sahip olma, ayrıca mizah, hikâye anlatma, mecazi anlatım ve benzetme yaparak dili etkin bir şekilde kullanma becerisidir. </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">Efendimiz (s.a.v.) ve sözel zekası </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">* Hz. Peygamber (s.a.v.) çok düzgün, açık ve net konuşurdu. Hitabet yeteneği kuvvetliydi ve bu özelliği ile karşısındaki insanları etkileme gücüne sahipti.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"><strong>Kıssa anlatarak insanları uyarması</strong></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">Öğretilecek bir konuyu doğrudan anlatmak yerine kıssa ile örneklendirilerek anlatmak öğrencinin konuyu anlamasını kolaylaştırır. Sözel zekâya hitap eden bu yöntem Hz. Peygamber´in (s.a.v.) eğitim metodunda önemli bir yere sahiptir. Hz. Muhammed (s.a.v.) şöyle buyurdu: </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">"Bir gün bir adam yolda yürürken şiddetle susamıştı, nihayet bir kuyu buldu oraya indi, su içip çıktı. O sırada bir köpek dilini çıkarıp soluyor ve susuzluktan nemli toprağı yalıyordu. Bunun üzerine o adam; "Bu köpek tıpkı benim gibi susamış" dedi ve hemen kuyuya indi. (Su kabı olmadığından) ayakkabısına su doldurdu ve onu ağzı ile tutarak kuyudan çıktı. Köpeğe su içirdi. Bundan dolayı Allah ondan razı oldu ve onun günahlarını bağışladı. Sahabeler: Ya Resulullah; hayvanlarda da bizim için sevap var mı? diye sordular. Peygamberimiz: Her canlı yüzünden sevap vardır." buyurdu. (Buhari)</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"><strong>Şaka ile öğretmesi</strong></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">Hz Peygamber (s.a.v.), öğretmek istediği bir konuyu mizah yolu ile de anlatmıştır. Şaka yaparken bir taraftan düşündürmeyi ve ders vermeyi de ihmal etmemiştir. </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">Bir gün yaşlı bir kadın Peygamberimize gelerek: "Ya Resulullah! Cennete girmem için bana dua eder misiniz?" dedi. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz: "Sen bilmiyor musun, ihtiyarlar cennete giremez."deyince, kadın üzüntüsünden ağlamaklı hale geldi. </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">Hz. Peygamber: (gülerek) "üzülme, sen yaşlı olarak değil bir genç kız olarak cennete gireceksin" der. (Buhari)</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"><strong>Benzetme yapması</strong></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">Hz. Muhammed (s.a.v.), anlattığı konunun önemini vurgulamak ve daha iyi anlaşılabilmesini sağlamak için dikkat çekici benzetmeler yapardı. </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "Herhangi birinizin tövbe etmesinden dolayı Allah Teâlâ´nın duyduğu hoşnutluk, ıssız çölde giderken üzerindeki yiyecek ve içeceğiyle birlikte devesini elinden kaçıran, arayıp taramaları sonuç vermeyince deveyi bulma ümidini büsbütün kaybederek bir ağacın gölgesine uzanıp yatan, derken yanına devesinin geldiğini görerek yularına yapışan ve aşırı derecede sevincinden ne söylediğini bilmeyerek: </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">"Allah´ım! Sen benim kulumsun; ben de Senin rabbinim, diyen kimsenin sevincinden çok daha fazladır." (Buhari, Da´avat 4; Muslim 3, (2744); Tirmizi, Kıyamet 50, (2499, 2500)</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"><strong>Kişisel - İçsel Zekâ</strong></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">İnsanın kendi duygularını, duygusal tepki derecesini, düşünme sürecini tanıma, kendini değerlendirebilme ve kendisiyle ilgili hedefler oluşturabilme becerisidir.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">Efendimiz (s.a.v.) ve Kişisel-İçsel Zekâ</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">Müslümanlardan bir genç Hz. Peygamberin huzuruna çıktı ve "Ey Allah´ın elçisi! Zina etmeme izin ver". dedi. Sahabiler onu: Sus! Sus! Diye azarladılar.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">Hz. Muhammed o delikanlıya: - Şöyle gel diye yanına çağırdı. Delikanlı yanına gelip oturdu. Peygamberimiz onunla konuşmaya başladı:</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">- Söyle bakalım. İstediğin şeyi başkalarının annenle yapmalarına razı olur musun? </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">-Hayır olmam.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">- Zaten hiç kimse annesiyle zina edilmesine razı olmaz. Peki, kızınla zina edilmesin ister misin?</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">- Hayır istemem.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">-Öyleyse hiç kimse kızıyla zina edilmesini istemez. Bir başkasının kız kardeşinle zina etmesini ister misin?</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">- Hayır istemem.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">- Hiçbir kimse kız kardeşiyle zina edilmesini istemez. Peki, halanla zina edilmesi seni memnun eder mi? </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">- Hayır, kesinlikle.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">- Halasıyla zina edilmesi hiç kimseyi memnun etmez. Peki, birinin teyzenle zina etmesine razı olur musun?</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">- Hayır, buna da razı olmam.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">- Teyzesiyle zina edilmesine kimse razı olmaz.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">Bu konuşmadan sonra Resul-u Ekrem elini delikanlının omzuna koydu ve: </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">- Allah´ım! Bunun günahını bağışla! Kalbini temizle! İffetini koru!? diye dua etti. O günden sonra bu delikanlı öyle şeylerle ilgilenmedi .</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"><strong>Gence empatiyi öğretti</strong></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">Hz. Peygamber (s.a.v.), genç delikanlıya zinanın Kur´an´daki hükmünü anlatabilir ve onu korkutabilirdi. Ama Hz. Muhammed bunu yapmak yerine gencin duygularına seslenip, yapmak istediği şeyin yanlışlığını kişisel zekâyı kullanarak ona öğretmiştir. Öncelikle sorular sorarak gence muhakeme yaptırmış, daha sonra empati kurmayı öğreterek başkalarının duygularını da anlamasını sağlamıştır. </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"><strong>Bedensel - Kinestetik Zekâ</strong></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">Haraketlerle jest ve mimiklerle kendini ifade etme, beyin ve vücut koordinasyonunu etkili bir biçimde kullanabilme becerisidir. Bu zekâya sahip insanlar söylenenden daha çok yapılanı anlarlar.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">Efendimiz (s.a.v.) ve Bedensel Zekâ</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">Beden dili insanlık tarihi açısından en eski iletişim aracıdır. Beden dili bir anlamda duygu ve düşüncelerimizin yansımasıdır. Hz. Peygamber konuşmalarında beden dili olarak ellerini, jest ve mimikleri kullanmaya özen göstermiştir. Ayrıca öğreteceği bazı şeyleri de uygulayarak anlatmıştır.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">Hz. Peygamber: "Mümin diğer bir mümin için birbirine kenetlenmiş duvar gibidir." dedi.(Hz. Peygamber (s.a.v.) iki elinin parmaklarını birbirine geçirerek bu kenetlenmeyi gösterdi). Rasulullah (s.a.v.): "Yetimi koruyan kimse ile ben cennette şu ikisi gibiyiz." buyurdu ve aralarını biraz açarak işaret ve orta parmağını gösterdi.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"><strong>Kişiler arası - Sosyal Zekâ</strong></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">Grup içerisinde işbirlikçi çalışma, sözel ve sözsüz iletişim kurma, insanların duygu, düşünce ve davranışlarını anlama, paylaşma, ifade edebilme, yorumlama ve insanları ikna edebilme becerisidir.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">Efendimiz´in (s.a.v.) ve Sosyal Zekâ</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">Hz. Muhammed´in (s.a.v.) en çok kullandığı zekâ çeşitlerinden birisi sosyal zekâdır. </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">O, "Hiçbiriniz kendisi için istediğini (mümin) kardeşi için istemedikçe (gerçek) iman etmiş olmaz." Diyerek diğergam olmadıkça müminlerin gerçek anlamda iman etmiş olmayacaklarını belirtmiş diğer bir deyişle bencilliğin imana engel olduğunu söylemiştir. Böylece içinde bulunduğu topluma kardeşliği, bir arada yaşamayı ve paylaşmayı öğretmiştir.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">Hz. Peygamber bir hadislerinde şöyle buyurmuştur: "Bütün müminler, birbirini sevmede, birbirine acımada ve birbirine şefkat göstermede bir vücut gibidir. Vücudun bir uzvu rahatsız olunca diğer uzuvları da ona ortak olur." </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">Hz. Muhammed ashabı ile bir yolculuktadır. Yemek için mola verilir. Arkadaşlarının her biri bir görev üstlenir. </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">Hz. Muhammed: "Ben de ateş için odun toplayayım der". Arkadaşları engel olmak isterler. Ey Allah´ın Elçisi! Siz dinlenin biz o işi de görürüz. Hz. Muhammed bütün ciddiyeti ile cevaplar: </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">Gerçekten bunu isteyerek yapacağınızı biliyorum. Ancak ben bir toplum içinde ayrıcalıklı olmaktan hoşlanmam. Bunu Allah da sevmez. Ve odunları toplamaya koyulur. (Kütüb-i Site) </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"><strong>Doğacı Zekâ</strong></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">Doğadaki tüm canlıları tanıma, araştırma ve canlıların yaratılışları üzerine düşünme becerisidir.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">Efendimiz (s.a.v.) ve Doğacı Zekâ</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">Hz. Muhammed (s.a.v.) doğa ile iç içe olan Arap toplumuna öğreteceği birçok bilgiyi yaşadıkları çevre ile örneklendirerek anlatmaktadır. Bu anlamda Hz. Muhammed´in doğacı zekâyı çok sık kullandığını görmekteyiz. </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Kur´an´ı okuyan ve gereğini olduğu gibi tatbik eden mümin, kokusu hoş, tadı güzel turunç meyvesi gibidir. Kur´an okumayan, fakat gereğini tatbik eden mümin, tadı olan ve fakat kokusu bulunmayan hurmaya benzer. Kur´an okuyan, fakat gereğini tatbik etmeyen münafık da, sadece kokusu hoş olan fesleğen gibidir. Kur´an okumayan münafık da, tadı acı ve kokusu çirkin Ebû Cehil karpuzuna benzer."</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">Buraya kadar verdiğimiz birçok örnekte Hz. Muhammed´in doğacı zekayı ne kadar çok kullanıldığını görmekteyiz. (Kütüb-i Site)</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"><strong>Müziksel - Ritmik Zekâ</strong></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">Sesler ve ritimlerle düşünme, faklı sesleri tanıma ve yeni sesler, ritimler üretme becerisidir.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">Efendimiz (s.a.v.) ve Müziksel Zekâ</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">Kur´an-ı Kerim edebî anlamda incelendiğinde de olağan üstü özellikler taşıdığı görülmektedir. Kur´an düz bir metin olmaktan uzak, içinde teşbihler, vecizeler, icazlar, istiareler, kıssaların bulunduğu bir kitaptır. Sözlerin birbiriyle uyumu, ahengi güzel sesle birleştirildiğinde ise insanları ruhen de etkilemektedir. Kur´an´daki harflerin, kelimelerin ve cümlelerin seslendirilmesi esnasında ortaya çıkan, kulağa ve ruha hoş gelen, diğer söz türlerinde hiç rastlanmayan bir musiki vardır. Kur´an üslubunun büyüleyiciliğini, onun hem şiirin hem nesrin meziyetlerini bir araya toplayan emsalsiz nazmı teşkil eder. Hz Muhammed: "Kur´an´ı seslerinizle süsleyiniz." Buyurarak. Kur´an-ı Kerim´in güzel sesle okunmasını tavsiye etmiştir. </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">Bu da müziksel zekâ´ya sahip olan insanların Kur´an-ı Kerim´i daha iyi anlamalarına yol açacaktır. Hz. Peygamber yalnız Kur´an´ın değil insanları her gün beş kere namaza davet eden ezanın da güzel sesle okunmasını istemiş ve bu yüzden güzel sesli olan Bilal Habeşi´nin ezan okumasını istemiştir. </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"><strong>Görsel ve Mekânsal Zekâ</strong></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">Resimler, imgeler, şekiller ve çizgilerle düşünme, harita, tablo ve diyagramları anlayabilme muhakeme etme becerisidir.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">Efendimiz (s.a.v.) ve Görsel Zekâ</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">Öğretimde şekil, grafik, resim veya şemaların kullanılması öğrenilecek konunun hafızada kalıcı olmasını ve soyut kavramların daha iyi anlaşılmasını sağlar. Hz. Muhammed de öğreteceği bazı konuları şekil çizerek anlatmıştır.</span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"><strong>Şekilleri çizerek anlatması</strong></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">Hz. Peygamber (s.a.v.) bir gün yere çubukla, kare biçiminde bir şekil çizdi. Sonra, bunun ortasına bir hat çekti, onun dışında da bir hat çizdi. Sonra bu hattın ortasından itibaren bu ortadaki hattı işaret eden bir kısım küçük çizgiler attı. Resûlullah (s.a.v.) bu çizdiklerini şöyle açıkladı: "Şu çizgi insandır. Şu onu saran kare çizgisi de eceldir. Şu dışarı uzanan çizgi de onun emelidir. (Bu emel çizgisini kesen) şu küçük çizgiler de musibetlerdir. Bir musibet oku yolunu şaşırarak insana değemese bile, diğer biri değer. Bu da değmezse ecel oku değer." </span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080"></span></span></p><p><span style="font-size: 15px"><span style="color: #800080">Bir gün Hz. Muhammed bir çizgi çizer, sonra bu Allah´ın yoludur der. Sonra bunun sağına ve soluna çizgiler çizer ve şu açıklamayı yapar: Bunlar çeşitli yollardır. Her biri üzerinde (kötülüğe) davet eden şeytan vardır. Arkasından da şu ayeti okudu: "Şu emrettiğim yol benim dosdoğru yolumdur. Hep ona uyun. Başka yollara ve dinlere uyup gitmeyin ki sizi onun yolundan saptırıp parçalamasınlar." (Kütüb-i Site)</span></span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="kasif1, post: 276085, member: 1008778"] [SIZE=4][COLOR=#800080]Hz. Peygamberin öğretimde kullandığı metotlar çok çeşitlilik arz etmektedir. Her insan tabakasına, her insanın seviyesine hitap etmeyi bilen birisiydi O. İşte onun kullandığı öğretme metotlarına bazı örnekler: [B]Peygamberimizin bilmece ve şakaları[/B] Hz. Peygamberin öğretimde kullandığı en önemli metotlardan biri de soru sormaktı. Bunu bazen eğlence ve şaka yollu bazen de karşılaştırarak yapardı. .................... Soru sormak, kişiyi muhakeme yapmaya, olaylar arasında neden-sonuç ilişkisi kurmaya ve araştırmaya yönlendirir. Diğer bir deyişle mantıksal düşünmeye zorlar. Hz. Muhammed´in öğretimde bu yönteme çok önem verdiğini görmekteyiz. [B]Bilmece sorması[/B] Hz. Muhammed (s.a.v.) çevresindekilere şöyle bir soru sorar: Ağaçlardan bir ağaç vardır ki, bunun bereketi Müslüman´ın bereketi gibidir. Yaprakları düşmez, dökülüp yayılmaz. Rabbinin izniyle her mevsim meyve verir. Müslüman gibidir. Şimdi bana söyleyin bu ağaç nedir? Hz. Peygamber´in Müslümanların çok iyi tanıdıkları ve özelliklerini iyi bildikleri hurma ağacını Müslümanlara benzetmesi, karşılaştırma yapması insanları mantıksal düşünmeye ve muhakeme yapmaya zorlamaktadır. (Buhari) [B]Karşılaştırma Yapması[/B] Hz. Muhammed (s.a.v.) bir gün ashabına sorar: Ne dersiniz, birisinin kapısının önünde bir ırmak bulunsa ve burada her gün beş kere yıkansa, üzerinde kir ve pislik kalır mı? Ashab: Kirden ve pislikten hiçbir şey kalmaz. Hz. Muhammed (s.a.v.): İşte suyun kiri temizlemesi gibi günde beş kez kılınan namaz da sizin günahlarınızı temizler." Buraya kadar verdiğimiz tüm örneklerde Hz. Peygamber´in (s.a.v.) kitabi ifade kullanmaktan kaçındığını görmekteyiz. Mesela; Hz. Muhammed, namazın Allah´ın emri olduğunu mutlaka kılınması gerektiğini söylemek yerine muhatabının anlayacağı dilden konuşmuş onlara yaşadığı çevreden örnekler vermeyi tercih etmiştir. Bu yaklaşımı O´nun toplumda daha etkili olmasını sağlamıştır. (Kütüb-i Site) [B]ZEKA TÜRLERİ[/B] • Sözel - Dilsel Zekâ • Mantıksal - Matematiksel Zekâ • Görsel - Mekânsal Zekâ • Bedensel - Kinestetik Zekâ • Müziksel - Ritmik • Kişisel - İçsel Zekâ • Kişiler arası - Sosyal Zekâ • Doğa - Varoluşcu Zekâ [B]Soru - Cevap Yöntemi[/B] Mekke´deki ilk ve en sıkıntılı yıllardır. Kendisine iman edenler, henüz bir avuçtur. Bu bir avuçtan bir tanesi de İmran´dır ki, babası Hüseyin Mekke´nin en akıllı, en iyi konuşan insanlarından biri kabul edilir. Oğlunun da Müslüman olduğunu duyunca onu bu kötülükten geri çevirmek ve Hz. Muhammed´i, tartışıp mat ederek başlattığı bölücülüğü (!) bitirmek için O´nun yanına gider ve sorar. Hüseyin: Nedir bu duyduklarımız! Bizim tanrılarımızı reddediyormuşsun. Oysa senin baban, deden ve ataların herkesle beraber bu tanrılara inanıyordu. Ve onlar akıllı, şerefli insanlardı. Hz Muhammed: Şimdilik senin atalarını da, benim atalarımı da bir kenara bırak, der ve devam eder. -Sen kaç tanrıya inanıyorsun?? -Sekiz. -Bunların kaçı yerde kaçı gökte? -Yedisi yerde biri gökte ( Allah). -Sana bir musibet gelirse kime dua edip, yardım dilersin? -Göktekine. -Malın helak olursa, kime dua edersin? -Göktekine. -Rızkı kimden istersin? -Göktekinden. -Hastalanınca şifayı kimden beklersin? -Göktekinden. -Yalnız o senin duanı kabul ettiği halde diğerlerini ne diye ona ortak ediyorsun? Hüseyin, şaşırmıştır. Şimdiye kadar böyle bir kimse ile hiç konuşmamıştım, der. Hz. Muhammed (s.a.v.) son hamleyi yapar: - Hüseyin, Müslüman ol ki kurtulasın. Hz. Peygamber, sorduğu sorular ile Allah´ın birliğini ve putların ne kadar gereksiz olduğunu yine kişinin kendi verdiği cevaplarla bulmasını sağlamıştır. O, karşısındakini soruları ile yönlendirmiş ve mantıksal bir çıkarım yapmasını sağlamıştır. (Kütüb-i Site) [B]Sözel - Dilsel Zekâ[/B] Kelimelerle düşünme, ifade etme, kelimelerdeki anlamları ve düzeni kavrayabilme gücüne sahip olma, ayrıca mizah, hikâye anlatma, mecazi anlatım ve benzetme yaparak dili etkin bir şekilde kullanma becerisidir. Efendimiz (s.a.v.) ve sözel zekası * Hz. Peygamber (s.a.v.) çok düzgün, açık ve net konuşurdu. Hitabet yeteneği kuvvetliydi ve bu özelliği ile karşısındaki insanları etkileme gücüne sahipti. [B]Kıssa anlatarak insanları uyarması[/B] Öğretilecek bir konuyu doğrudan anlatmak yerine kıssa ile örneklendirilerek anlatmak öğrencinin konuyu anlamasını kolaylaştırır. Sözel zekâya hitap eden bu yöntem Hz. Peygamber´in (s.a.v.) eğitim metodunda önemli bir yere sahiptir. Hz. Muhammed (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Bir gün bir adam yolda yürürken şiddetle susamıştı, nihayet bir kuyu buldu oraya indi, su içip çıktı. O sırada bir köpek dilini çıkarıp soluyor ve susuzluktan nemli toprağı yalıyordu. Bunun üzerine o adam; "Bu köpek tıpkı benim gibi susamış" dedi ve hemen kuyuya indi. (Su kabı olmadığından) ayakkabısına su doldurdu ve onu ağzı ile tutarak kuyudan çıktı. Köpeğe su içirdi. Bundan dolayı Allah ondan razı oldu ve onun günahlarını bağışladı. Sahabeler: Ya Resulullah; hayvanlarda da bizim için sevap var mı? diye sordular. Peygamberimiz: Her canlı yüzünden sevap vardır." buyurdu. (Buhari) [B]Şaka ile öğretmesi[/B] Hz Peygamber (s.a.v.), öğretmek istediği bir konuyu mizah yolu ile de anlatmıştır. Şaka yaparken bir taraftan düşündürmeyi ve ders vermeyi de ihmal etmemiştir. Bir gün yaşlı bir kadın Peygamberimize gelerek: "Ya Resulullah! Cennete girmem için bana dua eder misiniz?" dedi. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz: "Sen bilmiyor musun, ihtiyarlar cennete giremez."deyince, kadın üzüntüsünden ağlamaklı hale geldi. Hz. Peygamber: (gülerek) "üzülme, sen yaşlı olarak değil bir genç kız olarak cennete gireceksin" der. (Buhari) [B]Benzetme yapması[/B] Hz. Muhammed (s.a.v.), anlattığı konunun önemini vurgulamak ve daha iyi anlaşılabilmesini sağlamak için dikkat çekici benzetmeler yapardı. Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "Herhangi birinizin tövbe etmesinden dolayı Allah Teâlâ´nın duyduğu hoşnutluk, ıssız çölde giderken üzerindeki yiyecek ve içeceğiyle birlikte devesini elinden kaçıran, arayıp taramaları sonuç vermeyince deveyi bulma ümidini büsbütün kaybederek bir ağacın gölgesine uzanıp yatan, derken yanına devesinin geldiğini görerek yularına yapışan ve aşırı derecede sevincinden ne söylediğini bilmeyerek: "Allah´ım! Sen benim kulumsun; ben de Senin rabbinim, diyen kimsenin sevincinden çok daha fazladır." (Buhari, Da´avat 4; Muslim 3, (2744); Tirmizi, Kıyamet 50, (2499, 2500) [B]Kişisel - İçsel Zekâ[/B] İnsanın kendi duygularını, duygusal tepki derecesini, düşünme sürecini tanıma, kendini değerlendirebilme ve kendisiyle ilgili hedefler oluşturabilme becerisidir. Efendimiz (s.a.v.) ve Kişisel-İçsel Zekâ Müslümanlardan bir genç Hz. Peygamberin huzuruna çıktı ve "Ey Allah´ın elçisi! Zina etmeme izin ver". dedi. Sahabiler onu: Sus! Sus! Diye azarladılar. Hz. Muhammed o delikanlıya: - Şöyle gel diye yanına çağırdı. Delikanlı yanına gelip oturdu. Peygamberimiz onunla konuşmaya başladı: - Söyle bakalım. İstediğin şeyi başkalarının annenle yapmalarına razı olur musun? -Hayır olmam. - Zaten hiç kimse annesiyle zina edilmesine razı olmaz. Peki, kızınla zina edilmesin ister misin? - Hayır istemem. -Öyleyse hiç kimse kızıyla zina edilmesini istemez. Bir başkasının kız kardeşinle zina etmesini ister misin? - Hayır istemem. - Hiçbir kimse kız kardeşiyle zina edilmesini istemez. Peki, halanla zina edilmesi seni memnun eder mi? - Hayır, kesinlikle. - Halasıyla zina edilmesi hiç kimseyi memnun etmez. Peki, birinin teyzenle zina etmesine razı olur musun? - Hayır, buna da razı olmam. - Teyzesiyle zina edilmesine kimse razı olmaz. Bu konuşmadan sonra Resul-u Ekrem elini delikanlının omzuna koydu ve: - Allah´ım! Bunun günahını bağışla! Kalbini temizle! İffetini koru!? diye dua etti. O günden sonra bu delikanlı öyle şeylerle ilgilenmedi . [B]Gence empatiyi öğretti[/B] Hz. Peygamber (s.a.v.), genç delikanlıya zinanın Kur´an´daki hükmünü anlatabilir ve onu korkutabilirdi. Ama Hz. Muhammed bunu yapmak yerine gencin duygularına seslenip, yapmak istediği şeyin yanlışlığını kişisel zekâyı kullanarak ona öğretmiştir. Öncelikle sorular sorarak gence muhakeme yaptırmış, daha sonra empati kurmayı öğreterek başkalarının duygularını da anlamasını sağlamıştır. [B]Bedensel - Kinestetik Zekâ[/B] Haraketlerle jest ve mimiklerle kendini ifade etme, beyin ve vücut koordinasyonunu etkili bir biçimde kullanabilme becerisidir. Bu zekâya sahip insanlar söylenenden daha çok yapılanı anlarlar. Efendimiz (s.a.v.) ve Bedensel Zekâ Beden dili insanlık tarihi açısından en eski iletişim aracıdır. Beden dili bir anlamda duygu ve düşüncelerimizin yansımasıdır. Hz. Peygamber konuşmalarında beden dili olarak ellerini, jest ve mimikleri kullanmaya özen göstermiştir. Ayrıca öğreteceği bazı şeyleri de uygulayarak anlatmıştır. Hz. Peygamber: "Mümin diğer bir mümin için birbirine kenetlenmiş duvar gibidir." dedi.(Hz. Peygamber (s.a.v.) iki elinin parmaklarını birbirine geçirerek bu kenetlenmeyi gösterdi). Rasulullah (s.a.v.): "Yetimi koruyan kimse ile ben cennette şu ikisi gibiyiz." buyurdu ve aralarını biraz açarak işaret ve orta parmağını gösterdi. [B]Kişiler arası - Sosyal Zekâ[/B] Grup içerisinde işbirlikçi çalışma, sözel ve sözsüz iletişim kurma, insanların duygu, düşünce ve davranışlarını anlama, paylaşma, ifade edebilme, yorumlama ve insanları ikna edebilme becerisidir. Efendimiz´in (s.a.v.) ve Sosyal Zekâ Hz. Muhammed´in (s.a.v.) en çok kullandığı zekâ çeşitlerinden birisi sosyal zekâdır. O, "Hiçbiriniz kendisi için istediğini (mümin) kardeşi için istemedikçe (gerçek) iman etmiş olmaz." Diyerek diğergam olmadıkça müminlerin gerçek anlamda iman etmiş olmayacaklarını belirtmiş diğer bir deyişle bencilliğin imana engel olduğunu söylemiştir. Böylece içinde bulunduğu topluma kardeşliği, bir arada yaşamayı ve paylaşmayı öğretmiştir. Hz. Peygamber bir hadislerinde şöyle buyurmuştur: "Bütün müminler, birbirini sevmede, birbirine acımada ve birbirine şefkat göstermede bir vücut gibidir. Vücudun bir uzvu rahatsız olunca diğer uzuvları da ona ortak olur." Hz. Muhammed ashabı ile bir yolculuktadır. Yemek için mola verilir. Arkadaşlarının her biri bir görev üstlenir. Hz. Muhammed: "Ben de ateş için odun toplayayım der". Arkadaşları engel olmak isterler. Ey Allah´ın Elçisi! Siz dinlenin biz o işi de görürüz. Hz. Muhammed bütün ciddiyeti ile cevaplar: Gerçekten bunu isteyerek yapacağınızı biliyorum. Ancak ben bir toplum içinde ayrıcalıklı olmaktan hoşlanmam. Bunu Allah da sevmez. Ve odunları toplamaya koyulur. (Kütüb-i Site) [B]Doğacı Zekâ[/B] Doğadaki tüm canlıları tanıma, araştırma ve canlıların yaratılışları üzerine düşünme becerisidir. Efendimiz (s.a.v.) ve Doğacı Zekâ Hz. Muhammed (s.a.v.) doğa ile iç içe olan Arap toplumuna öğreteceği birçok bilgiyi yaşadıkları çevre ile örneklendirerek anlatmaktadır. Bu anlamda Hz. Muhammed´in doğacı zekâyı çok sık kullandığını görmekteyiz. Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Kur´an´ı okuyan ve gereğini olduğu gibi tatbik eden mümin, kokusu hoş, tadı güzel turunç meyvesi gibidir. Kur´an okumayan, fakat gereğini tatbik eden mümin, tadı olan ve fakat kokusu bulunmayan hurmaya benzer. Kur´an okuyan, fakat gereğini tatbik etmeyen münafık da, sadece kokusu hoş olan fesleğen gibidir. Kur´an okumayan münafık da, tadı acı ve kokusu çirkin Ebû Cehil karpuzuna benzer." Buraya kadar verdiğimiz birçok örnekte Hz. Muhammed´in doğacı zekayı ne kadar çok kullanıldığını görmekteyiz. (Kütüb-i Site) [B]Müziksel - Ritmik Zekâ[/B] Sesler ve ritimlerle düşünme, faklı sesleri tanıma ve yeni sesler, ritimler üretme becerisidir. Efendimiz (s.a.v.) ve Müziksel Zekâ Kur´an-ı Kerim edebî anlamda incelendiğinde de olağan üstü özellikler taşıdığı görülmektedir. Kur´an düz bir metin olmaktan uzak, içinde teşbihler, vecizeler, icazlar, istiareler, kıssaların bulunduğu bir kitaptır. Sözlerin birbiriyle uyumu, ahengi güzel sesle birleştirildiğinde ise insanları ruhen de etkilemektedir. Kur´an´daki harflerin, kelimelerin ve cümlelerin seslendirilmesi esnasında ortaya çıkan, kulağa ve ruha hoş gelen, diğer söz türlerinde hiç rastlanmayan bir musiki vardır. Kur´an üslubunun büyüleyiciliğini, onun hem şiirin hem nesrin meziyetlerini bir araya toplayan emsalsiz nazmı teşkil eder. Hz Muhammed: "Kur´an´ı seslerinizle süsleyiniz." Buyurarak. Kur´an-ı Kerim´in güzel sesle okunmasını tavsiye etmiştir. Bu da müziksel zekâ´ya sahip olan insanların Kur´an-ı Kerim´i daha iyi anlamalarına yol açacaktır. Hz. Peygamber yalnız Kur´an´ın değil insanları her gün beş kere namaza davet eden ezanın da güzel sesle okunmasını istemiş ve bu yüzden güzel sesli olan Bilal Habeşi´nin ezan okumasını istemiştir. [B]Görsel ve Mekânsal Zekâ[/B] Resimler, imgeler, şekiller ve çizgilerle düşünme, harita, tablo ve diyagramları anlayabilme muhakeme etme becerisidir. Efendimiz (s.a.v.) ve Görsel Zekâ Öğretimde şekil, grafik, resim veya şemaların kullanılması öğrenilecek konunun hafızada kalıcı olmasını ve soyut kavramların daha iyi anlaşılmasını sağlar. Hz. Muhammed de öğreteceği bazı konuları şekil çizerek anlatmıştır. [B]Şekilleri çizerek anlatması[/B] Hz. Peygamber (s.a.v.) bir gün yere çubukla, kare biçiminde bir şekil çizdi. Sonra, bunun ortasına bir hat çekti, onun dışında da bir hat çizdi. Sonra bu hattın ortasından itibaren bu ortadaki hattı işaret eden bir kısım küçük çizgiler attı. Resûlullah (s.a.v.) bu çizdiklerini şöyle açıkladı: "Şu çizgi insandır. Şu onu saran kare çizgisi de eceldir. Şu dışarı uzanan çizgi de onun emelidir. (Bu emel çizgisini kesen) şu küçük çizgiler de musibetlerdir. Bir musibet oku yolunu şaşırarak insana değemese bile, diğer biri değer. Bu da değmezse ecel oku değer." Bir gün Hz. Muhammed bir çizgi çizer, sonra bu Allah´ın yoludur der. Sonra bunun sağına ve soluna çizgiler çizer ve şu açıklamayı yapar: Bunlar çeşitli yollardır. Her biri üzerinde (kötülüğe) davet eden şeytan vardır. Arkasından da şu ayeti okudu: "Şu emrettiğim yol benim dosdoğru yolumdur. Hep ona uyun. Başka yollara ve dinlere uyup gitmeyin ki sizi onun yolundan saptırıp parçalamasınlar." (Kütüb-i Site)[/COLOR][/SIZE] [/QUOTE]
Adı
İnsan doğrulaması
Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Cevap yaz
Forumlar
Eğitim ve Kültür
Eğitim Öğretim ve Sınavlar
Zeka türleri ve peygamberimizin uygulamaları
Bu site çerezler kullanır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.
Accept
Daha fazla bilgi edin.…
Üst