Etiket: , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , ,

  • Bu konu 198 yanıt içerir, 33 izleyen vardır ve en son Anonim tarafından güncellenmiştir.
15 yazı görüntüleniyor - 16 ile 30 arası (toplam 200)
  • Yazar
    Yazılar
  • #687265
    Anonim

      Adamın biri kızını kaybetmiş. Sokakta ararken Temele rastlamış ve ona sormuş “kızımı gördünmu ..??”
      Temel cevap vermiş “yolun sonundan sağa, yüz metre daha gıittikten sonra sola dönün, yolun sonundan iki bina var, sağdakıne gırın yedıncı kat 26 nr. eve gırın korıdorun sonunda ıkı oda var. Soldaki odaya girin iki dolap var sağdakinin en alt çekmecesini acın, orada küçük bır kuranı kerım var, ona el basarımki kızınızı görmedim..
      .………………………………………………”
      ir adam sabah yürürken ilginç bir cenaze kafilesi fark eder;
      önde giden köpekli bir adam, arkasında bir tabut ve 10 metre arkadan
      gelen bir başka tabut ve tek sıra olmuş yaklaşık 200 adam.
      tuhafına gider. kafilenin basındaki adam kuskusuz cenazenin sahibidir,
      yanına yaklaşır ve sorar;

      – “beyefendi, bu üzüntülü gününüzde hatırlatmak istemem ama ölenler neyiniz oluyor?” adam yanıtlar

      – “öndeki karım arkadakide kayınvalidem.”

      – “vah başınız sağolsun. nasıl oldu?”

      – “köpeğim karıma saldırıp öldürmüş. Kayınvalidemde karıma yardıma
      gelmiş onu da oldurmuş.” adam biraz düşündükten sonra sorar;

      – “beyefendi köpeğinizi ödünç alabilir miyim?”

      – “sıraya geç” .
      ________________
      _Mucize
      Öğretmen çocukların “mucize” kelimesini bulmalarını istiyormuş.
      – İnsan yirminci kattan düşüp ölmezse buna ne denur?
      – Tesadüf, demiş öğrenci Temel
      Öğretmen soruyu yinelemiş.
      – Peki, insan yirminci kattan ikinci kez düşer yine ölmezse ne denir?
      – Şans.
      – Peki üçüncü kez olsa?
      – Alışkanlık.
      .…………………………..
      .Ikinci soru
      Öğretmen,Öğrencilere:
      -Sizlere sorular soracağım.Birinci soruyu bilene ikinci soru
      sorulmayacak. Simdi söyle bakalım Ahmet,bir hindinin kaç tane tüyü vardır?
      -9567 tane tüyü vardır Öğretmenim!
      -Nereden öğrendin bunu?
      -Öğretmenim, hani ikinci soru sorulmayacaktı.
      .…………………………………………….
      Üniversitede okuyan bir ögrenci yil sonu sinavlarina girmis ve arkadasina:

      -”Ben memleketime gidiyorum, sinavlar belli olduktan sonra bana sonuçlari
      bildir, ancak telefona ben çikarsam bana söylersin.’Telefona annem çikarsa zayifim olmaz da eger bir tane olursa Ebubekir’in selâmi var, dersin.
      Iki zayif imkansiz da eger olursa Ebubekir’in Ömer’in selâmi var, dersin.
      Üç zayif hiç olmaz da eger olursa Ebubekir’in, Ömer’in, Osman’in selâmi var dersin.
      Dört zayif imkansiz da eger olursa, Ebubekir’in, Ömer’in, Osman’in, Ali’nin selâmi var dersin” seklinde konusup memleketine gelir.

      Bir zaman sonra sinavlar belli olur, arkadasi sinav sonuçlarini bildirmek için telefona sarilir, telefona ögrencinin annesi çikar.

      -“Teyze, oglunuza söyle Ümmet-i Muhammed’in selâmi var
      …………………………………………………

      Üç Amerikan askeri Iraklı bir amcanın bakkalına girerler alış veriş yaparken
      ‘kahrolsun Amerika’diye ses duyarlar. Etrafa bakınırlar ve sesin bir
      papağandan geldiğini görürler.

      Bunun uzerine Iraklı bakkal amcaya ‘bu papağanı buradan yok et yarın
      geldiğimizde görürsek seni mahvederiz’derler.

      Askerler gittikten sonra bakkal amca kara kara düşünmeye başlar çünkü
      papağan kuşunu çok sevmektedir. Derken aklına cami imamlarının papağanı
      gelir. Hemen imamın yanına koşar başından geçenleri anlatır ve ‘Hocam eğer
      sakıncası yoksa papağanları değişelim’der Hoca kabul eder ve değişim
      gerçekleşir. Ertesi gün işgalci Amerikan askerleri gelir, papağanı görürler
      ve kızarak :’biz sana bunu yok edeceksin demedikmi? ‘
      Amca bu papağan o değil desede inandıramaz.
      Sivri zekalı askerin biri ben şimdi anlarım bunun dünkü papağan olup
      olmadığını der ve papağanın tekrarlamasını umarak bağırır:
      ‘Kahrosun Amerika!!
      ses çıkmyınca bakkal amca dahil hep birlikte bağırmalarını söyler:
      -Kahrolsun Amerika!
      (ses yok)
      -Kahrolsun Amerika!
      (ses yok)
      -Kahrolsun Amerika!

      papağan dile gelir
      -Amin evlatlarım…..)))

      #687722
      Anonim
        Fezapilotu;2261 wrote:
        gecen bi teyze diyodu,yahudiler Deniz baykal dan bin kat iyidir diye:D

        ölemi diosun :D:D

        #687769
        Anonim
          Lebbeyk;1913 wrote:
          🙂 🙂 🙂 emeğinize sağlık hepside güzeldi… Allah razı olsun.

          Bencede,,,

          #687814
          Anonim

            ecmain sizdende Allah razı olsun okuduguns icin 😀

            #687823
            Anonim
              Bir Amerikalı, bir Ingiliz ve bir Irakli kahvede oturmus çayiçiyorlarmis. Amerikali çayını bitirince bardagi havaya firlatmis,silahini cikarip bardaga ates edip parcalamis “Bizde bardaklar o kadarucuzdur ki biz Amerika’da ayni bardakla iki kere çay içmeyiz” demis.Ingiliz de bunun üzerine çayını bitirip bardagi havaya firlatmis ve atesederek bardagi parçalamis “bizim Ingiliz kumsallarinda bardak yapacak camiçin o kadar çok kumsal vardir ki, ayni bardakla iki kere çay içmeyiz”demis.Bunun üzerine Irakli da buz gibi sogukkanli bir sekilde çayınıbitirmis, bardagi havaya firlatmis, silahini çekip Amerikali ve Ingilizivurup öldürmüs Bagdat’ta bu Ingiliz ve Amerikalilardan o kadar çok var ki,biz ayni adamlarla iki kere çay içmeyiz” demis.
              …………………………………………………..

              Zamanın Diyanet İşleri Başkanı Ömer Nasuhi Bilmen Hoca Erzurum’a gelmişken okuduğu medreseyi de ziyaret etmek ister ve Şeyhler medresesine gider.O sıralarda da Naim Hoca hem Şeyhler Camiinde müezzinlik yapmaktadır hem de yanındaki medresede talebe okutmaktadır. Uzun ağızlığına cıgarasını takmış, bir ayağını uzatmış, Hocanın verdiği selamı “elesine” almıştır. Gelen başında biraz bekleyince:-Gurban adın bağışla, der Naim Hoca.Başında bekleyen:-Ömer NasuhiNaim Hoca’da jeton düşer gibi olur.-Bülmeni de var mi?-Evet. Naim Hoca yerinden fırlar ve Ömer Nasuhi Hocanın eline uzanırken:-Buyurun ceneze namazına, der.

              …………………………………………………….

              Ağa Emerika’ya Kılay’nan güleşmiye çağırdılar. Haman Keveng’in gölüne bir dumdum Ağdenizden çıhdım. İki gulaçda Cebelitarığı geşdim. Ohyanusda yüzirem bir bahdım arhamdan “hav hav” sesleri… Bir de ne dönim ağa, it balıhlari
              ………….

              Erzurum’lu bir hanım telaşla koşarak belediye otobüsünü durdurmaya uğraşıyor. Halk ıslıklıyor. Şoför acı bir frenle duruyor.Kadın:-Gardaş bu otubus İlice’ye gidir mi?Şoförün canı burnunda, araba dolu, zor durmuş, kızgınlıkla-Heyir baci, getmez!Kadın:-Vış! eleyse niye durdun!
              ……………………………………………...

              Yahudinin biri,pazara,topal eşeği satmak için götürür,fakat alıcıyı kandırsın diye eşşeğin tırnağına çivi çakar,eşşeğe bir Kayserili müşteri çıkar,kayserili ayakta ki çiviyi görür,içinden ‘çiviyi çıkarırım düzelir’diye düşünür,eşşeği alır. yahudi ertesi gün sağda solda övünür. -siz kayserililer akılıyı diye övünürsünnüz çiviyi çaktım anada doğma sakat eşşeği sattım der. duyanlar bunu kayseriliye anlatırlar Kayse rili eli dizine vurur: -tüh yahu,verdiğim para sahte olmasaydı bayağı kazıklanmıştım.
              :D:D

              #687827
              Anonim

                Erzurum’lu bir hanım telaşla koşarak belediye otobüsünü durdurmaya uğraşıyor. Halk ıslıklıyor. Şoför acı bir frenle duruyor.Kadın:-Gardaş bu otubus İlice’ye gidir mi?Şoförün canı burnunda, araba dolu, zor durmuş, kızgınlıkla-Heyir baci, getmez!Kadın:-Vış! eleyse niye durdun!
                ………………………………………….. ….

                emeğine sağlık hüsrev çok güzellerdi yaa hele bu çok hoştu 😀

                #688003
                Anonim

                  doğulu bir ağa oğlu öss yi kazanır ve universiteye istanbula gelir, anfinin en arka sıralarında elinde tespih sallayarak dayı oturuşuyla dersi dinlemektedir..

                  buna kızan hoca gencin yanına gelerek derki çık dışarı…

                  çocuk hiç bişey demeden çıkar hoca derse devam eder..

                  az sonra çocuk tekrar içeri girer ve derki

                  eee dışarı çağırisen sonra da gelmisen…

                  #688016
                  Anonim
                    Tarihci;5758 wrote:
                    doğulu bir ağa oğlu öss yi kazanır ve universiteye istanbula gelir, anfinin en arka sıralarında elinde tespih sallayarak dayı oturuşuyla dersi dinlemektedir..

                    buna kızan hoca gencin yanına gelerek derki çık dışarı…

                    çocuk hiç bişey demeden çıkar hoca derse devam eder..

                    az sonra çocuk tekrar içeri girer ve derki

                    eee dışarı çağırisen sonra da gelmisen…

                    Cok komıktı ,güldürdünüz beni Allahta sizi güldürsün…

                    #688100
                    Anonim
                      şualar;5772 wrote:
                      Cok komıktı ,güldürdünüz beni Allahta sizi güldürsün…

                      Aminnn

                      #688112
                      Anonim

                        amin.. hakikaten güzeldi.. saolasın Tarihcim

                        #688136
                        Anonim

                          madem beğendiniz bi kampüs fıkrası daha anlatayım mı?

                          #688185
                          Anonim
                            Tarihci;5981 wrote:
                            madem beğendiniz bi kampüs fıkrası daha anlatayım mı?

                            Anlatın güzel olur…

                            #688191
                            Anonim

                              kalabalık bir anfi 200 öğrenci sınav oluyor,

                              professör de masa başında,

                              sınavın son dakikalarında artık 2-3 kişi kalmış durumda ve asistanlar başka sınavlara bakmak için bu anfiyi terk ediyorlar..

                              professör diyorki arkadaşlar zamanınız doldu, kağıtlarınızı getirin,

                              biri daha kağıdını veriyor, bunun üzerine bir dakika daha bekleyen professör bi daha kağıtları istiyor, bu sefer diğerleri de kağıtlarını veriyor ve son bir kişi kalıyor..

                              hoca 3-4 defa kağıdını getirmesini istiyor ama çocuk harıl harıl yazmaya devam ediyor..

                              ve nihayetinde çocuk kağıdını getiriyor tam masanın önunde duruyor,

                              masanın üstünde 200 kişinin sınav kağıdı var, bir tomar halinde yığılmış kağıt..

                              hoca diyorki senin sınavını iptal ediyorum kağıdını okumayacağım, çok geç getirdin..

                              çocuk, masanın üstündeki kağıtlara bakıyor bir de hocaya bakıyor.. ve diyorki

                              hocam siz beni tanıyor musunuz?

                              hoca, yoo hayır tanımıyorum diyor..

                              çocuk da bir gülümseme hasıl oluyor güzell diyor ve bir anda kağıtların yarısını tutup kaldırıyor ve kendi kağıdını araya koyup kaldırdığı kağıtları tekrar üstüne bırakıyor.. ve.

                              hadi kolay gelsin hocam diyip çıkıp gidiyor 🙂

                              #688192
                              Anonim

                                :):):)
                                Gerçekmi bu yoksa fıkra mı…gerçekse çok hoş…

                                #688193
                                Anonim

                                  ya univli örencilerin arasında böle şeyler anlatılır dilden dile döner dolaşır ama gercekten olmuş mu bilmiyorum..

                                15 yazı görüntüleniyor - 16 ile 30 arası (toplam 200)
                                • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.