Hasret Senin adındır, özlem Sensin içimizde...
Leyla dedimse Sen, Suna dedimse Sen, Yar dedimse, Yaran dedimse Sen,
Sen gizlisin en aşikar varlıklarda, isimler farklı farklı olsa da,
Sen işlenmişsin kalbimizin mahzenine, Sana çıkar bütün yollar, Sana açılır bütün kapılar, sevdalar Sende kemale erer. Adımlar hep Sana atılır.
Şiirlerin kalbinde Senin adın saklıdır, nağmeler Sana bestelenir.
Yelkovan askınla, akrep askınla döndürür zamanı, döndükçe, dünya döner askından, aktıkça, nehirler akar ardından...
Hasret Senin adındır, özlem Sensin içimizde...
Kandillerde ışıklar ansızın söndüğünde, Sensin en parlak Nur yüreğimizde.
Seherin bağrına düşen gözyaşlarda aşkın gizlidir, aşkın gizlidir fecir vakti dualarda, yakarışlarda...
Aksamların yalnızlığında, yalnızlığın bağrında Sensin görünen. Gariplerin yoldaşı,sırdaşı,arkadaşı, Sensin velisi, vekili kimsesiz kalmış gönüllerin...
Seni konuşur hatipler, Seni susar evliyalar, Sana bakar aşıklar, Sana koşar sevdalılar. Secdeler Sana yükselir, dalga dalga Sana ulaşır zikirler.
Bize kalem ile yazmayı ögrettiğinden beri, Sana yürür kelimeler.
Sen deyince susar diller, yanardağlar kızsa da gönülde...
Ferhat dağlar ardında aradı Seni, mecnun çöllerin bağrında. Masivayı seviyor görünse de gönül, sevmek, Seni sevmektir aslında. Yanmaktır, yanardağlar gibi içten içe ve susmaktır Seni sevmek, yalnız Seninle konuşmaktır, Seninle dertleşmektir, yandıkça susamaktır, susadıkça yanmaktır,Hak ile dolmaktır, ham iken olmaktır, hiçbir zaman solmamaktır seni sevmek...
Aynalardakı pırıltıyı çözdük Rabbim, biz sonsuz Nur´unu diliyoruz...
Yalnız seni, Yalnız sevgini diliyoruz...
Yalnız sevgini, Yalnız seni diliyoruz...