• Bu konu 0 yanıt içerir, 2 izleyen vardır ve en son Anonim tarafından güncellenmiştir.
2 yazı görüntüleniyor - 1 ile 2 arası (toplam 2)
  • Yazar
    Yazılar
  • #681769
    Anonim

      LİTTLE CHİLD
      KÜÇÜK ÇOCUK

      With pearls in his eyes and pain in his heart
      Gözlerinde inci, yüreğinde sancı

      The little child is crying being lost in darkness
      Karanlıkta kaybolmuş ağlıyor küçük çocuk

      You mightn’t have a house or parents
      Belki evin yokmuş senin, anan-baban yokmuş senin

      You mightn’t have anybody, you might have been scorned
      Kimselerin yokmuş senin, belki seni hor görmüşler

      Whatever happens and happens
      Ne olursa olsun, olsun, ne olursa olsun

      The time and the days will pass
      Zaman akıp gidecek, günler gelip geçecek

      One day might come and you might be consoled little child.
      Belki bir gün gelecek teselliyi bulacaksın küçük çocuk.

      X X X

      With pearls in his eyes and pain in his heart
      Gözlerinde inci, yüreğinde sancı

      The little child is crying being lost in darkness
      Karanlıkta kaybolmuş ağlıyor küçük çocuk

      You’d had various troubles making you get lost
      Türlü türlü derdin varmış, dertler seni senden çalmış

      Strangers had taken the little money you deserve
      Hakkın olan üç kuruşu o yabancı eller almış

      Whatever happens and happens
      Ne olursa olsun, olsun, ne olursa olsun

      The time and the days will pass
      Zaman akıp gidecek, günler gelip geçecek

      One day might come and you might be consoled little child.
      Belki bir gün gelecek teselliyi bulacaksın küçük çocuk.

      A STREET MAN
      BİR SOKAK ADAMI

      Many years ago an afternoon
      Bundan yıllar önce bir akşamüstü

      Tired of the arc on the way home
      Yorgun, argın eve dönerken

      I see him as she passed
      Yanından geçerken gördüm onu

      Drawn in a dark corner
      Çekilmiş bir köşeye karanlıklarda

      Bread in his hand, was eating bread
      Elinde ekmeği, ekmek yiyordu

      By bread additives to tears
      Gözyaşlarını ekmeğine katık ederek

      Sobbing, crying
      Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu

      I saw a poor, poor me too
      Bir fakir gördüm, benden de fakir

      I saw a poor, poor me too.
      Bir yoksul gördüm, benden de yoksul.

      XXX

      In a world where man’s man crush
      İnsanın insanı ezdiği bir dünyada

      It was not easy for him to live
      Yaşamak onun için kolay değildi

      There was no house, no money had
      Ne evi vardı, ne parası vardı

      What were safe, what car
      Ne kasası vardı, ne arabası

      The streets of his home, loneliness, his friendly
      Sokaklar onun evi, yalnızlık onun dostu

      Years ago, it was an abandoned street children
      Yıllar önce terkedilmiş bir sokak çocuğuydu

      What has changed in the years after the man was a street.
      Yıllar sonra ne değişti bir sokak adamı oldu.

      THE OLD MAN’S TEARS
      YAŞLI ADAMIN GÖZYAŞLARI

      Once upon a time I had watched a play somewhere
      Yıllar önce bir yerlerde bir oyun seyretmiştim

      There was a curled old man in that play
      Bu oyunda iki büklüm yaşlı bir adam vardı

      Wearing ragged clothes
      Yırtık pırtık elbise vardı üstünde

      Having meaningless glance in his eyes
      Anlamsız bakışlar vardı gözünde

      Being too old, having no energy left, and being deserted,
      Yaşı geçmiş, işi bitmiş, terkedilmiş

      Left alone, having lived nothing
      Yalnız kalmış, yaşamamış ihtiyarın

      X X X

      His tears had neither stopped nor finished
      Yaşlı adamın gözyaşları durup dinmek bilmezdi

      He had so much trouble that hadn’t ever finished
      Dertler ne kadar fazla bitip tükenmek bilmezdi

      Breathing was his profit, living was his only ambition
      Nefes almak kazancıydı, yaşamak tek amacıydı

      Having played the greatest tragedy in the world
      Perdesi olmayan bu hayat sahnesinde

      On the life stage without curtains
      Dünyanın en acıklı oyununu oynadı

      He had passed on, do you have a clue?
      Göçtü gitti aramızdan, haberin var mı?

      END

      SON

      #816963
      Anonim

        [h=2]
        NOW WİTH TREMBLİNG HANDS

        The nights are cold and quiet
        I was alone and without
        The ordeal of attracting ends
        Life was uninhabitable.

        Happy days that we’re together
        Now I remember one at a time
        Color of her eyes, wet lips
        Overflowing with love gaze.

        I would not smile because of missing
        Happiness was read from the eyes
        You were so very cheerful, so many were sweet
        Cheerful state where they are now, where are you?

        Longed to memories, to love, to be loved
        While it is possible that you would not if I
        With pain, grief alone would together with
        Volunteers would be miserable moaning.

        Now with trembling hands, old eyes
        You’ll come a day I wait for you.

        ŞU TİTREYEN ELLERLE

        Gece soğuk ve sessiz
        Ben yalnız ve sensiz
        Çile çekmekle bitmez
        Hayat yaşanmaz oldu.

        Birlikte olduğumuz o mesut günleri
        Şimdi birer birer hatırlıyorum
        Gözlerinin rengini, ıslak dudaklarını
        Sevgim ile dolup taşan bakışlarını.

        Tebessüm eksik olmazdı yüzünden
        Mutluluk okunurdu gözlerinden
        O kadar çok neşeliydin, o kadar çok tatlıydın
        Neşeli halin nerede şimdi, sen neredesin?

        Hasret kaldım anılara, sevmeye, sevilmeye
        Mümkün olsa seninle olsam böyle olmazdım
        Acılarla, kederlerle beraber yalnız kalmazdım
        Gönül inleyerek perişan olur.

        Şu titreyen ellerle, yaşlı gözlerle
        Geleceksin diye bir gün seni beklerim.

        XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX

        YOU MİGHT FİND

        Years passed, the annual jensen
        Hopes of a heart
        If you lost your beautiful
        If the value for you
        Do not be afraid to call
        You might find.

        One day overtakes the language stranded
        Even goes down day by day
        Smelling breath sounds
        Heard them with love
        Open your ears, listen to your
        Maybe you can hear.

        Current land homes
        Flowering gardens
        Motherless, fatherless night
        Children lying on the street
        Watch
        You see, maybe.

        Past life’s burning
        A look back at the past from the
        Get tired from crying
        If you’re stuck with destiny
        Whether a time
        Maybe you laugh.

        BULURSUN BELKİ

        Yıllansan da geçse yıllar
        Kalbini bir umut bağlar
        Kaybettiğin güzel ise
        Senin için değerliyse
        Aramaktan korkma
        Bulursun belki.

        Bir gün gelse düşsen dile
        Günden güne çöksen bile
        Nefesi kokan sesleri
        Duy onları sevgi ile
        Aç kulağını dinle,
        Duyarsın belki.

        Şu toprak evleri
        Çiçeksiz bahçeleri
        Anasız, babasız geceleri
        Sokakta yatan çocukları
        Seyret
        Görürsün belki.

        Geçen ömre yanmaktan
        Maziye dönüp bakmaktan
        Yorulup ağlamaktan
        Kaderle uğraşmaktan bıkarsan
        Bir defa olsun
        Gülersin belki.

        XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX

        ARE YOU ONLY ONE REMAINING

        Life does not look at the eye of a certain age would
        They covet to wear
        In the evening trying to console himself
        As unpopular with the ordeal undrawn friends
        If you’re alone, if left alone
        Are you staying alone in this huge world
        Do you think a left alone.

        This particular religion would not be longing for a headache
        Can part of the heart
        For anyone who did not like that wants to be loved
        As crazy in love in the most painful days
        If you are hankering be, if you want to attain
        Are you in the world that big a wistful
        Do you think a wistful.

        You never know when it fade to blossom
        To run away from holding
        Numerous prospects of the self, there was
        But poor patient history as a strange life
        If you can not laugh you laugh, you do not know
        Are you not laugh in that big world
        It’s a cry that you can not laugh.

        BİR SEN MİSİN YALNIZ KALAN

        Hayat bu belli olmaz bakmaz gözünün yaşına
        Göz dikerler aşına
        Akşamlarda kendini avutmaya çalışırken
        Çekilmemiş çilelerle sevilmeyen dostlar gibi
        Sen de yalnız kaldıysan, yapayalnız kaldıysan
        Şu kocaman dünyada bir sen misin yalnız kalan
        Sanki bir sen misin yalnız kalan.

        Özlem bu belli olmaz dinmez başının ağrısı
        Can yüreğin parçası
        Sevilmeyi arzulayıp kimseleri sevmemişken
        En acılı günlerinde aşık olup mecnun gibi
        Sen de hasret çektiysen, kavuşmak istediysen
        Şu kocaman dünyada bir sen misin hasret çeken
        Sanki bir sen misin hasret çeken.

        Zaman bu belli olmaz solmaz çiçek açmadan
        Tut yanından kaçmadan
        Sayısız umutları benliğinde var etmişken
        Ömrü sabretmekle geçmiş bir garip yoksul gibi
        Sen de gülemediysen, gülmeyi bilmiyorsan
        Şu kocaman dünyada bir sen misin gülemeyen
        Sanki bir sen misin ağlayıp da gülemeyen.

        XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX

        WHETHER WHAT A BEAUTIFUL GIRL

        Gold ring on her finger
        Bracelets on the arms
        Fifteen’re loved in
        You’re newly opened rose.

        I did not saw the shot
        I fell in love
        I came to you, I loved you
        I offer you my love.

        Months, how beautiful you are
        How beautiful girl
        You know I love
        Why do not you come with me.

        What are you waiting until youd
        Sit on my side
        Let’s talk about you
        Let us explain our love for each other.

        I love my spoiled
        Or that you love!
        Palace thin waist
        I am beloved of the event.

        KIZ NE KADAR GÜZELSİN

        Parmağında altın yüzük
        Kollarında bilezik
        On beşinde sevilirsin
        Yeni açmış gül gibisin.

        Görür görmez vuruldum
        Sana aşık oldum
        Sana geldim, seni sevdim
        Sana sundum aşkımı.

        Ay ne kadar güzelsin
        Kız ne kadar güzelsin
        Sevdiğimi bilirsin
        Niye yanıma gelmezsin.

        Ne duruyorsun koşsana
        Otur yanı başıma
        Konuşalım seninle
        Anlatalım sevgimizi birbirimize.

        Benim nazlı sevdiğim
        Yoksa senin sevdiğin
        Sarayım ince belin
        Ben olayım sevgilin.

        XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX

        Green eyes, yellow hair
        Search hearts, find semi-
        If I fall in love with a fairy that
        As I said, come escapes me.

        Gözler yeşil, saçlar sarı
        Gönül arar, bulur yari
        Aşık olsam o bir peri
        Gel dedikçe kaçar benden.

        XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX

        When I called, I scan the love I found in hair
        Their hair fills my eyes
        Seeing someone else
        If you want to see someone else who is.

        Aradım, taradığım saçlarında buldum aşkı
        Gözlerime dola saçlarını
        Başkasını görmeden
        Sanki senden başkasını görmek isteyen kim.

        XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX

        ‘re Wearing daisy in their hair
        How do you navigate the swing
        You’re even prettier than Aphrodite
        I Saturation my eyes to the beauty.

        Saçlarına papatya takarsın
        Nasıl da salınarak gezersin
        Sen Afrodit’ten bile güzelsin
        Doymadım gözlerim güzelliğine.

        xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx

        OF LOVE HAS COME TO AN END

        A dagger in my heart
        I’m wandering
        In my opinion, apocalyptic
        I’m daydreaming.

        Dark streets
        Deprived me now
        Loneliness in my arms
        I and helpless without you.

        Yellowed leaves
        Discharged in glass
        Out in hope
        I and doomed without me.

        Separation was starved
        Booking of regret
        Love of flowers was left
        I loveless and unloved.

        It just took years
        Interjected roads
        Of love has come to an end
        I’m unhappy and uneasy.

        BİR GÜN BİTERMİŞ AŞKLAR

        Yüreğimde bir hançer
        Dolaşıp duruyorum
        Düşüncemde bir mahşer
        Hayaller kuruyorum.

        Karanlık sokaklarda
        Yoksun artık yanımda
        Yalnızlık kollarımda
        Ben sensiz ve çaresiz.

        Sararmış yapraklarda
        Boşalmış kadehlerde
        Tükenmiş umutlarda
        Ben bensiz ve kadersiz.

        Ayrılık hasret kaldı
        Ayırdı pişman oldu
        Sevda çiçeği soldu
        Ben aşksız ve sevgisiz.

        Aldı götürdü yıllar
        Araya girdi yollar
        Bir gün bitermiş aşklar
        Ben mutsuz ve huzursuz.

        Serdar Yıldırım

        [/h]

      2 yazı görüntüleniyor - 1 ile 2 arası (toplam 2)
      • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.