hayırlı cumalar diliyoruz.
<img alt="NurPostası" height="113" width="701">
Kur'an-ı Kerim'den... "Ya Rabbenâ! İndirdiğin kitaba iman edip Elçinin yolunu tuttuk. "Sen de bizi, birliğini ve nebîlerini tanıyan şahitlerle birlikte yaz" dediler.
"Âl-i İmran Sûresi 53. Ayet Meali"
Allah Resulünden (asm)... İbni Mes'üd (r.a.) Peygamber Efendimizin (a.s.m.) şöyle buyurduklarını rivayet
etmiştir:
imanın son sınırı haramdan titizlikle sakınmaktır. Kim Allah'ın verdiği rızka
kanaat ederse Cennete girer. Kim de ciddî olarak Cenneti isterse Allah yolunda
hiçbir kınayanın kınamasından korkmaz.
Hadis-i Şerif Meali - Camiü's-sağir - 2721
Risale-i Nur Külliyatı'ndan... NEFİS VE MALINI Cenâb-ı Hakka satmak ve Ona abd olmak ve asker olmak ne kadar kârlı bir ticaret, ne kadar şerefli bir rütbe olduğunu anlamak istersen, şu temsîlî hikâyeciği dinle:
Tamamı
Sözler |
Altıncı Söz
Sitemize Yeni Eklenenler... Muhâkemat Dersleri: 22 (Birinci Makale, Yedinci Mesele)
<img border="0" hspace="5" vspace="5" align="left"> "Kur’ân’da zikrolunan, 1دَحٰيهَا ve 2 سُطِحَتْ ve 3 فَرَشْنَاهَا ve 4 وَتَغْرُبُ الشَّمْسُ فِى عَيْنٍ حَمِئَةٍ ve emsalleri gibi, bazı ehl-i zahir, tağlit-i ezhan için onlarla temessük ederler. Lâkin müdafaaya biz muhtaç değiliz. Zira müfessirîn-i izâm, âyâtın zamâirindeki serâirleri izhar eylemişlerdir."
Yer: Muhakemat, Birinci Makale, Yedinci Mesele
Açıklayan: Doç. Dr. Şadi Eren
(
16-Aralık-2010)
Allah'ın Varlığı Hakkında Bir Delil
<img border="0" hspace="5" vspace="5" align="left"> "Bilmüşahede görüyoruz ki, bütün eşya, hususan zîhayat olanların pek çok muhtelif hâcâtı ve pek çok mütenevvi metâlibi vardır. O matlapları, o hâcetleri, ummadığı ve bilmediği ve eli yetişmediği yerden, münasip ve lâyık bir vakitte onlara veriliyor, imdada yetiştiriliyor. Halbuki, o hadsiz maksudların en küçüğüne, o muhtaçların kudreti yetişmez, elleri ulaşmaz."
Yer: Sözler, Otuz Üçüncü Söz, Birinci Pencere
Açıklayan: Sinan Yılmaz
(
27-Kasım-2010)
Öncüler Serisi - 11 Abdulhamid Çalışkan
<img border="0" hspace="5" vspace="5" align="left"> Abdulhamid Çalışkan Hocanın Iğdırda göz yaşartan imani hizmetleri.
Hatıralar: Rahmi Erdem
(
15-Aralık-2010)
Kur'anda Bir Ayette Allah "Ben Sizden Rızık İstemiyorum" Buyurmaktadır. Bunu Nasıl Anlamalıyız?
<img border="0" hspace="5" vspace="5" align="left"> "Cenâb-ı Hak, Resulüne ait olabilecek bazı halleri, Resulünü tekrim ve teşrif noktasında bazan kendine isnad eder. İşte, burada da, “Resulüm size vazife-i risalet ve tebliğ-i ubudiyet hizmetine mukabil, sizden bir ecir ve ücret ve mükâfat, bir it’âm istemez” mânâsında, “Ben sizi ibadet için halk etmişim, Bana rızık vermek ve it’âm etmek için değil” meâlindeki âyet, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâma ait it’âm ve irzâkı murad etmek gerektir. Yoksa, gayet bedihî bir malûmu ilâm kabilinden olur, i’câz-ı Kur’ân’ın belâgatine uygun gelmez."
Yer: Lem'alar, Yirmi Sekizinci Lem'a
Açıklayan: Dr. Ahmet Çolak
(
14-Aralık-2010)
Otuz Üçüncü Söz Dersleri: 22 (Otuz İki ve Otuz Üçüncü Pencere)
<img border="0" hspace="5" vspace="5" align="left"> "Tevhidin bir burhan-ı nâtıkı olan Zât-ı Ahmediye Aleyhissalâtü Vesselâm, risalet ve velâyet cenahlarıyla, yani kendinden evvel bütün enbiyanın tevatürle icmâlarını ve ondan sonraki bütün evliyanın ve asfiyanın icmâkârâne tevatürlerini tazammun eden bir kuvvetle, bütün hayatında bütün kuvvetiyle vahdâniyeti gösterip ilân etmiş ve âlem-i İslâmiyet gibi geniş, parlak, nuranî bir pencereyi marifetullaha açmıştır. İmam-ı Gazâlî, İmam-ı Rabbânî, Muhyiddin-i Arabî, Abdülkàdir-i Geylânî gibi milyonlar muhakkıkîn-i asfiya ve sıddıkîn o pencereden bakıyorlar, başkalarına da gösteriyorlar."
Yer: Sözler, Otuz Üçüncü Söz
Açıklayan: Mehmed Kırkıncı Hocaefendi
(
13-Aralık-2010)
Nefis ve Malını Cenab-ı Hakk'a Satmak, 2. Bölüm
<img border="0" hspace="5" vspace="5" align="left"> “Madem herşey elimizden çıkacak, fânî olup kaybolacak. Acaba bâkîye tebdil edip ibkà etmek çaresi yok mu?” deyip düşünürken, birden semâvî sadâ-yı Kur’ân işitiliyor. Der: “Evet, var. Hem beş mertebe kârlı bir surette, güzel ve rahat bir çaresi var.”
Yer: Sözler, Altıncı Söz
Açıklayan: Prof. Dr. Alaaddin Başar
(
13-Aralık-2010)
[Kısa Kısa] Üstadın Risale-i Nur'u Methetmesi
<img border="0" hspace="5" vspace="5" align="left"> “Hizmetin makbuliyetine alâmet olan inâyât-ı Rabbâniyenin izharına neden mükellefiz ?”
(
11-Aralık-2010)
[Kısa Kısa] Üstadın Kendini Ön Plana Çıkarmamasının Hikmeti
<img border="0" hspace="5" vspace="5" align="left"> Necmi abiden bir kısa sohbet.
(
10-Aralık-2010)
Esma-ül Hüsna El-Metîn: Herşeye tam bir teslimiyetle boyun eğdiren; hiçbir fiilinde hiçbir güçlükle karşılaşmayan; hiçbir varlık, vasıta ve cisim fiillerine hiçbir cihetle engel olmayan.
El-Veliyy: Varlıkların bütün işlerini ve ihtiyaçlarını üzerine alan, bütün
Cevşen-ül Kebir'den... Ya men halekani ve sevvani
Ey beni yaratıp âzâlarımı düzene koyan,
Ya men razekani ve rabbani
Ey bana rızık veren ve terbiye eden,
Ya men et’ameni ve sekani
Ey beni yedirip içiren,
Ya men karrabeni ve ednani
Ey beni kendisine yaklaştırıp yakın kılan,
Ya men asameni ve kefani
Ey beni günah tehlikelerinden koruyup bana kâfi gelen,
Ya men hafizani ve kelani
Ey beni muhafaza edip ayıplarımı örten,
Ya men veffekani ve hedani
Ey bana tevfîk edip hidâyet eden,
Ya men eazzeni ve ağnani
Ey beni azîz kılıp ihtiyaçlarımı gideren,
Ya men emateni ve ahyani
Ey beni öldürüp dirilten,
Ya men aneseni ve avani
Ey bana ünsiyet verip rızıklandıran,
Sübhaneke ya la ilahe illa entel-emanül eman neccina minen-nar.
Bütün kusurlardan uzaksın. Senden başka ilâh yok! Affet bizi. Bizi Cehennemden kurtar.