Elmalarım
Bu sene elmalarım çok çiçekli.
5. senesine giren fidanlarım emsalleri gibi kalın gövdeli ve çok boylu değil.Zira çiftçiye ezberletilen gübreleri kullanmadım. Yaratılış fıtratına müdahale etmeden yetiştiriyorum.
İnanıyorum ve ümit ediyorum ki, küçükken karnımızı doyurmak için ekmeğe katık ederek yediğimiz, dudaklarımızı kıpkırmızı eden elmalardan elde edeceğim.
Bahçe komşularım dudak büküyor, olmaz diyerek beni ikna etmeye çalışıyor. Yaşıtlarım (54) bildikleri halde itiraz edip (eğitim-teknoloji adı altında) kendilerine ezberletilenleri söylüyor.
Her şey ama her şey bizim millet olarak, yaşadığımız, olması gereken formatından dönüştürüldü. Hayallerimizi bile artık düzenliyorlar. Nasıl "hayal" kurmamız isteniyorsa o şekilde hayal kurduruyorlar. Sosyal zekamız, matematiksel zekaya dönüştü-
dönüştürüldü. Çocuklarımızı babaannelerimiz yetiştirmiyor. Onların körpe dimağlarına, öğretmek, eğitmek adına zehir enjekte ediyorlar.
Hayal eder ve isterim ki Türkiye ve insanı "Müreffeh" bir seviyeye ulaşsın. Pozitif düşüncenin eylem bazında da çok yararlı olacağını düşünürüm. En azından insanı çevresine karşı daha duyarlı hale getiriyor. Sadece kendini düşünen, her şeyini para - zaman denklemi üzerine kurmaktan bir nebze olsun kurtarıyor.Duygularını harekete geçiriyor...
Antepli kebapçının reklamı şaka gibi bir gerçektir. En temel gıda ürünlerinden, tercihli uç damak tadındaki ürünlere kadar hepsindeki, sentetik, adeta bir zehir niteliğindeki katkıları duymayan kalmamıştır sanırım.Tabii beslenme yollarını tercih edip bu yönde caba harcamanın zamanı geldi de geçiyor…
Konu dışı not: İnşaallah bahçemin resimlerini elmaları ile beraber sizlere sunma imkanım olacak.
Suphi Bayram.