Alevîlik

faris

Well-known member
Alevîlik düşüncesi, ister açıkça, ister gizlice, Hz. Ali’ye (r.a.) uyup onun Kur’ân’daki nâsla ve Resulullahın (a.s.m.) vasiyetiyle imamlığa tayin edildiğini ileri süren; halifeliğin onun soyundan dışarı çıkmayacağına inanan zümrelerin başlattığı hareketin genel adıdır. İslâm tarihinde Hz. Peygamberden (a.s.m.) sonra halîfe olarak Hz. Ali’yi (r.a.) tanıyanlara, “Ali’ye mensup, Ali taraflısı” anlamında “Alevî” tâbiri kullanılmıştır. Alevîlik, halifelikte Hz. Ali’nin (r.a.) hakkının yendiği, Sahâbenin Hz. Peygamberden (a.s.m.) sonra Hz. Ebû Bekir’e (r.a.) biat etmekle, İslâma aykırı hareket ettiği iddiasını yansıtır. Alevîler Hz. Ali’nin (r.a.) hilâfette hak sahibi olduğunu şu sebeplere dayandırırlar:

Hz. Ali (r.a.), Hz. Peygamberin (a.s.m.) tabiî olarak varisiydi. O, İslâmı ilk kabul eden kimseydi. Hz. Muhammed’in (a.s.m.) amcasının oğlu ve damadıydı. İslâm için yapılan savaşların kahramanıydı. Yaşadığı sürece Hz. Muhammed’in (a.s.m.) yakın yardımcısıydı. Onun bütün işlerine bakardı. Hz. Muhammed (a.s.m.) Hz. Ali’ye (r.a.) olan sevgisini ve güvenini bildirerek, onun kendisinden sonra halife olacağına işaret etmişti.

Bu ve benzeri sebepler yüzünden, bu görüşe sahip kişiler, Hz. Ebû Bekir (r.a.), Hz. Ömer (r.a.) ve Hz. Osman’ın (r.a.) Halifeliklerini bâtıl saymakta, bunu İslâm kurallarına ve Hz. Peygamberin (a.s.m.) sünnetine aykırı görmektedirler.
 
Üst