Konuya cevap cer

Cevap: Zerre - Sayfa: 250



Zaten en büyük şeye tecellî eden isim ile en küçük birşeye de tecellî etmemesi muhaldir.


İ’lem eyyühe’l-aziz! Mümkün ünvanı altındaki eşyanın vücudunda tagayyür var. Yani keyfiyetleri, halleri değişir. Binaenaleyh, mümkün olan birşeyin dâima bir halde tevakkuf ve sükût etmekle atâlette kalması, o şeyin ahval ve keyfiyetleri için bir nevi ademdir. Çünkü, o şeyin istikbal halleri ademde kalır. Yol bulup vücuda gelemez. Adem ise, büyük bir elem ve bir şerr-i mahzdır. Binaenaleyh, faaliyette lezzet olduğu gibi, ahval ve şuûnatta da bir tebeddül olup, bu tahavvül ve tebeddülden neş’et eden teessürat, teellümat, bir cihetten çirkin ise de birkaç cihetten de güzeldir.


Evet birşeyin şekillerinde vukua gelen devir ve teslim sırasına gidenler müteessir, gelenler de memnun olurlar. Ve bu sayede hayat tasaffi eder, temizlenir. Vücut da teceddüd eder.











adem: yokluk, hiçlikahval: haller, davranışlar
atâlet: hareketsizlik, durgun olmabinaenaleyh: bundan dolayı
cihet: yön, tarafelem: acı, keder
eşya: varlıklar, şeyleri’lem eyyühe’l-aziz: “Bil ey aziz, saygıdeğer kardeşim!” mânâsında muhatabı uyarmak ve dikkatini çekmek için kullanılan bir söz
keyfiyet: durum, nitelikmuhal: olması imkânsız olan şey
mümkün: varlığı ile yokluğu eşit olup varlığı ancak Allah’ın var etmesine bağlı olan varlık; kâinat ve içindeki varlıklarmüteessir: üzüntülü, üzgün
nevi: çeşit, türneş’et etme: doğma, kaynaklanma
sükût etme: susmatagayyür: başkalaşma, değişme, tazelenme
tahavvül: başkalaşım, hal değiştirmetasaffi etmek: temizlenmek, safileşmek
tebeddül: değişimteceddüd: yenilenme, tazelenme
tecellî etme: yansımateellümat: elemler, acılar
teessürat: üzüntülertevakkuf: durma, duraklama
vukua gelme: meydana gelmevücud: varlık
vücuda gelmek: ortaya çıkmak, meydana gelmekşerr-i mahz: tamamen şer, kötülüğün ta kendisi
şuûnat: haller, durumlar, işler




Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst