genc_kalem
Okumak,Yaþamaktýr
Acaba sırf dünya için mi yaratılmışsın ki, bütün vaktini ona sarfediyorsun! S - 271
Ahali-i islamiye :Müslüman halk Bîçare: çaresiz, zavallı Cihet :yön, taraf Dehşet :ürkmek, korkmak Delâlet : delil olmak, işaret etmek Ehl-i iman :Allah’a ve Allah’tan gelen her şeye inanan kimseler, mü’minler Ehl-i zındıka :dinsizler Elcevap :cevap şudur ki Emare :alamet,işaret, belirti, iz, ipucu Evvel :ilk önce Gâfil : dikkatsiz, uyanık olmayan, iyi düşünmeyen Hadiselay, vaka Hadise-i arziye :yerle ilgili olay Hakikat: gerçek, doğru, bir şeyin gerçek mahiyeti Hâmi :himaye eden, koruyan Hedef :nişan noktası, varılmak istenen gaye Hürmet :saygı, değer verme, haysiyet, şeref İhtimal lması mümkün olan, olası, kabul edilen | İman :inanmak, kabul etmek İntibah: uyanış Kuvvet :güç, kabiliyet, kudret Mağlup : yenilme, yenilen Mahsus :hususi, ayrılmış, tayin edilmiş, özel Memleket :mülk edinilen vatan, ülke Merkez-i faaliyet :faaliyet merkezi Muhafız :muhafaza eden, değiştirmeyen, saklayan, koruyan Niyaz : dua, yalvarma Şiddet :sertlik, katılık, sıkılık Ta’cil :çabuklaştırma Tahribat :harap etmeler, yıkmalar, bozmalar Tesir: etki Tesis :kurmak, oluşturmak, temelleştirmek Vecih :yön, tarz, metod, üslub Zelzele :deprem Ziyade : fazla, daha çok, fazlasıyla |
Afak-ı azamet-i uluhiyet : Cenab-ı Allah’ın ilâhlığının büyüklüğünün ufukları, sınırları Aktar-ı arz : dünyanın dört bir yanı Allâh ü ekber : Allah en büyüktür Âmî :avamca, cahil,ileri gelenden olmayan Bil’asale :bizzat Cemaat :topluluk, grup, takım, bir imama uyup namaz kılanlar Dehşet :ürkmek, korkmak Devair-i ubudiyet :kulluk daireleri Durbin :gözetleme aleti, dürbün Ehemmiyet: önem Ferik :general Hacc-ı şerif :şerefli Hac ibadeti Hararet: sıcaklık, ısı Heybet-i rububiyet : Allah’ın rububiyetinin heybeti Husuf :ay tutulması İlan :duyurma Kabil :kabul eden, yapılan, gibi Kat’ı meratib : mertebeleri aşmak, mânen yükselmek Küllî :bütüne ait, tamamen Küsuf :güneş tutulması Lütuf :iyilik, ikram, bağış Mana-yı ulvi ve külli :yüce ve umumi mana Mazhar :sahip olma, nâil olma, erişme Meratib-i Kibriya : Cenab-ı Allah’ın büyüklüğünün mertebeleri Meratib-i külliye-i rububiyet : Rububiyetin geniş, kapsamlı mertebeleri; Allah’ın herbir varlığa yaratılış gayelerine ulaşmaları için muhtaç olduğu şeyleri vermesinin, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulundurmasının mertebeleri | Meratib-i münkeşife-i meşhude : bizzat görerek açığa çıkmış mertebeler Mertebe-i külliye : geniş ve kapsamlı mertebe Miftah :anahtar Muhtelif :çeşitli Mutasavvire : hayalen, tasavvur ederek Müşerref :şereflenmiş Müteveccih :yönelik, yönelmiş, dönmüş Nazar :bakma, bakış, görüş açısı Nefer :asker, kişi, er Rabb :âlemleri ve içindekileri idare edip terbiye ve rızık veren(Allah) Rabb-i azim : herbir varlığa yaratılış gayelerine ulaşmaları için muhtaç olduğu şeyleri veren, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulunduran büyük Allah Sır :herkesin bilmediği gizli hakikat Sünnet : Peygamberimizin söz, fiil ve hareketlerine dayanan yüce prensipler Şeair :işaretler Şeair-i islamiye : İslâma sembol olmuş işaretler, iş ve ibadetler Teskin :sakinleştirmek, rahatlandırmak, yatıştırmak Ubudiyet: kulluk Ubudiyet-i külliye : büyük ve umumî kulluk Ufk-u tecelliyat : tecellilerin, yansımaların ufku Ulvi :yüksek, yüce Umum : bütün,tüm, tamam, hepsi Unvan :isim, nam Velev :eğer, gerçi, hatta Veli :Allah dostu, evliya Yevm-i mahsus :özel gün |