Günün Sözü

Livza

Well-known member
Çocukları kendi istediğimiz bir davranışı yaptırmaya çalışırken onları “çikolata" ile motive etmeye çalışırken, Allah’ın istediği bir davranışı kazanmalarını sağlamak için “cehennem ateşiyle” ikna etmeye çalışmak ne kadar mantıklı? Sait Çamlıca
 

pendüender

Well-known member
“Yûsuflar, çirkinlerin hasedlerinden, kıskançlıklarından gizlenirler. Güzeller de düşman şerrinden âdeta ateş içinde yaşarlar.”

“Yusûflar, kardeşlerinin hilesi yüzünden kuyu içindedirler. Çünkü o kardeşler hased yüzünden Yûsuf’u kurtlara verirler.”mesnevi
 

Livza

Well-known member
İnsanlara "Namaz'ı" anlatın. Anlamasalar da anlatın, dinlemeseler de anlatın, yine anlatın, yine anlatın.. Belki ikna olurlar ve yeniden "aşık" olurlar..

Kahraman Araz
 

Kýrýk Testi

Well-known member
Bu şehirde aşk illaki iki insanın birbirini sevmesi manasına gelmez.

Belki Azîz Mahmûd Hüdâyî’nin yokuşundan yukarı doğru tırmanırken insanın terlemesi manasına gelir,

Belki Yahya Efendi’nin orada bir akşam serinliğinde bir boğaz manzarasıdır aşk,

Öbür taraftan baktığınızda belki Ebû Eyyub-el Ensâri (r.a)’de iç dünyasına dalıp gitmenin adıdır.



İskender Pala
 

Livza

Well-known member
Güzel çıkalım diye,bakışlarımızı dahi
düzelttiğimiz bir poz kadar
değer vermiyoruz Yaşantımıza.
Oysa en güzel resmi Allah çeker...
Mehmet Deveci
 

İkra Nur

New member
dostum, güneşe bak, toprağa bak,
suya bak, buluta bak; fakat, arkana
bakma..
kimin geldiği önemli değil, kimin
gelmediği de..
unutma, yolcu değişir, yol değişir,
ama menzil değişmez.
yolcuya bakıp, yolunu tanıma.
yola bak, yolcuyu tanı, yolcu
hakkındaki kıymet hükmünü ona
göre ver.
vahim olan, yolun yolcusuz olması
değil;
asıl vahim olan yolcunun yolsuz
olmasıdır;
yolsuz, hedefsiz, amaçsız, şaşkın,
hercai ve seyyal
“en doğru yol: en dikensiz yoldur”
diyenler seni aldatıyorlar.
onlar, karanlık evlerinde
kaybettiklerini sokak lambasının
altında arayan şaşkınlardır.
aldırma….
ayağına batan dikenler, aradığın
gülün habercisidir.
dikenine katlanmaktan söz
edenler, aşıkmış gibi
davrananlardır.
gerçek aşık olanlarsa, dikenini de
sever.
dostum, yollar yürümek içindir.
fakat, şu gerçeği de hiç unutma:
yürümekle varılmaz, lakin
varanlar yürüyenlerdir.
yol boyunca; yola çıkıp da
yürümeyenleri,
yola oturup, gelen-geçenin
ayağına çelme takanları,
yoldan metafizik uyuşturucularla
keyif çatanları,
tel örgülerle çevirdiği yolu
kendisine zindan edip volta
atanları,
maratona 100 metre koşucusu
gibi hızlı gidip, 50. metrede yola
yatanları,
yürüyüşün uzun ve yolun zahmetli
olduğunu görünce, yolculuk
üzerine zor atanları,
yürümeyi bırakıp, yol-yolcu ve
menzil üzerine kalem oynatanları,
ayağına batan tek bir dikenin
faturasını çıkarıp, ömür boyu tafra
satanları,
beyaz atlı kurtarıcıyı gözlemek
için ufka bakıp bakıp dağıtanları,
yanlış kılavuzlara kızıp yolu
satanları göreceksin.
aldırma, yürü.
göğsüne yüreğinden başka muska
takma.
vahiy haritan,
nebi kılavuzun,
akıl pusulan,
iman sermayen,
amel azığın,
sevgi yakıtın,
ahlâk karakterin,
edep aksesuarın,
merhamet sıfatın,
şeref ve izzet adın olsun.
doğru yol:
insanların çoğunun gittiği yol
değildir, düşünen öz akıl
sahiplerinin yoludur.
yolda vereceğin her molayı öz
eleştiri durağında vermelisin.
unutma, tevbe özeleştiridir.
her molada yolda olup olmadığını,
yürümen gereken menzil
istikametinde yürüyüp
yürümediğini kontrol etmen,
pişman olmaman için elzemdir.
yön tayini sık sık gerekli olabilir.
“haritayı saklayabileceğin en
güvenilir yerin yüreğindir.”
 

İkra Nur

New member
" Sevmek" dedim,
"Yoluna ölmek" dedi.
"Yol" dedim,
"Alıp başını gitmek" dedi.
"Gitmek" dedim,
Bir "Ahh" çekip, "Dostlardan
ayrılmak" dedi.
"Dost" dedim. Durdu, bana
baktı."Dost" diye mırıldandı.
"Yüreğime nasıl koysam
bilemediğim" dedi.
”Yürek" dedim,
"Dünyaları içine sığdıramadığım"
dedi.
"Dünya" dedim,
"Hayatın bir yüzü" dedi.
"Yüz" dedim.
"Ardında ne gizli bilemediğim"
dedi.
"Giz" dedim
"Hep çözmeye calıştığım" dedi
"Çalışmak" dedim,
"Hep bitmeyecek öykü" dedi.
"Öykü" dedim,
"Binlercesini içimde gizliyorum"
dedi.
"Gizlemek" dedim,
"İşte, her şeyin bitmesi" dedi.
"Şey" dedim,
"Sevda" dedi.
"Sevda" dedim,
"Peşinden koştuğum" dedi.
'Koşmak" dedim,
"Hayat bir maraton" dedi.
"Hayat" dedim,
"Öyle kısa ki" dedi.
"Niye kısa ki" dedim,
"Yaşanacak çok şey var, zaman
yok" dedi.
"Yaşanması gereken ne var"
dedim,
"Aşk" dedi.
"Bütün aşkların toplamı, en yüce
ve tek aşk" dedi.
"Önce ona varsan olmaz mı" diye
sordum,
"Keşke olsa" dedi,"Ama önce
yoğrulmak gerek".
"Acı çekmek mi?" dedim,
"Evet, aşk acısında boğulmak"
dedi.
"Yok olunca" dedim,
"İşte gercek aşkı da o zaman
yasamaya başlarsın" dedi.
"Gerçek aşk" dedim,
"Büyük O" dedi.
Durdum. Durdum. Durdum ve
sustum...
"Neden sustun" diye sordu,
"Yüreğim titredi sanki" dedim.
"Neden" diye sordu,
"Bilmiyorum" dedim, "Büyük
O!".
"Evet" dedi, "Büyük O!".
"Nerede?" diye sordum.
"Her yerde" dedi.
"Nasıl?" diye sordum,
"Yüreğini aç" dedi.
"Yüreğimi açmak?" dedim
"Bir tebessümle bak her şeye"
dedi.
"Tebessüm" dedim,
"Her kapının anahtarı" dedi.
"Kapı" dedim
"Girmeden bilemezsin" dedi.
"Ya korku?" dedim
"Bilinmeyenden korkar insan"
dedi
"Ben bilmiyorum" dedim
"Neyi?" diye sordu
Ben'i" dedim,
"Sen kimsin?" diye sordu
"Ben kimim?" diye sordum,
"Sevgiyle beslenensin" dedi.
"Kimin sevgisiyle" dedim,
"Büyük O'nun" dedi.
Durdum. Durdum. Yine sustum.
"Kimsin sen?" dedim,
"SEN'im" dedi...
 
Üst