Allah İle Yürümek/Bakara 40,41 ve 42.ayetler/

molla_zehra

Well-known member
40: "Ey İsrail oğulları. Size verdiğim nimetlerimi hatırlayın. Bana verdiğiniz sözün arkasında durun ki Ben de sözümü tutayım.Yalnızca Benim öfkemi çekmekten sakının."

"Yani: Ey Allah ile yürüdüğünü (isra-el) iddia edenler? Hangi çağda olursa olsun "Allah ile beraber olduğunu" iddia eden bütün herkes! İsrail ismini görünce "nasılsa benden bahsetmiyor" diye arkanıza bakmayın. "Allah ile yürüyeyinin torunu olduklarını iddia edenlere söylüyorum siz anlayın. Allah ile yürüdüğünü söyleyen, onun yolundan gittiğini iddia eden herkese bu sözler. Dinleyin: Sizler Ortadoğunun çöllerinde, Orta asyanın bozkırlarında dolanıp duran, oradan oraya göç eden küçücük birer kabilelerdiniz. Doğru dürüst yeriniz yurdunuz bile yoktu. Tarihinize bir bakın. Allah doğruluk ve dürüstlük yolunda yürüyenleri hangi kabileden, hangi milletten olursa olsun destekler. Başka milletlerin tarihinde de böyle desteklemeler hep olmuştur. Sizi de bir zamanlar böylece destekledi. İman ve salih amel üzere olan herkes, Alah ile yürüyor demektir. Diğer milletlerden ayrıca size tanınmış bir ayrıcalık yoktur. Hiçbir millete de olmamıştır. Allah, şu veya bu kavimle, o veya bu milletle değil, vicdan ve merhamet sahipleriyle yürür. Allah, soy olarak sizi deseklemedi. Sizin aranızdan çıkan akıl ve vicdan sahiplerini; iman, iyilik, hak ve adalet sahiplerini destekledi. Her yerde ve herkese yaptığını size de yaptı. Fakat siz ne yaptınız? "Allah ile yürümeye" söz verdiğiniz halde sözünüzün eri olamadınız.


Örneğin şu israiloğulları, tarihte tutunabilmek için civarlarından çıkmış tüm peygamberleri sahiplendiler. "Hepsi bizdendi" dediler. Böylece onların saygınlığından yararlanarak hep kendilerine yonttular. Doğruluk ve dürüstlük yolunda yürüyen peygamberlerin çağrısına işlerine gelmeyince uymadılar. Çıkarları ve ihtirasları galebe çalınca yoldan çıkıverdiler.

İbrahim'in ve Musa'nın onlardan olduğunu nerden çıkarıyorlar? İbrahim, ne yahudi idi, ne de hristiyan. Aynı şekilde Musa ne yahudi idi, ne de hristiyan. Babil çağı zirvedeyken İbrahim, Mısır çağı zirvedeyken Musa, tevhid ve adaletin sesi olarak ortaya çıktılar. İbrahim Babilli, Musa Mısırlı idi. Etnik kökenleri deşelenerek ne yapmaya çalışıyorlar? Eğer bu çok önemli birşey olsaydı, merak etmeyin Allah tek tek nufus kütüklerini açıklardı!

41: Elinizdeki Kitabın doğrularını sürdürerek indirdiğime iman edin. Onu ilk inkar eden olmayın. Ayetleri az bir paha karşılığı satmayın. Yalnız Ben'den korkun."

"Yani: Zannetmeyin ki bu yürüyüş, tarihte sadece sizinle oldu. İşte Mekkeli bu öksüz Muhammed (sav) de, İbrahim gibi, İshak gibi, Yakup gibi, Musa gibi aynı yolda yürüyor. İnsanlıkta doğru namına ne kalmışsa hepsini sürdüyor. Daha önce İbrahim, İshak, Yakup, Musa ne söylemişse aynısını söylüyor. Tevrat'ı, İncil'i yeniliyor. Kur'an ile yürüyor bu kez. Yol aynı yol, dava aynı davadır. Şimdi siz eğer niyetinizde samimi iseniz, yeniden başlayan bu yürüyüşe katılmalısınız. İnkar edenlerin ilki olmamalsınız. Musa ile başlayan yürüyüşü, Muhammed(sav) ile de sürdürmelisiniz. Ayetlerimi çıkar ve ihtiraslarınız uğruna terk etmemelisiniz...Musa ve tevrat (ve de şimdi Kur'an); dini kendi tekelinize alasınız diye gelmedi ve inmedi; bilakis doğruluk ve dürüstlük yoluna giresiniz, adam olasınız, suç ve günah işlemekten kaçınasınız, insanlık öğrenesiniz, canı gönülden "Allah ile olasınız" diye geldi. İmdi, titreyin ve kendinize gelin ey "Allah ile yürüyen", önceki bir Peygamberin takipçisi olduğunu iddia eden bütün herkes.!

42: "Doğruyu yanlış ile karıştırıp bildiğiniz halde gizlemeyin."

Yani: Allah yolunda mertçe yürüyün. İşinize gelmeyince yan çizmeyin. Özellikle ey din adamları! Kendi görüşlerinizi Allah'ın Kitabındanmış gibi sunmayın. Kendi tefsirlerinizi, tevilinizi Kitaptan bir ayetmiş gibi öne sürmeyin. Bu işin sadece size mahsus olmadığını; akıl ve vicdan sahibi her toplumun Allah ile olabileceğini bildiğiniz halde yeni yürüyüşleri inkara kalkmayın. Bu konuda bildiklerinizi, " kurduğumuz düzen bozulur, ticaretimiz sekteye uğrar " diye gizlemeyin Doğruyu söyleyin, gerçeği kabul edin. İhtirasınızı, kibrinizi, kıskançlığınızı bir kenara bırakın. Biz Arap, olar İbrani; biz Türk, onlar İngiliz, biz seçilmiş, onlar ümmi; bu doğulu, şu batılı; o güneyli, bu kuzeyli demeyi bırakın. Hak ve hakikat, iyilik ve adalet, doğruluk ve dürüstlükten başka bir amacı yok bu işin...

Yaşayan Kur'an (İhsan Eliaçık)
 


Bu alana bir cevap yazın...
Üst