99 Esma 99 Dua

[NuruAhsen]

Ya Mukît

Sen ki herkesin her ihtiyacını, her an görüp gözetirsin.
Sana ayândır her türlü niyet ve hareketim.

Sen ki sonsuzluk isteğini kalbime ilham edersin
Sana malûmdur bütün dualarım ve isteklerim.

Sen ki zayıf ve acizleri , yetim ve yoksulları kollayıp gözetirsin.
Senin aşinandır acizliğim.

Sen ki öncelikle yoksullara keremde bulunmayı seversin.
Sana aşikârdır sevapça yoksulluğum ve eksikliğim.

Niyetlerimi güzelleştir;
İhlasa eriştir beni.

Ömrümü ebede bitiştir;
cennete yerleştir beni.

Yoksulluğumu rahmetine ayine eyle;
başkasına el açtırma.

Günahlarımı gufranına bahane eyle;
yüzümü kara çıkarma.
​

 

[NuruAhsen]

Ya Hasîb

Benim kendi varlığım hakkındaki hesabım eksik çıkar.
Yokluğumu hesap edip bana yeten Sensin.

Benim kendi ihtiyaçlarıma dair hesaplarım yanlış çıkar.
İhyitaçlarımın hesabını bilip kâfi eyleyen Sensin

Emellerim hesaba gelmez,
arzularım sayıya dökülmez.
Defterimden yanlışlarımı çıkar ki,
hesabım kolay olsun.

İhtiyaçlarımın en küçüğüne,
hayallerimin hiçbirine elim yetişmez.
Kalbimin sızılarını topla ki,
hesaba gelir bir duam olsun.​

 

[NuruAhsen]

Ya Celîl

Senin celâlîn zatındandır; başkasına muhtaç değil.

Senin yüceliğin kemâlindendir; sebebe muhtaç değil.

Senin kemâlin yine Sendendir; görünmeye muhtaç değil.

Senin celâlli tecellinledir ki dağlar parça parça olur.
Benlik dağlarımızı heybetinle parça parça eyle.

Senin celâlinle taşlar yarılıp incecik köklerin yolunda toprak olur.
Kalp katılıklarımızı haşyetinle parçala.

Senin celâlinle gökler genişler, dağlar yeryüzüne direk olur.
Kalbimi yumuşat, aşkının yolunda toprak eyle.

Sen ki zerreden küreye her şeyi hükmün altında tutuyorsun.
Beni bir an bile nefsimin eline bırakma.

Sen ki baharı yeryüzüne bir çiçek gibi kolayca takıp koparırsın.
Bana cennetini hediye et.

Celâlinle, büyüklenmekten ve taşkınlık etmekten alıkoy beni​

 

[NuruAhsen]

Ya Kerîm

Sen öyle Kerîmsin ki,
iki cihan, kereminin denizinden bir katredir.
Yapraklar kereminle yeşillenip dirilir.
Çiçekler lûtfunun neşesinden tebessüm eder.
Meyveler rahmetinin cilveleriyle güler.

Yapraklar ne çok ahenklidir, ne eşsiz bir düzen içindedir.

Çiçekler ahenk içinde denge ve ölçülendirmeyi dillendirir.
Hoş kokular ve renkler,
dengeye ve ölçülerin de süslü kılındığına habercidir.

Meyvelerin tatları ve kokuları,
etleri ve tohumları hep severek ikram ettiğini gösterir.

Sen ki her çiçeği bir lûtfuna cisim eylersin.
Lûtfunla güzel eyle her hâlimi.

Sen ki her tebessümü kereminin heykeli eylersin.
Kereminle sevindir kalbimi.

Sen ki en çok acizlere ve zayıflara ikram edersin.
Kerem eyle, fenâdan kurtar beni.

Sen ki zehirli arının eliyle şifalı ve tatlı ballar sunarsın.
Acıları bana bal eyle.

Sen ki elsiz bir böceğin eliyle yumuşacık ipeği giydirirsin.
Keremini bana bol eyle.

Sen ki bir avuç tohumda bir baharı saklarsın.
Az sevabımı çok eyle.​

 

[NuruAhsen]

Ya Rakîb

Sen ki yapıp ettiklerimi hafızama kaydeder,
Kendimi kendime tanık eylersin.

Kalbimin sırlarını bilicisin Sen.

Sen ki bir ağacın her hâlini meyvesinin kalbine derc edersin.

Her şey üzerinde gözetleyicisin Sen.

Sen ki meyvenin tadını, kokusunu, dokusunu, rengini
çekirdeğinde özetlersin.

Her işin her inceliğini belirleyicisin Sen.

Sen ki bugünün çiçeklerinin tohumlarında
yarının çiçeklerini büyütüp beslersin.

Her bir zerreyi görüp gözetirsin Sen.

Sen ki güzleri solan yapraklarda,
toprağa düşen tohumlarda sayısız baharları gizlersin.

Silinip giden şeyleri kaydedicisin Sen.

Ömrümün her ânında Seni anmak dilerim.
Lâkin hâlim el vermez, unuturum.
Kalbime zikrini yerleştir, uyandır beni.

Ölüm ânımı Seni anarak yaşamak isterim.
Lâkin mecalim yetmez, susarım.
Dualarımı katına eriştir, yandır beni.

Hesab günü Seni razı etmeyi arzu ederim.
Lâkin sevabım yetmez, korkarım.
Yaptıklarımı hayra eriştir, iyilerle andır beni.​

 

[NuruAhsen]

Ya Mucîb

Senin için sessizliğim en güzel duadır.

Senin için suskunluğum en ince yakarıştır.

Senin için tereddütlerim en keskin isteyiştir.

Senin için fısıltılarım en açık dileyiştir.

Senin için hâlim en iyi arz-ı hâldir.

Arza hacet yok,
hâlim Sana ayândır.

Dile gerek yok,
sessizliğim Sana beyândır.

Söze lüzum yok,
susuşum Sana kelâmdır.

Kelâma ihtiyaç yok,
âhım Sana figandır.​

 

[NuruAhsen]

Ya Vâsi'

Varlık Sensiz darlanır.
Denizler Senin lûtfunla ferahlanır.
Su rahmetinin denizinde ıslanır.
Taşlar Senin rahmetine doğru yuvarlanır.
Dağların göğsüne nefes veren Sensin.
Göklerin ötesine genişlik veren Sensin.

Keremin olmasa zerre ayağını koyacak yer bulamaz.

Rahmetin olmasa kalpler genişleyip daralmaz.

Sonsuzluk rahmetine dar gelir.
Cennet lütuflarına sığ gelir.

Sensin genişliklerin sahibi.
Lûtfunu geniş tuttuğun gibi,
ellerime de genişlik ver.

Sensin uzakların hâkimi.
Gökleri yayıp genişlettiğin gibi,
rahmetini de kalbime yay.

Sensin ruhumun sahibi.
Varlığa ferahlık verdiğin gibi,
ruhuma da ferahlık ver.​

 

[NuruAhsen]

Ya Hakîm

Sen öyle Hakîmsin ki, her bir çekirdeğe
ağaç kadar gayeler,
çiçekler kadar hikmetler,
meyveler kadar faydalar yüklersin.

Sen öyle hikmet sahibisin ki, her bir çiçeği bir hikmet kelimesi eyleyip
renkleriyle güldürür,
kokularıyla süsler,
meyveleriyle dillendirirsin.

Sen öyle hikmetli işler yaparsın ki,
her bir meyveyi anlamlı ve ahenkli bir şiir eyleyip,
ağaçları neşelendirirsin.

Sen ki hiçbir şeyi boşa yaratmazsın.
Sen ki her şeyi hikmetli yaparsın.
Hikmetine tanık eyle aklımı.

Sen hiçbir işi faydasız ve anlamsız yapmazsın.
Sen ki her şeyin her hâlini hikmetle takdir edersin.
Hikmetine aşina eyle kalbimi.

Sen ki hiçbir nefesi boşa verdirip aldırmazsın.
Sen ki tüm kelimelerin kalbine hikmet koyarsın.
Hikmetine ayine eyle sözümü.

Sen ki yarattığında hiçbir eksik ve çatlak bulundurmazsın.
Sen ki her bir yaprağın her bir kıpırtısına anlam katarsın.
Hikmetine bahane eyle varlığımı.​

 

[NuruAhsen]

Ya Vedûd

Sevdirirsin kendini uyanık gönüllere.
Sevgini emzirirsin emziren annelere.
Sevgini dokundurursun açılan güllere.

Sevdiğin ve sevdirdiğin için bakar yüzler yüzlere.

Sevdiğin ve sevdirdiğin için baharın gelir her yere.

Sevdiğin ve sevdirdiğin için kelâmın değer dillere.

Sevdanı kalbimin karasına çal.
Gönlüme rahmetinin ırmağını sal.
Ruhumu zikrinin lezzetiyle al.

Son ânımda vesveseye yol verme.
Son demde gönle yaramaz şeyler gösterme.

Sen ki Sana rağbet edenleri çok iyi bilirsin;
teveccühünle şereflendir beni.

Sen ki suskun gönüllerde saklı kalanları bilirsin;
gizli saklı arzularıma cevap ver de sevindir beni.​

 

[NuruAhsen]

Ya Mecîd

Sensin biricik ulviyet sahibi.
Acz ve kusur Senin hakkında muhaldir.
Zulüm ve eksiklik Sana nihayetsiz uzaktır.

Sen nihayetsiz ulviyetinle birlikte sonsuz yakınsan bana.

Yakınlığın ulviyetine engel değil ki,
bana akla hayale gelmez güzellikler bahşedersin.

Ulviyetin yakınlığına engel değil ki,
bana benden de yakın olduğunu her daim söylersin.

Sen ki yücelik mertebelerinin en yücesindesin;
Sana kulluğumdur en yüce mertebem.

Sen ki mümkün bütün makamların üzerindesin;
Sana secdemdir en yüksek makamım.​

 

[NuruAhsen]

Ya Bâis

Ayrılıkların ardında, yeni kavuşmaklar saklayan Sensin.
Lezzetler tükendiğinde, yeni lezzetler gönderen Sensin.
Baharlar hazana erdiğinde, yeni baharları getiren Sensin.
Kemikler kuruyup dağıldığında, yeni baştan hayat verirsin.
kalpler sahipsiz kaldığında, hidayetinle yeniden ihya edersin.
Gün akşam olduğunda, sabahı Sen gönderirsin.
Zerreler yokluğa düştüğünde, alınlarından tutup yeniden var edersin.
Kâf ile nûn ayrı kaldığında, ''OL!'' deyip yeniden birleşirirsin.
Gül kokusu uzaklara gittiğinde, seher rüzgârına bindirip geri getirirsin.

Kalbimden ayırma hidayetini.

Ruhumdan alma muhabbetini.

Yokluğa düşürme beni.

Gülleri seri gönder bana.
Zerrelerimi getir yanıma.
Sabahı yarat yeniden.
Baharı gönder bana.

Yeni baştan yarat beni.​

 

[NuruAhsen]

Ya Şehîd

Seni görür gibi yaşamak en güzel hâldir.

Senin beni gördüğünü bilmem, benim Seni görmem demektir.
Senin gördüğünü görmek en güzel tecellidir.

Sen göstermezsen kendime bile körüm; gözler görmeye bahanedir.
Senin nazarına değmek en güzel ayrılacıktır.

Senin bakışın olmasa, ışık yolunu şaşırır, güneşle gölgelenir.

Senin şahitliğin en büyük aydınlıktır.

Senin şahitliğin olmasa, ruhlar karanlığa düşer, kalpler zulmeder.

Şehid sensin; Senin şahitliğinde
görünenler görünmeyenlere şahitlik ederler.

Sen Şahid olmasan, gül açmaz, bülbül ötmez;
âşık ve maşuk ayrı düşer.

Kutlu nazarında ağırla beni ve sevdiklerimi.
Sensin Şehîd; Senin tanıklığınla gökler yere ışık gönderir,
ışıklar gözlere değer.

Sen tanık olmasan, gönüller kederlenir,
gökler karanlığa düşer.

Sana tanıklığa çağır gönlümü ve gözlerimi.
​

 

[NuruAhsen]

Ya Hakk

Sen Hakksın, gerisi bâtıldır.

Sen Hakk olduğun için, varlığın varlığa hakkı vardır.
Sen Hakk olduğun için, hayatın hayat hakkı vardır.
Sen Hakk olduğun için, haklıların hakkı vardır.

Sen Hakk olmasan, hakkın hakkı olmaz.
Sen hak vermesen, hakka yol bulunmaz.
Sen Hakk değilsen, kimsenin kimseye yüzü tutmaz.

Sen hak vermesen, sebepler sonuçlara yetişmez, işler tamamlanamaz.

Sen hak vermesen, cetveller doğru ölçmez, teraziler doğru tartmaz.

Sana gelen yollar haktır.
Yoldan çıkarma beni.

Sana yönelen kullar haklıdır.
Kıbleden saptırma beni.

Sana varan dualar haklıdır.
Mahrum bırakma beni.

Senden dileyen yoksullar haklıdır.
Sahipsiz bırakma beni.

Sana dayanan acizler haklıdır.
Yetim bırakma beni.

Seni arzulayan âşıklar haklıdır.
Sensiz bırakma beni.

Hakkımdaki hükmün haktır.

Hak ettiğimle değil, lûtfunla ağırla beni.

Haklarımın hepsi Senin yanındadır.

Hak etiğimce değil, rahmetinle sevindir beni​

 

[NuruAhsen]

Ya Vekîl

Her işimi Sana havale ederim.
Verdiğinle talihe ererim
Bir an kendime güvenirim.
Ettiğimi boşa ederim.

Aczimi Sana şefaatçi ederim.
Kudretini dayanağım eylerim.
Fakrımı Sana elçi ederim.
Rahmetini sığınağım eylerim.​

 

[NuruAhsen]

Ya Kavî

Sanadır teveccühüm.
Aczimi bilip dergâhına geldim.
Kusurumu söyleyip Sana secde ederim.
Kuvvet Senindir; Kavî Sensin.
''iyyake na'büdü ve iyyake nestaîn''
''Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz''

Sanadır yönelişim.
Fakrımı bilip Senden isterim.
Yoksulluğumu görüp Sana el açarım.
Kuvvet Senindir; Kavî Sensin.
''iyyake na'büdü ve iyyake nestaîn''
''Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz''

Kalbime sonsuz ayrılıklar dokunur.
Sevdalarım kum olur savrulur.
Havl Senindir, kuvvet Senindir.
Çöllerden topla sevdalarımı.

Elimden inci mercan dökülür.
Kavuşmalarım hüzünlere bölünür.
Havl ve kuvvet Senindir.
Yanında topla sevdiklerimi.

İçimde sular bile alev alır.
Yangınımın adı Leylâ'dır.
Havl ve kuvvet Senindir.
Küllerden topla özlediklerimi.

Çarem az, iktidarım kıl gibidir.
Saçım bembeyaz yangın yeridir.
Havl ve kuvvet Sendedir.
Uzaklardan topla yitirdiklerimi.​

 

[NuruAhsen]

Ya Metîn

Sen dağları dünyama sarsılmaz direkler eyleyensin.
Sen toprağı, suyu, havayı ve ışığı hayatımın temeli eyleyensin.
Sen rızkımı hiç umulmadık yerlerden bolca gönderensin.
Sen nefsimin aldatmalarına karşı,
En Sevgili'nin(asm) yaşantısını metin bir kale eyleyensin.
Sen şeytanın saldırılarına karşı Kitabını en son sığınağım eyleyensin.

Demir emrinle parçalanırken,
nefsimin elinde bırakma beni.

Dağlar Sana boyun eğmişken,
şeytanın aldatmacalarına kandırma beni.

Denizler izninle yarılırken,
sebeplerin arasında oylama beni.

Dilim Sana içtenlikle yakarırken,
sözlerimden fazlasıyla anla beni.​

 

[NuruAhsen]

Ya Velî

Sen ki Sana güvenenleri himaye edersin.
Sana tevekkül ettim; vekilim Sensin.

Sen ki her hacetimi görüp gözetirsin.
Sana iman ettim; sahibim Sensin.

Sen ki yalnızlığımda bana yarenlik edersin.
Sana inandım; sırdaşım Sensin.

Sen ki verdiğini eksik vermez tamam eylersin.
Sana güvendim; velim Sensin.

Sen ki beni yoklukta bırakmaz, beka verirsin.
Sana bağlandım; dostum Sensin.

Sana tutunuyorum.
Kimsenin yere atmasına izin verme beni.​

 

[NuruAhsen]

Ya Hamîd

Diller Senin hamdinle tatlanır.
Güller Senin övgünle tomurcuklanır.
Her nefes Sana minnetle verilir ve alınır.
Her işin tamam olması Sana teşekkürün ifadesidir.
Yokların varlığa varması sana sonsuz minnettarlık nişanesidir.

Gökler güneş, ay ve yıldızlarıyla Sana hamd etmektedir.

Ağaçlar Seni yaprak yaprak övmekte, çiçek çiçek senâ etmekte,
meyvelerce tesbih etmektedir.

Hamid Sensin; hamd Sanadır.
Sensin Hamîd; kimden kime övgü gelirse hepsi Sendedir,
hapsi Sanadır.

Sana övgümü biricik övüncüm eyle.

Minnet altında ezdirme kalbimi.

Sana hamdimi gönlüme şeker eyle.

Sana şükürle lezzetlendir dilimi​

 

[NuruAhsen]

Ya Muhsî

Hadsiz acz ve zaaf içindeyim.
Düşmanlarım pek çok, incitenim ise sayısızdır.
Hadsiz fakr ve ihtiyaç içindeyim.
Arzularım sayısız, isteklerim ise hesapsızdır.

Bütün kuvvetimle bağırıyor, ağlıyorum.
Sen işitiyorsun iç çekişlerimi.

Fıtratımın diliyle yalvarıyor, dualar ediyorum.
Sen gözetiyorsun ince dertlerimi.

Sen ki bağırıp ağlayanların her ihtiyacını biliyor, bir bir yerine getiriyorsun.
Muhtaçların ve ihtiyaçların sayısını bilen Sensin.
Başıma tac eyle rahmetini.

Sen ki yalvarıp duranların her derdini biliyor, tek tek çare gönderiyorsun.
Dertlerin devaların sayısını bilen Sensin.
Kalbime ilaç eyle şefkatini.

Sen ki niyetlerimi hesaba katıyor, yapıp ettiğimi kayda geçiriyorsun.
Açık ettiklerimin ve gizlediklerimin sayısını bilen Sensin.
Ruhuma sırdaş eyle meleklerini.

Seni çağıranların her isteğini gözetiyor, ayrı ayrı cevap veriyorsun.
İsteyenlerin ve istenenlerin sayısını bilen Sensin.
Kalbime yoldaş eyle merhametini.​

 

[NuruAhsen]

Ya Mübdî'

Güllerin gülen yüzlerini tohumların kalan kabukları içinde tomurcuklayan Sensin.
Ete kemiğe, sevimli ve sıcak ten giydirip ihya eden Sensin.
Tene tanıdık ve dost bir yüz giydirip tebessüme getiren, gamzelerle sevdiren Sensin.

Gözün karasına cümle renkleri tanıtıp sevdiren Sensin.

Eşyayı karanlıktan çıkarıp renklere boyayan, biçimsizlikten alıp tasvir eden Sensin.

Mübdî' Sensin ; yokluğa varlık boyası çalansın.
Sensin Mübdî' ; her an yeniden yeniye yaratırsın

Sen ki yokluğun heybesinden çıdardın âlemi.
Sevabımın yokluğunu rahmetine vesile kıl.

Sen ki hiçliğin kuyusundan çıkardın kalbimi.
Elemimin çokluğunu lûtfuna sebep kıl.

Sen ki güllere güzel yüzler verensin, gül yüzleri güldürensin.
Günahımın bolluğunu affına bahane kıl.​