Bu adamın kitapları biz ehl-i sünnete uymuyor!

yozgati

Well-known member
Şamda, İbn-i Teymiyye’nin yetiştirdiği din adamlarındandır. İsmi, Muhammed bin Ebi Bekr olup, künyesi Ebu Abdullah, lakabı ise Şemseddin’dir. Şam’da Cevziyye Medresesi kayyımının oğlu olduğu için, İbn-i Kayyım-i Cevziyye diye şöhret bulmuştur. 1292 (H.691)’de Şam’da doğdu. 1350 (H.751) de orada vefat etti. Kasiyun dağının eteğine defnedildi. Küçüklükten itibaren ilim tahsiline başlayan İbn-i Kayyım-i Cevziyye, 1312’den 1327’ye kadar İbn-i Teymiyye’den çeşitli ilimleri tahsil etti. Hanbeli fıkhında yüksek dereceye ulaştı. Çok kitap yazdı. Felsefeciler, Hristiyan ve Yahudilerle mücadele etti. Birçok kere hacca gitti. Edebi tarzını benimsediği hocasının, her yönüyle, sadık bir talebesi oldu.

Yukarda kısa hayat hikayesi verilen İbn-i Kayyim-i Cevzi hocası İbn-i Teymiyye gibi bazı noktalarda ehlisünnete muhalefet etmiştir. Fıkıh ve akaid alanlarında bazı usul farklılıklarından dolayı, farklı ve yanlış neticelere varmıştır.

Ehl-i Sünnete muhalefet ettiği konuları madde madde sıralayalım;

1- Ehlisünnet alimlerince en çok tenkit edildiği konu, teşbih ve tecsime ( Allah’a mekan verme) varan fikirleridir. Mesela Allah arşa istiva etti, ayetini zahiri üzerine anlayıp tevil yolunu da bid’at olarak kabul etmiştir.

2- En meşhur hatalı görüşü ise; tasavvuf ve tarikat mesleklerini bidat sınıfına dahil edip, Muhyiddin-i Arabi hazretlerini tekfir (Kafir kabul etmesi) etmesidir.

3- Tevessülü, yani Allah’a vesile edilerek yapılan duaları, şirk saymıştır. Mesela Allah Resulü (asv)in hürmetine beni affet, sözü, hocası ve bu alime göre şirk unsurudur.

4- Allah Resulü (asv) ve büyük zatların şefaat hakkını kabul etmezler.

5- Fıkıhta ehlisünnetin kaidesi olan, haram yolla kendini sarhoş eden sarhoşluk halindeki tasarruflarından mesuldür, hükmü yerine sarhoş tasarrufunda mazurdur ve hükümleri de geçersiz diye iddia edip ehlisünnet yolundan ayrılıyor.

6- Evliyalara ve onların türbelerine karşı hürmetsiz fikirleridir. Hatta Peygamberimizin kabr-i şerifene puthane, onu ziyaret eden hacılara putperest diyecek kadar ileri gitmiştir. Yalnız bizim ehlisünnet içinde bazı avam insanların aşırı gidip, evliya ve türbelerine karşı şirke varacak kadar tavırları da bu fikirde etkili olmuştur.

7- Mezhepler konusunda çok aşırı gidip, İmam Ahmet bin Hanbel dışındaki bütün hak mezheplere soğuk bakıyor. Özellikle reyci olan Hanefi Mezhebine biraz daha mesafeli duruyor.

Bu zatların aşırı ve sivri fikirleri, ileride ayak takımı hareketi olan Vehhabilik akımına ilham kaynağı olmuştur. Bir nevi onlara kapı açmışlardır. Onlarda bu fikirler çerçevesinde radikal ve ilimden yoksun bir tarz ile şiddet ve teröre meyilli bir örgütlenme içine girmişlerdir.​
Tarihte Hariciler, Vehhabiler şimdi de El-Kaide militanları aynı fikirlerin yolcularıdır. Tarihte ve şimdi en çok kan döken ve masum katleden mezhep bu üç mezheptir. Hariciler, Hazreti Ali Efendimizi (ra) de şehit etmişlerdir. Osmanlıyı da arkadan vuran Vehhabilik akımıdır. İbn-i Haldun bu akımlara bedevi hareketi diyor. Sosyolojik olarak medeniyet ve bedeviyet çatışması nazarı ile bakıyor. İbn-i Kayyim-i Cevzi hocası İbn-i Teymiyyenin çok ifrat fikirlerini de reddetmiştir, bu hususta hocasından daha halim ve selim bir fıtrata sahiptir. Hocası ile Şiilikte aşırı giden guruplara karşı da çok çetin çatışmalara katılmış, çok sapık şia hareketlerini de ortadan kaldırmışlardır.
 
Üst