yol arıyorum.....

Nilüfer

Member
Tüm herkese nezaketleri ve olumlu dilekleri için teşekkürler.

Ayrıca Hoşbulduk sevgili zerrat.

Yukarıdaki sorularınızı ve benzer birçok soruyu çok düşündüm ve hala düşünüyorum, düşünmekteyim... Tabiki anadan doğduğumdan bu yana bu halde değilim, bu durum bende sonradan gelişmiştir. Günümü gün etmek için veya zevk-sefa için bu yola girmedim, ki bu sebepten girenlerin inançsızlığı bana göre hiç de samimi değildir. Nasıl ki inananlar arasında samimi olmadığı düşünülen insanlar varsa -bana göre- inanmayanlar içinde de aynı şekilde samimi olmayanlar vardır. Şunu da belirteyim ki, bende gelişen bu inançsızlığın ilk zamanlarında bu durumdan hiç de hoşnut değildim. İlk zamanlar ben kendimi inançsız bir insan olarak kabul etmiyordum, daha sonraları kabul ettiysem bile yine de inançlı birisiyim gibi başkalarına ve hatta kendi kendime dahi rol yapıyordum. Bunun sızısını çok çektim. Fakat sonuç olarak, bu durumun önüne geçemedim. İçimde koca bir boşluk olduğunu hissediyorum, belki de sebep budur. Belki de çaresiz yalnızlığım ve kederim sebep olmuştur bu duruma! Ama en sonunda kabul ettim; ben buyum!

İnsan düşünerek sadece bir yerlere kadar gidebiliyor. Aslında akıl, inanç konusunda sadece bir noktaya kadar gidiyor, ondan sonrasında başka bir şeylere ihtiyaç olduğunu düşünüyorum, belki de bu başka şeylerin eksikliği vardır bende, kim bilir? Sizin buraya üye olurken '' aman aman ben inanmıyorum sizde benim gibi olun'' niyetiyle gelmedim. Dalga geçmek, tartışmak, kırmak ve kırılmak niyetiyle de gelmedim. İçimden geldi bende ''nolacak ki, üye olayım'' dedim ve oldum. Bana karşı herhangi bir olumsuz tepki göstermediniz ama hala da çekinmekteyim açıkcası.
 

Huseyni

Müdavim
Tüm herkese nezaketleri ve olumlu dilekleri için teşekkürler.

Ayrıca Hoşbulduk sevgili zerrat.

Yukarıdaki sorularınızı ve benzer birçok soruyu çok düşündüm ve hala düşünüyorum, düşünmekteyim... Tabiki anadan doğduğumdan bu yana bu halde değilim, bu durum bende sonradan gelişmiştir. Günümü gün etmek için veya zevk-sefa için bu yola girmedim, ki bu sebepten girenlerin inançsızlığı bana göre hiç de samimi değildir. Nasıl ki inananlar arasında samimi olmadığı düşünülen insanlar varsa -bana göre- inanmayanlar içinde de aynı şekilde samimi olmayanlar vardır. Şunu da belirteyim ki, bende gelişen bu inançsızlığın ilk zamanlarında bu durumdan hiç de hoşnut değildim. İlk zamanlar ben kendimi inançsız bir insan olarak kabul etmiyordum, daha sonraları kabul ettiysem bile yine de inançlı birisiyim gibi başkalarına ve hatta kendi kendime dahi rol yapıyordum. Bunun sızısını çok çektim. Fakat sonuç olarak, bu durumun önüne geçemedim. İçimde koca bir boşluk olduğunu hissediyorum, belki de sebep budur. Belki de çaresiz yalnızlığım ve kederim sebep olmuştur bu duruma! Ama en sonunda kabul ettim; ben buyum!

İnsan düşünerek sadece bir yerlere kadar gidebiliyor. Aslında akıl, inanç konusunda sadece bir noktaya kadar gidiyor, ondan sonrasında başka bir şeylere ihtiyaç olduğunu düşünüyorum, belki de bu başka şeylerin eksikliği vardır bende, kim bilir? Sizin buraya üye olurken '' aman aman ben inanmıyorum sizde benim gibi olun'' niyetiyle gelmedim. Dalga geçmek, tartışmak, kırmak ve kırılmak niyetiyle de gelmedim. İçimden geldi bende ''nolacak ki, üye olayım'' dedim ve oldum. Bana karşı herhangi bir olumsuz tepki göstermediniz ama hala da çekinmekteyim açıkcası.



Kardeş çekinecek bir durum yok, o konuda rahat olun. Herhangi ters bir durum gördüğünüzde yardım bölümünden şikayetlerinizi bildirebilirsiniz.

Bahsettiğiniz manevi boşluğu doldurmak için daha önceki arkadaşlara da tavsiye ettiğimiz gibi size de Risale-i Nuru tavsiye ediyoruz. Aklen ve kalben doyuma ulaşmak adına Allah'ı cc. Peygamber'i a.s.m., Ku'an-ı Keirm'in hak olduğunu, ahireti, ölümün bir bitiş olmadığını, imanın ve imansızlığın mukayeselerini, dünyada ve ahiretteki sonuçlarını vs. aklınızdaki daha birçok şüphelere ve de sorulara cevap bulabilmek adına bu külliyatı tavsiye ederim. Allah cc. sizi müslüman olanlardan ve müslümanlığı hakkıyla yaşıyan kullarından eylesin. Amin.

Selam ve dua ile.
 

zerrat

Well-known member
Kusura bakmayın Nilüfer Hanım,yazarken asla yermek veya Siz bunları hiç düşünemiyor musunuz demek şeklinde asla değildi sadece Size bir pencere açmak istemiştim ama yanlış algılamaya sebeb olmuşsam hakkınızı helal ediniz.Sizin mesajınızda zaten durumunuzdan rahatsız olduğunuzu bazı cümleleriniz gösteriyordu.Yargılayacak bir kimse varsa o sadece nefsimdir nefsime söylerim bu konuda bir açıklama geçeyim öncelikle..Siz buraya kadar gelip nezaketle yazınca kayıtsız kalamadım yardımcı olabilmek amacıyla yazdım sadece.Ayrıca çekinmenize gerek yok herkes bu dünyada imtihanda ve biz ne durumdayız acaba ? Yarın halimiz ne olacak sadece RABB'İMİZ(C.C.) bilir.O nedenle yazdıklarım nefsimedir.Şu an bulunduğunuz durumdan ötürü konuya yoğunlaşmanıza bir yön vermek içindi sadece.

''Ben nefsimi herkesten ziyade nasihate muhtaç görüyorum.'' Üstad Bediüzzaman Said Nursi'nin söylediği gibi.
 

kýþ meleði

Well-known member
Bu nazik yaklaşımınızdan ötürü teşekkür ederim ve hoşbulduk. Tekrar ediyorum, hiçbir inanca içimde yer yok. Bunda benim suçum yok, içimden gelen bu.

Kendimi birazcık tanıtacak olursam, tam olarak ateist gibi de sayılmam. Belki de agnostiğimdir. Seküler yobazlığım yoktur. Başörtüsüne veya türbana karşı herhangi bir olumsuz tavrım yoktur ve karşı olanları da eleştiririm. Günümüzde inanmayanların sayısı çoğalmaktadır, bir inanmayan olarak bu durumdan ben de hoşnut değilim. Çünkü inançsızlığa kayanların büyük bölümünün bu yolu seçme nedenleri hayattan alacakları zevkleri daha sınırsız yaşamak istemeleridir. Yani ön yargılı ve şartlı bir seçimdir onlarınki. Bu yüzden birçok inanmayanı inançsızlıklarından samimi bulmam. Günümüzün birçok inanmayan ve inanan insanlarında bir diğerine karşı antipati vardır. Hatta bu durum düşmanlığa kadar gider. İsteyen istediği şekilde inanır veya inanmaz, benim için önemli olan insanın kendisinin ne kadar insan olduğundan haberdar olmasıdır. Benim nasıl ki inanmama hakkım varsa, bir başkasının da inanma hakkı vardır. Bakış açım budur kısacası...


selamün aleyküm öncelikle ;
bu kadar içten olduğunuz için teşekkür ediyorum.
bence siz inançsız falan değilsiniz ama öyle olmak öyle görünmek hoşunuza gidiyor çünkü bu dünyanın zevkine öyle düşmüşsünüz ki artık bir çıkış noktası arıyorsunuz ve bu yüzdende böyle güzel bir siteye gelmişsiniz inşAllah da fikirleriniz hep değişir .
kendinize göre de haklısınız belki bu kadar kişi var inanıyorum müslümanım diyor fakat dinimizin gereklerini yapmıyoruz eğer böyle düşünüpte bu yola girdiyseniz haklısınız. ama unutmayın ki hiç kimse aynı değildir .
Allah yolunuzu açık etsin atalarımızın çok güzel bir sözü vardır "kurunun yanında yaşta yanar" diye bilmem anlata bildim mi?
Allah yüreğinize kendi sevgisini düşürür inşallah o zaman aşk nedir anlarsınız ?
 

Nilüfer

Member
Yazdıklarınızı kesinlikle yanlış anlamadım ve hangi amaçla yazdığınızı da biliyorum sayın zerrat. Rahat olun bu konuda.
Bazı kimseler övünerek ben ateistim veya inanmıyorum derler ve bunu kendilerine etiket yaparlar. Ateist kelimesi bana her zaman için itici geldiği için ben kendi gerçeğimi inançsızlık olarak ifade etmekteyim ve bununla ne övünüyorum ne de üzülüyorum.

İçimdeki boşluğa gelince; şuan içinde bulunduğumuz sanal alemin bir olumlu yönü de sanallığından dolayı insanın bazı şeyleri rahat ifade etmesidir. Günlük yaşantımda asla değinmeyeceğim bir konuyu burada kısaca belirteyim. 26 yaşındayım. Sanırım içimdeki boşluk, çaresiz yalnızlığım ve kederim 12 yaşındayken birden, şu dünyada kimsesiz bir çocuk olarak bir başıma kalmamdan kaynaklandı. Buradan ne demek istediğimi anladınız sanırım. O boşluk orada başladı ve hep büyüdü. Kim bilir? belki de şu anki halimin sebebidir o boşluk.

Belki de o zamanki yaşadığım psikolojik travmadır beni bu yola sürükleyen. Belki de 12 yaşından sonra bir yanım hiç büyümemiş, diğer yanım ise çok büyüyerek bir dengesizlik meydana getirmiştir bende? Belki de iyi yanım küçük kalmış, kötü yanım büyüyerek iyi yanımı yiyip yutmuştur?

Dininizdeki bazı nasihatler bana göre herzaman mükemmeldir. Örneğin; çocuk başını okşamak gibi birşey vardı sanırım. Son derece haklı bir öğüttür. Belki de bir çocuğun başını okşamak, onun ileride olumsuzluk adına yapabileceği veya olabileceği çok şeyi başlamadan bitirmek demektir!
 

Nilüfer

Member
Alıntı yapmayı bir türlü beceremediğim için tek tek cevaplamak zorunda kalıyorum. Sevgili kış meleği ben de sizin selamınızı size göre alıp Aleyküm selam diyorum. Açıkcası dünyanın zevkini doya doya yaşamak çok fazla umrumda değil. Bu konuda ''ne çıkarsa bahtıma'' diyerek kendi halimde yaşayıp gidiyorum. Birşeyi iyi tecrübe ettim; hayatta karşımıza ne çıkacağı, yaşamımızın nerede ve nasıl kırılarak gelişeceği ve değişeceği hiç kestirilemiyor. Şu anki halim buysa hep böyle olacak diyemem ama değişir de diyemem.
Sevgilerimle...
 

zerrat

Well-known member
Evet belki şu anki durumunuza yaşadıklarınızın etkisi olabilir bu halinizde ama etrafınıza baktığınızda göreceksiniz ki herkesin kendine göre birçok problemi var,yani sıkıntı hangi birimizde yok değil ki. Herkesin sıkıntısı farklı farklı..Peki sıkıntılarımız yüzünden bu halde olabilme ihtimalimiz yüzde bir olsa bile bu bizi yarın kurtarır mı kurtarmaz mı biz bunu düşünmeliyiz.Kurtarırsa akıl nimetine haksızlık etmiş olmaz mıyız ? O mükemmel gücü RABB'İMİZ(C.C.) sadece insana lutfeylemiş,ona layık görmüş ki kullarım aklını kullanarak Hakk'ı görebilsin inşaALLAH.Onu kullanmayı bilemezsek vay halimize olmaz mı..ALLAH(C.C.) muhafaza eylesin cümlemizi inşaALLAH.Oysa ki bilmeyiz o sıkıntılarda bizim için ne sırlar ne hikmetler gizlidir..Bunu da dururken öğrenemeyiz tabi;nasıl ki vucudumuzun yeme içme ihtiyacı var; ruhumuzun ilacı da manevi gıdalarımızdadır.İşte ancak bunu öğrendikçe sıkıntılar ile mutlu yaşayabilmeyi başarabiliriz ancak.Çünkü ancak o zaman anlayabiliriz bu dünyanın rahatlık yeri olmadığını,burasının sadece bir imtihan yeri olduğunu.O sıkıntılara katlandıkça ebedi hayatımıza aslında birer bonuslar olduğunu inşaALLAH.Eğer onları RABB'İMİZİN(C..C) hediyesi olarak görüp O'NA teslim olup şikayet etmemeyi öğrendikçe..RABB'İMİZ(C.C.) Enn Sevgili kulu RESULU KAİNATIN SULTANI PEYGAMBER EFENDİMİZ'E (A.S.M.) en güzel en rahat hayatı yaşatamaz mıydı istese. Ama okuduğumuzda görüyoruz ki hayatı hep türlü çile,zahmet,üzüntü,cefa ve zorluklar ile geçmiştir.Elbette ki bunun bir mükafatı olacaktır.Bakıyoruz ki çoğu zaman mazlum hakkını alamadan bu dünyadan göçüp gitmiş;zalim de cezasını görmeden bu dünyadan gidiyor ? Şüphesiz ki O(C.C.) en yüce Adalet sahibidir.
 

Þefkat_

Well-known member
Zerrat kardeşimçok güzel izah etti Bende üstüne ekleyeceğim bu dünya imtihan yeri hepimizin imtihanları farklı ,bu bize buranın rahat yeri olmadığını her yaptığımızın değerlendirilip kayıt altında olduğunu gösterir.Peygamberimiz bile ki o Rabbimizin en sevdiği kulu o ömrü boyunca hep sıkıntılar çekmiş müşrikler ona vazgeç davandan ne istersen verelim demiş fakat o güneşi bir elime ayı bir elimede koysalar vazgeçmem demiş.Size nacizane Salih Suruçun Siyerini tavsiye ederim Peygamberimizi tanıyınca dinimizi de anlayabilirsiniz.Ayrıca Halit Ertuğrulun Kendini Aryan Adam ,Canan ve hatta bütün kitaplarını tavsiye ederim Sitede Siyer kısım kısım var oradan bulabilirsiniz hayırla kalın inşaalah
 

anarkh

Well-known member
benim bir arkadaşım var. 17 yaşında hem annesiz hem babasız kaldı. bir yıl arayla kanserden annesini ve babasını kaybetti.
küçükken de hep kapalı giyinmesi gerektiği dolayısı ile dayısından dayak yedi.
ben onun bunları yaşayınca hep dinden soğuyacağını Rabbden kopacağını sandım.
Ama o daha sıkı sarıldı Rabbine. Ve evet dayağa rağmen başörtülü ve takva sahibi. benim gibi pembe başörtüler takmaz.
sonra da risalelerle tanıştı. bizim onla tanışmamız da risalelerle tanıştıktan sonra oldu.
eğer biz ümitvar olursak hiç bir zaman inançsız olmayız.
ben 17-18 yaşımdayken liseden yeni mezun olmuştum ve çalışmaya başlamıştım. o güne kadar hep yaz tatillerimde namaz kılardım okula gitmeyi bahane edip namaz kılmazdım. çalışmaya başlayınca namaz için hiç bir engel kalmamıştı. ama ben tembellikten dolayı kılmıyordum. inanın namaz kılmayınca insan hep boşlukta hissediyor kendini. o namazsız 1-2 yıl boyunca dilimdeki tek dua Rabbim beni senden ayırma idi. Rabbim beni senden ayırma.... O öyle rahmetli ki biz isteyelim yeter ki. bizi karanlıklardan aydınlığa nuruyla çıkarıyor. elhamdülillah. ama inanın inanmama gibi bir şey yok. inanmama olayı sadece kendini kandırması insanın. bir gül, bir papatya koklandığında hala inanmamakta diretiyorsa insan,,diretemezki.... Rabbimizin zerafeti yarattığı zarif çiçeklere yansıyor... Öyle güzellikleri yaratan Rab, küçücük böcekleri yaratan Rab, bizi hiç unuturmu.
bi arkadaşım daha vardı lisede.
depremde annesini kaybetti. evleri üstlerine göçtü. kızkardeşi de öldü. babası o gece yazlıkta olmadığı için ölmedi. arkadaşımı enkazdan çıkarmak için iki bacağını da kestiler. onun iki bacağı da yok... ama o Rabbine bağlı. Rabbinin rızasını arıyor....
ve her insanın bir hikayesi var. :) kardeşim nilüfer, bir kuran tefsiri olan risale-i nuru okumanı tavsiye ederim. ve belki derslere de katılmak istersen sana yardımcı olabiliriz. eğer istanbuldaysan ben bile yardımcı olabilirim. ama sen Rabbini arıyosun. aslında onu hiç kaybetmemene rağmen...
 

kýþ meleði

Well-known member
Tüm herkese nezaketleri ve olumlu dilekleri için teşekkürler.

Ayrıca Hoşbulduk sevgili zerrat.

Yukarıdaki sorularınızı ve benzer birçok soruyu çok düşündüm ve hala düşünüyorum, düşünmekteyim... Tabiki anadan doğduğumdan bu yana bu halde değilim, bu durum bende sonradan gelişmiştir. Günümü gün etmek için veya zevk-sefa için bu yola girmedim, ki bu sebepten girenlerin inançsızlığı bana göre hiç de samimi değildir. Nasıl ki inananlar arasında samimi olmadığı düşünülen insanlar varsa -bana göre- inanmayanlar içinde de aynı şekilde samimi olmayanlar vardır. Şunu da belirteyim ki, bende gelişen bu inançsızlığın ilk zamanlarında bu durumdan hiç de hoşnut değildim. İlk zamanlar ben kendimi inançsız bir insan olarak kabul etmiyordum, daha sonraları kabul ettiysem bile yine de inançlı birisiyim gibi başkalarına ve hatta kendi kendime dahi rol yapıyordum. Bunun sızısını çok çektim. Fakat sonuç olarak, bu durumun önüne geçemedim. İçimde koca bir boşluk olduğunu hissediyorum, belki de sebep budur. Belki de çaresiz yalnızlığım ve kederim sebep olmuştur bu duruma! Ama en sonunda kabul ettim; ben buyum!

İnsan düşünerek sadece bir yerlere kadar gidebiliyor. Aslında akıl, inanç konusunda sadece bir noktaya kadar gidiyor, ondan sonrasında başka bir şeylere ihtiyaç olduğunu düşünüyorum, belki de bu başka şeylerin eksikliği vardır bende, kim bilir? Sizin buraya üye olurken '' aman aman ben inanmıyorum sizde benim gibi olun'' niyetiyle gelmedim. Dalga geçmek, tartışmak, kırmak ve kırılmak niyetiyle de gelmedim. İçimden geldi bende ''nolacak ki, üye olayım'' dedim ve oldum. Bana karşı herhangi bir olumsuz tepki göstermediniz ama hala da çekinmekteyim açıkcası.


ne güzel bir yoldasın kardeşim inşAllah içindeki boşluğu burada ve Allah'ın sevgisiyle doldurursun .İçindeki ufacıkta olsa Allah sevgisi kalmış kalmış ki burdasın kalmış ki bir çıkış yolu arıyorsun.Belki meraktan geldin buraya ne var ne yok diye ve içindeki huzursuzluğu bir çırpıda anlatıverdin ne güzel bir şey .bundan sonra senin yapacağın şudur herşeye en başından başlamak bunu yaptığın zaman sende göreceksin ki herşey daha güzel olacak.Anladığım kadarıyla tamamen inançsız değilsin ve içinde olan o azıcık inançla birlikte tevbe et ve en başa dön Rabbim de senin yüreğine öyle bir güzel sevgi nasip etsin ki kendin bile inanma böyle olduğuna .Rabbimin merhameti çok yücedir herşeyi bilendir .Burayı nasıl buldun bilmiyorum ama Rabbim istediği için burayı buldun ve derdini paylaştın
Allah yolunda selamet versin
 

kýþ meleði

Well-known member
Yazdıklarınızı kesinlikle yanlış anlamadım ve hangi amaçla yazdığınızı da biliyorum sayın zerrat. Rahat olun bu konuda.
Bazı kimseler övünerek ben ateistim veya inanmıyorum derler ve bunu kendilerine etiket yaparlar. Ateist kelimesi bana her zaman için itici geldiği için ben kendi gerçeğimi inançsızlık olarak ifade etmekteyim ve bununla ne övünüyorum ne de üzülüyorum.

İçimdeki boşluğa gelince; şuan içinde bulunduğumuz sanal alemin bir olumlu yönü de sanallığından dolayı insanın bazı şeyleri rahat ifade etmesidir. Günlük yaşantımda asla değinmeyeceğim bir konuyu burada kısaca belirteyim. 26 yaşındayım. Sanırım içimdeki boşluk, çaresiz yalnızlığım ve kederim 12 yaşındayken birden, şu dünyada kimsesiz bir çocuk olarak bir başıma kalmamdan kaynaklandı. Buradan ne demek istediğimi anladınız sanırım. O boşluk orada başladı ve hep büyüdü. Kim bilir? belki de şu anki halimin sebebidir o boşluk.

Belki de o zamanki yaşadığım psikolojik travmadır beni bu yola sürükleyen. Belki de 12 yaşından sonra bir yanım hiç büyümemiş, diğer yanım ise çok büyüyerek bir dengesizlik meydana getirmiştir bende? Belki de iyi yanım küçük kalmış, kötü yanım büyüyerek iyi yanımı yiyip yutmuştur?

Dininizdeki bazı nasihatler bana göre herzaman mükemmeldir. Örneğin; çocuk başını okşamak gibi birşey vardı sanırım. Son derece haklı bir öğüttür. Belki de bir çocuğun başını okşamak, onun ileride olumsuzluk adına yapabileceği veya olabileceği çok şeyi başlamadan bitirmek demektir!


çok acı şeyler yaşamışsın Nilüfer kardeşim çok zor şeyler atlatmışsın.Bunları biz ne anlayabiliriz ne de sen anlatabilirsin .Çünkü yaşadıkların sana mahsustur.Ama Şunu untma bu dünya da ne anneler ve babalar varki çocuklarının sırtından geçiniyorlar daha dünyay gözlerini bile açamadan çöplüklerde bulunuyor.donmaktan son anda kurtuluyorlar .Biraz olsun içinde şükür edecek kadar bir şey varsa şükret. Çünkü sen 12 yaşına kadar olsun anneni ve babanı tanıyabilmişsin.Bazıları ise annesi ve babası yanındayken 30 yaşlarına gelseler bile tanımıyorlar .çünkü anne ve baba sevgisi nedir bilmiyorlar.
burada bir kitap önerdim onu alıp okumanı yürekten isterim Aysel-Halit Ertuğrulun kitabı oda kimsesiz bir kız o da inançsız ama öyle güzel bir ölümü var ki Rabbim herkese öyle bir ölüm nasip etsin .okurken çok ağladım.şimdide gözlerim doldu
selametle
 

Nilüfer

Member
İlginiz hepinize teşekkürler.
Tavsiye ettiğiniz kitaplar için söz vermiyorum ama okumaya çalışacağım.
Dünyada hiç birşey basit değil. En basit görünen olaylar hadiseler dahi kendi içinde karmaşık bir duruma sahip.
Herkese iyi geceler dilerim...
 

zerrat

Well-known member
Rica ederim Nilüfer Kardeşim,her zaman yanınızdayız inşaALLAH.Özelden görüşmek isterim tel ile mümkün olursa.ALLAH'A Emanet Olun.
 

zerrat

Well-known member
Esselamu aleyküm Nilüfer Kardeşim,
Ayrıca Dost Tv.yi takip etmenizi diliyorum özellikle sabahleyin saat 08:10 da ''Hikmet Arayışları'' proğramında çok güzel konular işleniyor insanı kendine getiren.Şiddetle tavsiye ediyorum.
Risale-i Nur büyük bir Nur Gerçekten..Anlamasanız da gayretle okumaya başlamanızı diliyorum.Ama sabırla okumaya devam etmelisiniz.Görüşmek dileğiyle inşaALLAH.
 
Üst