Mustafa CİLASUN Şiirleri

Mustafa Cilasun

Well-known member
Nefes, vaktine iltica etmek için bekliyor…

Click here to view the original image of 800x536px.
1970491_756179631083661_489982222_n.jpg










Artık gün sessizce perdelerini kapatıyor
Lahuti karanlık etrafı yavaşça kuşatıyor
Hiç kimse ses çıkartmıyor ve koşturuyor
Nefes, vaktine iltica etmek için bekliyor

İlimsiz akıl bilmem ki ne işe yarayacaktır
Her fırsatta yanılgısı karşımıza çıkacaktır
Zan ve tecessüs hissiyatı hep kuşatacaktır
Bağnaz bir beşer olmak bahtımız olacaktır

İnsan neden düşlemez, düşünmek istemez
Aklın ikmali olan ilimden hiç nasiplenmez
Ne derler için esir olmaktan hiç vazgeçmez
Gam, vehmi terk edip, hakikatle yüzleşmez

İnsan hiç bilmeden sever, ona vasıl olur mu
Ezberlenen bilgi, mükellef olanı kurtarır mı
İrfan ve marifet kapısı açılıp, sır okunur mu
Cennete girmek aşkı, bu kadar basit olur mu

Yar, aşkı an, merak et, külleri kokla imdat et
Ruhundan nükseden sevgi ve sedaya meylet
Yalnızlıktan korkma, hülyalarını yırtıp atma
Nasibi anla umudu heves, heva ya karıştırma

Sen ne kadar korkuları şehretmezsen yaşarsın
Her an o endişeleri ve kederleri sinede taşırsın
Vehme kapılır telaşa başlar, ruhunu yıpratırsın
Kalbi hassasiyetten ziyade, ön yargılara kalırsın

Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Afakı sönmüş, beden buz kesmiş, yalnızken…

Click here to view the original image of 777x453px.
1982273_756475751054049_1736485014_n.jpg












Sala verilmeye başlamıştı şerefelerden
Bir hasretin feryadı gibi derinlerdendi
Ruh iştiyaka geçip, kalp rikkat halinde
Beden her yönüyle vecdin inhisarındaydı

Peki, müezzin efendi neler söylüyordu
Niçin selatü selam getirmeye adanmıştı
Cuma’nın o kutsiyetinden mi olmalıydı
Neden bu gün diğer günlerden farklıydı

Hangi suali sorsam bin hüzün başlıyordu
Her bir nefes ne çok farklı düşünüyordu
Rivayetleri hikâye etmeye gayret ederken
Muhakeme etmekten, imtina ediyorlardı

Garip bir, his hissiyatımı kuşatmıştı aniden
Ne sahranın, nede ummanın şehri kabilken
Her lahzada musalla taşında bekler can iken
İşitmeyen, hissetmeyen kalp taşımak ar iken

Orada sukut etmiş naşa temaşa ettim birden
Ne umut, ne heves, ne heva yanında yokken
Afakı sönmüş, beden buz kesmiş, yalnızken
Cemaat hak telaşında adet üzere tanımazken

Ya Rab, sen bilirsin, sahip ve mağfiret edensin
Rahman, rahimsin kulun zafiyetlerini bilensin
Aczi yet bizimle, nefs her an tetikte hata bizde
İrade bahşettin, azim, şevki ihsan ettin bizlere

Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Sinemin gün yüzüne hasret umutları…
1604787_756532987714992_296045309_n.jpg










Ne hikmetse
İçimde derin bir endişe vardı
Düşlerimde dahi yalnız bırakmamıştı
Düşünceler yumağı hayli sarılırken, baş ağrısı başlamıştı

Sonradan
Fark ettiğim bir nazar yakındaydı
Dikkatli şekilde temaşa etmekten kendini alamıyordu
Kimi zaman yutkunuyordu, nefesi kendini ele veriyordu

Sol yanım
Derin bir şekilde ağrıyordu
Hareket ettiğim an sıkıntı basıyor, acı veriyordu
Geçmiş bir bir gözlerimin önüne geliyor, hüzün başlıyordu

Henüz
Ruhumun hicran damlalarını
Yazmaya fırsat buldumsa da, kitap haline getiremedim
Öncelikle imtina ettim, edip ve şairlerin hakkıdır demiştim

Zamanla
Kadirşinas okurlardan baskı gördüm
Talep ve sualleri konusunda izahat vermek için bekledim
Nasıl olsa vazgeçerler dedim, fakat sonradan ihtiyacı fark ettim

Kıymetli dostlar
Benim için gayret ediyor, katkı sağlıyorlar
Hiç ilgim olmayan sitelerde paylaşımlar yapıyorlar
Kimi zaman layık olmadığım nispette takdirleriyle utandırıyorlar

Oysa maksadım
Sinemde gün yüzüne hasret umutları
İfade edilemeyen suskun çığlıkları yazmayı diliyordum
Ufkum benimle toprağa girmesin istiyordum, dua bekliyordum

Rabbime hamt olsun ki
Hiç beklemediğim ve layık olmadığım kadar
Kadirşinas dostlarla tanıştık ve gönüllerinde yer verdiler
Onların böylesi himmet ve hamiyeti yazmak şevkimi ziyadeleştirdi

Ve bu imkân benim için
Ruhumun ve kalbimin terapisi oldular
Okumak kadar, hissettiğini ve düşüncelerini yazmakta önemliydi
Baki kalan kubbede “hoş bir seda” olmak adına gönüllü olmak gerekirdi


Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Sır, gönlün payesi, aşkın meftun olduğu derecesidir…
10172836_757243467643944_126882100911866353_n.jpg











Ey can…
Her zaman aleni ol
Vehimler içinde alma bir yol
Kaderin kazaya dönüşmesidir emin ol
Cüzi iradeni hakkıyla kullan, zafiyet çetrefilli yol

Yazılmış
Ve vaktini bekleyen bir kitap
Diğeri de senin tercihlerinle arz ettiğin hitap
Mizan, ikincisine taliptir, irade buna el hak şahittir

İnsan
Her gece sessizliğe gömülür
Her lahzada düşler efsunlu şekilde süzülür
Hülyalar beklide ümittir ve fakat o nasipte gizlidir

Can için
Canan lazımdır, hakikati şiardır
Aşk, her ikisini vuslata eriştirecek bahttır
Sevdası maşuka ram olmaktır, hiçlikte nur olmaktır

Korkular
Cüretsizin yüreğinde ki vahimdir
Kalp sahibi şayet nazar gâh bilirse emindir
Varlığın sahibi kimdir, ahdi vakit kimedir, ebet içindir

Cennet
Beşer için en muteber değerdir
İnsan için tulu hülyalardan resmeden endir
Kul için rızayı ilahi edeptir, haşyetle korunan değerdir

İlim, irfan içindir
İrfan marifete kapı aralayan gerekçedir
Sır, gönlün payesi, aşkın meftun olduğu derecesidir
İhsan, edep ve nezaketin sahip için vakfedilen ülfetidir

Dert, illet midir?
Peki, kalbi kararmışlık hangi merettir
Şek ve şüphe içinde ömrü heba etmek hangi garezdir
Beşer, insanlaşmak sürecinden, kul olmaya namzet demdir

Aşk ve sevda
Yalnızca sahibe ait olan muhabbettir
Güç ve kuvvet, hak ve adalet sadece varlık sahibinindir
Âdemi beşer O’nun rızasına malik olmak için yaratılan nefestir

Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Sevgili…
10007005_757674824267475_8535470104826487671_n.jpg







Sevgili…
Kaç zamandır
İçimde beklettiğim sızıydı
Bir müddet sabrettim, düşünmek istedim
İçinde bulunduğum fırtınalardan arınmayı bekledim
Bin bir suallerin girdabında bir süre sürüklendim, pes etmedim

Kim bilir
Belki de sende benzer haldeydin
Ruhunu bizar, kalbine hüzün zerk edilendin
İnsan ne kadar tuhaf bir kederin ellerine bırakıyor kendini
Sanki çare onda var, bilinmeyen umutlar sezgisi çıkacak gibi
Ama artık tahammül edemez oldum, cezbin karşısında yorgundum

Her sualimde
Tahayyül ettiğim her sahnede
Senin nezaket ve naifliğin öneme çıkıyordu
İnsani zafiyetlerin kalbi hassasiyetimi nasılsa perdeliyordu
Sonradan tavır ve davranışlarıma üzülsem bile tekrarı oluyordu
İçine düştüğüm, hal çaresi buladığım durum, ufkumu daraltıyordu

Bizi bize bırakmadılar
Yaşamak adına çileyi bade gibi sundular
Bununla yaşamak zorundasın, yoksa terk edersin dediler
Bir tarafta atan, ecdadın, diğer tarafta gönül verdiğin canı hicranın
Din adına inandığın, koşulsuz anne, babaya itaat etmenin şart olduğu
Bir vaziyet karşısında aciz kalmak, sukutu edeple karşı koymamak acıydı

Sen gözlerime bakardın
Gözyaşlarınla ne kadar veciz anlatırdın
İliklerime kadar işlerdi, için sızlar yüreğim yanardı fakat
Karşımda ki annemdi ve onun keyfiyetine bağlanmış babandı
Ne kadar anlatsam ve bazen sesimi yükselliğimin farkına varmasam
Annem her gün Kur’an ne söylüyor, annene öf bile demeyeceksin diyordu

Ve sen bir müddet sonra
Daha fazla dayanamadın sessizce ayrılmıştın
Annem ve dolayısıyla babam üzülme boş ver diyordu
Ne hissettiğimi ve dünyamın karardığını asla fark etmiyorlardı
Ben her gün içim yanarken, bin bir düşünce içinde sabahlara kadar ağlarken
Onlar için bir şey değişmiyor ve fakat bırakıp gitmekte vebalden korkutuyordu

Sevgili…
Ben sensiz yapamıyorum
Her geçen gün dünyamın karardığını anlıyorum
Ne şevk ve ne de sevinç kaldı sinemde, Eylül şimdi artık içimde
Bir umut ve muhabbetle bekliyorum, firkate ram eyleyen halini çok özlüyorum
Biliyorum çok kabahatliyim, seni tercihlerinle ve kederinle bıraktım, anlıyorum
Bir kez daha düşün, artık fırtınalar dindi, annem ve baban ayrı eve taşınacağımı söyledi



Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Ey hissiyatımı meftun eden yar…













Gözlerim
Seni fark edip, sesinle irkilince
Merakım ve meramım katbekat artmıştı
Dikkatime mucip olan fevkalade bir caziben vardı
Sualine cevap verirken ne kadar zorlanmıştım, heyecan kuşatmıştı

Cevapsız
Ve nutkumu durduran o an’a
Suallerim vardı, niçin bu lahzayı yaşadım
Her ikimizde bir birimizden habersiz canlardık
Bahtın ve iradenin ilzamında yol alandık, niçin böyle çok şaşkındık

Hissiyatı
Bu kadar etkileyen ve cezbeden
Kalbin sezgisini harekete geçirip ümit bahşeden
Saklı hülyalar ikliminde nefes almamızı murat eden
Her hareket ve nefeste kalbi yakınlığı zerk eden, rikkatleştiren neydi

Düşünmek
Hasretin ve umutların nezdinde
Ufkun sakin ikliminde, hakikat dirliğinden beklentileri
Hasreti ve olmasını murat ettiğimiz özlemlerimizle yüzleşmek
Hülyalar deryasında etki altına alınmış her hissiyatı muvazene etmektir

Yoksa
Her arzu ve özlem
Heveslerin esiri olur, bir yol bulur
Maksadını aşan lahzayla nefsi buluşturur, ülfet yok olur
O an için çok letafet sunan nice haz, sır hikmetinin feyzinde vücut bulur

Aşk
Heves ve heva ya
Nefsi temayüllerden tezahür eden hülyaya
Aşk, ruh ve gönül dirliğinde ki sevdaya tevessül eden murattır
Ebet için vuslata kapı aralayan fırsat, nasibin vecdinden bahşedilen farktır

Ey can
Bu satırları senden
Habersiz bir şekilde yazmak durumundayım
Zira bu suallerimi sana tevdi edemezdim, belki de üzerim
Düşüncesiyle, sessizliğin ve senden neşen eden suhuletin güzelliğindeydim

Sanki
Umutlar filizleniyor
Bahar bir başka çehreyle sinemde açıyordu
Neşe, sevinç, şevk kaplamıştı, hissiyatım en zinde hali almıştı
Zaman su gibi akarken, sanki daha fazla hız kazanmıştı, merak içinde yaşatandı


Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Ey bekleyen ve beslenen umut…




Click here to view the original image of 960x639px.










Evet, biliyordum
Sen de benim gibi bir evlattın
Yıllarca umudun yolunda aktın, sabra tavdın
Ne söylerlerse yapan ve şevkle yaşayan bir murattın
Sanki vaktini bekleyen bahttın, nasip dairesinde olan hicrandın

Anne ve baba
Şefkat ve muhabbetine ramdın
Çünkü mümbit bir toprağın bağrında yaşadın
Sen de akranların misali hülyalar deryasına uzanan farktın
Vaktin saati gelince, kısmet mucibince elbette talipleri soracaktın

Her ne kadar
Bir umudun ve fikrin olsa da
Anne ve babanın tavsiyelerine uymalıydın
Zira o kadar çok bilinmeyen ve belirsiz olan sualler vardı ki
Çare adına çok güvendiğin ve emin olduğun kimselere inanacaktın

Ve fakat
Saadet ve huzuru ararken
İnsanların keyfi zafiyetleriyle karşılaşmıştın
Gelin olman, o ev sakinlerine yabancı bulunman ne acıydı
Senin gözünü açtırmamak adına ve her söylenene itaat etmen esastı

Bırakıp geldiğin
Hayatının baharına kadar ümit beslediğin
Ufkun, ümidin, şevkin, sabrın, muhabbetin kan kaybediyordu
Beklenti içinde olduğun eşin, sabah erkenden işine gitmesi ne sızıydı
Ona dahi üzülmesin diye derdini ve yapılan eziyetleri anlatamıyordun

Sanki sen
Yabancı milletlerden getirilmiştin
Dili, aksanı, adet ve töresi anlaşılamayandın
Her ne yapsan önün kesiliyor ve kayın validen sesini yükseltiyordu
En büyük hata ve gafleti büyük olanlar yapmaktaydı, ne kadar tuhaftı

Sana kısıtlamalar
Getirmek için bahaneler hazırdı
Eşine çok farklı anlatılarak önün kesiliyordu
Eşin de annesine inandığı için bir şey sormaya gerek duymuyordu
Ve hatta ne hikmetse senin hüznünü ve hicranını anlamaktan çok uzaktı

Bir insanın
Güya iyilik adına bir saadeti
Bu kadar yıpratmaya ve acımasızca katletmeye
Ne hakkı vardı, anne makamında bulunmak bunun için mi verilen
En kutsal değer ve maksadını aşanlar için sığındıkları sinsi tuzaklar mıydı


Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Ey can…




Click here to view the original image of 899x960px.












Yazmak, istek
Ve dileklerden öte bir olgudur
Halin ikliminde
Solurken konuşmaktır
Sukutu hayallerde
Derlenen serencamdır
Hislerin terennümlerinde
Olgunluğun sessiz yansımalarıdır
Günü birlikteliğin yozluğundan kaçıştır
Kalbi haykırış ve solgun
Bakışlarda dinmeyen ağıttır
Meramın
Muhabbet içinde ki sevdanın
İnsan kimliğinde
Anlaşılmak için solumanın
Hizmet sayfalarında sakin adımların
Uzak diyarlarda umutla
Bekleyen dostlukların gereğidir yazmak
Konuşmak, anlatmak
Sinede hapsedilen mahkûmu
Özgürlüğüne kavuşturmaktır
Zaten
Yanmadan yazmak
Şekli yet içinde boğulmaktır
Ne derler vehmiyle solumaktır
Bu anlamda yazmak fevkalade
Anlamsız olan sadece lafazanlıktır
Bir kez haz ile
Onun serinliğinde nefeslenince
Tenden arî bir kimlikle
Sukut içinde nefeslenince
Ömrün kalan müddetinde
Aşkın güzelliğinde hali demleyince
Daha ziyade güzellik nerede demeliyim

Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Yar…









Dünya…
Her doruyu öğrendiğim
Mizanı ruhun
İkliminde teneffüs ettiğim,
Nefsin nizamıyla hevesleri
Renklerin güzelliğinde bestelediğim
Zevklerin çeşitliliğinde
Avuntuyu hesap ettiğim
Vehimlerin ve ön yargıların
Sefilliğinde bilinci yâd ettiğim
Tahkikin itminanlığında
Ömrün aydınlığına uzandığım
Kabirlerin sukutunda ölümde dirliğin
Sevgi ve muhabbetin
İnsan kimliğinde zaruretini
Vefa ve cefanın
Kanaat içinde ki devranını anlayarak,
Ötelerin mefkûresiyle, gülün özlemiyle
Haşyetin zindeliğinde yürümeyi anlıyorum…

Ahret…
Asli toprağım
Ruhun seyrinde ki anlamım
Kalbin vuzuhunda ki aşkım
Korkulardan arî sevdam
Muhayyilemde ki yuvam
Hesabın niteliğinde ki manam
Ruhumun lekelerinde ki rüyam
Kalbimin ritimlerinde ki umuda açılan yolculuğum…


Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Yargıçlığa soyunmamayı becere bilmelisiniz...




Click here to view the original image of 960x600px.







Can...
Öncelikle
Haliniz ve kalbinizden
Yabancılığı azade etmelisiniz
Fevkalade
Duyarlı olan hasletlerinizi
Beyhudeliğe vakfetmemelisiniz
Mazi denkliğinde
Atinizi ve aidiyetinizi nizam ederek
Hedefsizliğin girdabında yozlaşmadan
Felahın izlerinde nefeslenmeyi bilmelisiniz
Okurken anlamayı
Anlarken yaşamayı, yaşarken
Yargıçlığa soyunmamayı becere bilmelisiniz
İnsan kimliğinde
Niteliğin ve niceliğin vasfı
Değerinde kemale ermeye niyetlenerek
Azimeti ruhsatın
Fakirliğine tercih etmemelisiniz
Edebin, hal ekseninde imanla
Alakasını önceleyerek ihsanı önceleyerek,
Hilmin güzelliğinde sürura ermeyi hissetmelisiniz…

Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Gözyaşların karşısında çaresizdim…















Bilmem ki
Hangi itiraftan başlasam
İçimi acıtan ne varsa sessizce anlatsam
Taşımaktan yorulduğum endişelerden kurtulsan
Artık bir hayatı şevk ve sürur içinde yaşamayı başarsam

Biliyorum
Sen masumsun ve hassın
En nadide baharın solan nazısın
Bakir kırların ufkunda uçmaya çalışan umutsun
Şimdi kanatları kırılmış kuş misali mahzun ve suskunsun

Oysa
Ne ümitle sarılmıştım
Yıllara sâri hicranımı bir çırpıda atmıştım
Senin şevkin ve muhabbetinle huzura kavuşmuştum
Kime inanmalı, çare adına ne yapmalıydım, başaramadım

Sen her gün
Kanı çekilen bir can gibiydin
Başını önüne eğerek sessizce ağlardın
O zamanlar seni anlamaktan çok uzaktım, inanamadım
Belki geçer diye zamana umut bağladım, seni umursamadım

Baskın
Gelen en yakınlarım vardı
Çok üzülme düzelir derlerdi, gariplikti
Anlaşılmaya muhtaç olan can hangisiydi, mazlum olan kimdi
Ne zaman yalnız kalsam vicdanımın sızısı derin bir acı verirdi

Niçin böyleydi
Hangi suallerin hakkı verilmedi
Neden bir insanın mağdur edilmesine katlanıldı
En samimi ve en latif hissiyatla beslediği umutları hırpalandı
Anlaşılmaz olan kalbi hassasiyetten uzak bulunma hali dramdı

İnsan hüsnü hal
İçinde yaşamaya ve anlaşmaya bakmalı
Yıllara sâri çöreklenen ön yargılarından arınmalı
Bilinçaltını yeniden inşa etmeye çalışıp, hakikat için çırpınmalı
Yoksa yaşamak için yaşayan olmaktan bizzat bizler kurtulamayız

Bir insanın
Masumiyetine ve naif hislerine
Kalbi hassasiyet göstermeyen her kimseye acınmalı
Ne kadar bağnaz olduğuna bakılmalı, enaniyet için çırpındığı
Her iktidar ve otorite hırsı uğruna kırdığı kalpler adına mesul tutulmalı

Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Ey şaire…













Hakikattir ki
Saklı umutlarınız vardır
Vaktine duçar olmak için sabra boyanır
Akan gözyaşları içinde düştüğü burukluğu anlatır
Her gece düşler yalnız bırakmaz, sessizlik ve nezaketle katlanır

Ruhi haliniz
Kalbinizden nükseden melaliniz
Her kadar sırra meftun olsa da anlayanadır kederiniz
Ne zaman hissiyatınız kabarsa ve hüzün başlasa zikredersiniz
Siz farkında olmadan kelimeleriniz ipuçlarını verir, bilemezsiniz

Siz ne kadar
Gizemli kalmaya çalışsanız
Maslahat gözetip hicranınızı kapatmaya muvaffak olsanız
Sizi takip eden, izlerini süren hale nakşedenleriniz çıkmak ister
Tıpkı gün yüzüne hasret umutlar ve ukdeleşen farkında lığınız gibi

Bazen düşünüyorum
Niçin bu kadar kendini kaptırıyor diye
İçinizde dinmeyen fırtınalar her zaman size refakat ediyor
Bu fırtınalardan kaçmak için mi, baskı altına almak için mi diyorum
Ne kadar çok anılsanız ve alkışlansanız da kalbi feryatlar terek etmiyor

Sizin için
Yazmak, yanmak değil, iz bırakmaktır
Belki de başarırsanız hoş bir seda olarak anılmak adınadır
Yanmadan, nefsi ayaklar altına almadan nasıl mümkün olacaktır
Lisanen zikir, iyilik, ihsan adına fikir, bilmem kalbinize şifa sunacak mıdır?

Hatırlar mısınız?
Dost acı söyler ve ben buna hazırım
Çünkü onun muhabbet ve samimiyetinden şüphe etmem
Muhakkak benim iyiliğim için dile getiriyor ve böyle olmasını umuyor
Yoksa neden fayda etmeyecek ve dikkate alınmayacak işlerle iştigal etsin ki

Çok düşünmüştüm
Şayet bu meyanda anlaşılır mı sözlerim
Bilmeden kırılmasına yol açar mıyım, hissiyatını kabartır mıyım?
Yoksa gazaba getirip, “aman ağzı olan konuşuyor “ diyecek kadar nadan
Olmanız ve benzer düşünceler içinde zehaba kapılmanız ne büyük talihsizlikti

Sizinle artık
Bir hukukum olduğunu düşünmem
Tarafınızdan bir anlam bulur mu bilemiyorum
Fakat ben, sizin kalbi ve ruhi manada hassasiyetinize inanarak
Hissettiklerimi ve bir anlamda dile getirmeyi gerekli gördüm, karar sizindir

Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
İnsan diriliş için vardır, o sırrı aşktır…




Click here to view the original image of 960x539px.








Can…
Sakın
Bitkin ve bitap
Olduğun söyleyerek
Avuntuyu seçip, yüreğin gücünden geçme
Cefa ve çile hakkıyla bahtına tekâmül etmedikçe serilme

Gün
Her gün
Bir umut için doğar
Aşkı için cehtini muhabbetle yaşar
Sevdasında O’nun rızası ar, her gece murat olup çıkar
Düşlemeden, fikri halde demlemeden kal eden hangi nazar

Kul
Aşk ve sevdasına
Ecir ve ihlâsına, edep şiarına
Haşyetle dikkat eder, enaniyetten geçer
Ruh ve kalbinin sultanına, varlığının şanına itaat eder
Cennet ve mükâfatları için bir hesaba girmekten imtina eyler

Yar
Edebiyattan istifade et
Nesir ve şiirleri hakkıyla ikmal et
Gönül şirazeni ve hissiyat vasfını ihmal etmemeyi seç
Bağnaz olmaktan, fanus içinde yaşamaktan ruhunu azat et
Evrensel düşünmeye ve insanlık sürecinde kemale erişmeye geç

Can
Edep halini kuşatmalı
Nefesin ve caziben ancak o olmalı
Kalbi latifliğin lüzumsuz meraktan kaçınmalı
Yalnızca en yakına kul olabilmek için ilim, irfanla yol almalı
Ezbere, asabiyete dayalı takiyelerden zihin ve iradeler kurtulmalı

Yar
Ast, üst’e makam tayin etmez
Zan içinde hangi taltifi layık görürse kar etmez
Nefsinden ziyade sevmesi gerekeni değil de, başkasını zikrederse
Şek ve şüphe içinde iman olmaz, ruhla konuştuklarına itibar edilmez
Mevtanın hangi makamda olduğun söyleyenlerin vasfına itibar edilmez

Can
Her yerde tefrika var
Kimi asabiyetler imanın önüne geçer
Kul, nefsini terbiye ve tezkiye etmek için taklidi seçerse
Dünya ve nimetlerini nefsini ihya etmek için, ibadeti borçtan kurtulmak için
Ne derlerin kaygı ve tasasıyla pişkinlik yaparak, riyakârlığı seçerse hastalık geçmez

Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Hazan zemheride anlam bulur…




Click here to view the original image of 960x539px.











Yar…
Gül dalında
Bülbül gibi ağlasam
Gecenin mateminde kime sorsam
Tütmeyen baca, yanmayan ocakta nasıl yaşasam
Taş yastıklarda sabaha kadar sayıklayıp, sokak sokak umudu yoklasam

Aşk;
Keder mi, dert mi?
İnsanı meftun eden badiremi?
Nefesi kesen, hissiyatı ram eyleyen meltem mi?
Aklı ve izanın cezbeden, mantığı eksenine eşitleyen hicran mı?
Hasreti firkatleştiren, hüznü bereketlendiren esrar mı, yoksa sevda mı?

Aşk;
Her halin
Meftun olmuş melalin
Samimiyet ve sadakate hasredilmiş kalbin
Çile ve cefaya sabreden ecrin, şikâyetten arınmış nefsin
Her nimeti ve derdi ikram bilen ülfetin, edep ve tevazu içinde ki fevkindir

Ne çare ki
Heves ve tutkunun
Emel ve iflah etmeyen keyfiyet arzusunun
Kurbanı olmak, avuntu içinde yaşamayı çare sanmak
İhsan ve iradenin, vicdan ve kabin, aklın ve izanın zafiyetine kapı aralamak
Kör kuyudan ve çıkmaz sokaklardan, uçsuz bucaksız sahrada çare aramaktır

İç sızısı
Nefsi keyfiyetten ziyade
Vicdanen umutlarına ram olmamış
Hasret ve firkat içinde bir ömür yaşamak zorunda kalmış
Derdin devası için çare bulamamış ve fakat umutlar içinde yakarmış
Çare adına çaresizliğe duçar kalmış bahtın, içini titreten, sızısı dinmeyen ardır

Ne kadar
Aşk ve sevda adına yanan
Umudu hasret torağında bırakan
Heves ve tutkuyu son çare sayan, hangi zehap olursa olsun
Vuslata erişince baharlar hazan olur, hazanlar ise zemheride anlam bulur
Muhabbet sevdanın fedakârlığı ve basiretin irfan farkıyla dareyn saadetine götürür

Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Aşk, her nimetin sahibine adanmaktır…




Click here to view the original image of 800x600px.










Yağmur
Damlaları çok zarifti
Tenime değdikçe düşündürüyor
Çok latif hülyaların iklimine davet ediyordu
Hayat mutat olan hengâmelere teslim edilmemeliydi
İçimizde saklı duran çocukluk her bakımdan kendini ele vermeliydi

Ömür
Sosyal şartların
İçinde yaşamaya esir eden sabrın
Solması mukadder olan umutların girdabında
Taklide dayalı itikadın beklentisinde nasıl anlam bulacaktı
Nasip, azmin ve samimiyetin, ihsanın ve halis niyetin takipçisiydi

Aşk
Varlık adına lütfedilen
Her nimetin sahibine adanmaktır
Bahtın sevdası bu hakikate umutla bağlanmalıdır
Akıl ve irade, nefesin sahibine kul olmak için verilmiş haktır
Nefis, her bakımdan terbiye ve tezkiye edilmesi gereken imtihandır

Ruh
Her bakımdan yücelmeli
Gönül sırra erişmeli, marifeti bilmeli
İlim ve irfan nazarından, edep ve erdem ihsanından
Ödün vermeden, ruhsatlara tevessül etmeden kanaat edebilmektir
İyilik ve ihsan O’nun rızasından yoksunsa, nefsi ihya eden bühtandır

İnsan
Her yetisi ve azmiyle
Temaşa edilen ayetlerin ibret sahnesiyle
Taklit üzere bulunmaktan imtina etmeli, kendini keşfetmeli
Fikri ve zikri, kalbi ve nefesi, iradesi ve nefsi miskinliği reddetmeli
Vakti hal üzere takvasını hakikat üzerine inşa etmeli, çekinmemelidir

Gönül
Fevriliğin sarhoşu olamaz
Heves bu mümbit toprak için ümit olmaz
Beyne kan zerk eden kan, suyla takas için cevaz vermez
Bilinç güncellenmez, evrensellikten uzak bir haldeyse takat yetmez
İman sahibi her bakımdan emin olmadıkça, itminanlık haline gelemez

Kul
Kabalıktan ve barbarlıktan
Hiddet ve şiddet gerektiren durumlardan
Haleti ruh iyeyi harap eden zehaplardan, zanlardan
Şahitsiz ve rivayete dayalı ithamlardan şiddetle imtina etmelidir
Her an, imtihan halinde bulunan insan, aşk ve kulluktan vazgeçemez

Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Mazlum ve mağdur yürekler…




Click here to view the original image of 960x595px.












Fi tarihinden başlar
İlk kan dökülmesiyle ortaya çıkar tuhaflıklar
Haset ve kıskançlık zehabıyla gözleri kararan canlar
Kalbi katılığa tevessül eder nefsiyle barışık olan vefasızlar
Ne yaptığının değil, hırs ve hıncının yoluna adanmıştır günahkârlar

Kalbi teslimiyet
Sadakat ve en muteber olan samimiyet
İman etmenin gereği olan aşk ve ihsan yolunda ki haşyet
Rikkat, ruh ve kalp bakımından fark edilmesi gereken hassasiyet
Aklın ve iradenin tasarrufu, O’nun rızasına uygun olması hakikatidir

Hissiyat çok önemlidir
Ve fakat ilim ve irfandan arî değildir
Basiret kalbindir, idrak ve şuur ise ruhi yetilerdir
Şevk ve azimet muhabbet ve teslimiyetle ihsan yolunda kudrettir
Yoksa nefsin hilkatinde, ilahlık fıtratı vardır, aşk en yakına adanıştır

Ey can, aşk Sıtkı ikbaldir
Ecrin ve ihsanın yolunda kor olmaktır
O’nun rızasına boyanmaktır, varlıktan vazgeçme şiarıdır
Her vaziyette teslimiyetin ve sadakatin inşirah senasıdır, sevdadır
Onun yanında hiçbir cazibenin ve hevesin itibarı yoktur, zikirle farktır

Âlim ve arifleri takip et
Hiçbir vakit onlara karşı gösterme asabiyet
Âlim ilmiyle, itikadıyla mukayeseli yol gösteren rehberdir
Arif, kalbi hassasiyet ve aşkı muhabbetiyle marifete duçar olan ferdir
Onlar, en yakına ram olmuş, her fırsatta sevdasına adanmış gönüllerdir

Yazmak, düşünmek demektir
Yanmadan yazmak, nefsi ihya eden hevestir
Emel hırsın, heves keyfiyetin, arzu heva için bedeldir
Niyetin, hesabın, aklın ve mantığın tulu hayallerin esiri değildir
An, kalbin ve nefesin için her şeydir, zaman bahtın kitabında ki hakikattir

Ey can her şartta
Mazlum olan nefesin yanında yer al
Mağdur edilen her kim varsa kalma kayırsız, hakkın al
Nasip ve hikmet ecrin ve teslimiyetin nispetinde doğacaktır, olma bizar
Hak ve hakikat yanında oldukça çile ve cefa ikramdır, etme şikâyet aşk var

Mazlum ve mağdur
Her kimse, sahipsiz değildir, vakti emirdir
Her murat fani zaman içinde nüveleşecek kadar sır değildir
Kudret ve varlığın sahibi kimdir, imtihan edilen nefs hangi vakit içindir
Hak ve adaletin teslim edildiği mizan kim içindir, şüphesi olan mazlum değildir

Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Akıl ve zaman ondan arîdir, çile feyizdir…




Click here to view the original image of 960x700px.












Ey can
Elbette hakkını ara
Hak adına nefsine kapı aralama
Asabiyet ve hınçla hiçbir insana haykırma
Ruhi ve kalbi hassasiyetten uzaklaşıp, nadanlaşma

Her kim
Hakkı için nezaketi
Erdem ve fazileti, hırsa tercih ederse
Adaleti tesis için sabır ve edeple naiflik gösterirse
Kalben, vicdanen huzur bulur, adaletin banisindeyse

Dünya için
Hesabını yapan kimse
Fani olmaktan azat olduğunu düşlese
Her fırsatta nefsini varlığa adayıp, dünyaya değişse
Ateş o nefse tenezzül etmez, nefsini ilah yapan saikse

Şems derler
Hakkında bilmem ki ne bilirler
Hangi marifetin insicamı olduğunu bilmezler
Sırrın gönlü ne hale getireceğini hesap etmezler
Ruhlarında hissetmedikleri aşktan söz etmeyi dilerler

Anı yaşamak
Ömre adanıp, bahtına sahip çıkmak
Kader kitabına rıza gösterip, kulluk yapmak
Kısmet olan nasip için sabır ve kanaatle yol almak
Ecir ve ihsana her fırsatta duyarlı olmak böyle yaşamaktır

Aşk bir kalbe
Düşer ve ikrisiyle hali ihata ederse
Akıl ve zaman ondan arîdir, çile feyizdir
Sadakat ve samimiyet rikkat nispetinde azizdir
Arifin sırra yakınlığı, âlimin ilme muhtaçlığı kadar alenidir

Kadın edebin
Nezaketin ve naifliğin zarifliğinde
Gül timsali suhuletli ve ülfetli olmaya adanmalılar
Hak ve hukukunu temin etmek adına salahiyetlidirler
Bir kadının hak ve hukukunu ihlal eden ihlâstan uzaktırlar


Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Yalnızlığın rıhtımına atardın…




Click here to view the original image of 960x662px.














Yar…
Her lahza
Haber veriyor
Nefesin kudreti kesiliyor
Ruhum tenden çıkmak istiyor
Kalbimi haşyet içinde endişeye sevk ediyor

Çok görme
Hassasiyetten yoksun halimi
Asabiyete meyyal celalimi, hadsizliğimi
İlim, irfandan uzak, nadanlaşan aciz sinemi
Seni anlayamayan bu kalbimi, basiretsizliğimi
Nasibine ben çıktım, kim bilir ne kadar umutluydun

Kimi vehimler
Sezgilere tahakküm eden zanlar
Hüsnühali tarumar eden zehaplar hiç bitmedi
Sevgi ve muhabbet başka nefesi mahkûmun eyledi
Elindekine tahakküm etmek, hayat felsefen olmuştu
Sabır ve sukut etmek gönlü seçene, ruhu tercih edenindi

Oysa
Seni anlamalıydım
İçine düştüğün açmazdan kurtarmalıydım
Şefkat ve muhabbeti en kalbi manada sunmalıydım
Ama başaramadım, hayat meşgalesiyle uğraşmaktaydım
Senin beklentilerine, güvenine istediğin gibi layık olamadım

Ben
Ne kadar sosyalleşsem
Sen o nispette içine kapanıktın
Cemiyet içine çıkmaktan pek hoşlanmazdın
Her okuduğum kitaba kuşkuyla bakar, radyoyu kapatırdın
Dinlediğim şarkılara dahi müdahale etmekten hiç kaçınmazdın

Belki
Kazandığını sanırdın
Beni yalnızlığın rıhtımına atardın
Bir fanus içinde yaşamaya adanmış zavallıydın
Bir hayatı acımasızca nihayetlendirdin, yaşarken yıktın
Kendi zan ve zehaplarına sığınarak, muhabbetle hiç yaşatmadın

Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Kalbe bir ateş düşünce




Click here to view the original image of 960x642px.






Artık
Söyleyecek sözüm yok sana
Beni benden alan aşk benimle oldukça
Ruhumu meftun eden sevda vefayı anlatınca
Sen ister anla, istersen yaşama, aşka yabancı olunca
Dünya dönerken, tekâmül devam ederken sen kalırsın tek başına

Kaybetmek
Basiret ve sezgiyi yaban görmek
Zanları beslemek, kuşkularla nazar etmek
Sevgi ve muhabbeti göreceli hasretmek, imtina etmek
Bilinçaltını yeniden inşa etmekten çekinmek ve vehimlerle gitmek
Karar verememek, endişeler ve çekinceler derdiyle ömrü heba etmek

Zahiren
Adam gibi bir suretin var
Gam ve keder haline yansımış istemediğin kadar
Edep ve irfan sahibi olmak, halde yaşamaktır, aşkı ar
Kar, suhuleti ve bereketiyle yağar, her an nasip içinde yatar
Sevdası olmayan, firkate kanmayan bilmem ki nasıl bir ibretli nazar

Seni suçlamak
Sitem edecek kadar bel bağlamak
Her lahzaya umutla sığınmak, acabalardan arınmak
Hüsnü hal ile murat içinde yanmak, samimiyete adanmak
Düş ve hülyaların limanında nefes almak, latif bir hazla ufka bakmak
Hakkım değil miydi, korkuların esiri olarak kırıp, yıkman mı sana yaradı

İnsanız işte
Kalbe bir ateş düşünce
Kendi ekseninde hissiyatı türap edince
Akıl tutulması başlar, gönül coşar, lirik bir hal yaşar
İçimde mi saklasaydım, bin naz ile etrafımda kıvrandırsaydım
Sabah akşam uykusuz kalmana göz yumsaydım, fedakârlığı bıraksaydım

Yalnızlığın
Sadrında, gecenin bağrında
Mısraların arasında, şiirlerin hasret şafağında
Boyun büküp sabırla, gözyaşlarını döküp sızıyla, hayıflansaydım
Sen ne kadar umut etsen ve heveslensen de görmezden gelseydim
Yaşadığım acı ve kederi bizzat senin yaşamana rıza gösterip, üzülmeseydim

Ümit verdin
Samimiyetine kefil gösterdin
Sadakatini teslim etmemek için niçin direndin
Nasıl bir şüphe ve zannın içindeydin, sual dahi etmedin
Her bakımdan kendini cazibe merkezi zannettin, mahkûm edecektin
Garip bir hayat felsefesiyle sürünmemi ve ömürden geçmemi isteyecektin

Mustafa CİLASUN
 

Mustafa Cilasun

Well-known member
Neden sana gelemiyorum








Yar...
Biliyorum
Ümit vermek istemiyorsun
Her lahzada direniyor, boyun büküyorsun
Bin hüzün içinde suallerle gece gündüz boğuşuyorsun
Ne oldu bana, duygularım garip bir sağanak altında, Eylül vakti olsa da
Acı ve ıstırap her yanımı kuşatsa da, bir türlü çıkmıyorsun hicran içinde karşıma
Neden sana gelemiyorum, hasretinle eriyorum, ruhuma ve kalbime söz dinletemiyorum
Biliyorum, hülyalar için umutlanıyorum, gördüğüm düşlerle kaybolup hıçkırıklar içinde ağlıyorum...


Mustafa Cilasun
 
Üst