• Bu konu 1 yanıt içerir, 3 izleyen vardır ve en son Anonim tarafından güncellenmiştir.
3 yazı görüntüleniyor - 1 ile 3 arası (toplam 3)
  • Yazar
    Yazılar
  • #636899
    Anonim

      Yine sana sesleneceğim

      Senin kim olduğunu hiç bilmeden

      Senin kim olduğunu en çok bilerek

      İsyankar zambakların çılgın nilüferlerin

      Dört nala açan kiraz çiçeklerinin

      Dudak kıvrımlarına yoldaş olacağım

      Sarı bir hüzün kızıl bir gurur

      Ve siyah bir öfkeyle konuşacağım sana

      Sana oklardan değil yaydan bahsedeceğim

      Gülün dikenlerinden değil

      Gülleri ve dikenlerini doğurmaktan yorulmayan

      Topraktan söz açacağım

      Akan su gelmeyecek kelimelerime

      Suyu şefkatle kucaklayan sessiz taşların canını yakan damlaları dinlendireceğim

      Yine sana sesleneceğim

      Senin kim olduğunu hiç bilmeden

      Bilmek istemeden

      Alaattin in sihirli lambasından çıkan cin bana gelseydi

      Ve ne dilersem dilememi isteseydi

      Hiçbir şeyi elde etmeyi dilemezdim

      Bir şeyden vazgeçmeyi isterdim sadece

      Hayatta bir şeyden vazgeçmek lutfedilseydi

      Bedeli her şeyim olsa bile

      Sana seslenmekten vazgeçmek isterdim

      Garip değil mi sana seslenmekten vazgeçtiğimi

      Bundan hoşlandığımı düşünüyorsun belki de

      Oysa sana seslenmek bütün hesaplarımı gördüğüm bu dünyadaki

      Tek geride kalmış hesap benim için

      Bu dünyadaki tek yük

      Bu seslenişin kalbini avucumda tutabilmek

      Kürek mahkumu için kürek neyse

      Benim için de sana seslenmek o

      Bir yandan gemiyi ufka ulaştırmanın tek yolu

      Öbür yandan bileklerimden sızan kanların

      Gönlümü işgale yönlendiği bir rotanın can suyu

      Oysa ben sana küreklerden değil gemiden bahsetmek isterdim

      Atalarım bana kadınlara gökyüzünü

      Gemileri ve yelkenleri anlatmayı öğrettiler

      Sen kürekleri yağlı urganları

      Geceyi siyaha gömen fırtınaları öğretmeye çalışıyorsun

      Sana ellerimle dokunarak gözlerimle okşayarak

      Göstermek isterdim

      Rüzgarla şişen beyaz yelkenleri

      Ama senin vaktin yoktu

      Ben bunu hiç anlayamadım

      Kavmimin kadınları bana öğretmediler ki

      Bazı kadınların beyaz güvercinlerden daha çok

      Siyah apoletleri sevebileceğini

      Sana sesleniyorum

      Ve gözlerin bileklerimden parmak uçlarıma kadar

      Toplanmış kan pıhtılarını seyrediyor

      Kürekleri bırakamıyorum

      Önce yücelttiğin sonra terkettiğin aşkın onuru için

      Kalemi bir an elimden düşürmüyorum

      Ankara Kalesi ;nin önünde

      Sana sesleniyorum

      Benden kaçıp cennete gitmek isteseydin

      Seni cennetin kapısına kadar götürürdüm

      Bana gelmek için seni korkutan cehennem olsaydı

      Cehennemle konuşurdum Seni ona anlatabilirdim

      Oysa sen ne cenneti isteyecek kadar aşık oldun

      Ne de cehennemi isteyecek kadar ayrılık

      Seviyorum seni ama dedin

      Hoşçakal diye ekledin

      Şimdi gitmeye mecburum

      Belki yine gelirim, umarım gelirim

      Son sözün oldu

      Cennet ve cehennemin dillerini

      Savaş naralarını ve aşk şiirlerini

      Gazelleri ve boleroları öğreten atalarım

      Senin sözlerinin anlamını öğretmediler

      Hiçbir şey söylemeden gittin

      Ayrılığın dilsiz olduğunu ben senden öğrendim

      Dilsiz olanın yaşayabileceğini sen öğrettin bana

      Ve kalemime ilk defa yavan gözlerle baktın

      Yine yeniden sadece sana sesleneceğim

      Müebbet bir aşk dışında

      Bildiğim tüm duygularımı terkedeceğim

      Sana sesleneceğim yine

      Seni sadece kuru bir sevgiyle değil

      Derin bir hüzünle binlerce yıllık bir gururla

      Ve pervasız bir öfke ile sevdiğimi duyumsuyor musun

      Mütevazi bir sevgiyle değil

      Küstah bir aşkla sevdim seni

      Ben Osmanlı gibi

      Kollarımın yetişemediği bir aşkı kucaklamaya çalışırken

      Ölen köprülerin ülkesindeki Venedikteki son sancağı

      Kışın üşümemek için şal yaptın kendine

      Neden bilmiyorum özlemin artıyor içimde

      Zaman geçtikçe eksilir demiştim oysa

      Atalarımın öğrettiklerine ters düşse de

      Sana inanırım bilirsin

      Zamanla unutursun demiştim

      Niye daha derinleşiyor öyleyse

      Derinleşiyor özlemin

      Ve gönlümde bir iç savaşta dökülen kanları

      Coşturuyor ayrılık sözlerin

      Öfkelerimin kararlılığını

      Aşka katık ederek konuşacağım

      Bedenim bu dünyayı terkedene kadar

      Öyle sanıyorum ki

      Hüzünle ve acıyla pek barışık olmadığın için

      Benden uzun yaşayacaksın

      Benden sonra kelimelerim gelecek gönlüne

      Onların benden geldiğini bir tek sen bileceksin

      Küstah bir aşkla seveceğim seni

      Ben savaş ve ölümle haşir neşir olan

      Kelimeler dışındakileri unutmaya gayret edeceğim

      Ömrün geri kalanında

      Sana sesleneceğim yine

      Ben seni beyrut gibi sevdim ama

      Sana ne Mağribi ne de Manhatten i anlatamadım

      Bağdat ve Şam;ı işgale yeltenmişken

      Venedik;ten gelen ihanet tarumar etti ordularımı

      Sarı bir keder, kızıl bir kibir, siyah bir isyanla konuşacağım sana

      Senin kim olduğunu hiç bilmeden

      Ağlayan zambakların dudak kıvrımlarına yoldaş olacağım

      Senin kim olduğunu en çok bilerek

      Kavmimin bana vaadettiği tüm aşkları terkedeceğim

      Müebbet bir aşk, Sarı bir hüzün

      Kızıl bir gurur ve siyah bir öfkeyle konuşacağım

      Bu dünyayı terketme müjdesi gelene kadar

      Hüznü, gururu ve öfkeyi bilseydin keşke

      Hüznümün beni aşan taşkınlığını

      Gururumun binlerce yıl önceden miras kalmış hoyratlığını

      Öfkelerimin hiçbir zaman sona ermeyecek ve azalmayacak kararlılığını

      Anlayabilseydin

      Anlatabilirdim sana

      Seninle yaşanan bir aşktan sonra

      Ayrılığın ölüm bile olsa

      Mavi bir ölüm olacağını

      Ömer ÇELİK

      #684964
      Anonim

        Müebbet bir aşk, Sarı bir hüzün

        Kızıl bir gurur ve siyah bir öfkeyle konuşacağım

        Bu dünyayı terketme müjdesi gelene kadar

        paylaşım için teşekkürler

        #685001
        Anonim
          Hanne;124 wrote:
          Müebbet bir aşk, Sarı bir hüzün

          Kızıl bir gurur ve siyah bir öfkeyle konuşacağım

          Bu dünyayı terketme müjdesi gelene kadar

          paylaşım için teşekkürler

          rijaaaaaaaaaaaaaa ederim. 🙂

        3 yazı görüntüleniyor - 1 ile 3 arası (toplam 3)
        • Bu konuyu yanıtlamak için giriş yapmış olmalısınız.