Konuya cevap cer

Cevap: Zerre - Sayfa: 244



efdalü’l-halk, seyyidü’l-enâm Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâmdır. 


İ’lem eyyühe’l-aziz! Siyah ve beyaz nakışlar ile nakışlı bir imâme ile küre-i arzın kafasını saran semâvat ve arzın Nâzım ve Hâlıkı olan Allah’ın ulûhiyetine lâyık mıdır ki, âlemin bazı safahatını miskin bir mümkine tevdi ve tefvîz etsin? Arşın Sahibinden maadâ arşın altındaki şeylere bizzat tasarruf eden imkân dairesinde kimse var mıdır? Kellâ! Çünkü o kudret kısa ve kasır olmayıp muhit bir kudret olduğundan, açık bir yer, bir delik kalmıyor ki, gayr müdahale etsin. Maahaza, ceberûtiyet ve istiklâliyetin izzeti ve kendini sevdirmek ve tanıttırmak muhabbeti, gayre müsaade etmiyor ki, arada ibâdullahın enzarını kendine celb eden ismî bir vasıta bulunsun. Maahaza, küll ile cüzde, nev’ ile fertte yapılan tasarrufat, birbirinin içinde mütedahil ve yekdiğerine mütesanit olduğundan, o tasarrufları ayrı ayrı faillere vermek mümkün değildir. Meselâ, âlemin nizam, intizam ve tasarrufunda arzın tedbiri dahildir. Arzın tedbirinde insanın da tedbiri dahildir. Ve aynı zamanda bu tasarrufat yapılırken, başka nevilerin de şuûnâtına bakılır. Ve hüceyrat-ı bedeniye ile zerrat dahi yaratılıyor. Ve hakezâ, bütün bu tasarrufat bütün safahata aynı kudret ile yapılır. Nasıl ki şemsin nurundan, katre ve kabarcıklara varıncaya kadar hiçbir şey hariç kalmıyor. Bütün eşya o nur ile tenevvür ediyor.


Kezalik, bütün tasarrufat, kudret-i ezeliyeye âittir. Başka birşeyin müdahalesi yoktur. Küreden zerreye varıncaya kadar o kudretin tasarrufundan hariç değildir.







 Aleyhissalâtü Vesselâm
: Allah’ın salât ve selâmı onun üzerine olsun
Hâlık: her şeyi yaratan Allah
Nâzım: her şeyi en mükemmel şekilde düzenleyen, tanzim eden Allaharz: dünya
arş: göğün en yüksek katı; Allah’ın büyüklüğünün ve yüceliğinin tecelli ettiği yerceberûtiyet: daimî olan kudret büyüklük ve haşmet
celb etme: kendine çekmecüz: kısım, parça
efdalü’l-halk: yaratılmışların en faziletlisi, en üstünüenzar: bakışlar, dikkatler
eşya: varlıklarfail: işi yapan, özne
fert: tek, bireygayr: diğer, başkası
hakezâ: bunun gibi, böylecehariç: dışında
hüceyrat-ı bedeniye: beden hücreleriibâdullah: Allah’ın kulları
imkân dairesi: varlığı da yokluğu da eşit olan varlıklar dairesi, kâinatimâme: sarık
intizam: düzenlilik, tertiplilikistiklâliyet: bağımsızlık, birşeye bağlı olmayış
ittifak: birleşme, birlik; görüş, fikir birliğiizzet: değer, itibar, yücelik
i’lem eyyühe’l-aziz: ey aziz kardeşim bil ki!kasır: eksik, noksan
katre: damlakellâ: asla
kezalik: bunun gibikudret: güç ve iktidar
kudret-i ezeliye: Allah’ın ezelden beri var olan ve ezelî olan sonsuz güç ve iktidarıküll: bütün, genel
küre: dünyaküre-i arz: yer küre, dünya
maadâ: –den başka, –in dışındamaahaza: bununla beraber
miskin: zavallı, muhtaçmuhit: herşeyi içine alan, kuşatan
müdahale: karışmamümkin: varlığı ile yokluğu eşit olan, varlığı ancak Allah’ın var etmesine bağlı olan
mütedahil: iç içe, birbiri içindemütesanit olma: dayanışma içinde olma
nakış: işleme, süslemenev’: çeşit, tür
nizam: düzensafahat: sayfalar, alanlar, aşamalar
semâvat: göklerseyyidü’l-enâm: bütün varlıkların efendisi
tasarruf: dilediği gibi kullanma, yönetmetasarrufat: dilediği gibi kullanmalar, icraat, yönetme
tedbir: çekip çevirme, ihtiyacını karşılama, idare etmetefvîz etmek: vazifelendirmek, görevlendirmek
tenevvür etmek: nurlanmak, aydınlanmaktevdi: birisine bırakmak, emanet etmek
ulûhiyet: ibadete ve itaat edilmeye lâyık olma, ilâhlık; Cenab-ı Allah’ın ilâhlığıyekdiğeri: bir başkası
zerrat: zerrelerzerre: atom, maddenin en küçük parçası
âlem: dünya, kâinatşems: güneş
şuûnât: fiiller, durumlar, haller, işler




Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst