Konuya cevap cer

Cevap: Zerre - Sayfa: 246



göre küçük hayvanlara büyük bir zulüm olur. Çünkü onlar da  1  وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ kaziyesince Hâlıklarını tesbih etmekle, Allah’tan maadâ kimseyi Rab tanımıyorlar. Binaenaleyh, büyüğün küçüğe tekebbür etmeye hakkı yoktur.


İ’lem eyyühe’l-aziz! Umumî olan bir in’âm ile inâyet-i şahsiye arasında münâfat yok. Meselâ, bir ziyafete yapılan umumî bir davet altında şahıslar da davet edilmiş olur. Yani, bu ziyafet umumî olduğundan davet umumiyette kalır; şahıslar nazara alınmıyor, denilemez. Binaenaleyh, Allah’ın nimetleri vakıf malı veya nehir suyu gibi umumî olup, in’âmında şahıslar kast edilmemiş değildir. Ancak o umumiyette hususiyet de maksuddur. Binaenaleyh, eşhas o umumî in’âmda kast edilmediklerinden, o nimetlere karşı şükretmeye mükellef olmadıklarına zehab etmek hatâdır.


İ’lem eyyühe’l-aziz! Yarın seni zillet ve rezaletlere mâruz bırakmakla terk edecek olan dünyanın sefahetini bugün kemâl-i izzet ve şerefle terk edersen, pek aziz ve yüksek olursun. Çünkü, o seni terk etmeden evvel sen onu terk edersen, hayrını alır, şerrinden kurtulursun. Fakat vaziyet mâkûse olursa, kaziye de mâkûse olur.


İ’lem eyyühe’l-aziz! Fısk çamuruyla mülevves olan medeniyet, insanları da o çamur ile telvis ediyor. Ezcümle: Riyâyı şan ve şeref ile iltibas etmiş. İnsanları da o pis ahlâka sevk ediyor. Hakikaten insanlar o riyâya öyle alışmışlar ki, şahıslara yaptıkları gibi, milletlere, hattâ unsurlara bile yapıyorlar. Gazeteleri o riyâya dellâl, tarihleri de alkışçı yapmışlardır. Bu yüzden şahsî hayatlar “hamiyet‑i cahiliye” ünvanı altında unsurî hayatlara fedâ edilmektedir.


İ’lem eyyühe’l-aziz! Nübüvvet-i Ahmediyeyi (a.s.m.) ispat eden delillerden





[NOT]Dipnot-1 “Hiçbir şey yoktur ki Onu övüp Onu tesbih etmesin.” İsrâ Sûresi, 17:44.

[/NOT]





Hâlık: her şeyi yaratan AllahNübüvvet-i Ahmediye: Hz. Muhammed’in (a.s.m.) peygamberliği
Rab:  herbir varlığa yaratılış gayelerine ulaşmaları için muhtaç olduğu  şeyleri veren, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında  bulunduran Allahaziz: çok değerli, izzetli
binaenaleyh: bundan dolayıdellâl: ilân edici
ezcümle: bu gruptan bir örnek, meselâeşhas: şahıslar
fısk: günah, günahkârlıkhakikaten: gerçekte
hamiyet-i cahiliye:  körü körüne, bilinçsiz ve şuursuzca yapılan koruma gayreti; güya  mukaddes değerleri korumak için yapılan şuursuzca koruma gayreti; ırka  dayalı milliyetçilikhususiyet: özel olma, hususîlik
inâyet-i şahsiye: şahsa ve kişiye yapılan yardım, ikram, lütufin’âm: nimet verme
i’lem eyyühe’l-aziz: ey aziz kardeşim bil ki!kastedilme: gaye edinme, bir maksat ve hedefe bizzat yönelme
kaziye: hüküm, önermekemal-i izzet ve şeref: tam bir izzet, şeref ve haysiyet sahibi olma
maadâ: –den başka, –in dışındamaksud: kast edilen, hedeflenen şey
mâkûse: ters, zıtmâkûse olma: tersine dönme, ters olma
mükellef: yükümlü, sorumlumülevves: kirli, pis, pislenmiş
münâfat: zıtlık, tersliknazar: dikkat
riyâ: özü sözü bir olmamak, gösterişsefahet: helâl olmayan zevk ve eğlenceye düşkünlük, zararı yararı ayırt edemeden hareket etme
sevk etmek: yöneltmektekebbür etmek: kibirlenmek, büyüklenmek
telvis etmek: kirletmek, pisletmektesbih: Allah’ı her türlü kusurdan yüce tutarak şanına lâyık ifadelerle anma
umumiyet: genellikumumî: genel, herkese ait
unsur: ırk, soyunsurî hayat: ırka, soya ait hayat; ırkçılık ve menfi milliyetçiliğin egemen olduğu hayat tarzı
vakıf malı: halkın faydasına sunulmuş malzehab: bir fikir ve düşünceye kapılmak, gitmek
zillet: alçaklık, aşağılıkşahsî hayat: kişisel hayat, ferdin hayatı, yaşamı
şer: kötü iş, kötülük




Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst