Cevap: ***Her Gün Bir Hadis***
Hz. Peygamber (Sallallahu Aleyhi Vessellem) Medîne`ye geldiği zaman Yahudilerin aşûre günü oruç tuttuklarını gördü ve bunun ne orucu olduğunu sordu; cevap olarak şöyle dediler:
"Bugün, iyi bir gündür. Allah, İsrailoğulları`nı Firavun`un zulmünden bugün kurtarmıştır. Musa (Aleyhisselam) Allah'a şükür için bugünde oruç tutmuştur. Biz de tutarız dediler. Hz. Peygamber; "Biz Musa`nın sünnetine sizden daha yakınız." dedi ve o gün oruç tuttu ve ashabına da tutmalarını emir buyurdu.
(Buhârî, Savm, 69; Tecrîd-i Sarih, VI, 308, 309)
Hz. Âişe'den nakledilen şu hadiste, Allah Resulu (Sallallahu Aleyhi Vessellem)`in Mekke döneminde de aşûre orucu tuttuğu anlaşılır.
"Cahiliye devrinde Kureyş, aşûre gününde oruç tutardı. Hicretten önce Hz. Peygamber de (Aleyhisselât-ü Vesselâm) aşûre orucu tutardı. Medine`ye hicret ettikten sonra bu oruca devam etti; ashabına da tutmalarını emretti. Ertesi yıl, Ramazan orucu farz kılınınca, aşûre günü orucunu bıraktı, isteyen bu orucu tuttu, dileyen de bıraktı."
(Buhârî, Savm, 69; Tecrîd-i Sarîh, VI, 307, 308).
Bir hadiste şöyle buyurular:
"Her kim aşura gününde ailesine ve ev halkına ikramda bulunursa Cenab-ı Hak da senenin tamamında onun rızkına bereket ve genişlik ihsan eder."
(et-Tergîb ve'l-Terhİb 2/116)
Hz. Peygamber (Sallallahu Aleyhi Vessellem) Medîne`ye geldiği zaman Yahudilerin aşûre günü oruç tuttuklarını gördü ve bunun ne orucu olduğunu sordu; cevap olarak şöyle dediler:
"Bugün, iyi bir gündür. Allah, İsrailoğulları`nı Firavun`un zulmünden bugün kurtarmıştır. Musa (Aleyhisselam) Allah'a şükür için bugünde oruç tutmuştur. Biz de tutarız dediler. Hz. Peygamber; "Biz Musa`nın sünnetine sizden daha yakınız." dedi ve o gün oruç tuttu ve ashabına da tutmalarını emir buyurdu.
(Buhârî, Savm, 69; Tecrîd-i Sarih, VI, 308, 309)
Hz. Âişe'den nakledilen şu hadiste, Allah Resulu (Sallallahu Aleyhi Vessellem)`in Mekke döneminde de aşûre orucu tuttuğu anlaşılır.
"Cahiliye devrinde Kureyş, aşûre gününde oruç tutardı. Hicretten önce Hz. Peygamber de (Aleyhisselât-ü Vesselâm) aşûre orucu tutardı. Medine`ye hicret ettikten sonra bu oruca devam etti; ashabına da tutmalarını emretti. Ertesi yıl, Ramazan orucu farz kılınınca, aşûre günü orucunu bıraktı, isteyen bu orucu tuttu, dileyen de bıraktı."
(Buhârî, Savm, 69; Tecrîd-i Sarîh, VI, 307, 308).
Bir hadiste şöyle buyurular:
"Her kim aşura gününde ailesine ve ev halkına ikramda bulunursa Cenab-ı Hak da senenin tamamında onun rızkına bereket ve genişlik ihsan eder."
(et-Tergîb ve'l-Terhİb 2/116)